SİRÂCEDDİN, Ebûbekir

(أبو بكر سراج الدين)

(1909-2005)

Gelenekçi ekole mensup sûfî düşünür.

24 Ocak 1909’da İngiltere’nin Lancashire şehrinde doğdu. Asıl adı Martin Lings’tir. Protestan bir ailede yetişti. Oxford Üniversitesi Magdalen College’da İngiliz Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan (1932) sonra Polonya’da bir süre İngilizce öğretmenliği yaptı. 1935-1939 yılları arasında Litvanya Kaunas Üniversitesi’nde Anglo-Sakson ve Ortaçağ İngilizcesi dersleri verdi. Burada kısa sürede Litvanya dilini öğrendi ve Litvanya okullarında okutulmak üzere Litvanyaca-İngilizce ders kitabı yazdı. Dante’nin İlâhî Komedya’sını orjinal dilinden okumak için İtalyanca öğrendi. 1935’te René Guénon’un (Abdülvâhid Yahyâ) eserleriyle tanıştı. Bu eserler, onun modern dünyayı bâtınî ve zâhirî gelenek


açısından her yönüyle sorgulamasında anahtar rolü üstlendi. 1937’de Guénon’un editörlüğünü yaptığı Etudes traditionnelles dergisinde Frithjof Schuon’un (Îsâ Nûreddin) bir makalesini okumasının ardından İsviçre’nin Basel şehrine giderek kendisini ziyaret etti (Ocak 1938). Şâzelî-Alevî şeyhi olan Îsâ Nûreddin’e intisap ederek Ebûbekir Sirâceddin adını aldı. Basel’deki zâviyesinde dört ay kadar kaldıktan sonra 1939’da Arapça öğrenmek için Mısır’a gitti. II. Dünya Savaşı çıkınca Mısır’a yerleşmek zorunda kaldı. 1940-1951 yılları arasında Kahire Üniversitesi’nde İngilizce hocalığı yaptı, Shakespeare üzerine dersler verdi. O yıllarda Kahire’de yaşayan Abdülvâhid Yahyâ ile yakın ilişkiler kurdu. 1948’de eşiyle birlikte hacca gitti. 1952’de İngiltere’ye döndü. 1959’da Londra Üniversitesi’nde intisap ettiği tarikatın kurucusu Şeyh Ahmed el-Alevî üzerine doktora tezi hazırladı. Emekli olduğu 1973 yılına kadar British Museum ve British Library’nin Doğu Yazma ve Basma Eserler Bölümü’nde yönetici olarak çalıştı. Arapça basma kitapların katalogunu hazırladı. Londra Merkez Camii’nde sohbet halkaları oluşturdu. Aralarında İslâm ve İnsanlığın Kaderi kitabıyla tanınan Gai Eaton’un da (Sîdî Hasan Abdullah Abdülhamîd) bulunduğu birçok İngiliz’in ihtidâ etmesine vesile oldu.

Hayatının son otuz yılında müridlerini irşad için düzenli biçimde her yıl Mısır, Arap yarımadası, Pakistan, Malezya ve Güney Afrika’ya seyahatlerde bulunan Ebûbekir Sirâceddin, 1986’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Doğudan Batıdan Konferansı’nın davetlisi olarak İstanbul’a geldi ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda “Onbirinci Saatte Müslümanların Görevi” başlıklı bir bildiri sundu. 2004’te Globe Theatre’da Shakespeare üzerine konuşmalar yaptı. Son konuşmasını vefatından on gün önce Hz. Peygamber’in Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Wembley’de 3000 dinleyici önünde gerçekleştirdi. 12 Mayıs 2005’te İngiltere’nin Kent County-Westerham şehrindeki evinde vefat etti.

Abdülvâhid Yahyâ ile başlayıp Ananda Kentish Coomaraswamy, Îsâ Nûreddin, Titus Burchardt ve Seyyid Hüseyin Nasr ile devam eden geleneksel okulun en önemli halkalarından biri olan Ebûbekir Sirâceddin, İslâm hakkındaki çalışmalarında Hz. Peygamber’in hayatını modern insana anlatmayı, kutsallığın ve vahdet-i vücûdun mânasını izah etmeyi, cihâd-ı ekber kavramını açıklığa kavuşturmayı ve bu cihadda en temel silâhın zikrullah olduğuna vurgu yapmayı, Kur’an vahyini tahlil etmeyi, gelenekselci perspektiften Kur’an ve Sünnet’in evrensel boyutlarını açıklamayı amaçladığı görülmektedir.

