SARAKUSTA

(سرقسطة)

İspanya’da tarihî bir şehir.

İspanya’nın kuzeydoğusunda, Ebro nehrinin sağ yakasında olup Zaragoza idarî bölümünün ve Aragon özerk bölgesinin merkezidir. Milâttan önce 24 yılında Roma İmparatoru Augustus tarafından İberler’e ait tarihî Salduba kalıntıları üzerinde askerî bir üs olarak kurulmuş ve kurucusuna izâfetle verilen Caesarea Augusta adı zamanla Cesaragosta, İslâm hâkimiyeti döneminde Sarakusta ve günümüzde Zaragoza şekline dönüşmüştür. Şehir, Romalılar’dan kalma surlarının ve evlerinin çevrede bol bulunan kireç taşından yapılması, ayrıca evlerin dışının badana edilmesi sebebiyle Medînetülbeyzâ (beyaz şehir) adıyla da tanınmıştır. Kaynaklarda Sarakusta havası güzel, suları bol ve tatlı, arazisi verimli, bağ ve bahçeleriyle ünlü bir yer diye tanımlanmakta ve özellikle Sarakustiyye adı verilen samur kürk işlemeciliğinde çok ileri bir düzeyde olduğu belirtilmektedir. Yine kaynaklarda Ebro nehri üzerine kurulmuş büyük köprü ile büyük camisinden bahsedilmekte, ayrıca şehre zehirli sürüngenlerin giremediği ve burada yiyeceklerin yıllarca bozulmadan kalabildiği gibi bilgilere de yer verilmektedir (Źikru bilâdi’l-Endelüs, I, 70-71; Himyerî, s. 317; Makkarî, I, 196-197).

95 (714) yılında Mûsâ b. Nusayr’ın fethettiği Sarakusta, bu tarihten Aragon Kralı I. Alfonso tarafından ele geçirildiği 512 (1118) yılına kadar İslâm hâkimiyetinde kalmış ve fetih, valiler, emirlik, halifelik, mülûkü’t-tavâif, Murâbıtlar dönemlerini yaşamıştır. Bu süreç boyunca ortasında bulunduğu es-Sağrüla‘lâ bölgesinin merkezi olan Sarakusta nüfusu, güçlü surları ve stratejik konumu ile Endülüs’ün en önemli şehirlerinden birini teşkil etmiştir.

İslâm hâkimiyeti döneminde kuzeydeki hıristiyan krallıklarına karşı Endülüs’ün en önemli savunma merkezlerinin başında gelen Sarakusta, Kurtuba (Cordoba) yönetimi sırasında girişilen birçok isyana sahne oldu. 136 (753) yılında Emevî Valisi Sumeyl b. Hâtim el-Kilâbî, isyancı Âmir el-Abderî ve Hubâb b. Revâha ez-Zührî’nin baskıları sonucu şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Ancak bir yıl şehri ellerinde tutan Âmir ve Hubâb halk tarafından yakalanarak ordusuyla gelen Emevîler’in son genel valisi Yûsuf b. Abdurrahman el-Fihrî’ye teslim edildi. 157’de (774) Sarakusta’da Hüseyin b. Yahyâ el-Ensârî, Berşelûne (Barselona) Valisi Süleyman b. Yakzân ile birlikte hareket ederek ayaklandı (Makkarî, III, 48). Endülüs Emevî Devleti’nin kurucusu ve ilk emîri I. Abdurrahman’ın gönderdiği Sa‘lebe b. Ubeyd şehri bir süre kuşattıktan sonra kendisine yapılan barış teklifini kabul etti, ancak teklifinde samimi olmayan Süleyman b. Yakzân tarafından esir alındı. Bir süre sonra Frank Kralı Charlemagne,


