TAREF SERİYYESİ

(سريّة الطرف)

Hz. Peygamber’in Zeyd b. Hârise kumandasında Benî Sa‘lebe üzerine gönderdiği seriyye (6/627).

Müslümanlara karşı sürekli düşmanca davranan Arap kabilelerinden Gatafân’ın başlıca kollarından Benî Sa‘lebe (b. Sa‘d) üzerine 3. yılın Rebîülevvel ayında (Eylül 624) Zûemer (Gatafân), 5. yılın Muharrem ayında (Haziran 626) Zâtürrikā‘ adıyla bilinen iki gazve düzenlendi, ancak her iki


gazvede de düşmanla karşılaşılmadı ve savaş olmadan dönüldü. 6. yılın Rebîülâhir ayında (Ağustos 627) Benî Sa‘lebe mensupları Benî Muhârib ve Benî Enmâr’la birleşerek Medine yakınlarına kadar geldi. Gayeleri müslümanlara ait hayvanları yağmalamak ve Medine’ye saldırmaktı. Hz. Peygamber, Muhammed b. Mesleme’yi on kişilik bir grubun başında bu kabilelerin konakladığı bölgeye sevketti; fakat müfreze Medine’den yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Zülkassa mevkiinde pusuya düşürüldü ve Muhammed b. Mesleme hariç hepsi şehid edildi. Resûl-i Ekrem bu defa, Ebû Ubeyde b. Cerrâh’ı kırk kişilik bir kuvvetler aynı yılın Rebîülâhir ayının başlarında (Ağustos 627) Zülkassa’ya gönderdiyse de bedevîler kaçıp kurtuldu.

Taref (Tarif) Seriyyesi bu gelişmeler üzerine düzenlendi. Benî Sa‘lebe veya Zeyd b. Hârise Seriyyesi olarak da bilinen bu seriyye Ebû Ubeyde’nin yarım kalan görevini tamamlama amacını taşımaktaydı. Seriyye 6. yılın Cemâziyelâhir ayında (Ekim-Kasım 627) Zeyd b. Hârise kumandasında sevkedildi. Bu seriyyenin cemâziyelevvel ayında (eylül-ekim) gönderildiği de rivayet edilir. Zeyd b. Hârise on beş kişilik bir birliğin başında, Benî Sa‘lebe kabilesinin konak yerlerinden Merâd yakınlarında Mahacce’de bulunan Nakare (Bakare) yolu üstünde Medine’ye yaklaşık 60 km. uzaklıktaki Taref adı verilen su başına geldi. Ancak Benî Sa‘lebe kabilesi on beş kişilik kuvveti büyük bir ordunun öncü birliği zannetti ve Hz. Peygamber’in büyük bir orduyla üzerlerine geldiğini düşünerek yurtlarını bırakıp kaçtı. Şarkiyatçı Caetani, Zeyd b. Hârise’nin askerleriyle beraber Sa‘lebeoğulları’nı ısrarla takip ettiğini söylüyorsa da bu iddia kaynaklardaki rivayetlerle uyuşmamaktadır. Kaynakların hepsi, düşman kabilesinin yurdunda çok sayıda deve ve koyunu ganimet olarak ele geçiren müslümanların düşmanın peşine düşmeden ve herhangi bir çatışma olmadan Medine’ye yöneldiğini, bu sırada müslümanların azlığını farkeden Sa‘lebeoğulları’nın durumu anlayıp onları takip ettiğini, ancak müslümanlara yetişemediğini zikreder. Dört gün süren bir seferin ardından müslümanlar Medine’ye döndü. Ele geçirilen ganimetten seriyyeye katılanların her birine ikişer deve veya yirmişer koyun verildi. Bu seriyye, müşriklerin bundan sonra müslümanlara ait topraklarda rahat hareket edemeyeceklerini göstermesi bakımından önemlidir.

BİBLİYOGRAFYA:

Vâkıdî, el-Meġāzî, II, 555; İbn Hişâm, es-Sîre2, IV, 616; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, II, 87; Belâzürî, Ensâb, I, 377; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), II, 641; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân (Cündî), IV, 3; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 207; Halebî, İnsânü’l-Ǿuyûn, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), III, 178; L. Caetani, İslâm Tarihi (trc. Hüseyin Cahid), İstanbul 1925, IV, 354-355; Köksal, İslâm Tarihi (Medine), VI, 69-72; Serdar Özdemir, Hz. Peygamber’in Seriyyeleri, İstanbul 2001, s. 58-60; Elşad Mahmudov, Sebep ve Sonuçları Açısından Hz. Peygamber’in Savaşları (doktora tezi, 2005), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 384-386; Hüseyin Algül, “Gatafân (Benî Gatafân)”, DİA, XIII, 400.

Elşad Mahmudov