ZEBÎDÎ, Muhammed Murtazâ

(محمّد المرتضى الزبيدي)

Ebü’l-Feyz Muhammed el-Murtazâ b. Muhammed b. Muhammed b. Abdirrezzâk ez-Zebîdî el-Bilgrâmî el-Hüseynî

(ö. 1205/1791)

Lugat, hadis, tasavvuf, tefsir, fıkıh, tarih ve biyografi âlimi.

1145 (1732) yılında Hindistan’ın kuzeyinde Kannevc’e 5 fersah (yaklaşık 25 km.) uzaklıktaki Bilgram kasabasında doğdu. Bilgram Seyyidleri diye anılan ataları Irak’ın Vâsıt şehrinden Hindistan’a gelmiş olup soylarını, Hülâgû’nun Bağdat’ı istilâsından (656/1258) sonra Hindistan’a göç eden Hz. Ali neslinden Ebü’l-Ferrâh el-Vâsıtî’ye dayandırırlar. Zebîdî’nin Vâsıtî nisbesi buradan gelir. Kendisi de verdiği icâzetnâmelerde şeceresini Hz. Ali’ye kadar sayar ve nesebini Hz. Hüseyin’in torunu Zeyd b. Ali Zeynelâbidîn’e ulaştırır. Bu sebeple Hüseynî, Alevî, Zeydî nisbeleri ve seyyid, şerîf sıfatlarıyla da anılır. Abdülhay el-Kettânî onu tahsil ve şöhret açısından Zebîdî, mezhep bakımından Hanefî, akîde bakımından Eş‘arî, irtibaten Kādirî, sülûken Nakşibendî olarak tanıtır (Fihrisü’l-fehâris, I, 527). Evlâdı bulunmamakla birlikte hepsi övgü ve takdir ifade eden Ebü’l-Feyz, Ebü’l-Vakt, Ebü’l-Cûd, Ebü’l-Eşbâl künyeleriyle tanınır. Vefâiyye tarikatı şeyhi Ebü’l-Envâr İbn Vefâ’ya bağlılığından dolayı Vefâî nisbesini de alan Zebîdî’ye Ebü’l-Feyz künyesini 17 Şâban 1182’de (27 Aralık 1768) bu şeyhi vermiştir.

Zebîdî’nin hayatı Hindistan, Yemen (Zebîd) ve Mısır olmak üzere üç devreye ayrılır. On altı yaşına kadar yaşadığı Hindistan’da ilk bilgileri Bilgram’da aldı, daha sonra tahsil için gittiği Sendîle, Hayrâbâd, İlâhâbâd, Ekberâbâd, Dihli ve Sûret’te Sıfatullah el-Hayrâbâdî, Ahmed b. Ali es-Sendîlî, Muhammed Fâhir b. Yahyâ ez-Zâir el-İlâhâbâdî, Yâsîn el-Abbâsî, Şah Veliyyullah ed-Dihlevî, Nûreddin Muhammed el-Kabûlî ve Hayreddin Muhammed Zâhid es-Sûretî’den hadis tahsil etti (Sıddîk Hasan Han, III, 217-222). 1162’de (1749) Hanefî mezhebinin önemli merkezlerinden olan Yemen’in Zebîd şehrine gitti. Burada yaklaşık beş yıl kalarak birçok hocadan ders aldı. Abdülhâliķ b. Ebû Bekir el-Mizcâcî’den hadis ve diğer dinî ilimleri okudu, Fîrûzâbâdî’nin el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ’ini rivayet etti. Süleyman b. Yahyâ Ehdelî ez-Zebîdî, Muhammed b. Abdülbâkī el-Mizcâcî, Şemseddin b. Muhammed b. Alâeddin ez-Zebîdî, Abdullah b. Süleyman el-Cerhezî ez-Zebîdî gibi pek çok âlimden faydalandı. Zebîd’de kaldığı süre içinde her yıl hac mevsiminde Hicaz’a gidip Mekke, Medine ve Tâif ulemâsıyla görüşerek onlardan istifade etti. Mekke’de Abdullah Muhammed es-Sindî, Ömer b. Ahmed es-Sekkāf el-Mekkî, İbnü’t-Tayyib eş-Şarkī el-Fâsî gibi âlimlerden yararlandı. İbnü’t-Tayyib el-Fâsî’den Medine’de el-Ķāmûs’u okudu ve onun yazdığı İżâǿetü’r-râmûs ĥâşiye Ǿale’l-Ķāmûs adlı eseri kendisinden aldı. 1166’da (1753) Abdullah b. İbrâhim el-Mîrganî et-Tâifî’den fıkıh tahsil etmek amacıyla Tâif’e gitti. O sırada Tâif’te bulunan mutasavvıf Seyyid Abdurrahman b. Mustafa el-Ayderûs’tan İĥyâǿü Ǿulûmi’d-dîn ile Teftâzânî’nin Muħtaśarü’l-meǾânî’sini okudu; ona bağlanarak kendisinden icâzet aldı ve tarikat hırkasını onun elinden giydi. Ayderûs, Zebîdî’ye ilmî hayatın daha canlı olduğu Mısır’a gitmesini tavsiye etti. 9 Safer 1167’de (6 Aralık 1753) hayatının otuz sekiz yılını geçireceği Kahire’ye gitti. Seyyid Ali b. Mûsâ (İbnü’n-Nakīb) el-Makdisî, Sâlim b. Ahmed en-Nefrâvî, Ahmed b. Hasan el-Cevherî el-Ezherî, Ahmed b. Muhammed ed-Derdîr, Muhammed b. Sâlim el-Hifnî, Ali b. Ahmed el-Adevî, Abdullah b. Muhammed eş-Şebrâvî, İbn Sûde et-Tâvüdî el-Fâsî, Abdülhay b. Hasan el-Behnesî, Atıyye b. Atıyye el-Üchûrî, tarihçi Abdurrahman el-Cebertî’nin babası Hasan b. İbrâhim el-Cebertî gibi Mâlikî, Şâfiî, Hanefî fakihleri ve hadis ulemâsının ders halkalarına devam etti. Kısa zamanda fazileti, ilmi, hıfzı ve rivayetiyle tanınarak hocalarından icâzetler aldı. Mısır’da birçok şehri dolaşıp ilim ve tasavvuf erbabından faydalandı. Kudüs, Yafa, Reşîd, Remle, Dimyat, Senhûr, Mansûre, Demenhûr, Asyût, Cürcân ve Ferşût’a ilim tahsili ve hadis semâı için seyahatler yaptı (a.g.e., III, 219). Bu seyahatlerinde hacimli bir cilt teşkil edecek kadar notlar tuttu. Zebîdî el-MuǾcemü’l-ekber, el-MuǾcemü’ś-śaġīr ve Elfiyyetü’s-sened adlı eserlerinde kendilerinden ders okuduğu ve icâzet aldığı 300’ü aşkın hocasından söz eder. Kettânî de Zebîdî’nin hocalarına geniş yer ayırmıştır (Fihrisü’l-fehâris, I, 531-536).

