VELİYYÜDDİN YEKEN

(وليّ الدين يكن)

(1873-1921)

Mısırlı eleştirmen ve şair.

2 Mart 1873’te İstanbul’da doğdu. Babası Hasan Sırrı Paşa, annesi Çerkez asıllı bir hanımdır. Yeken lakabı Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın kız kardeşinin oğlu, Yeğen lakabıyla anılan dedesi İbrahim Paşa’dan gelir. Henüz üç yaşında iken babası tarafından Kahire’ye götürüldü. Altı yaşında babasını kaybedince Mısır Maliye bakanı olan amcası Haydar Paşa onu himayesine aldı ve Hidiv Tevfik Paşa’nın devlet erkânının çocukları için yaptırdığı Medresetü’l-encâl’e gönderdi. Burada Türkçe, Arapça ve İngilizce, Marsilya Fransız Okulu’nda Fransızca ve Yunanca öğrendi. Mezuniyetinden sonra kısa bir süre Mısır halk savcılığında çalıştı; ardından Medresetü’l-encâl’den arkadaşı Hidiv II. Abbas Hilmi’nin sarayında görev aldı. Yazı yazma yeteneği bulunan Yeken daha yirmi yaşına gelmeden el-Ķāhire ve en-Nîl gibi gazetelerde edebî, siyasî ve içtimaî yazılar yazdı. Ardından Yûsuf Fethi Bey’le birlikte el-Miķyâs’ı yayımladı (1895). İstanbul’a yaptığı bir yıllık seyahatte Şûrâ-yı Devlet Meclisi üyesi amcası Muhammed Fâik Bey’in yanında kaldı. Ertesi yıl döndüğü Mısır’da 1897’de II. Abdülhamid’i eleştirdiği el-İstiķāme adlı gazeteyi neşretti, fakat gazetesi yasaklandı. Bunun üzerine Osmanlı siyaseti ve özellikle II. Abdülhamid’le ilgili düşüncelerini el-Muķaŧŧam, el-Müşîr gibi gazete ve dergilerde yazmaya devam etti. II. Abdülhamid’in davetiyle tekrar İstanbul’a gitti; önce gümrük memurluğuna, daha sonra Yüksek Maarif Meclisi üyeliğine tayin edildiyse de Abdülhamid rejimini eleştirmeyi sürdürdüğü ve Kānûn-ı Esâsî’nin ıslahı yolunda Jön Türkler’in çağrısını desteklediği gerekçesiyle 1902’de Sivas’a sürgüne gönderildi. Burada altı yıl kaldı ve II. Meşrutiyet’in 1908’de ilânı üzerine Mısır’a dönmesine izin verildi. Mısır’da el-Ehrâm, el-Müǿeyyed, er-Râǿidü’l-Mıśrî, ež-Žuhûr gibi dergi ve gazetelerde yazmaya, bir taraftan da el-MaǾlûm ve’l-mechûl adıyla hâtıratını yayımlamaya başladı. Bu sırada el-Muķaŧŧam’da çıkan sosyal içerikli bazı yazılarını eś-Śaĥâǿifü’s-sûd, bazılarını da et-Tecârib adıyla neşretti. 1912’de el-İķdâm gazetesinin yayın müdürlüğünü üstlendi. Bir süre Adalet Bakanlığı’nda çalıştıktan sonra 1914’te Kral Hüseyin Kâmil’in yönetime gelmesiyle saraya bağlı özel divan kâtipliği görevine atandı. 1919 yılına kadar sürdürdüğü bu görevinden astım hastalığı yüzünden ayrıldı ve 6 Mart 1921 tarihinde tedavi için gittiği Hulvân’da vefat edinceye kadar yazı yazmaya devam etti.

