SELİM SÂBİT EFENDİ

(1829-1911)

Türkiye’nin ilk çağdaş eğitim bilimcisi.

Edirne’nin Vize kasabasında doğdu. Öğrenim görmek için gittiği İstanbul’da önce Gazanfer Ağa Medresesi’ne, ardından Fâtih Medresesi’ne devam etti. 1851’de Dârülmuallimîn’e kaydoldu ve 1854’te öğrenimini tamamlayarak okulun ilk mezunları arasında yer aldı. 1855 yılında Paris’te öğrenim görmekte olan Türk gençlerini eğitmek, buradaki Osmanlı hıristiyan tebaasına Türkçe öğretmek ve dönüşünde Dârülfünûn-ı Osmânî’de hocalık yapmak üzere Paris’e gönderildi. Paris’te kaldığı altı yıllık sürede Mekteb-i Osmânî’de ve diğer okullarda Osmanlı Türkçesi’ni öğretti; bu sırada öğrenimini sürdürdü; Fransızca, hesap, cebir, hendese, müsellesât, cerr-i eskāl, hey’et ve hikmet-i tabîiyye derslerinden sertifika aldı.

1861’de İstanbul’a döndü. İstanbul’dan imparatorluğun diğer şehirlerine yayılmaya başlayan ve “usûl-i cedîde” diye adlandırılan çağdaş pedagoji hareketinin öncüsü oldu. Süleymaniye semtinde açtığı Numune Mektebi’nde XIX. yüzyılda Batı ülkelerinde öne çıkan öğretim yöntem ve tekniklerini uyguladı. Fakat bu uygulamaları bazı kimseler tarafından engellenmeye çalışıldı. Nitekim duyulan hoşnutsuzluk yüzünden okuldaki görevinden alındı ve bir süre eğitimle ilgili olmayan memuriyetlere verildi. 1868 yılında Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi ikinci müdürlüğüne getirilince yeniden Osmanlı eğitim sistemi üzerinde etkili olmaya başladı. Bir yıl sonra Meclis-i Kebîr-i Maârif üyeliğine yükseltildi ve kendisine Dârülfünûn-ı Osmânî’de Türk edebiyatı hocalığı verildi. 1872’de Meclis-i Kebîr-i Maârif ikinci başkanlığına tayin edildiyse de 1875’te meclis üyeliğine döndü. 1879’da getirildiği Mekâtib-i Rüşdiyye İdaresi müdürlüğü görevinde önemli hizmetler yaptı. 1884’te eğitim alanındaki hizmetlerinden dolayı ikinci rütbeden Mecîdî nişanı ile ödüllendirildi ve tekrar Meclis-i Kebîr-i Maârif üyeliğine tayin edildi. 1886 yılında kendisine Encümen-i Teftîş ve Muayene reisliği görevi verilen Selim Sâbit Efendi, ilkokullar için kaleme aldığı Muhtasar Târîh-i Osmânî adlı kitabında yer alan Sultan Abdülaziz’in ölümüyle ilgili görüşleri yüzünden 3 Ocak 1888 tarihinde azledildi. Ardından zor günler geçirdi ve 9 Nisan 1890’da emekli edildi. Daha sonra İstanbul Dârülmuallimîni’nin ibtidâiye kısmında usûl-i tedrîs, terbiye-i beşer; rüşdiye kısmında kavâid, kitâbet-i gayr-i resmiyye; âliye kısmında ilm-i ahvâl-i rûh ve ahlâk dersleri verdi. 5 Ocak 1911 tarihinde vefat etti ve Eyüp’teki Kâşgarî Dergâhı yakınına defnedildi.

Selim Sâbit Efendi, Türkiye’de modern eğitim biliminin gelişimine öncülük etmiştir. Yeni öğretim yöntemleri ve teknolojilerini ilköğretimde uygulamaya başlaması, bu yöntemleri uygulayacak öğretmenler için kılavuz niteliğinde Rehnümâ-yı Muallimîn adlı bir eser yazması, Dârülmuallimîn’deki öğretmen adaylarını medrese zihniyetinden kurtarmaya çalışması ona öncü sıfatını kazandıran başlıca faaliyetleridir. Rehnümâ-yı Muallimîn’de öğretim yöntemleri üç kısma ayrılmaktadır: Usûl-i infirâdiyye, usûl-i içtimâiyye ve usûl-i mütekābile. Selim Sâbit Efendi eserinde, o yıllara kadar sıbyan mekteplerinde süregelen farklı yaş ve seviyelerdeki öğrencilerin bir arada öğrenim görmesi uygulaması yerine ayrı sınıflar oluşturulmasını teklif eder. Derslerde yazı taşı/tahtası kullanılmasını, öğrencilerin hasır veya minder yerine sıralarda oturtulmasını önerir. Rehnümâ-yı Muallimîn’de çeşitli derslerin öğretimine dair bazı özgün fikirlere de yer verilmiştir. Bunların en önemlisi, o tarihe kadar okuma öğretiminde kullanılan hece yöntemi (usûl-i teheccî) yerine ses yöntemini (usûl-i savtiyye) koymasıdır. Aritmetikte dört işlem ve basit problemlerin parmak veya hububat taneleriyle yapılmasını, coğrafya derslerinde harita ve küre kullanılmasını, harita çizdirilmesini önermektedir.