Mısır’da ilim, tasavvuf ve tarikat erbabı, yöneticiler ve halkla dostane ilişkiler kuran Zebîdî bu sayede kısa zamanda tanındı. Kahire’ye gittikten yedi yıl sonra telifine başladığı Tâcü’l-Ǿarûs şöhretini daha da arttırdı. Yazımı yedi yıl süren ilk cildi bitince düzenlediği ziyafette ulemâ ve talebeye eserini tanıttı, büyük ilgi gören bu şerh için ulemâ takrizler yazdı. 2 Receb 1188’de (8 Eylül 1774) Tâcü’l-Ǿarûs’u tamamlayınca şöhreti iyice yayıldı. Ardından Selef usulü hadis imlâsını başlattı. Pazartesi ve perşembe günleri Şeyhûniyye Camii’nde yapılan imlâ meclisleri 400’e ulaşmıştır. İbn Hacer ve öğrencisi Şemseddin es-Sehâvî ile sona eren, bir ara Süyûtî’nin hadis ve lugat imlâ gayreti de ilgi görmediğinden sonuçsuz kalan bu usule göre hadis mecliste bulunanlara imlâ edilirken hadisin râvileri, hadisi tahric edenler ve hadisin çeşitli tarikleri ezberden okunur, imlâ meclislerine katılan herkesin adı kaydedilirdi. Bir süre Ezher ulemâsının devam edip icâzet aldığı bu dersler zenginlerin evlerinde ziyafetler eşliğinde bütün aile fertlerinin, akraba ve dostların katılımıyla biraz daha sürdürüldü (Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, II, 106-107; Abdülhay el-Kettânî, I, 526, 530).


Hanefî Camii’nde şemâil dersleri veren Zebîdî’nin halk kesimine de açık tutulan bu umumi dersleri ve imlâ meclisleri geniş kitlelerce sevilip sayılmasını sağladığı gibi Mısır’dan ve dış ülkelerden emîr, vali, halife ve melik gibi yüksek düzeyden devlet ricâli nezdinde saygınlığının artmasına vesile oldu. Anadolu, Hicaz, Irak, Mağrib, Sudan, Cezayir ve diğer ülkelerden devlet ricâlinin mektup ve hediyeleri yıllarca devam etti. Mısır Valisi İzzet Mehmed Paşa’nın 1191’de (1777) yüksek bir maaş bağladığı Zebîdî’den I. Abdülhamid de hadis icâzeti aldı. Zebîdî, 1194’te (1780) İstanbul’a davet edildiyse de inzivaya çekilme arzusunun başladığı yıllara rastladığından bu davete olumlu cevap vermedi. Özellikle Mağrib halkının derin bir saygı gösterdiği Zebîdî’yi hac sırasında ziyaret etmeyen hacıların haccının tamamlanmadığına inanılırdı. Kendisinden ders ve icâzet alanlar arasında İbnü’l-Cevherî (Cevherî es-Sagīr), Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, Abdülkādir b. Muhammed el-Muaskerî, Ebû Re’s el-Muaskerî, Ali b. Muhammed Saîd es-Süveydî, Muhammed b. İsmâil el-Kosantînî, İbn Abdüsselâm ed-Der‘î, İbnü’l-Hâc es-Sülemî gibi tanınmış âlimler mevcuttur.

