TAŞKIN PAŞA KÜLLİYESİ

Nevşehir Ürgüp Taşkınpaşa (Damsa-Damse) köyünde XIV. yüzyılda yaptırılan külliye.

Cami, kümbet, türbe ve medreseden oluşan külliyede caminin ve medresenin kitâbeleri bulunmadığı için inşa tarihleri belli değildir. Ancak kümbetteki 743 (1342-43) tarihiyle türbedeki lahitlerde yer alan 751 ve 756 (1350 ve 1355) tarihleri külliyenin XIV. yüzyıl ortalarında yaptırıldığını göstermektedir. Cami, yazlık mescid, kümbet ve açık türbe bir avlu duvarı içinde yer almaktadır. Camiye kuzeybatı duvarından bitişik olan eyvan şeklindeki mescid, ortada ayaklara oturan iki sivri kemerli açıklığa sahip olup tonozlarla örtülmüştür. Güney cephesinde beş kenarlı bir mihrap nişi bulunmaktadır. Eyvanın kuzeydoğu köşesindeki merdivenlerle baldaken tarzındaki köşk minareye ulaşılmaktadır. Kesme taştan inşa edilen cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Harimde sivri kemerlerle bağlanan altı sütun mihraba dik üç nef meydana getirmektedir. Sütun başlıklarının biri dışında hepsi devşirme malzemedir. Nefler kuzey-güney yönünde sivri kemerli tonozlarla örtülmüş olup mihrap önünde bir kubbe yer almaktadır. Camide günümüzdeki mihrap sade ve beş kenarlı bir niştir. Yapının orijinal ahşap mihrabı ve minberi Ankara Etnografya Müzesi’nde saklanmaktadır. Ceviz ağacından kakma tekniğinde yapılan mihrap bugüne ulaşan tek ahşap örnek olması dolayısıyla önemlidir. 3,50 m. yüksekliğinde ve 2 m. genişliğindeki mihrap enli ceviz levhaların yatay ve dikey yönlerde birleştirilmesiyle meydana getirilmiştir. Mihrabın dikdörtgen çerçevesini içinde âyetlerin bulunduğu kademeli iki yazı kuşağı dolaşmaktadır. Beş kenarlı mihrap nişi mukarnaslı


kavsarayla nihayetlenmektedir. Kitâbe kuşağıyla sınırlanan mihrap nişinin iç yüzeyi palmet, rûmî ve kıvrık dallardan oluşan bir kompozisyonla bezelidir. Nişi çevreleyen sivri kemer üç sıradan meydana gelmekte, palmet, rûmî ve kıvrık dallı kompozisyonlara sahip iki sıranın ardından yine yazı kuşağı ve ince bir silmeyle kemer sonlanmaktadır. Kemerin oturduğu sütunçeler ve sütun başlıkları da bitkisel süslemelidir. Kemerin köşeliklerinde “Allah” ve “Muhammed” yazılı iki kabara yer almaktadır. Köşeliklerin yüzeyleri ince bitkisel süslemeyle bezenmiştir. Mihrap açıklığının üzerinde iki yazı kuşağı arasındaki dikdörtgen bölüm geometrik yıldız geçmeli kompozisyonuyla dikkat çekmektedir. Yapının minberi kündekârî tekniğinde yapılmıştır. Minberin kapısı üç dilimli kemerli olup kemerin iki yanında iki kabara, üst kısmında geometrik desenli ve ajurlu bir bölüm vardır. Aynalıklarında sekizgen, baklava ve yıldız şeklinde parçalar kullanılarak geometrik bir düzenleme elde edilmiştir. Korkuluklarında bir yazı kuşağıyla nihayetlenen geometrik yıldız geçme desenli ve ajurlu panolar mevcuttur. Caminin taçkapısı mukarnaslı silme ve geometrik düzenlemeli kademeli bordürlerle çevrelenmiş, yuvarlak kemerli kapı açıklığı ve üzerindeki pencere niş içinde yer almıştır. Kapı kemeri üzerine oyma motifler işlenmiştir. Nişi çevreleyen sivri kemer geometrik süslemeli-düz birkaç sıra silmeden oluşmakta ve köşeliklerinde kabaralar bulunmaktadır. Kemerin iki yanında görülen geometrik süslemeli sütunçeler rûmî süslemeli başlıklara sahiptir. Pencere olarak değerlendirilen açıklığın kitâbe yeri olup olmadığı hususunda kesin bir sonuca varılamamıştır. Pencerenin altında yer alan yazı kuşağı ise geç döneme aittir. Güney ve doğu cephelerinde ikişer pencere açıklığı bulunan yapının çörtenleri aslan ve boğa başları biçiminde işlenmiştir.

Caminin doğusunda yer alan kümbetin bânisi bilinmemekte, ancak Taşkın Paşa olabileceği ileri sürülmektedir. Kesme taştan iki katlı olarak inşa edilen kümbet içten sekizgen kasnakla geçilmiş kubbeli, dıştan piramidal külâhlıdır. Bir sandukanın görüldüğü cenazelik katı doğal taşın kare planda oyulmasıyla meydana getirilmiştir. Kare planlı yapının köşeleri iri pahlarla sekizgene dönüştürülmüştür. Doğu, güney ve batı cephelerinde pencereler, kuzey cephesinde ise taçkapı bulunmaktadır. Taçkapıda geometrik süslemeli iki bordürün oluşturduğu dikdörtgen çerçeve sivri kemerli kapı nişini çevrelemektedir. Kemerin köşeliklerinde ajurlu kabaralar yer almaktadır. Basık kemerli kapının lentosu üzerinde yine geometrik süsleme kullanılmıştır.