Ebûbekir Sirâceddin’in kitapları iki kategoriye ayrılabilir. Birinci kategorideki Antik İnançlar ve Modern Hurafeler, Simge ve Kökenörnek, Onbirinci Saat gibi eserler genelde gelenekselci ekolün, özelde Îsâ Nûreddin’in kitaplarına bir tür giriş ve şerh niteliğindedir. İkinci kategorideki kitaplar ise takip ettiği ezelî hikmet / hikmet-i hâlide (sophia perennis) düşüncesini kabulün sonuçlarını içeren eserlerdir. Hz. Peygamber’in hayatı, Shakespeare’in oyunları, hat sanatı, Şeyh Ahmed el-Alevî hakkındaki kitapları bu kategoriye dahil edilebilir. Aynı zamanda şair olan Ebûbekir Sirâceddin klasik Arap şiirinden İngilizce’ye tercümeler yapmış, kendi tasavvufî şiirlerini Collected Poems adlı kitabında toplamıştır (London 1987).

Eserleri. 1. The Book of Certainty: The Sufi Doctrine of Faith, Vision and Gnosis (London 1952; Cambridge 1996). Ebûbekir Sirâceddin, Kahire’de iken Arapça olarak yazdığı bu kitabı daha sonra İngilizce’ye çevirmiştir. Bütün dinlerin özündeki küllî hakikatlerin tasavvufî bir dille açıklandığı eser Yakin Risâlesi adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Veysel Sezigen, İstanbul 2006). 2. A Moslem Saint of The Twentieth Century: Shaikh Ahmad al-Alawi, his Spiritual Heritage and Legacy (London 1961; Cambridge 1993). Fransızca, İspanyolca, Farsça, Urduca, Arapça (trc. Muhammed İsmâil el-Mevâfî, eş-Şeyħ Aĥmed el-ǾAlevî: eś-Śûfî el-Müsteġānemî el-Cezâǿirî, Beyrut 1973) ve Türkçe’ye (trc. Ufuk Uyan - Bekir Şahin, Yirminci Yüzyılda Bir Veli, İstanbul 1982, 1988, 1992) tercüme edilen eser, Batı dünyasında bir müslüman sûfînin hayatı ve düşüncesi üzerine yapılmış en nitelikli çalışmalardan biridir. Seyyid Hüseyin Nasr’a göre kitabın ikinci kısmındaki “Oneness of Being” başlıklı bölüm vahdet-i vücûd anlayışının bir Batı dilinde yazılmış en iyi özetidir. 3. Ancient Beliefs and Modern Superstions (London 1964). Kitabın temel iddiası modern dünyanın akıl yapısının korkunç ve yıkıcı hurafelerle yüklü olduğu, buna karşılık kendi ezoterik kaynaklarına bağlı kadîm inançların gerçeğe tekabül ettiği yolundadır. Eser Antik İnançlar Modern Hurafeler adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Nabi Avcı - Ufuk Uyan, İstanbul 1980, 1991). 4. Shakespeare in The Light of Sacred Art (London 1966). Eserde Shakespeare’in oyunlarındaki sembollerin ezoterik mesajları keşfedilmeye çalışılmıştır. Sonraki baskılarında (1998) Galler Prensi H. R. H. Charles’in takdim yazısı vardır. Kitap Shakespeare’in Kutsal Sanatı adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir (trc. İhsan Durdu, İstanbul 2001). 5. What is Sufism? (London 1975). Tasavvufun kökeni, evrenselliği, doktrini, hususiliği, âdâbı gibi konuların Batılı okuyucunun ilgisini çekecek biçimde anlatıldığı eser Tasavvuf Nedir? adıyla iki defa Türkçe’ye çevrilmiştir (İstanbul 1986; trc. Veysel Sezigen, İstanbul 2007). 6. The Quranic Art of Calligraphy and Illumination (London 1976). 7. Muhammed: His Life Based on the Earliest Sources (London 1983). Hz. Peygamber’in sîretinin epik bir üslûpla anlatıldığı kitap, Ebûbekir Sirâceddin’in bütün dünyada en çok okunan ve çeşitli dillere tercüme edilen eseridir. Pakistan ve Mısır tarafından her yıl verilen sîret ödülüne lâyık görülen eser Hz. Muhammed’in Hayatı: İlk Kaynaklara Göre adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Nazife Şişman, İstanbul 1991). 8. The Eleventh Hour: The Spiritual Crisis of the Modern World in the Light of Tradition and Prophecy (Cambridge 1987). Kitapta İncil’deki “on birinci saat” meselinden hareketle modern çağın olumsuz işaretleri tasvir edilmekte, bu işaretlere rağmen mânevî bir hayat ve tekâmül için mevcut olan imkânlar açıklanmaktadır. Onbirinci Saat: Modern Dünyanın Manevi Bunalımı adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiştir (trc. Ufuk Uyan, İstanbul 1989). 9. Symbol and Archetype: A Study of the Meaning of Existence (Cambridge 1991). Gelenekselci bakış açısından semboller ve sembolizm konusunun ele alındığı eser sembollerin ulûhiyyet, varlık mertebeleri, insanın mertebesi ve melekeleri, tabiattaki nesnelerle ilişkisi bakımından Hıristiyanlık ve İslâmiyet’e referansla tahlilini içermektedir. Simge ve Kökenörnek: Oluşun Anlamı Üzerine adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Süleyman Sahra, Ankara 2003). 10. Mecca: From Before Genesis Until Now (London 2004). Kırk altı sayfalık kitap bir Mekke ve hac rehberi mahiyetindedir. Eserde yazarın 1948 ve 1976 yıllarında yaptığı hac ziyaretleri sırasındaki gözlemleri de yer almaktadır. 11. A Return to the Spirit: Questions & Answers (Louisville 2005). Müellif kitabın girişinde seyrü sülûk hayatını anlatmıştır. Eserde “Ağlama ve gülmenin mânevî değeri nedir?”; “Medeniyetin