Zebîdî şöhretinin zirvesinde iken bütün ilişkilerini asgari düzeye indirdi, kendisine gönderilen mektuplara cevap vermedi, 1195’te (1781) derslerini ve imlâ meclislerini sona erdirdi, gelen hediyeleri geri çevirdi ve münzevi bir hayat yaşamaya başladı. Onun vefatına kadar sürecek olan inzivaya çekilmesinde bu tarihlerde şerhiyle uğraştığı İĥyâǿü Ǿulûmi’d-dîn’de Gazzâlî’nin şöhretin, devlet adamlarıyla yakın ilişkinin ve dünyaya meyletmenin âfet olduğunu söylemesinin etkisi bulunabileceği gibi çok sevdiği eşi Zübeyde Hanım’ın on dört yıllık evliliğin ardından 1196’da (1782) vefatının da etkili olduğu şüphesizdir. Yaşının ilerlemesi ve sağlık sorunları da buna eklenebilir. Eşini Hz. Ali’nin kızı Seyyide Rukayye’nin yanına defneden Zebîdî onun için duygu yüklü mersiyeler nazmetti, türbe yaptırdı, yakınına inşa ettirdiği küçük bir eve kayınvâlidesini yerleştirdi, kendisi de birçok gecesini burada dua ve niyazla geçirdi (Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, VI, 152-154). Ardından bir evlilik daha yapan Zebîdî’nin çocuğu olmamıştır. Zebîdî, Şâban 1205 (Nisan 1791) tarihinde vebadan öldü ve eşi Zübeyde Hanım’ın yanına defnedildi. Osmanlı Sultanı III. Selim onun kütüphanesini 70.000 akçeye satın alarak Mısır’da talebelere vakfetmiştir. Zebîdî’nin Arapça’dan başka Türkçe ve Farsça da bildiği kaydedilir (a.g.e., IV, 148).

Eserleri. Zebîdî’nin 140 dolayındaki eserinin çoğu küçük hacimli kitaplar ve risâleler şeklindedir. Bunların bir kısmı didaktik manzumelerden teşekkül etmektedir. Zebîdî didaktik manzumeler konusunda üretken bir şairdir. Bunun yanında lirizmin egemen olduğu çok sayıda kaside yazmıştır. Duygu yüklü lirik şiirlerinin başında Zübeyde Hanım için yazdığı mersiyelerle İmam Şâfiî için kaleme aldığı ve alfabenin her harfini kafiye olarak kullandığı kırk kasidesi gelir. Bunların yanında Ķaśîde fî medĥi’l-Ķuŧb Aĥmed el-Bedevî, I. Abdülhamid’e yazdığı Ķaśîde mütĥafe, İsmâil b. Abdullah er-Ruaynî ile Vefâiyye tarikatı şeyhi Ebü’l-Envâr İbn Vefâ için kaleme aldığı iki methiye ve özellikle Taħmîsü Ķaśîdeti’l-Bürdeti’ş-şerîfe (li’l-Bûśîrî) zikredilir. Makāme türünde yazdığı İsǾâfü’l-eşrâf ile İsmâil b. Abdullah er-Ruaynî’ye methiye tarzında kaleme aldığı makāmesi de bulunmaktadır (Fihrisü’l-Kütübħâneti’l-Ħidîviyye, IV, 214).

A) Lugat, Dil ve Edebiyat: 1. Tâcü’l-Ǿarûs min cevâhiri’l-Ķāmûs. Zebîdî’nin şöhretini sağlayan en önemli eseridir. Fîrûzâbâdî’nin el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ’inin şerhi yanında ikmal, tashih ve tenkidi mahiyetindeki eser 120.000 maddelik hacmiyle zamanımıza ulaştığı bilinen en büyük Arapça sözlüktür. Zebîdî kitabın yazımına, el-Ķāmûs şârihlerinden hocası İbnü’t-Tayyib el-Fâsî’nin teşvikiyle Mısır’a gittikten yedi yıl sonra 1174’te (1761) başlamış, eserini on dört yıl iki ayda tamamlamıştır (1188/1774). Eserin girişinde belirtildiği üzere sözlük başta Lisânü’l-ǾArab olmak üzere lugat, nahiv, sarf, emsâl, tarih, tabakāt, ensâb, edebiyat, Kur’an ilimleri, coğrafya, hayvanat, nebatat, tıp ve siyaset alanlarında 120 kaynaktan yapılmış derleme ve seçmelerle oluşturulmuştur. el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ gibi köklerin son harfine göre alfabetik sıralanan eserin mukaddimesinde sözlük biliminin temel kavram ve konuları on başlık (maksad) altında ele alınmıştır. Bu konular dillerin doğuşu nazariyesi, Arap dilinin zenginliği, kelime kalıpları, mütevâtirâhâd, fasih-efsah, muttarid-şâz, hakikat-mecaz, müşterek, muarreb-müvelled lugatlar, lugatçıların âdâbı, mertebeleri, Basriyyûn ve Kûfiyyûn dilcilerinin öncüleri, ilk lugat yazarı, Fîrûzâbâdî’nin biyografisi ve Zebîdî’nin Fîrûzâbâdî’ye ulaşan sened zincirine dairdir. Aynı zamanda bir genel ansiklopedi niteliği taşıyan eserde sözlük bilgilerinin dışında müellifin kişisel gözlemlerine dayanan Mısır şehir, kasaba ve köy adları, yer adlarına ilişkin izahlar, hadis ve fıkıh âlimleri, ünlü kişiler ve özel isimlerle ilgili kısa bilgiler, bilimsel terimlere, zooloji, botanik ve tıbba dair önemli açıklamalar, garîb, müvelled, dahîl, a‘cemî kelimeler, bilhassa Zemahşerî’nin Esâsü’l-belâġa’sına dayanan mecazi mânalar, İbn Fâris’in MuǾcemü meķāyîsi’l-luġa’sından alınan etimolojik açıklamalar yer alır. Tâcü’l-Ǿarûs’un önce ayn harfi sonuna kadar gelen ilk beş cildi (Kahire 1285-1287), ardından tamamı (I-X, Kahire 1306-1308) basılmış, bu baskı esas alınarak Muhammed Kāsım ve arkadaşlarının tashihiyle yeni bir basımı gerçekleştirilmiş (I-X, Bingazi 1386/1966), eseri ayrıca Seyyid Ali Cevdet (I-X, Kahire 1889-1900) ve Ali Şîrî (I-XX, Beyrut 1414/1994) yayımlamıştır. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc, Hüseyin Nassâr, Mustafa el-Hicâzî ve Abdüsselâm Hârûn gibi önemli dilcilerin yer aldığı kalabalık bir heyetin gerçekleştirdiği neşir ise otuz yedi yılda tamamlanmıştır (I-XL, Küveyt 1965-2002). Hamed el-Câsir, Küveyt neşrinin eleştirisine dair Nažarât fî Kitâbi Tâci’l-Ǿarûs (I-II, Riyad 1407/1987), Hâşim Tâhâ Şelâş el-Edviye ve’l-edvâǿ fî muǾcemi Tâci’l-Ǿarûs (Bağdat 1408/1987), Mahmûd Mustafa ed-Dimyâtî MuǾcemü esmâǿi’n-nebâtât (Kahire 1966) adıyla birer eser yazmışlardır (ayrıca bk. el-KĀMÛSÜ’l-MUHÎT). 2. et-Tekmile ve’ź-źeyl ve’ś-śıla li-mâ fâte śâĥibü’l-Ķāmûs mine’l-luġa. Zebîdî’nin, Radıyyüddin es-Sâgānî’nin Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ’ı için kaleme aldığı zeyilden esinlenerek yazdığı eser, Tâcü’l-Ǿarûs’ta el-Ķāmûs’a