Veliyyüddin Yeken ilk yazılarında İslâm birliğini ve Osmanlı hilâfetini desteklemiş, II. Abdülhamid’in İslâm âlemini eski güçlü dönemine yükselteceğine inanmıştır. Bu sebeple II. Abdülhamid ve iktidarı aleyhine yazı yazan bütün milliyetçileri eleştirmiştir. Aynı sebeple Mısır’daki Osmanlı iktidarından kaçanların hâmisi durumundaki İngiliz işgaline karşı açıkça tavır almıştır. Fakat Osmanlı hükümetindeki ilk görevi sırasında yapılan yanlışlıkların farkına varmış, bu defa II. Abdülhamid ve iktidarını sorgulamaya başlamıştır (el-MaǾlûm ve’l-mechûl, I, 11, 14, 108). Ardından kurumlardaki yozlaşmayı ve siyaset oyunlarını daha yakından görünce eleştirilerini şiddetlendirmiş ve II. Abdülhamid karşısında Jön Türkler’i desteklemiştir. Tepkileri sadece mevcut iktidara yönelikti. Veliyyüddin Yeken’i o dönemde Mısır’da hâkim olan iki görüşten Osmanlı birliği eksenine yerleştirmek mümkündür. Yeken, Mısır milliyetçiliğinden çok Osmanlı vatanını sevmek, İngilizler’e sempati duymak ve İngiliz işgalini savunmakla suçlandığından diğer Arap asıllı milliyetçi yazarlar kadar etkili olamamış ve edebiyat çevrelerinden ilgi görememiştir (Brugman, s. 56). İngilizler’e sempatisinin sebeplerini onların o dönemde Mısır’da izledikleri siyasette aramak gerekir. Veliyyüddin Yeken kendini, II. Abdülhamid’in iktidarından kaçanları Osmanlı birliğine darbe indirmek için himaye eden İngilizler’in yanında bulmuştur. Bu yakınlığı II. Abdülhamid’e karşı gösterdiği tepkiyle de açıklamak mümkündür (eś-Śaĥâǿifü’s-sûd, s. 45-51). Esasen kendini etnik bakımdan Türk, edebiyatta Arap diye nitelemiştir (a.g.e., s. 164). Ona göre vatan sadece Mısır ya da Anadolu değil bütün Osmanlı coğrafyasıdır. Öte yandan aristokrat bir çevrede yetişmesine rağmen haksızlığa ve zulme baş kaldırmış, hep zayıfların yanında yer almış, bundan dolayı “âşıku’l-hürriyye” diye anılmıştır (Muhammed Mendûr, s. 28-48; Alâeddin Vahîd, s. 231-286). Yeken, yazılarının dışında döneminin sosyal ve siyasal olaylarına ışık tutan şiirleriyle de ön plana çıkmıştır. Divanında “Siyâsiyyât” adlı bölüm önemli bir yer tutar. Bu konuyla ilgili en dikkat çekici şiiri “fi’l-Menfâ”da (sürgünde) siyasal konularla kişisel durumunu birleştirmiştir. Bunların yanında methiye, mersiye ve gazelleri bulunmaktadır. Şiirleri Ahmed Şevkī ile Hâfız İbrâhim’in öğrencilerinin şiirlerine çok yakındır. Brugman, Yeken’in şiirlerini neo-klasik ile neo-romantik şiir arasında bir geçiş olarak tanımlar.

Eserleri. 1. el-MaǾlûm ve’l-mechûl. Müellif eserin I. cildinde çocukluk ve gençlik yılları ile sürgün hayatına dair hâtıralarına ve II. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti’nin durumuyla ilgili görüşlerine yer vermiş, II. ciltte Sivas’taki sürgün hayatını anlatmıştır (Kahire 1909-1911). 2. eś-Śaĥâǿifü’s-sûd. el-Muķaŧŧam’da çıkan siyasal ve sosyal konularla ilgili yazıları ve şiirlerinden yaptığı seçmelerden oluşmaktadır (Kahire 1910; Beyrut 1970). 3. et-Tecârîb. Yine el-Muķaŧŧam’da yayımlanan sosyal içerikli yazılarından derlenmiştir (haz. Fuâd Mugabgıd, İskenderiye 1913; haz. Cübrân Mes‘ûd, Beyrut 1972). 4. Ħavâŧıru Niyâzî: Śaĥîfe min târîħi’l-inķılâbi’l-ǾOŝmâniyyi’l-kebîr. Osmanlı Devleti’nin ilk anayasasının ilânında rol oynayan Resneli Ahmed Niyâzi Ağa’nın İttihat ve Terakkî Cemiyeti’yle ilgili eserinin Arapça tercümesidir (Kahire 1327). 5. Dîvân. Müellifin vefatından sonra kardeşi Yûsuf Hamdi Yeken tarafından derlenmiş olup 2500 beyittir (Kahire 1343/1924; Beyrut 1983; haz. Antuvân el-Kavvâl, Beyrut 2001). 6. Dikrân ve Râǿif. Özgürlük, hoşgörü, kardeşlik, zulüm gibi konuları ele alan bu romanı da ölümünden sonra neşredilmiştir (Kahire, ts.). 7. Fükâhetü źevi’l-fiŧan şerĥu Sîniyyeti Ebi’l-Ĥasan (Kahire 1311). 8. eŧ-Ŧalâķ. Paul Charles Joseph Bourget’nin Un divorce (1904) adlı romanının Arapça çevirisidir. Yeken’in ayrıca yayımlanmış eserlerinde haklarında bilgi bulunan, ancak şimdiye kadar rastlanmamış ya da basılmamış olan eserleri de mevcuttur (yayımlanmamış diğer bazı eserleri ve hakkında yapılan çalışmalar için ayrıca bk. Yıldız, II, 475-476).