Selim Sâbit Efendi öğretmenlerin sahip olması gereken niteliklerle ilgili bazı görüşler de ileri sürmüştür. Ona göre öğretmenler yirmi beş yaşından genç olmamalı, edep sahibi, sabırlı, şefkatli, olgun ve iyi ahlâklı olmalıdır. Rousseau’nun Emile


adlı eserinde belirtildiği gibi ilkokul öğretmenliği için kadınlar tercih edilmelidir. Çünkü kadınlar erkek öğretmenlere nisbetle daha sabırlı ve şefkatlidir. Bu sebeple erkekler zorunlu olmadıkça sıbyan mekteplerinde öğretmen yapılmamalı, eğer yapılacaksa çoluk çocuk sahibi ve olgun yaşta olanlar tercih edilmelidir. Selim Sâbit Efendi, öğretmenlere öğrencilerle ilgili gelişmeleri ve veliler hakkındaki bilgileri kaydetmeleri için bir defter tutmalarını önermektedir. Rehnümâ-yı Muallimîn’de öğrenci davranışlarına dair ilke ve öğütlere de yer verilmektedir. Ayrıca eserde sınıf yönetimi, disiplin ve rehberlik, ölçme ve değerlendirme gibi konularda dönemi için yeni denebilecek görüşler bulunmaktadır.

Eserleri: Mi‘yârü’l-kelâm (İstanbul 1287, 1289, 1300, 1302, 1303, 1309); Tahvîl-i Mikyâs Levhaları (İstanbul 1287-1288); Muhtasar Hesap Risâlesi (İstanbul 1290, 1295, 1299, 1304, 1310); Muhtasar Sarf-ı Osmânî (İstanbul 1290, 1295, 1306, 1317); Muhtasar Târîh-i Osmânî (İstanbul 1291, 1295, 1299, 1301, 1305); Elifbâ-yı Osmânî (İstanbul 1292, 1301, 1303, 1330, 1340); Muhtasar Coğrafya Risâlesi (İstanbul 1293, 1297, 1301, 1302); Nahv-i Osmânî (İstanbul 1298, 1301); Rehnümâ-yı Muallimîn (İstanbul 1299).

BİBLİYOGRAFYA:

BA, Sicill-i Ahval Defteri, nr. 1, s. 260; Osman Ergin, Türkiye Maarif Tarihi, İstanbul 1977, s. 460-461; Cavit Binbaşıoğlu, Öğretmen Yetiştirme Açısından Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi Üzerinde Bir Araştırma, İstanbul 1995, s. 23-31 vd.; Fahri Temizyürek, Selim Sabit Efendi ve Usûl-i Cedid Hareketi İçerisindeki Yeri (doktora tezi, 1999), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; a.mlf., “Eğitim Tarihimizde Önemli Bir İsim: Selim Sabit Efendi”, Uluslararası Vize Tarih ve Kültürü Sempozyumu (Vize/28 Nisan 2000): Türkiyenin İlk Pedagogu Vize’li Selim Sabit Efendi, İstanbul, ts. (Beta Basım Yayım Dağıtım), s. 219-235; Yahya Akyüz, “Eğitimde Çağdaşlaşmaya Katkısı Açısından Selim Sabit Efendi ve ‘Öğretmene Kılavuz’ Başlıklı Eseri”, a.e., s. 1-18; Cemil Öztürk, “Selim Sabit Efendi’nin Yetiştiği Dönemde Osmanlı Devleti’nde Eğitim: Modern Eğitimin Doğuşu”, a.e., s. 53-80; M. [Muallim] Cevdet, “Selim Sabit Merhum Hakkında” (notlarla yayımlayan: Cemil Öztürk), a.e., s. 81-88; Özcan Mert, “Selim Sabit Efendi ve ‘Muhtasar Târîh-i Osmânî’ İsimli Eseri”, a.e., s. 89-156; Mustafa Kaçalin, “Eğitimci Selim Sabit Efendi (1829-1911) ve Abece Çalışmaları”, a.e., s. 159-171; Güler Yarcı, “Osmanlılarda Matematik ve Selim Sabit Efendi’nin Muhtasar Hesap Risalesi”, a.e., s. 175-199; Ali Osman Çınar, “Modern Eğitimci Selim Sabit Efendi ve Sözün Ölçütü: Miyarü’l-Kelâm”, a.e., s. 203-215; K. Muallim Rifat, “Mektep Hatıraları”, Muallimler Mecmuası, sy. 30, İstanbul 1925, s. 1338-1358.

Cemil Öztürk