yapılan ilâvelerin özetlenmesi ve bazı konuların eklenmesiyle meydana gelmiştir Tekmilede bilhassa Mısır’la ilgili yer, şahıs ve kabile adlarıyla diğer dillerden Arapça’ya girmiş kelimeler bulunmaktadır (nşr. Mustafa Hicâzî [I, II, V, VI. ciltler]; Dâhî Abdülbâkī Muhammed [III, IV. ciltler], Abdülvehhâb Avadullah [VII. cilt], Kahire 1406-1416/1986-1996). 3. el-Ķavlü’l-mesmûǾ fi’l-farķ beyne’l-kûǾ ve’l-kürsûǾ (nşr. Abdürraûf Zafer, ed-Dirâsâtü’l-İslâmiyye, XXX/2 [İslamâbâd 1995], s. 134-148; nşr. Ebû Mahfûz el-Kerîm el-Ma‘sûmî, Buĥûŝ ve tenbîhât, s. 57-64; a.mlf., Mecelletü’l-baǾŝi’l-İslâmî, XXVII [Leknev 1404], s. 61-69). 4. el-Ķavlü’l-meŝbût (mebtût/mażbûŧ) fî taĥķīķı lafžı’t-tâbût (nşr. Dâhî Abdülbâkī Muhammed, ed-DerǾiyye, II/6-7 [Rabat 1420/1999], s. 693-730). 5. et-TaǾrîf bi-żarûriyyi ķavâǾidi Ǿilmi’ś-śarf (nşr. Guneym Gānim el-Yenbuâvî, Mekke 1418/1997). 6. Ĥikmetü’l-işrâķ ilâ küttâbi’l-âfâķ (nşr. Abdüsselâm Muhammed Hârûn, Nevâdirü’l-maħŧûŧât [Kahire 1373/1954], s. 49-98; Kahire 1393/1973; nşr. M. Talha Bilâl, Cidde 1411/1990). 7. İcâze li’s-Sulŧân Ebi’l-Fetĥ ǾAbdilĥamîd Ħan ve ķaśîde mütĥafe ile’s-Sulŧân Ebi’l-Fetĥ ǾAbdilĥamîd Ħan. Osmanlı Sultanı I. Abdülhamid’in talebi üzerine Zebîdî’nin kendisine verdiği hadis icâzetiyle sonuna eklediği methiyesidir. İcâzetin metni Muhammed İshak tarafından doktora tezi içinde yayımlanmıştır (India’s Contribution to the Study of Hadith Literature, Dacca 1976, s. 261-270). 8. Tuĥfetü’l-ķamâǾîl fî medĥi Seyyidi (Şeyħi)’l-ǾArab İsmâǾîl. Ebü’l-Mehâmid Mecdüddin İsmâil b. Abdullah b. Hemmâm el-Hevvârî er-Ruaynî el-Himyerî hakkında yazılan bir makāme ve methiyedir (Hidîviyye Ktp., nr. 16725 [müellif hattı]). 9. Taĥķīķu’l-vesâǿil li-maǾrifeti’l-mükâtebât ve’r-resâǿil (Brockelmann, GAL Suppl., II, 398).

