VEZZÂNÎ

(الوزّاني)

Ebû Abdillâh (Ebû Îsâ) Muhammed el-Mehdî b. Muhammed b. Muhammed el-Hasenî el-İmrânî el-Vezzânî el-Fâsî (1850-1923)

Mâlikî fakihi.

Fas’ın kuzeyindeki Vezzân şehrinde doğdu. Soyu Hz. Hasan’ın torunlarından İmrân b. Yezîd b. Abdullah’a ulaşır. Vezzân’da babasından, Muhammed et-Tıtvânî ve Ahmed b. Arabî el-Küreftî’den kıraat dersleri alan Vezzânî, Ebû Muhammed Abdüsselâm, Ahmed b. Hassûn el-İmrânî ve Muhammed es-Savvâf’tan çeşitli ilimler tahsil etti. Ardından Fas şehrine gitti. Orada dönemin önde gelen eğitim kurumu Câmiu’l-Karaviyyîn’de temel hadis metinleriyle Mâlikî fıkhı ve usulüne dair eserleri, ayrıca Venşerîsî’nin el-MiǾyâr’ını okudu. Kıraat derslerini Faslı hocası Ebû Sâlim Abdullah el-Bekrâvî’den tamamlayıp icâzet aldı. Daha sonra Abdullah b. İdrîs el-Vedgīrî el-Bedrâvî, Muhammed b. Medenî Gennûn, Muhammed b. Abdurrahman el-Alevî el-Hasenî, Mehdî b. Muhammed İbnü’l-Hâc es-Sülemî, Muhammed b. Muhammed el-Makkarî ez-Zemahşerî, Muhammed b. Abdülvâhid İbn Sûde el-Cellûd, Fas Kadısı Muhammed Hamîd b. Muhammed b. Bennânî, Ca‘fer b. İdrîs el-Kettânî, Muhammed b. Kāsım el-Kādirî, Mehdî b. Tâlib İbn Sûde ile kardeşleri Ömer İbn Sûde ve Ahmed İbn Sûde gibi âlimlerden ders okudu. Fransızlar’a karşı mücadelesiyle tanınan Moritanyalı âlim Mâülayneyn Muhammed Mustafa el-Kalkamî eş-Şinkītī’den de icâzet aldı. Hocalarından Muhammed b. Medenî Gennûn, Karaviyyîn’deki ıslahatçı düşüncenin önde gelen şahsiyetlerinden biriydi. Özellikle yaygın tasavvuf anlayışının bid‘at olduğu, gerilemeye yüz tutmuş müftülük makamının ictihadla yeniden canlandırılması gerektiği yönündeki fikirleriyle ön plana çıkmaktaydı. Hocası Ca‘fer b. İdrîs el-Kettânî de benzer görüşlere sahipti.

Vezzânî, eğitimini tamamladıktan sonra ders ve fetva vermeye başladı; yaşadığı dönemde Fas toplumunun sorunlarıyla ilgilendi. Yetiştirdiği çok sayıdaki öğrencileri arasında Muhammed Sâdık b. Tâhir, Sâlih el-Aselî, Muhammed en-Neccâr, Abdüsselâm b. Abdülkādir İbn Sûde, Muhammed Abdülhay el-Kettânî, Abdülhafîz b. Muhammed Tâhir el-Fâsî ve Muhammed Mahlûf zikredilebilir. 29 Muharrem 1342’de (11 Eylül 1923) Fas şehrinde vefat eden Vezzânî’nin kabri Bâbülfütûh dışındaki Ravzatüşşâmiyyîn’dedir. Vezzânî’nin ilmî otoritesi ve toplumda kazandığı saygınlık, Fas Alevî Hükümdarı Sultan Abdülazîz’e (1894-1908) danışmanlık yaptığı şeklinde yorumlara sebep olmakla birlikte (Terem, s. 60) o döneme ait kaynaklarda bu konuda herhangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak Fransızlar’ın askerî, ekonomik ve idarî reform taleplerini değerlendirmek üzere Şubat 1905’te kurulan ve âlimlerle tâcirlerden oluşan Meclisü’l-a‘yân’da üyelik yapmış, aynı yıl halkın Fransız reformlarına karşı tepkisini değerlendirmek amacıyla Tunus, Cezayir ve Tanca’ya gönderilmiştir.

