SAVA PAŞA

(1832-1904)

İslâm hukukuna dair eserleriyle tanınan Osmanlı devlet adamı.

Rum asıllı olup Yanya’da doğdu. Babası doktor Sava Efendi’dir. İlk öğreniminin ardından Mekteb-i Tıbbiyye’de okudu. Ancak bu alanda çalışmayarak Osmanlı Devletinde idarî ve adlî görevlerde bulundu. Sadrazam Âlî Paşa’nın maiyetinde Girit’e gitti; 1867’de İsfakiye (İsfakya) mutasarrıflığına tayin edildi. Bazı kaynaklarda Sava Paşa’nın ismine ilk defa 1870 tarihli salnâmede rastlandığı ifade edilirse de bir arşiv belgesinden paşanın bu tarihten önce çeşitli görevlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. 1870’te yine Girit’teki Sultâniye sancağı mutasarrıflığına gönderildi. 1874’te Mekteb-i Sultânî müdürlüğüne tayin edildi. Bu dönemde Mekteb-i Sultânî içerisinde Hukuk Mektebi ile Mülkiye Mühendis Mektebi (Turuk-i Meâbir Mühendisliği Mektebi) açıldı. Bu iki okulun programının hazırlanması ve noksanlarının tamamlanması işi de Sava Paşa’ya verildi. 1876 yılı Ocak ayına kadar müdürlük görevine devam etti. Şubat 1877’de Cezâyir-i Bahr-i Sefîd valiliğine, Haziran 1878’de Nâfia nâzırlığına tayin edildi. Bu sırada bir müddet Hariciye nâzırlığına vekâlet etti. 12 Ağustos 1879’da Hariciye Nezâreti müsteşarlığına getirildi. 19 Ekim 1879’da tayin edildiği Hariciye nâzırlığı görevini Haziran 1880’e kadar sürdürdü. Hariciye nâzırlığından ayrıldığında kendisine 5000 kuruş mâzuliyet maaşı bağlandı. 7 Kasım 1883’te Nâfia Komisyonu’na üye oldu. Haziran 1885’te Girit valiliğine gönderildi. Burada yaptığı hizmetlerden dolayı Girit meclisi müslüman üyelerinin ve devletin takdirini kazandı. Ocak 1887’ye kadar bu görevini sürdüren Sava Paşa kalp rahatsızlığı yüzünden 19 Ocak 1887’de istifa etti. 1890 yılında Osmanlı Devleti ile patrikhâneler arasında çıkan kilise ihtilâfını incelemek üzere kurulan komisyonda üyelik yaptı. Bu ihtilâf, Rum ve Ermeni patrikhânesinin devlete ait bir kısım yetkileri kullanma ve patrikhâne ruhanî meclislerinin bağımsız dava görme yetkilerine sahip olma taleplerinden kaynaklanmaktaydı. Bu taleplerin Adliye Nâzırı Rızâ Paşa tarafından reddedilmesi üzerine bunlara olumlu bakan Sava Paşa Adliye nâzırı ile anlaşamadı. İstanbul’dan ayrılıp Paris yakınlarında Neuilly kasabasına yerleşti ve orada öldü.