B) Hadis: Beźlü’l-mechûd fî taħrîci ĥadîŝi “şeyyebetnî Hûd” (Kahire 1312; Beyrut 1405/1985; Tanta 1413/1993); el-ǾArûsü’l-mecliyye fî esânîdi’l-ĥadîŝi’l-müselsel bi’l-evveliyye (nşr. Muhammed b. Nâsır el-Acemî, Beyrut 1425/2004); Laķŧü’l-leǿâli’l-mütenâŝire fi’l-eĥâdîŝi’l-mütevâtire (nşr. M. Abdülkādir Atâ, Beyrut 1968, 1405/1985); Bülġatü’l-erîb fî muśŧalaĥi âŝâri’l-ĥabîb (Kahire 1326; nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde, Kahire 1326; Beyrut 1408; İbnü’l-Hanbelî’nin Ķafvü’l-eŝer fî śafvi Ǿulûmi’l-eŝer’i ile birlikte); el-Murabba’l-Kâbülî fî-men revâ Ǿani’ş-Şems el-Bâbilî (Îsâ b. Muhammed es-Seâlibî’nin Ŝebetü Şemsiddîn el-Bâbilî adlı eseriyle birlikte, nşr. Muhammed b. Nâsır el-Acemî, Beyrut 1425/2004); Ġāyetü’l-ibtihâc li-muķtefî esânîdi (kitâbi) Müslim b. el-Ĥaccâc (nşr. Ebû Kuteybe Nazar M. el-Fâryâbî, I-II, Riyad 1427/2006, Śaĥîĥ-i Müslim ile birlikte); İncâzü vaǾdi’s-sâǿil fî şerĥi ĥadîŝi Ümmi ZerǾ mine’ş-şemâǿil (Beyrut 2008, 2011); Senedü’l-ĥadîŝi’l-müselsel bi’l-evveliyye (el-Ĥadîŝü’l-müselsel bi’l-muśâfaĥa, el-Ĥadîŝü’l-müselsel bi’l-müşâbeke, el-Ĥadîŝü’l-müselsel bi’ś-śûfiyye) (Berlin Kraliyet Ktp., nr. 1618); Risâle fî eĥâdîŝ teteǾallaķ bi-fażli yevmi’l-Ǿâşûrâǿ (Hidîviyye Ktp., Mecmua, nr. 160, vr. 7-10); Ķalensüvetü’t-tâc fî baǾżi eĥâdîŝi śâĥibi’l-isrâǿ ve’l-miǾrâc (Berlin Kraliyet Ktp., nr. 293); el-Mirķātü’l-Ǿaliyye bi-şerĥi’l-ĥadîŝi’l-müselsel bi’l-evveliyye (Şerĥu ĥadîŝi’r-raĥme) (Türk Tarih Kurumu Ktp., Muhammed Tancî, Ǿİķdü’l-cevheri’ŝ-ŝemîn’in yer aldığı mecmua içinde, vr. 151-184; Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 3761); el-Emâli’ş-Şeyħûniyye (1189-1190 yıllarında Şeyhûniyye Camii’nde icra edilen hadis imlâlarını kapsayan iki ciltlik bir eserdir; Berlin Kraliyet Ktp., nr. 10253; Mevâhibü rabbi’l-beriyye bi’l-emâli’ş-Şeyħûniyye, Berlin Kraliyet Ktp., nr. 1215); el-Müselselât fi’l-ĥadîŝ (TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 64).

