SÜFYÂN b. AVF

(سفيان بن عوف)

Süfyân b. Avf b. Mugaffel el-Ezdî el-Gāmidî (ö. 52/672)

Muâviye b. Ebû Süfyân’ın en gözde kumandanlarından biri.

Ezd kabilesinin Benî Gāmid koluna mensup olup Humusludur. İbn Hacer el-Askalânî Gāmidî’nin yanı sıra Eslemî nisbesiyle de anıldığını bildirmektedir (el-İśâbe, III, 126). Kaynaklarda Süfyân’ın hayatına dair tesbit edilebilen en erken bilgi, Hz. Ebû Bekir’in halifeliği döneminde 13 (634) yılında Ebû Ubeyde b. Cerrâh kumandasında Suriye fetihlerine katıldığına dairdir (Taberî, III, 387). Süfyân’ın bu ilk orduda yer alıp almadığı kesin olmamakla birlikte Dımaşk’ın fethine iştirak ettiği ve halifeliği döneminde Dımaşk’a gelen Hz. Ömer’e Ebû Ubeyde’nin Süfyân b. Avf vasıtasıyla Humus’tan bir mektup gönderdiği bilinmektedir (İbn Asâkir, XXI, 347-348). Süfyân, Hz. Osman zamanında Muâviye b. Ebû Süfyân kumandasında gerçekleşen Kıbrıs fethinde de (28/648-49) bir birliğin kumandanı olarak görev yaptı (Taberî, IV, 261; İbnü’l-Esîr, III, 97). Muâviye 39 (659) yılında 6000 kişilik bir kuvvetle Süfyân’ı Hît’e baskına gönderdi ve oradan Enbâr ve Medâin’e geçmesini istedi. Hît’e gelen Süfyân’ın karşısına kimse çıkmayınca Enbâr’a hareket etti, burada sayıca az olan Hz. Ali’nin kuvvetlerini yendi, kumandanları Eşres b. Hassân el-Bekrî’yi öldürdü ve şehrin bütün zenginliklerini Muâviye’ye götürdü (Belâzürî, Ensâb, III, 201; Taberî, V, 134).

Süfyân b. Avf, Muâviye b. Ebû Süfyân’ın Suriye valiliği ve halifeliği döneminde Anadolu’ya gönderilen çeşitli birliklerin kumandanlığını üstlendi. Genellikle Anadolu’ya


yapılan yaz seferlerinin (savâif) sevk ve idaresini üstlenmenin yanı sıra bazan kış seferlerine de katıldığı bilinmektedir. Bu sebeple kaynaklarda “emîrü’s-savâif, sâhibü’s-savâif” unvanlarıyla anılır (meselâ bk. Safedî, XV, 283). 30 (650-51) yılında Maraş’a (Belâzürî, Fütûh, s. 270), 45’te (665) Tüvâne’ye (Mes‘ûdî, III, 33; günümüzde Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Bahçeli ve Kemerhisar beldelerini kapsayan bölge) ve muhtemelen diğer İç Anadolu şehirlerine uğradı. Nihayet 49 (669) veya 50 (670) yılındaki İstanbul kuşatmasına kumandanlık etti. Malatya, Kayseri, Amorion (Ammûriye) ve Eskişehir güzergâhını takip ederek İstanbul’a ulaşan ordu, Yezîd b. Muâviye kumandasındaki birliklerle desteklenmesine rağmen açlık ve hastalığın da etkisiyle bir sonuç elde edemedi. Ebû Eyyûb el-Ensârî de bu ordudaydı, vefatında surlara yakın bir yere defnedildi (İbnü’l-Esîr, III, 458-459; Aycan, s. 191). Süfyân b. Avf çıktığı bir Anadolu seferi sırasında 52 (672) yılında kış mevsiminde vefat etti. Bu tarih 53-55 olarak da kaydedilir (Taberî, V, 287, 299; İbn Asâkir, XXI, 352). Güçlü, yiğit ve cömert bir kişi olarak nitelenen Süfyân, 1000 kişilik bir süvari birliğini kısa sürede donatıp hazırlayabilecek şekilde üstün kabiliyeti dolayısıyla pek çok askerî görevde önemli roller üstlenmiş, bu sebeple Muâviye, onun vefatından sonra Anadolu’ya gönderdiği birliklerde bir problemle karşılaştığında Süfyân’ı hasretle yâdetmiştir (İbn Asâkir, XXI, 351).