Sava Paşa, Osmanlı Devleti tarafından çok sayıda devlet nişanıyla ödüllendirilmiş, ayrıca yabancı devletler tarafından kendisine kraliyet nişanları verilmiştir. Görevlerindeki başarısı yanında İslâm hukukuna dair yazdığı eserlerle de tanınan Sava Paşa bu konuda ciddi çalışmalar yapan nâdir gayri müslimlerden biridir. Sava Paşa, Hukuk Mektebi’nin kuruluşunun ardından açılan kursları düzenlemeye davet edildiğinde hukukun nazariyat kısmının öğrenilmesi gerektiğini farketmiş ve Mecelle muallimi Rauf Efendi’den medenî hukuk dersleri almıştır. Çalışmalarına Mecelle’yi tedkik ederek başlayan Sava Paşa, İbrâhim el-Halebî’nin Mülteķa’l-ebĥur ve Molla Hüsrev’in Dürerü’l-ĥükkâm adlı eserlerinden yararlanmıştır. Hukuk mektebinde açılan İslâm Hukuku Nazariyatı Kürsüsü’nde okutulmak üzere usule dair bir eseri Dağıstânî Ahmed Efendi ile Şûrâ-yı Devlet müddeiumumisi Vithynos Yanko Efendi’ye tercüme ettirmiş ve kendisi de bu dersleri takip etmiştir. Ardından Kütahyalı Nûri Efendi’den üç yıl boyunca İslâm hukuk nazariyatına dair dersler almış ve Molla Hüsrev’in Mirǿâtü’l-uśûl’ü ile Ebû Saîd el-Hâdimî’nin MecâmiǾu’l-ĥaķāǿiķ’ını kullanarak Etude sur la théorie du droit musulman adlı eserini yazmıştır. Hiç evlenmemiş ve hayatını kitaplara hasretmiş olan Sava Paşa’nın Osmanlı tarihi için önem taşıyan kütüphanesinin âkıbeti hakkında değişik rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan birine göre kitapları Büyükada’da kız kardeşinin kızı ile evli olan Hoci Efendi’nin evinde iken Berlin İmparatorluk Kütüphanesi tarafından satın alınmış ve Felemenk Sefâreti vasıtasıyla Almanya’ya nakledilmiştir. Diğer bir rivayette ise paşanın kütüphanesini Fransa’ya götürdüğü ve ölümünden sonra bir Fransız’a kaldığı belirtilmektedir.

Eserleri. 1. Etude sur la théorie du droit musulman (I-II, Paris 1892). Fransız hükümeti Sava Paşa’ya bu eser münasebetiyle 21 Temmuz 1903’te Legion d’Honneur nişanı vermiştir. Baha Arıkan tarafından İslâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd adıyla Türkçe’ye tercüme edilen (I-II, Ankara 1955-1956) ve Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları arasında neşredilen eserin I. cildinde İslâm hukukunun oluşumunun safhaları, hukukun kaynakları, müctehidler ve metotları, tefsir, hadis ve fetvalar, ictihad kapısının kapanması, hukuk nazariyatı ve hukuk tatbikatına ilişkin eserler hakkında bilgi verilmiş;


kanunî ehliyet, muhtariyet, ceza ve mükâfat, akidler, insanın sorumluluk doğuran davranışları, insan hakları gibi konular ele alınmıştır. II. ciltte fıkıh usulüne dair açıklamalara yer verilmekte, ictihad ve türleri, ictihad devreleri, usûl-i fıkhın tarifi, konusu, şer‘î deliller, şer‘î hükümler gibi hususlar üzerinde durulmaktadır. Eserdeki bazı bilgiler hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklama ve uyarı notları konmuştur. Sava Paşa, İslâmiyet’in Batı’da çok az incelendiğini ve İslâm hukukunun felsefî kısmının Avrupalılar’ın nazarı dikkatini çekmediğini ifade etmektedir. İslâm hukukunun Roma hukukunun kısmî değişikliğe uğramış bir kopyası olduğu yolundaki genel kanaati reddeden müellif, İslâm hukukunun müctehidlerin emek ve gayretleri sonucu teşekkül ettiğini söylemekte İslâm hukukunun vahye dayanıp Kur’an ve Sünnet’ten çıkarıldığını belirtmektedir. 2. Le tribunal musulman (Paris 1902). Müslüman mahkemelerinde uygulanan yargılama esaslarıyla ilgilidir. 3. Le droit musulman expliqué (Paris 1896). M. Ignaz Goldziher’in 1893 yılında Le Byzantinische Zeitschrift adlı dergide (II/2, s. 317-325) yazdığı bir makalesine cevap olarak İslâm hukukunun asıl karakterini göstermek amacıyla yazılmıştır.