C) Tasavvuf, Ahlâk: İtĥâfü’s-sâdeti’l-müttaķīn bi-şerĥi esrâri İĥyâǿi Ǿulûmi’d-dîn (Zebîdî bu şerh üzerinde on bir yıl çalışmış ve eseri 1201 yılında tamamlamıştır; I-XIII, Fas 1302-1304; I-X, Kahire 1311); Ǿİķdü’l-cevheri’ŝ-ŝemîn fî ŧuruķı’l-ilbâs ve’t-telķīn (tarikatta zikrin şartları, âdâbı, hırka giydirme, biat ve telkinin keyfiyetine dairdir; Türk Tarih Kurumu [Muhammed Tancî, MecmûǾa, vr. 1-57] ve Medine Ârif Hikmet [nr. 260/55] kütüphanelerinde yazma nüshası bulunan eseri Âbid Yaşar Koçak al-Murtażā al-Zabīdī ve Ǿİķd al-Cavhar al-Ŝamīn’i adlı doktora tezinde tahkik edip incelemiştir; İÜ Ed. Fak., 1986); Tenbîhü’l-Ǿârifi’l-baśîr Ǿalâ esrâri’l-Ĥizbi’l-kebîr (Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’nin el-Ĥizbü’l-kebîr [Ĥizbü’l-bir] adlı eserinin şerhidir; Ebû Zeyd Abdurrahman b. Muhammed el-Fâsî’nin şerhiyle birlikte, Kahire 1333; nşr. Ahmed eş-Şerkāvî İkbâl, Merakeş 1986; nşr. Bedr b. Abdullah el-İmrânî, Beyrut 2003, 1432/2011); Müzîlü niķābi’l-ħafâǿ Ǿan künâ sâdâtinâ Beni’l-Vefâǿ (bir mukaddime, yirmi bölüm ve bir hâtimeden oluşur, Benî Vefâ’nın mertebelerine dairdir; nşr. Ahmed Ferîd el-Mezîdî, Dımaşk 1428/2007); el-Maķāśıdü (el-MeķāǾidü)’l-Ǿindiyye fi’l-meşâhidi’n-Naķşbendiyye (Nakşibendiyye esaslarına, usul ve âdâbına dair 150 beyitlik bir manzumedir; nşr. Ebû Mahfûz el-Kerîm el-Ma‘sûmî, Buĥûŝ ve tenbîhât, s. 75-83; a.mlf., Mecelletü’l-MecmaǾi’l-Ǿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2 [Hindistan 1400/1980], s. 68-77); ed-Dürretü’l-murtażıyye Ǿale’ŧ-ŧarîķati(s-sâdeti)’n-Naķşbendiyye (104 beyitlik bir manzumedir; nşr. Ebû Mahfûz el-Kerîm el-Ma‘sûmî, Mecelletü’l-MecmaǾi’l-Ǿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2 [Hindistan 1400/1980], s. 79-87; Buĥûŝ ve tenbîhât, s. 65-82); Kelimât seniyye ve Ǿibârât fâǿiķāt marđıyye fi’l-hażreti’n-nebeviyye (Kahire 1347); en-Nefâǿiĥu’l-miskiyyeǾale’l-fevâǿiĥi’l-Kîşkiyye (tasavvufî hayatı yaşama âdâbı ve buna dair mev‘izalar hakkında bir risâledir; TSMK, Hazine, nr. 1741/2, vr. 4-9; TTK, Muhammed Tancî, MecmûǾa, vr. 60-66); İtĥâfü (İsǾâfü)’l-aśfiyâǿ bi-refǾi selâsili’l-evliyâǿ (Hz. Peygamber’e ulaşan tarikatların silsileleri ve tarikat kolları alfabetik sıraya göre yazılmıştır; TTK, Muhammed Tancî, MecmûǾa, nr. 83-130); Bülûġu aķśa’l-ereb bi-şerĥi Delâǿili’l-ķureb (Seyyid Kutbüddin Mustafa el-Bekrî salavatının şerhi olup otuz varaklık müellif hattı nüshası Ezher Kütüphanesi’ndedir [Fihrisü Mektebeti’l-Ezheriyye, VI, 340]); el-Minaĥu’l-Ǿaliyye fi’ŧ-ŧarîķati’n-Naķşbendiyye (Nakşî sâlikinin kemale ermesi için izlemesi gereken yolu açıklayan bir risâledir; İÜ Ktp., nr. 1597/3, vr. 12-15; İSAM Ktp., nr. 14064, vr. 151-157); Esânîdü’ŧ-ŧuruķı’ŝ-ŝelâŝe (İlkāniyye, Çiştiyye ve Nakşibendiyye tarikatlarının silsilelerine dairdir [Brockelmann, GAL Suppl., II, 620]); el-MevǾižatü’l-ĥasene fî vedâǾi şehri ramażân el-mübârek (a.g.e., II, 398).

D) Tefsir, Fıkıh, Kelâm: ǾUķūdü’l-cevâhiri’l-münîfe fî edilleti meźhebi’l-İmâm Ebî Ĥanîfe (Ebû Hanîfe’nin ictihadlarının Kütüb-i Sitte’de yer alan hadislerden delillerinin fıkıh bablarına göre ele alındığı bir eserdir; I-II, İskenderiye 1292; nşr. Abdullah Hâşim el-Yemânî el-Medenî, Medine 1382/1962; nşr. Vehbî Süleyman Gâvecî el-Elbânî, I-II, Beyrut 1406/1985); Neşvetü’l-irtiyâĥ fî (beyâni) ĥaķīķati’l-meysir ve’l-ķıdâĥ (nşr. Carlo de Landberg [Şeyh Ömer es-Süveydî], Ŧuraf ǾArabiyye içinde, Leiden 1303/1886, I, 40-55); Hediyyetü’l-iħvân fî şecereti’d-düħân (İtĥâfü’l-iħvân fî ĥükmi’d-düħân [eserde tütünün mübahlığı savunulmaktadır]; nşr. Hamed el-Câsir, Mecelletü’l-ǾArab, I/2 [Riyad 1396/1976], s. 114-130; nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî, el-Meşriķ, LXXII/1 [Beyrut 1998], s. 239-249); Ǿİķdü’l-cümân fî beyâni şuǾabi’l-îmân (müellifin Îżâhu’l-medârik adlı risâlesiyle birlikte, nşr. Servet Abdüssemî‘ Muhammed,


“Risâletân li’z-Zebîdî”, MMMA, LIII/2 [Kahire 1430/2009], s. 179-212; nşr. Nizâm Muhammed Sâlih Ya‘kūbî, Beyrut 1425/2004); Mineĥu’l-füyûżâti’l-vefiyye fîmâ fî sûreti’r-Raĥmân min esrâri’ś-śıfâti’l-ilâhiyye (TSMK, Hazine, nr. 1741/1).