Fas’ın siyasî istikrarsızlık, sömürgecilik ve modern hayata geçiş döneminin sorunlarıyla yüzleştiği çalkantılı bir dönemde yaşayan Vezzânî eserlerinde bu tür konulara geniş yer verir ve kendi dönemine kadar gelen Mâlikî nevâzil geleneğine öncülük eder. Bu sebeple kitaplarında ele aldığı konular ve fetvaları, hem Mâlikî mezhep birikiminin yeni sorunları çözmedeki potansiyelini hem de hukuk-sosyal realite ilişkisini ortaya koyan önemli belgelerdir. Eserlerini dönemin hararetli siyasî ve ilmî tartışmalarının gölgesi altında kaleme alan Vezzânî, bir yandan kendi ıslah düşüncesini açıklarken bir yandan da reform taraftarlarının taleplerine karşı toplumsal problemlere mezhep içerisinden cevaplar üreterek alternatif bir yol ortaya koymaya çalışmıştır. Öte yandan gençlik yıllarını geçirdiği Vezzân şehrinin Abdullah b. İbrâhim el-İdrîsî’nin (ö. 1089/1678) kurduğu Vezzâniyye tarikatının merkezi olması onun erken yaşlardan itibaren tasavvuf kültürüyle yetişmesini sağlamış, bu durum daha sonraki faaliyetlerini ve çalışmalarını etkilemiştir. Eserlerinde bulunduğu bölgede devam edegelen bazı tarikat âdetlerini, zikir halkalarını ve velîleri ziyareti savunması onun bu kültürün içinden gelmesiyle yakından ilgilidir. Muhammed Abduh’un çalışmalarından etkilenen Faslı bazı ilim adamlarının evliyaya tevessül gibi konularda kendisine yönelttiği sorulara el-MiǾyâr’da cevap vermesi de bunu


göstermektedir. Ancak Vezzânî tarikat âdâbının şer‘î çerçeve içinde kalması gerektiği hususunda ısrarcı olmuştur.