Sarakusta önlerine geldiyse de yenilerek geri çekildi (161/778). Kazanılan bu başarının ardından Hüseyin b. Yahyâ, Süleyman b. Yakzân’ı öldürüp şehre tek başına hâkim oldu. Bunun üzerine I. Abdurrahman ordusunun başında bizzat Sarakusta’yı kuşattı ve hâkimiyetini kabul eden Hüseyin b. Yahyâ’yı şehre vali tayin etti (165/781). Fakat ardından Hüseyin tekrar ayaklandı ve bu defa yine I. Abdurrahman’ın bizzat gelmesi üzerine halk tarafından yakalanarak hükümdara teslim edildi ve ortadan kaldırıldı (167/783). Sarakusta, 172’de (788-89) I. Hişâm’a karşı başlatılan ayaklanmadan sonra bir asır süreyle, çoğunluğunu taht mücadelesi veren hânedan mensuplarının oluşturduğu çeşitli isyancılar tarafından kısa aralıklarla ele geçirildi; bir ara İspanyol kökenli Benî Kasî hânedanının elinde kaldı. Her ne kadar birçok defa devlet güçleri tarafından geri alındıysa da şehirde tam bir istikrar sağlanamadı.

276 (889) yılında Ebû Yahyâ Muhammed et-Tücîbî’nin vali tayin edilmesiyle Sarakusta’da Endülüs Emevî Devleti’nin sonuna kadar sürecek olan Tücîbîler dönemi başladı. III. Abdurrahman, Sarakusta Valisi Muhammed b. Hâşim et-Tücîbî’nin, mücadele içinde olduğu Leon ve Navarra (Neberre) krallıklarıyla ittifak kurup Leon Kralı II. Ramiro’nun hâkimiyetini tanıması üzerine 326’da (937-38) Sarakusta önlerine gelerek şehri bir süre kuşattıktan sonra Tücîbî’nin itaatini yeniden sağladı ve onu valilik görevinde bıraktı. Ardından devletin yönetimini fiilen elinde tutan Başvezir Mansûr, kendisine karşı çıkan oğlu Abdullah’la birlikte ayaklanarak Endülüs’ü aralarında paylaşma planları yapan Sarakusta Valisi Abdurrahman b. Mutarrif et-Tücîbî’yi yolsuzluk gerekçesiyle görevinden alıp yerine oğlu Yahyâ’yı getirdi; bir süre sonra da Abdurrahman’ı idam ettirdi (379/989). Yahyâ b. Abdurrahman’ın ardından yerine oğlu Münzir geçti (400/ 1010). Bölgede güç kazanması üzerine hükümdarlığını ilân eden Münzir b. Yahyâ, Kastilya, Barselona, Navarra ve Leon krallıklarıyla dostluk kurdu. Onun zamanında Sarakusta en sakin dönemlerinden birini yaşadı, nüfusu arttı ve refah seviyesi yükseldi. Münzir’in 414 (1023) yılında ölümünden sonra oğlu Yahyâ, ondan sonra da II. Münzir b. Yahyâ tahta çıktı. II. Münzir’in öldürülmesi üzerine baş gösteren siyasî çalkantılar sonucu Arap asıllı Benî Hûd ailesine mensup Emevî kumandanlarından Süleyman b. Hûd şehri zaptederek burada yetmiş yıla yakın bir süre hâkimiyet sürecek olan Hûdîler hânedanını kurdu (431/1039). Sarakusta’da hüküm süren son Hûdî emîri Abdülmelik İmâdüddevle’nin İspanyollar’la iyi ilişkiler içinde olmasına tepki gösteren halk onu şehirden çıkarıp yönetimi devralmaları için Murâbıtlar’ı davet etti. Belensiye Valisi Ebû Abdullah Muhammed el-Lemtûnî’nin gelmesiyle şehir Murâbıtlar’ın Endülüs’te hâkimiyet altına aldıkları son merkez oldu (503/ 1110). Ancak yönetimleri uzun sürmedi ve çevredeki hıristiyan krallıklarının oluşturduğu Aragon Kralı I. Alfonso kumandasındaki müttefik ordunun yedi ay süren bir kuşatmanın ardından şehri almasıyla dört asırdan beri devam eden İslâm hâkimiyeti sona erdi (4 Ramazan 512 / 19 Aralık 1118).

