SELEME b. ÂSIM

(سلمة بن عاصم)

Ebû Muhammed Seleme b. Âsım en-Nahvî (ö. 270/883’ten sonra)

Dil ve kıraat âlimi.

Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Hoca-talebe ilişkilerine bakıldığında Kûfe’de veya çevresinde doğduğu, aynı çevrede yetiştiği söylenebilir. Kûfe dilcileri ve nahivcilerinden olduğu bilinmekle birlikte Hatîb el-Bağdâdî Târîħu Baġdâd’ında ona yer verdiğine ve İbnü’l-Cezerî kendisini Bağdâdî nisbesiyle kaydettiğine göre bir müddet Bağdat’ta bulunmuş olmalıdır. Nahvi ve kıraat ilmini Kûfe dil mektebinin önemli isimlerinden Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’dan aldı; kaynaklar onun yanından ayrılmadığına ve onun eserlerinin en güvenilir râvisi olduğuna özellikle dikkat çekmektedir. Kırâat-i seb‘a imamlarından Kisâî’nin râvisi Ebü’l-Hâris’ten istifade edip ondan rivayette bulunduğu gibi kırâat-i aşere imamlarından ve Hamza b. Habîb kıraatinin meşhur iki râvisinden biri olan Halef b. Hişâm’dan kıraat öğrendi. Dil âlimi Halef el-Ahmer’den de faydalandı ve ondan Kitâbü’l-ǾAded’i dinledi. Sa‘leb, Muhammed b. Ferec el-Gassânî ve Muhammed b. Yahyâ el-Kisâî, Seleme’den kıraat öğrenip rivayette bulundu. Oğlu Mufaddal b. Seleme kendisinden Arap grameri, sözlük bilimi ve Kur’an ilimleri alanında faydalandı (DİA, XXX, 365). İbnü’l-Cezerî, Seleme b. Âsım’ın 270’ten (883) sonra vefat ettiğini belirtmektedir. Hediyyetü’l-Ǿârifîn’de bu tarih 310 (922) olarak kaydedilirse de hocası Halef el-Ahmer’in 180 (796) yılı civarında, Ferrâ’nın 207’de (822) öldüğü dikkate alındığında bunun doğru olmadığı anlaşılır.

İlmine güvenilen, rivayetleri delil olarak kullanılan, rivayette titizliğiyle tanınan ve kaynaklarda sika, sebt gibi terimlerle değerlendirilen Seleme b. Âsım, Sa‘leb’in ifadesine göre Ferrâ’nın meşhur üç öğrencisinden biridir. Bunlar Arap dilinde derinliği olan Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed et-Tuvâl, nahiv ve kıraatle ilgili kitapları ezbere bilen ve rivayet eden Seleme b. Âsım ve ilel bilgisine sahip olan Ebû Ca‘fer Muhammed b. Abdullah b. Kādim’dir. Seleme, Ferrâ’nın imlâ ettiği MeǾâni’l-Ķurǿân adlı eserini kaleme alanlar içinde yer almış olup İbnü’l-Enbârî’ye göre bu eserin onun tarafından rivayet edilen nüshası en değerlisidir. Zira Seleme, Arap diline ve nahve hâkimiyeti yanında imlâ meclislerine katılanlardan yazdıklarını alır, onlar üzerinde gerekli incelemeleri yapar, tesbit ettiği hataları hocası ile tartışırdı (Ebû Bekir ez-Zübeydî, s. 137). Kaynaklarda Seleme b. Âsım’ın Ġarîbü’l-ĥadîŝ, Kitâbü’l-Meslûk (el-Memlûk, el-Ĥulûl) fi’l-ǾArabiyye (fi’n-naĥv) adlı eserleri kaydedilmiş olup bunların günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Ona ayrıca MeǾâni’l-Ķurǿân adıyla bir eser nisbet edilir, ancak bunun Ferrâ’nın aynı adı taşıyan kitabının Seleme tarafından kaleme alınan nüshası olması kuvvetle muhtemeldir.

BİBLİYOGRAFYA:

Ebû Bekir ez-Zübeydî, Ŧabaķātü’n-naĥviyyîn ve’l-luġaviyyîn (nşr. M. Ebü’l-Fazl İbrâhim),


Kahire 1984, s. 137; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 305, 307-308; Hatîb, Târîħu Baġdâd, IX, 134; Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ (nşr. M. Ebü’l-Fazl İbrâhim), Kahire 1386/1967, s. 146; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XI, 242-243; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, II, 56-58; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, I, 311; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 395; Sezgin, GAS, IX, 136; Tayyar Altıkulaç, “Halef b. Hişâm”, DİA, XV, 237; Süleyman Tülücü, “Mufaddal b. Seleme”, a.e., XXX, 365.

İdris Şengül