Eserleri: 1. el-MiǾyârü’l-cedîd. Mâlikî fıkıh ansiklopedisi niteliğindeki eserin tam adı en-Nevâzilü’l-cedîdetü’l-kübrâ fî-mâ li-ehli Fâs ve ġayrihim mine’l-bedvi ve’l-ķurâ el-müsemmâ bi’l-MiǾyâri’l-cedîdi’l-câmiǾi’l-muǾrib Ǿan fetâva’l-müteǿaħħirîn min Ǿulemâǿi’l-Maġrib’dir (I-XI, Fas 1328; nşr. Ömer b. Abbâd, I-XII, Rabat 1417-1421/1996-2000). Vezzânî bu eserini Venşerîsî’nin el-MiǾyâr’ının devamı mahiyetinde yazmış, onun döneminden kendi zamanına kadar yaşamış Mağrib Mâlikîleri’nin nevâzil türü eser ve fetvalarını derlemiştir. Eserde yer alan konular ve bunlara verilen cevapların, karşılaşılan yeni meselelere çözüm sunacak bir nitelik taşıdığını kitabın girişinde ima eden Vezzânî, çalışmasına el-MiǾyârü’l-cedîd adını vermekle kendini döneminin Venşerîsî’si olarak gördüğünü ileri sürmektedir. Muħtaśarü’l-Ħalîl’in konu başlıkları esas alınarak düzenlenen eserde Mağrib Mâlikîliği’ne ait nevâzilin yanı sıra müellife ve diğer bazı âlimlere ait bazı eserler de bütünüyle nakledilmiştir. Daha çok 1008-1317 (1600-1900) yılları arasında yaşamış âlimlerin fetvalarını ihtiva eden eserin büyük kısmı Vezzânî’nin kendi fetvalarından oluşur. Kitabın bir bölümü, Jacques Berque tarafından Les nawāzil el-MuzāraǾa du MiǾyār al-Wazzānī adıyla Fransızca’ya tercüme edilmiştir (Rabat 1940). Muhammed el-Hafzâvî, et-Taŧbîķu’l-maķāśıdî fî fıķhi’l-emvâl min ħilâli’l-MiǾyâri’l-cedîd el-muǾrib Ǿan fetâva’l-müteǿaħħirîn min Ǿulemâǿi’l-Maġrib adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır (2009, Sîdî Muhammed b. Abdullah Üniversitesi, Sais/Fès). 2. el-Mineĥu’s-sâmiye fi’n-nevâzili’l-fıķhiyye (I-IV, Fas 1318-1319; I-IV, Rabat 1992-1993). en-Nevâzilü’ś-śuġrâ olarak da bilinen eser el-MiǾyârü’l-cedîd’den yirmi yıl kadar önce yazılmıştır. Müellife ait fetvaların yanı sıra hocalarının ve Venşerîsî’den sonraki dönemde yaşamış Mağribli âlimlerin nevâzillerini de içerir. 3-4. Şerĥu ǾAmeliyyâti Fâs. Vezzânî, Ebû Zeyd Abdurrahman b. Abdülkādir el-Fâsî’nin Fas’taki örfî uygulamaları içeren el-ǾAmelü’l-Fâsî adlı 300 beyitlik manzumesine iki şerh yazmıştır. Bunların ilki, meseleleri genişçe ele aldığı Şerĥu ǾAmeliyyâti Fâs el-kübrâ: eş-Şifâǿ elleźî lâ yuġādiru seķamen velâ beǿsen adlı şerhtir. Diğerinin adı Şerĥu ǾAmeliyyâti Fâs eś-śuġrâ: Tuĥfetü ekyâsi’n-nâs bi-şerĥi ǾAmeliyyâti Fâs olup (Fas 1333; nşr. Hâşim Alevî el-Kāsımî, Rabat 1422/2001) ilkinin özeti niteliğindedir. 5. el-Kevâkibü’n-neyyâre ve’l-cevâhirü’l-muħtâre Ǿalâ şerĥi’l-Mürşidi’l-muǾîn li’ş-şeyħ Meyyâre (I-II, Fas 1322). Mâlikî fakihi Meyyâre’nin, hocası İbn Âşir’in el-Mürşidü’l-muǾîn adlı ilmihaline ed-Dürrü’ŝ-ŝemîn adıyla yazdığı şerh üzerine kaleme alınan bir hâşiyedir. Eserin sonunda müellifin çeşitli konulara dair üç risâlesi yer almaktadır. 