Hızır Bey Türbesi caminin kuzeydoğusundadır. Türbenin kitâbesi olmamakla birlikte içinde yer alan sandukalardaki tarihlere dayanılarak 1350-1355 yıllarında yaptırıldığı söylenmektedir. Oturtmalık üzerinde bulunan altıgen planlı yapı altı ayağın sivri kemerlerle birbirine bağlanmasıyla inşa edilmiş açık bir türbedir. Önünde beş basamaklı merdivenin yer aldığı güney cephesindeki kemer diğerlerinden farklı şekilde zencerek motifli sütunçeler, mukarnaslı bingiler ve ajurlu kabara motifleriyle vurgulanmıştır. Yapı, içten üç sıra mukarnaslı taşla önce on ikigene döndürülmüş bir kasnak üzerinde kubbeli, dıştan ise piramidal külâhlıdır. Yapının günümüzdeki bu üst örtüsü onarımlarda yapılmıştır. Türbenin içinde üç mermer sanduka mevcuttur. İki sıra mukarnaslı kaideler üstünde yanlarında geometrik yıldız geçmeler, üzerlerinde yazı kuşaklarının görüldüğü sandukaların Emîr Hızır Bey, oğlu İlyas Bey ve torunu Hasan Bey’e ait olduğu kabul edilmektedir.

Eğimli bir arazi üzerinde yer alan medrese kare planlıdır. Batı cephesinde dışa taşkın ve yüksek bir taçkapısı bulunmaktadır. Kesme taş ve moloz taşla inşa edilen yapının dikdörtgen planlı ve sivri kemerli tonozlu giriş eyvanının sağında dikdörtgen planlı ve sivri kemer tonoz örtülü mescid vardır. Mescidin, bezemesi yarım kalmış mihrabındaki süslemeleri dikkat çekicidir. Dikdörtgen çerçeveyi oluşturan iki bordürde rûmî ve palmet süslemeleri görülmektedir. Sivri kemerli mihrap açıklığında iç içe iki mukarnaslı niş ve kemerin köşeliklerinde rûmî-palmet süslemeli kabaralarla ortasında bir rozet bulunmaktadır. Giriş eyvanının solunda merdivenler ve yine tonozlu dikdörtgen planlı bir oda vardır. Girişten bir kapıyla ulaşılan kare planlı orta mekânın üst örtüsü günümüze ulaşmamıştır. Bu mekânın etrafında hafif dışa taşkın biçimde düzenlenmiş bir ana eyvan, bunun karşısında daha küçük bir eyvan ve ikisi giriş mekânlarına sahip olmak üzere dört adet dikdörtgen planlı ve sivri kemerli tonozlu oda yer almaktadır. Yapı zaman içinde yıkılarak harap duruma geldiği için mimarisi ve işlevi konusunda çeşitli görüşler öne sürülmüştür. Yapının medrese, tekke ya da saray (Taşkın Paşa’nın sarayı) şeklinde kullanıldığına dair görüşler vardır. Ayrıca yapının iki katlı olduğu tahmin edilmektedir. Medresenin bugüne ulaşan en süslemeli bölümü taçkapısıdır. İki dış kenarda rûmî-palmet


süslemeli başlıklara sahip sütunçelerle sınırlandırılan taçkapının geometrik düzenlemeli ve rûmî-palmet süslemeli üç bordürü dikdörtgen çerçeveyi meydana getirmektedir. İki yanda bitkisel süslemeli başlıkları olan ikişer sütunçenin kullanıldığı kapı nişi yine kademeli sivri kemerle çevrelenmektedir. Sivri kemer üzerinde kaydırılmış yarım daire formlarında oluşan düzenleme görülmektedir. Üzeri geçme motifiyle bezenmiş basık kemerli kapı açıklığı niş içinde bulunmaktadır. Kemerin köşeliklerinde kabaralar ve bitkisel süsleme, üzerinde rölyef şeklinde oldukça taşkın bir bitkisel süsleme ve ışınsal bir düzenlemeye yer verilmiştir. Sivri kemerin üzerindeki bölüm de tamamen bitkisel süslemeyle kaplı olup bunun üzerindeki hafif dışa taşkın dikdörtgen bölümde bir pencere açıklığı vardır. Pencerenin yanlarındaki alanlar da bitkisel süslemeyle bezenmiştir ve üst iki köşesinde birer kabara mevcuttur. Günümüzde restore edilmiş olan yapı halk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA:

E. Diez v.dğr., Karaman Devri Sanatı, İstanbul 1950, s. 184-190; Orhan Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri: Beylikler ve Osmanlı Dönemi, Ankara 1991, III, 129-135; Selçuk Mülayim, “Nevşehir’de Türk Dönemi”, Nevşehir, Ankara 1996, s. 124-143; Nevşehir İl Yıllığı, Ankara 1998, s. 182-184; Osman Nuri Dülgerler, Karamanoğulları Dönemi Mimarisi, Ankara 2006, s. 70-73, 119-121, 144-147; Zeki Oral, “Anadolu’da San’at Değeri Olan Ahşap Minberler, Kitabeleri ve Tarihçeleri”, VD, V (1962), s. 23-79; Aptullah Kuran, “Karamanlı Medreseleri”, a.e., VIII (1969), s. 209-223; Gönül Öney, “Anadolu’da Selçuklu ve Beylikler Devri Ahşap Teknikleri”, STY, III (1970), s. 135-149; Ömür Bakırer, “Ürgüp’ün Damsa Köyü’ndeki Taşkın Paşa Camii’nin Ahşap Mihrabı”, TTK Belleten, XXXV/137-140, Ankara 1971, s. 367-382; İsmail Çiftçioğlu, “Ürgüp’ün Taşkınpaşa (Damsa) Köyü’nde Karamanlı Devri Eserleri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, III/2, Afyon 2001, s. 17-22.

Ayşe Denknalbant