E) Tarih, Biyografi, Ensâb: Tervîĥu’l-ķulûb bi-źikri mülûki(n min) Benî Eyyûb (nşr. Selâhaddin el-Müneccid, Dımaşk 1388/1969; Beyrut 1983; nşr. Medîha eş-Şerkāvî, Kahire 1998); el-MuǾcemü’l-muħtaś (MuǾcemü’l-meşâyiħ, el-MuǾcemü’l-ekber, XII. asırda yaşamış, içlerinde Zebîdî’nin bazı hocaları ve öğrencilerinin de yer aldığı 600 kadar ricâlin biyografisini kapsar; öğrencisi Abdurrahman el-Cebertî, Mısır tarihiyle ilgili ǾAcâǿibü’l-âŝâr adlı eserinde XII. yüzyıl ricâlini hemen bütünüyle bu eserden aktarmıştır; nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî-Muhammed b. Nâsır el-Acemî, Beyrut 1427/2006; nşr. M. Adnân el-Bahît-Nevfân Recâ es-Sevâriye, Riyad 1432/2010); el-MuǾcemü’ś-śaġīr (müellifin çok sayıdaki hocasının isim listesini içeren risâleye Kettânî Fihrisü’l-fehâris’inde yer vermiş [I, 402-406], ayrıca bir önceki eserin sonunda yayımlanmıştır); Elfiyyetü’s-sened (1420 beyitten meydana gelen, Zebîdî’ye icâzet veren hocaların hal tercümeleri hakkındaki eser müellifi tarafından şerhedilmiştir; nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî, Beyrut 1426/2005; nşr. Muhammed b. Azzûz, Beyrut 1427/2006); İstidrâkât Ǿalâ Kitâbi’l-Müşecceri’l-keşşâf li-taĥķīķı uśûli’s-sâdeti’l-eşrâf (Muhammed b. Ahmed en-Necefî’nin seyyidler ve eşrafın ensâbına dair eserinin zeylidir; adı geçen eserle birlikte, nşr. Ârif Ahmed Abdülganî-Abdullah b. Hüseyin es-Sâde, I-II, Dımaşk 1422/2001); Îżâĥu’l-medârik Ǿan nesebi’l-Ǿavâtiķ (Îżâĥu’l-medârik fi’l-ifśâĥ Ǿani’l-Ǿavâtiķ) (Hz. Peygamber’in anne tarafından on ninesinin nesebi ve biyografisiyle ilgilidir; nşr. Müsâid Sâlim el-Abd el-Câdir, Beyrut 1425/2004; müellifin Ǿİķdü’l-cümân adlı risâlesiyle birlikte, nşr. Servet Abdüssemî‘ Muhammed, “Risâletân li’z-Zebîdî”, MMMA, LIII/2 [Kahire 1430/2009], s. 179-212); Ceźvetü’l-iķtibâs fî nesebi Beni’l-ǾAbbâs (eserde, Abbas b. Abdülmuttalib’in soyundan ve Mütevekkil-Alellah’a kadar gelen Abbâsî halifelerinden söz edilmektedir; nşr. Yahyâ Mahmûd b. Cüneyd, Beyrut 1426/2005); Tuĥfetü’l-aĥbâb fi’l-künâ ve’l-elķāb (nşr. Muhammed Fâtih Kaya, Beyrut 2009); er-Ravżü’l-celî fî ensâbi âli Bâ ǾAlevî (nşr. Ârif Abdülganî, Dımaşk 1431/2010); MuǾcemü’l-ǾAllâme Śafiyyiddîn Muĥammed el-Buħârî el-Eŝerî (nşr. Muhammed Mutî‘ el-Hâfız, Dımaşk 1420/1999); el-İntiśâr li-vâlideyi’n-nebiyyi’l-muħtâr (Ĥadîķatü’ś-śafâǿ fî vâlideyi’l-Muśŧafâ) (Hz. Peygamber’in anne ve babasının nesepleriyle iman konusundaki durumları hakkındadır, İSAM Ktp., nr. 14064, s. 158-162); Nefĥatü’l-Ǿanber fî nesebi’ş-şeyħ ǾAlî İskender (Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 1806, vr. 1-11); Sefînetü’n-necâti’l-muĥteviyye Ǿalâ biđâǾatin müzcâtin mine’l-fevâǿidi’l-münteķāt (X-XII. yüzyıllara ait ulemâ biyografilerine dair notlardan oluşur; Brockelmann, GAL Suppl., II, 399); er-Ravżü’l-miǾŧâr fî nesebi(‘s-sâdeti âli)’s-Seyyid CaǾfer eŧ-Ŧayyâr (Fihrisü Mektebeti Dâri’l-kütübi’l-Mıśriyye, V, 205); el-Ǿİķdü’l-munažžam fî źikri ümmehâti’n-nebiyyi’l-mükerrem (Princeton Üniversitesi Ktp., nr. 4567 [müellif hattı]); el-Hediyye ve’t-tuĥfe bi-esmâǿi ehli’ś-śuffe (Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 27/2, 415/8); Şerĥu’ś-śadr fî (şerĥi) esmâǿi ehli Bedr (Süleymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 27/1). Kaynaklarda bunların dışında Zebîdî’ye yukarıdaki konularla ilgili birçok eser nisbet edilmektedir (eserlerinin bir listesi ve yazma nüshaları için bk. Ebû Mahfûz el-Kerîm Ma‘sûmî, Buĥûŝ ve tenbîhât, s. 276-293; a.mlf., V/1-2 [1400/1980], s. 42-59; Yıldırım, VI [1988], s. 39-50; Âbid Yaşar Koçak, s. 20-43).