6. Tuĥfetü’l-huźźâķ bi-neşri mâ tażammenethu Lâmiyyetü’z-Zeķķāķ. Zekkāk’ın İslâm muhakeme usulüne dair kasidesinin İbn Sûde et-Tâvüdî tarafından yazılan şerhinin hâşiyesidir (asıl metin ve şerhle birlikte, Fas 1301, 1308, 1315, 1325, 1327, 1334, 1341). 7. Ĥâşiye Ǿalâ şerĥi’ŧ-Ŧurfe fî nažmi elķābi’l-ĥadîŝ (Fas, ts.). Muhammed Arabî b. Yûsuf el-Fihrî el-Fâsî’nin hadis usulüne dair manzum eserine Muhammed b. Abdülkādir el-Fâsî’nin yazdığı şerhin hâşiyesidir. 8. Ĥâşiye Ǿalâ şerĥi İbn Sûde et-Tâvüdî Ǿalâ Tuĥfeti İbn ǾÂśım (I-III, Fas 1308-1310, 1316, 1330). Ebû Bekir İbn Âsım el-Gırnâtî’nin Mâlikî fıkhıyla ilgili Tuĥfetü’l-ĥükkâm fî nüketi’l-Ǿuķūd ve’l-aĥkâm adlı manzum eseri için İbn Sûde tarafından kaleme alınan şerhin hâşiyesidir. 9. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Mekkûdî li-Elfiyyeti İbn Mâlik (I-II, Fas 1318). 10. Ĥâşiye Ǿalâ Şerĥi’l-Bûrî Ǿalâ Manžûmeti İbn Kîrân fi’l-mecâz ve’l-istiǾâre min Ǿilmi’l-beyân (Fas 1299, 1324; Rabat 1347; Beyrut 2008, el-İstiǾâre adıyla). 11. Ĥâşiye Ǿalâ Mübrizi’l-ķavâǾidi’l-iǾrâbiyye mine’l-Ķaśîdeti’l-micrâdiyye li’r-Resmûkî (farklı tarihlerde bölümler halinde yayımlanmıştır, Fas 1294, 1311, 1312, 1323; Dımaşk 2008). 12. Îżâĥu’l-mesâliki’l-ħafiyye ile’l-fütûĥâti’l-ķayyûmiyye (Fas 1298, 1309). Ebü’l-Abbas Ahmed b. Ahmed es-Sûdânî’nin İbn Âcurrûm’un el-Muķaddimetü’l-Âcurrûmiyye’sine yazdığı şerhin hâşiyesidir. 13. Fihrist (Fas 1314). 14. en-Nuśĥu’l-ħâliś li-kâffeti’l-müslimîn bi’t-tevessül ileyhi teǾâlâ bi-aśfiyâǿihi’l-muķarrebîn (Fas 1870). Hz. Peygamber’e ve evliyaya tevessülün câiz olmadığı yolunda biri Muhammed Mûsâ’ya, diğeri Muhammed Abduh’a ait iki fetvaya cevap mahiyetindedir. 15. Fî Cevâzi’ź-źikr maǾa’l-cenâze ve refǾi’ś-śavt bi’l-heylele (Fas, ts.). Rehûnî’nin cenaze merasimlerinde sesli bir şekilde zikir yapılmasının bid‘at olduğunu ileri süren eserine reddiye olarak yazılmıştır. 16. Buġyetü’ŧ-ŧâlibi’r-râġibi’l-ķāśıd fî ibâĥati śalâti’l-Ǿîd fi’l-mesâcid (Fas 1895; el-MiǾyârü’l-cedîd içinde, Rabat 1417/1996, I, 579-599). 17. es-Seyfü’l-meslûl bi’l-yedi’l-yümnâ li-ķaŧǾi reǿsi İbn Mühennâ (Fas 1324). Mutasavvıf olduğunu iddia eden İbn Mühennâ’nın özellikle Mağrib âlimlerine ve faziletli kişilere hakaret içeren Ĥâşiye Ǿalâ Şeyħ el-Vertelânî adlı eserine reddiyedir. 