İslâm hâkimiyetinde kaldığı 404 yıl boyunca Endülüs’ün en önemli merkezlerinden biri olan Sarakusta’da ilim, felsefe ve edebiyat alanlarında Sâbit b. Hazm, oğlu Kāsım b. Sâbit ve torunu Sâbit b. Kāsım, İsmâil b. Halef, İbn Bâcce, Eşterkûnî, Ebü’l-Hasan Ali b. İbrâhim ve Ebû Ali es-Sadefî gibi ünlü kişiler yetişmiştir. Fakih, filozof ve siyaset tarihçisi İbn Ebû Rendeka et-Turtûşî ve şair İbn Derrâc el-Kastallî de hayatlarının önemli bir bölümünü Sarakusta’da geçirmişlerdir. Adı Sarakusta ile birlikte anılan kişilerden biri de fethine katılan ve ardından burada yaşayarak öldüğünde yaptırdığı caminin yanına gömülen ve mezarı çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilen tâbiînden Haneş b. Abdullah’tır (Makkarî, I, 278). Sarakusta’da İslâm dönemine ait en önemli mimarlık eserlerinin başında Ca‘feriyye Sarayı gelmektedir. Bütün özellikleriyle mülûkü’t-tavâif mimarisini temsil eden ve günümüze ulaşmış bulunan eser Hûdî Hükümdarı Ebû Ca‘fer Ahmed el-Muktedir-Billâh tarafından yaptırılmış bir kale-saraydır (DİA, XI, 227). Kaynaklarda el-Mescidü’l-câmi‘ adıyla kaydedilen büyük caminin de Endülüs’teki başlıca camilerden biri olduğu yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. Önemli bir karayolu ve demiryolu kavşağında bulunan ve nüfusu 2008’de 655.000 olarak tahmin edilen şehirde makine, dokuma ve gıda endüstrisi gelişmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hayyân, el-Muķtebes fî târîħi’l-Endelüs (nşr. İsmâil el-Arabî), Mağrib 1411/1990, s. 40; Şerîf el-İdrîsî, Nüzhetü’l-müştâķ, Beyrut 1409/ 1989, II, 554; Aħbâr mecmûǾa, s. 102-105; Yâkūt, MuǾcemü’l-büldân, III, 212-213; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VI, 117-118, 158; Źikru bilâdi’l-Endelüs: Una Descriptión anónima de al-Andalus (nşr. ve trc. L. Molina), Madrid 1983, I, 70, 116; İbn İzârî, el-Beyânü’l-muġrib, II, 56-57, 69, 137-138, 282-283; III, 175-178, 221-224; İbn Haldûn, el-Ǿİber, IV, 124, 134, 140, 163-164; Himyerî, er-Ravżü’l-miǾŧâr, s. 317; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, I, 150, 166, 196-197, 273, 278, 301, 441; III, 29, 41, 48; IV, 472; ayrıca bk. İndeks; J. Bosch Vilá, El Reino de Taifas en Zaragoza, Zaragoza 1960; B. Martinez, La Aljaferia, Zaragoza 1970; C. Lopez, Historia de Zaragoza, Zaragoza 1977; Hâlid es-Sûfî, Târîħu’l-ǾArab fi’l-Endelüs, Bingazi 1980, I, 142-143, 292-301; II, 64-68, 151-152;


Abdurrahman Ali el-Haccî, et-Târîħu’l-Endelüsî, Dımaşk 1407/1987, s. 355-366; L. Fuentes, La Filosofia Islámica en Zaragoza, Zaragoza 1987; M. Abdullah İnân, Devletü’l-İslâm fi’l-Endelüs: Mine’l-fetĥ ilâ bidâyeti Ǿahdi’n-Nâśır, Kahire 1408/1988, s. 187-188, 341; a.e.: Düvelü’ŧ-ŧavâǿif, Kahire 1408/ 1988, s. 264-296; Abdülmecîd Na‘naî, Târîħu’d-devleti’l-Ümeviyye fi’l-Endelüs, Beyrut, ts. (Dârü’n-nehdati’l-Arabiyye), s. 439-440; L. de Miquel, “La conquista de Zaragoza”, al-Andalus, XII, Madrid 1947, s. 65-96; J. A. Souto, “El problamiento del termino de Zaragoza (siglos VIII-X)”, Anaquel de Estudios Arabes, III (1992), s. 113-152; E. Lévi-Provençal, “Saragosa”, İA, X, 200-203; M. J. Viguera, “Saraķusŧa”, EI² (İng.), IX, 36-38; A. Engin Beksaç, “Endülüs”, DİA, XI, 227.

Câsim el-Ubûdî