BİBLİYOGRAFYA:

Zebîdî, Tâcü’l-Ǿarûs (nşr. Abdüssettâr Ahmed Ferrâc), Küveyt 1385/1965, neşredenin girişi, I, z-k; a.mlf., el-MuǾcemü’l-muħtaś (nşr. Nizâm M. Sâlih Ya‘kūbî-Muhammed Nâsır el-Acemî), Beyrut 1427/2006; a.mlf., Bülġatü’l-erîb fî muśŧalaĥi âŝâri’l-ĥabîb (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut 1408, neşredenin girişi, s. 148-184; Sıddîk Hasan Han, Ebcedü’l-Ǿulûm, Bopal 1296, III, 208, 217-222; Abdurrahman b. Hasan el-Cebertî, ǾAcâǿibü’l-âŝâr, Kahire 1322/1905, II, 196-200, 296-298; IV, 148; VI, 152-154; ayrıca bk. tür.yer.; Ali Paşa Mübârek, el-Ħıŧaŧü’t-tevfîķıyye, Kahire 1970, s. 342-346; Ahlwardt, Verzeichnis, I, 95; II, 73, 272; IX, 581-582; Baytâr, Ĥilyetü’l-beşer (nşr. M. Behcet el-Baytâr), Dımaşk 1383/1963, III, 1492, 1509-1550; Abdülhay el-Hasenî, Nüzhetü’l-ħavâŧır, VII, 471-477; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, I, 402-406, 526-543; ayrıca bk. İndeks; Fihrisü’l-Kütübħâneti’l-Ħidîviyye, Kahire 1308-1310, I, 225, 240; IV, 179, 214; VII, 209; Serkîs, MuǾcem, II, 1726-1728; Brockelmann, GAL, II, 371; Suppl., II, 398-399, 620, 696; a.mlf., “Muĥammad Murtađā”, EI² (İng.), VII, 445; Îżâĥu’l-meknûn, I, 55, 130, 159, 284, 300, 325, 579; II, 362, 365, 577, 620, 682; Fihrisü Mektebeti Dâri’l-kütübi’l-Mıśriyye, Kahire 1342-61, II, 26; III, 47; V, 43, 150, 205, 343; Fihrisü’l-Ħizâneti’t-Teymûriyye, Kahire 1367/1948, II, 24; Fihrisü Mektebeti’l-Ezheriyye, Kahire 1369/1950, I, 298; VI, 340; Cemâleddin eş-Şeyyâl, Muĥâđarât fi’l-ĥarekâti’l-ıślâĥiyye, Kahire 1958, II, 50, 53, 66-67, 75-77; J. A. Haywood, Arabic Lexicography, Leiden 1960, s. 89-90; Abdüsselâm M. Hârûn, Nevâdirü’l-maħŧûŧât, Kahire 1960, II, 50-106; Hüseyin Nassâr, el-MuǾcemü’l-ǾArabî: Neşǿetühû ve teŧavvüruh, Kahire 1968, I, 639-679; R. Mach, Catologue of Arabic Manuscripts (Yahuda Section) in the Garrett Collection, Princeton University Library, Princeton-New Jersey 1977, s. 10-11, 61, 70, 164, 184, 251, 386, 394, 407; Âbid Yaşar Koçak, al-Murtażā al-Zabīdī ve Ǿİķd al-Cavhar al-Ŝamīn’i (doktora tezi, 1986), İÜ Ed. Fak., s. 1-44; a.mlf., “el-Murtedâ ez-Zebîdî: Tâcu’l-‘Arûs Müellifi”, Nüsha, II/6, Ankara 2002, s. 101-114; Abdülvehhâb es-Sâbûnî, ǾUyûnü’l-müǿellefât (nşr. Mahmûd Fâhûrî), Halep 1413/1992, I, 219-220; S. Reichmuth, The World of Murtadā al-Zabīdī (1732-91), Life, Networks and Writings, Exeter 2009; a.mlf., “Murtađā al-Zabīdī and His Role in 18th Century Sufisme”, Le soufisme à l’époque ottomane XVIe-XVIIIe siècle (ed. R. Chih-C. Mayeur-Jaouen), Caire 2010, s. 383-406; a.mlf., “Murtađā az-Zabīdī (d. 1791) in Biographical and Autobiographical Accounts. Glimpses of Islamic Scholarship in the 18th Century”, WI, XXXIX/1 (1999), s. 64-102; a.mlf., “Notes on Murtađā al-Zabīdī’s Mu‘jam as a Source for al-Jabartī’s History”, Jerusalem Studies in Arabic and Islam, XXV, Jerusalem 2001, s. 374-383; Ebû Mahfûz el-Kerîm Ma‘sûmî, Buĥûŝ ve tenbîhât I, Beyrut 2001, s. 57-64, 65-94, 235-294; a.mlf., “el-ǾAllâme ez-Zebîdî: Ĥayâtüh ve âşâruh”, Mecelletü’l-MecmaǾi’l-Ǿilmiyyi’l-Hindî, V/1-2, Aligarh 1400/1980, s. 1-88; Suat Yıldırım, “Muhammed Murtazâ ez-Zebîdî”, EAÜİFD, VI (1986), s. 21-52; Şevkī el-Maarrî, “el-Murtaçâ ez-Zebîdî”, et-Türâŝü’l-ǾArabî, XVI/62, Dımaşk 1416/1996, s. 66-80; Süleyman Akkuş-Recep Önal, “Muhammed Murtaza ez-Zebîdî ve İthâfü’s-Sâdeti’l-Müttakîn bi Şerhi Esrârı İhyâi Ulûmi’d-Dîn Adlı Eserinin Kelâm İlmi Açısından Tahlili”, Usûl: İslâm Araştırmaları, sy. 6, Adapazarı 2006, s. 115-144; Mahmûd Ali Mekkî, “ez-Zebîdî”, MevsûǾatü’l-aǾlâmi’l-fikri’l-İslâmî, Kahire 1425/2004, s. 401-404.

İsmail Durmuş