18. Risâletü’n-naśr li-kerâheti’l-ķabż ve’l-iĥticâc Ǿalâ men nâzeǾa fîhâ fî śalâti’l-farż (Fas 1316; Tıtvân 1389/1969; el-MiǾyârü’l-cedîd içinde, Rabat 1417/1996, I, 280-357). Ebû Abdullah el-Misnâvî’nin farz namazlarda ellerin bağlanması gerektiği yolundaki görüşüne reddiye amacıyla yazılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Vezzânî, en-Nevâzilü’l-cedîdetü’l-kübrâ: el-MiǾyârü’l-cedîd, [baskı yeri yok] 1328, I, 1-3; a.e. (nşr. Ömer b. Abbâd), Rabat 1417-21/1996-2000, I, 14, 280-347, 579-599; IV, 641-646; IX, 204-230; XII, 626 vd., 677; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 5-11; a.mlf., Tuĥfetü ekyâsi’n-nâs bi-şerĥi ǾAmeliyyâti Fâs (nşr. Hâşim el-Alevî el-Kāsımî), Rabat 1422/2001, neşredenin girişi, s. 7-8; Serkîs, MuǾcem, II, 1915-1917; K. Brown, “Profile of a Nineteenth-Century Moroccan Scholar”, Scholars, Saints and Sufis (ed. N. R. Keddie), Berkeley-Los Angeles 1972, s. 139-146; E. Burke III, “The Moroccan Ulama 1860-1912: An Introduction”, a.e., s. 103, 115-123; a.mlf., Prelude to Protectorate in Morocco: Precolonial Protest and Resistance: 1860-1912, Chicago 1976, s. 81-85, 86; Menûnî, Mežâhiru yaķažati’l-Maġribi’l-ĥadîŝ, Beyrut 1405/1985, II, 203, 327-328, 335-338; İdrîs b. Mâhî el-İdrîsî el-Kaytûnî, MuǾcemü’l-maŧbûǾâti’l-Maġribiyye, Selâ 1988, s. 165, 363-365; Allâl el-Fâsî, el-Ĥarekâtü’l-istiķlâliyye fi’l-Maġribi’l-ǾArabî, Rabat 1993, s. 106-107; M. Felâh el-Alevî, CâmiǾu’l-Ķaraviyyîn ve’l-fikrü’s-Selefî: 1873-1914, Dârülbeyzâ 1994, s. 127-129; Abdüsselâm b. Abdülkādir İbn Sûde, Sellü’n-niśâl li’n-niđâl bi’l-eşyâħ ve ehli’l-kemâl: Fihrisü’ş-şüyûħ (nşr. Muhammed Haccî), Beyrut 1417/1997, s. 29-31; Muhammed el-Kādirî - Muhammed Melşûş, Fihrisü’l-maŧbûǾâti’l-ĥaceriyyeti’l-Maġribiyye, Dârülbeyzâ 2004, s. 32, 39, 102-106, 153, 180, 186-187; Muhammed Mahlûf, Şeceretü’n-nûri’z-zekiyye fî ŧabaķāti’l-Mâlikiyye (nşr. Ali Ömer), Kahire 1428/2007, II, 496-497; E. Terem, The New MiǾyar of al-Mahdī al-Wazzānī: Local Interpretation of Family Life in Late Nineteenth-Century Fez (doktora tezi, 2007), Harvard University, s. 1, 8, 30-31, 39-40, 60, 61; a.mlf. - S. D. Powers, “From the Mi‘yār of al-Wanšarīsī to the New Mi‘yār of al-Wazzānī: Continuity and Change”, Jerusalem Studies in Arabic and Islam, XXXII, Jerusalem 2007, s. 236-237; P. Mispoulet, “al-Mi‘yār al-Djadīd ‘La nouvelle pierre de touche des fatwās’ du Faqīh al-Mahdī al-Ouazzanī al-‘Imrānī”, RMM, XXIV (1913), s. 301-303; Rahma Bourqia, “Droit et pratiques sociales, les cas des Nawāzil au XIXe siècle”, Hespéris Tamuda, XXXV/2, Rabat 1997, s. 131-145; Cum‘a Mahmûd ez-Züraykī, “İŧlâletün Ǿalâ kitâbi’l-MiǾyâri’l-cedîd li’l-Vezzânî fî ŧabǾatihi’l-cedîde”, Mecelletü Külliyyeti’d-daǾveti’l-İslâmiyye, sy. 21, Trablus 2004, s. 114; Mohamed el-Mansour, “Wazzāniyya”, EI² (İng.), XI, 201-202.

Necmettin Kızılkaya - Osman Yılmaz