YETKİN, Ahmet Emri

(1886-1974)

Son dönem âlimlerinden, şair.

Kendi yazdığı hal tercümesine göre ulemâ soyundan gelen bir ailenin çocuğu olarak Amasya’da doğdu. Babası Amasya müftüsü Abdurrahman Kâmil Efendi’dir. Adı ve mahlası ebced hesabına göre doğum yılını (304:1304/1886-87) verir. Mekteb-i ibtidâîden sonra iki buçuk yıl rüşdiyede okudu. Ardından babasının müderris olduğu Amasya Bekir Paşa Medresesi’ne devam ederek icâzet aldı (1908). Dinî ilimler alanında kendini geliştirmek üzere amcası Mustafa Sâdık ile Köprülü Mustafa Tevfik ve Köprülü Ârif Fâzıl efendilerin camilerde verdikleri dersleri takip etti; Amasya ulemâsından Hâfız Şerif Efendi’den ferâiz okudu. 1907’de açılan Dârülmuallimîn’i bitirdi ve 1911’de girdiği imtihanda başarı gösterince dersiâm oldu. 1907’de ilkmektep muallimliğiyle başladığı memuriyet hayatında Amasya Şer‘iyye Mahkemesi kâtipliği (1911), Dârü’l-hilâfe Medresesi’nde Türkçe ve kitâbet muallimliği (1912), yine Amasya’da tahakkuk kâtipliği (1926) ve nâfia ambar memurluğu (1927), 1930-1943 yılları arasında nâfia amele kâtipliği görevinde bulundu ve buradan emekliye ayrıldı. 6 Mayıs 1974’te vefat eden Ahmet Emri, Kültepe civarındaki yeni kabristanda defnedildi. Vefatı üzerine Mehmed Çavuşoğlu altı beyitlik bir şiir yazmış ve, “İrciî emri ile gitti bekāya Emrî” mısraı ile ölümüne tarih düşürmüştür. Hattat Ali Alparslan’ın ta‘lik hatla yazdığı bu şiir mezar taşına hakkedilmiştir.

Eserleri. 1. Tuĥfetü’l-iħvân (Kahire 1375/1956). Müellifin Arapça üç kasidesinden oluşmaktadır. 2. Sübha-i Emrî (Ankara 1971). Sekiz şiirin yer aldığı on beş sayfalık risâleye Ömer Nasuhi Bilmen ve İbnülemin Mahmud Kemal kısa birer takriz yazmıştır. 3. Naġamâtü’l-anâdîl fî riyâżı emŝileti’l-ǾAvâmil. Birgivî’nin nahve dair el-ǾAvâmil’inde verdiği misallerin Arapça açıklamasıdır. 4. İbrete Sâik Bir Nazm-ı Râik. Ahmet Emri’nin yirmi üç beyitlik bu şiiri Amasya’da bir dostu tarafından ta‘lik hatla yazdırılarak çoğaltılmış, Ahmed Remzi Akyürek bunu yirmi üç kıta ile taştîr etmiştir (Ahmet Remzi Akyürek ve Şiirleri, s. 136-139). 5. Gül-i Sadberk. 104 beyitten oluşan Farsça bir manzumedir. 6. Müntehabât. Ahmet Emri Efendi’nin hikmet ve öğüt türünden derlediği 100 beyit ve açıklamalarından ibarettir.


7. Mecmûa-i Eş‘âr-ı Emrî Yetkin. Bu defterin müellifin kendi el yazısıyla 244 sayfalık nüshası Amasya Beyazıt Kütüphanesi’ndedir. 8. Kelimâtü’l-ekâbir. 100 İslâm büyüğünün sözleriyle bunların açıklamasını ve adı geçen kişilerin biyografisini içerir. 9. Mecmau’l-elkāb. 100 kadar lakabın açıklamasına ve lakap sahiplerinin biyografisine dairdir. 10. Hizânetü’l-cevâhir. Hz. Ali’ye ait 100 hikmetli söz ve açıklamasıdır. 11. Tuhfe-i Emrî. Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin münâcâtının mensur ve manzum tercümesidir.

BİBLİYOGRAFYA:

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Şairleri, İstanbul 1945, III, 1277-1278; Ahmet Remzi Akyürek ve Şiirleri (haz. Hasibe Mazıoğlu), Ankara 1987, s. 136-139; Lütfi Doğan, “Değerli Din Bilginlerimizden Merhum Ahmet Emrî Yetkin”, Diyanet Dergisi, IV/1-2, Ankara 1965, s. 185-186; Yakup Şafak, “Şair Emrî’nin Bir Mektubu ve İki Manzumesi”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, sy. 6, Konya 1999, s. 321-329; a.mlf., “Ahmed Emrî’nin F. Nafiz Uzluk’a Yazdığı Mektuplarda Ahmed Remzi Dede’yle İlgili Bilgiler”, Nüsha, III/9, Ankara 2003, s. 23-33.

Muammer Ülker