Süfyân b. Avf’ın sahâbî olup olmadığı hususu ihtilâflıdır. Hâkim en-Nîsâbûrî (el-Müstedrek, III, 505) ve ona dayanarak İbn Hacer el-Askalânî (el-İśâbe, III, 126-127) onun sahâbî olduğunu belirtirken Zehebî sahâbî olmadığını söyler (Târîħu’l-İslâm, s. 231). İbn Abdülber en-Nemerî el-İstîǾâb’ında, İzzeddin İbnü’l-Esîr Üsdü’l-ġābe’sinde Süfyân’ın adına yer vermez. İbn Hacer el-Askalânî, Hz. Peygamber’in Hendek Gazvesi’nde üç gözcü gönderdiğine ve bunların arasında Süfyân b. Avf’ın da bulunduğuna dair bir rivayete yer vermekle birlikte (el-İśâbe, V, 758-759) bu rivayetin, Uhud Gazvesi’nden sonraki Hamrâülesed Gazvesi öncesinde gözcü olarak gönderilen ve müşrikler tarafından öldürülmeleri üzerine aynı kabre defnedilen Selît b. Süfyân b. Hâlid b. Avf el-Eslemî ve kardeşi Nu‘man’la ilgili olduğu anlaşılmaktadır (Vâkıdî, I, 337-338). Mes‘ûdî, Sıffîn Savaşı’ndaki mübârezelerde Hz. Ali’nin öne sürdüğü Mirkâl lakaplı Hâşim b. Utbe’nin karşısına Muâviye’nin çıkardığı Ebü’l-A‘ver es-Sülemî’nin Süfyân b. Avf olduğunu belirtmişse de (Mürûcü’ź-źeheb, II, 387-388) bu bilgi diğer kaynaklar tarafından teyit edilmemektedir. Nitekim bu kişinin Muâviye’nin diğer önemli kumandanlarından Ebü’l-A‘ver es-Sülemî diye meşhur Amr b. Süfyân olduğu bilinmektedir (İbn Sa‘d, II, 66; İbn Abdülber, III, 1178).

BİBLİYOGRAFYA:

Vâkıdî, el-Meġāzî, I, 337-338; İbn Sa‘d, eŧ-Ŧabaķāt, II, 66; Belâzürî, Ensâb (Zekkâr), III, 201-203; a.mlf., Fütûh (Fayda), s. 270; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), III, 387; IV, 261; V, 134, 234, 287, 299; Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb (Abdülhamîd), II, 387-388; III, 33; Hâkim, el-Müstedrek (Atâ), III, 505; İbn Abdülber, el-İstîǾâb (Bicâvî), III, 1178-1179; İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrî), XXI, 347-352; İbnü’l-Cevzî, el-Muntažam (Atâ), V, 227, 249, 278; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, III, 97, 376, 458-459, 461, 491, 501; Zehebî, Târîħu’l-İslâm: sene 41-60, s. 231; Safedî, el-Vâfî, XV, 283; İbn Haldûn, el-Ǿİber, Beyrut 1408/1988, II, 576; III, 11-12, 22-23; İbn Hacer, el-İśâbe (Bicâvî), III, 126-127; V, 758-759; Bedreddin el-Aynî, ǾUmdetü’l-ķārî, Kahire 1392/1972, XII, 10; Ziriklî, el-AǾlâm, III, 158; İrfan Aycan, Saltanata Giden Yolda Muaviye b. Ebî Süfyan, Ankara 2001, s. 124, 125, 191; Abdülhâdî Muhammed Abbas, “el-Ķāǿid Süfyân b. ǾAvf el-Ġāmidî ve mekânetühü’l-Ǿaskeriyye”, el-Müǿerriħu’l-ǾArabî, sy. 55, Bağdad 1418/1997, s. 175-183.

Erdinç Ahatlı