mânevî ehemmiyeti nedir?”; “Âhirete Kur’an’ın yaklaşımı ve tasavvufla irtibatı nedir?” gibi sorulara cevaplar verilmeye çalışılmıştır. 12. Splendours of Qur’ân Calligraphy and Illumination (Vaduz 2004). Kur’an’ın nüshalarından hat örneklerinin sergilendiği esere Galler Prensi H. R. H. Charles bir takdim yazısı yazmıştır. 13. The Underlying Religion: An Introduction to the Perennial Philosophy (Bloomington 2007). Yazarın Studies in Comparative Religion, The Islamic Quarterly gibi dergilerde yayımlanan makalelerinden derlenmiştir. 14. The Holy Qur’an: Translations of Selected Verses (Cambridge 2007). Ürdün’deki The Royal Aal Al-Bayt Institute for Islamic Thought adlı enstitünün yönetim kurulu üyesi olan Ebûbekir Sirâceddin, bu müessese tarafından yayımlanmak üzere Kur’an’ı İngilizce’ye çevirmeye başlamış, ancak ölümü üzerine çeviri tamamlanamamıştır. Bu kitapta Sirâceddin’in yapabildiği kadar çeviriyle diğer kitap, makale ve konuşmalarında geçen sûre ve âyet çevirileri bir araya getirilmiştir. Ira B. Zinman, Shakespeare’e bakışı üzerine Shakespeare’s Spirituality: A Perspective: An Interview with Dr. Martin Lings (Bloomington 2007), Ovidio Salazar, hac izlenimleri üzerine Circling the House of God: Reflections of Martin Lings on Hajj (London: Archetype) adlı iki DVD filmi hazırlamıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Reza Shah-Kazemi, “A Tribute to Martin Lings on the Occasion of His 90th Birthday”, Sophia, V/2, Oakton 1999; a.mlf., “A Truly Holy Soul: A Tribute to Martin Lings, Shaykh Abu Bakr Siraj ad-Din, 1909-2005”, Q-News, sy. 363, Middlesex 2005; Sophia, XI/1, Martin Lings özel sayısı (2005); “Tributes to Dr. Martin Lings (1909-2005)”, Sacred Web: A Journal of Tradition and Modernity, sy. 15, British Colombia 2005; Hamza Yusuf, “A Spiritual Giant in an Age of Dwarfed Terrestrial Aspirations”, Q-News, nr. 363 (2005); E. Clark, “That is the Man Who Speaks to Flowers and Who is Much Loved”, a.e.; Unaiza Karim, “The Heart of Illumination”, a.e.; Muzaffar Iqbal, “Into His Lord’s Mercy: Remembering Martin Lings”, Islam and Science: Journal of Islamic Perspectives on Science, III/2, Canada 2005, s. 175-188; Muhammad Suheyl Umar, “The Scholar Poet: Sh. Abu Bakr Siraj al-Din (Dr. Martin Lings)”, Iqbal Review, XLVI/2-4, Karachi 2005; K. Critchlow, “Dr. Martin Lings”, Temenos Academy Review, sy. 8, London 2005.

Rızâ Şah Kâzımî