Sava Paşa’nın çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde genellikle onun eserlerinin tarafsızlığı konusunda ittifak edildiği görülmektedir. Mustafa Sabri Efendi, Mevķıfü’l-Ǿaķl ve’l-Ǿilm ve’l-Ǿâlem adlı kitabında Sava Paşa’nın İslâm hukuk nazariyatına dair eseri hakkında takdirkâr ifadeler kullanmıştır. Kerim Sadi’nin Türkiyede Sosyalizmin Tarihine Katkı adlı eserinde Sava Paşa’nın sosyalizm hakkındaki düşüncelerine yer verilmektedir. Sava Paşa her dinin saygıya lâyık olduğunu, dinle siyasetin karıştırılmaması gerektiğini, İslâmiyet’in tabiat kanunlarına uygun bir din olduğunu, İslâmiyet’le birlikte âciz ve fakirlere yardım prensibinin hukukî bir mahiyet kazandığını ve zenginlerin servetinde fakirlerin bir payı bulunduğu prensibinin getirildiğini, bu sebeple sosyalizmin müslümanlara daha kolay kabul ettirilebileceğini belirtir. Zenginin hırsının frenlendiği İslâmiyet’te zekâtın amacının sosyal düzeni korumak olduğunu ifade eder. Ferhat Koca tarafından Sava Paşa hakkında bir inceleme yapılmıştır (bk. bibl.).

BİBLİYOGRAFYA:

BA, A.M., nr. 19/70; BA, A.MKT.MHM., nr. 396/ 12, 429/87; BA, HSD.AFT., nr. 13/220; BA, İ.DH., nr. 592/41197, 607/42289, 686/47801, 740/ 60526, 758/61855, 813/65635, 899/71528, 1119/87469, 1271/99938; BA, İ.DUİT., nr. 190/ 48, 190/49, 190/50, 144/36, 144/37, 144/38; BA, İ.HR., nr. 269/15531, 276/16877; BA, İ.MTZ.GR., nr. 18/597, 18/627; BA, İ.TAL., nr. 313/1321-B-102, 335/1322-R-028; BA, MV., nr. 3/81, 3/94, 4/10, 12/28, 16/19; BA, Y.A.HUS., nr. 161/85, 182/9, 182/10, 182/21, 182/39, 194-1/81, 197/ 25, 198/82; BA, Y.A.RES., nr. 1/59, 35/5, 121/10; BA, Y.EE., nr. 43/14, 75/24, 75/25, 75/26, 114/12, 138/3; BA, Y.PRK.AZJ., nr. 4/23; BA, Y.PRK.AZN., nr. 4/53; BA, Y.PRK.BŞK., nr. 19/52; BA, Y.PRK.ZB., nr. 1/95, 5/116; BA, Y.PRK.PT., nr. 9/58; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî (haz. Nuri Akbayar - Seyit Ali Kahraman), İstanbul 1996, s. 1785, 1809; Galatasaray Lisesi Salnâmesi (1932), s. 35-36; Mekteb-i Sultânî, İstanbul, ts. (Matbaa-i Âmire), s. 9; Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultanî) 1868-1968 (haz. Muhittin Sandıkçıoğlu v.dğr.), İstanbul 1974, s. 30; Mustafa Sabri Efendi, Mevķıfü’l-Ǿaķl ve’l-Ǿilm ve’l-Ǿâlem min Rabbi’l-Ǿâlemîn, Beyrut 1401/1981, I, 483-484; IV, 296-300; Kerim Sadi, Türkiye’de Sosyalizmin Tarihine Katkı, İstanbul 1994, s. 113-117; Sinan Kuneralp, Son Dönem Osmanlı Erkân ve Ricali (1839-1922), İstanbul 1999, s. 120; Abdurrahman Adil Bey, “Garpta Şeriât-ı Garrâ ve Usul-i Fıkh-i Sava Paşa”, Malûmât Gazetesi, 16 Nisan 1308, s. 41-42; M. Eşref, “Sava Paşa”, Hak ve Cemiyet, I/1, İstanbul 1934, s. 16; J. Deny, “A propos des traductions en Turc Osmanli des textes religieux chrétiens”, WI, new series, IV/1 (1956), s. 30-39; A. Refik Gür, “İslâm Hukuku Üzerine Düşünceler ve Sava Paşa”, İTED, VI/1-2 (1975), s. 1-35; Abdülhamit Kırmızı, “19. Yüzyıl Osmanlı Bürokrasisinin Kozmopolit Yapısı ve Rum Devlet Adamları”, Türkiye Günlüğü, sy. 42, Ankara 1996, s. 123-124; Ferhat Koca, “Osmanlılar Döneminde Gayr-i Müslim Bir İslam Hukukçusu: Sava Paşa (ö. 1901), Hayatı, Eserleri ve İslam Hukukuna Dair Görüşleri”, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 6, Konya 2005, s. 93-114.

M. Macit Kenanoğlu