Veliyyüddin Yeken’in hayatı, eserleri ve fikirlerine dair Dervîş M. Dervîş, Antûn el-Cümeyyil,


Sâmî el-Keyyâlî (Veliyyüddîn Yeken, Kahire 1960), Cübrân Mes‘ûd (Veliyyüddîn Yeken: Şaħśiyyetühû ve mizâcühû, Beyrut 1960), Muhammed Mendûr (Muĥâđarât Ǿan Veliyyiddîn Yeken, Kahire 1956), Ahmed Ebü’l-Hadır el-Mensî (Veliyyüddîn kâtiben ve şâǾiren, baskı yeri yok, 1921), Alâeddin Vahîd (ǾÂşıķu’l-ĥürriye Veliyyüddîn Yeken, Kahire 1987), M. M. Zekiyyüddin (el-Küttâbü’ŝ-ŝelâŝe: Veliyyüddîn, el-Menfelûŧî, el-ǾAķķād, Kahire, ts. [el-Mektebetü’l-Mısriyye]) ve Muhammed Hammûd (Veliyyüddîn Yeken beyne bîđi’ś-śaĥâǿif ve sûdi’t-tecârîb, Beyrut 2004) monografiler kaleme almıştır. Şükrî M. Ahmed Semâre Veliyyüddîn Yeken: Ĥayâtühû ve âŝâruhü’l-edebiyye (1972, Kahire Üniversitesi), İbrâhim Ahmed İbrâhim Hüseyin Veliyyüddîn Yeken: Ĥayâtühû ve şiǾruh (1987, Ezher Üniversitesi) ismiyle yüksek lisans tezleri hazırlamıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Veliyyüddin Yeken, el-MaǾlûm ve’l-mechûl, Kahire 1327/1909, I, 11, 14, 108; a.mlf., eś-Śaĥâǿifü’s-sûd, Beyrut 1970, s. 45-51, 164; Serkîs, MuǾcem, II, 1953-1954; Brockelmann, GAL Suppl., III, 49-56; Muhammed Mendûr, Muĥâđarât Ǿan Veliyyiddîn Yeken, Kahire 1956, s. 28-48; Edhem el-Cündî, AǾlâmü’l-edeb ve’l-fen, Dımaşk 1958, II, 464-466; Ömer Ferruh, el-Minhâc fi’l-edebi’l-ǾArabî ve târîħih, Beyrut 1380/1960, s. 324-331; Sâmî el-Keyyâlî, Veliyyüddîn Yeken, Kahire 1960; J. Haywood, Modern Arabic Literature: 1800-1970, London 1971, s. 102-104; Mounah A. Khouri, Poetry and the Making of Modern Egypt: 1882-1922, Leiden 1971, s. 111-113; J. Brugman, An Introduction to the History of Modern Arabic Literature in Egypt, Leiden 1984, s. 54-56; Alâeddin Vahîd, ǾÂşıķu’l-ĥürriyye Veliyyüddîn Yeken, Kahire 1987, s. 231-286; Necîb el-Buaynî, ŞuǾarâǿü ǾArab muǾâśırûn, Beyrut 1411/1991, s. 35-50; Musa Yıldız, “Bir Osmanlı Aydını Veliyyüddin Yeken ve Sivas Hatıraları”, Osmanlılar Döneminde Sivas Sempozyumu Bildirileri (ed. Şeref Boyraz), Sivas 2007, II, 471-484; a.mlf., “Bir Osmanlı Aydını Veliyyüddin Yeken”, Sultanşehir, sy. 4, Sivas 2007, s. 14-18; İsâm Muhammed eş-Şentî, “Veliyyüddîn Yeken”, Mecelletü MaǾhedi’l-buĥûŝ ve’d-dirâsâti’l-ǾArabiyye, II, Kahire 1390/1971, s. 303; Faruk Bozgöz, “Son Dönem Bir Osmanlı Aydını ve Düşünürü: Veliyyuddin Yeken”, Nüsha, I/3, Ankara 2001, s.131-144; Mehmet Yalar, “Eleştirmen ve Şair Olarak Veliyyuddin Yeğen’in Çağdaş Arap Edebiyatındaki Yeri”, UÜ İlâhiyat Fakültesi Dergisi, XVI/2, Bursa 2007, s. 21-41; J. Jankowski, “Yakan, Muhammed Walī al-Dīn”, EI² (İng.), XI, 253; M. M. Zekiyyüddin, el-Küttâbü’ŝ-ŝelâŝe: Veliyyüddîn, el-Menfelûŧî, el-ǾAķķād, Kahire, ts. (el-Mektebü’l-Mısriyye), s. 68-106.

Şükran Fazlıoğlu