SAMORİ TURE

(1830-1900)

Batı Afrika’da devlet kurucusu (1861-1898).

Batı Afrika’da Mandingler’in (Mandingolar) yaşadığı, Gine sınırları içinde kalan, putperestliğin yaygın olduğu bir çevrede Konyan’a bağlı Manyambaladugu’da doğdu. Mandingler’in müslüman Soninke kolundan olan babası ticaret, tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Kankan’dan Milo’ya taşınan aile burada aynı etnik gruptan putperest Kamara kabilesiyle birlikte yaşamaya başladı. On beş yaşında iken ticarete başlayan Samori bu yıllarda âlimlerle yakınlık kurarak kendilerinden etkilendi ve ticarî faaliyetlerinde onlardan öğrendiği dinî kurallara uydu. 1853’te annesinin Sise (Cisse) kabilesinin lideri tarafından esir alınması üzerine onu kurtarmak için ticareti bırakıp bu liderin hizmetine girdi. Yedi yıl yedi ay yedi gün süren hizmetinin ardından annesinin serbest bırakılmasını sağladı. Bu süre içerisinde Kur’an eğitimine devam etti, bazı âlimlerin derslerine katılarak dinî bilgilerini geliştirdi. Ayrıca ateşli silâhların kullanılmasıyla ilgilendi. Ardından Berete Emirliği’nin ordusunda askerî bilgilerini ilerletti ve iki yıl sonra kendi yurduna döndü.

Samori Ture, 1861’de Kamara kabilesinden topladığı gönüllülerin başında dinî ve askerî bir mücadele başlattı. Komuta kademelerinde arkadaşlarını ve yakınlarını görevlendirdiği bir askerî güç oluşturdu ve dört yıl içinde Milo bölgesinin en kuvvetli lideri haline geldi. 1871’de bütün Toron bölgesini hâkimiyeti altına alarak Bissandugu’yu yönetim merkezi yaptı. 1875 yılına kadar Mandingler’in yaşadığı bölgelerin tamamını egemenliği altına almayı başardı. 1878’de Yukarı Nijer bölgesini, 1881’de Dyula’nın en önemli ticarî merkezi Kankan’ı ele geçirdi. Böylece idaresindeki toprakların sınırlarını kuzeyde bugünkü Mali şehirlerinden Sikasso’ya, doğuda el-Hâc Ömer’in oğlu Ahmedü’nün ülkesine, batıda Futa Calon’a ve güneyde ormanlık bölgeye kadar genişletti. Hâkim olduğu toprakları 162 idarî bölgeye ayırdı ve her birinin başına yakın akrabalarından birini tayin etti. Din âlimlerini hükümet görevlilerine danışman yaptı.

Kankan’ı ele geçirmesinin ardından buranın önde gelen dinî önderlerinden Kur’an ve tefsir dersleri almaya devam eden Samori’ye ilmî bir pâye olan “fode” unvanı verilerek hayatı boyunca başında taşıdığı sarık giydirildi. 25 Temmuz 1884’te “almami” (imam ve emîrü’l-mü’minîn) unvanını alan Samori Ture yaklaşık 40.000 (bazı kayıtlara göre 60.000) kişilik bir ordu oluşturdu. Askerlerinin büyük kısmını piyade birlikleri teşkil ediyordu. Bu arada İngiliz kolonisi Sierra Leone’den tüfek ithal etti. İngiliz ve Fransız sömürge birliklerinde bulunduktan sonra kendisine katılan yerli askerlerin yardımıyla silâh yapımı için atölyeler kurdurdu. Sierra Leone-Gine sınırındaki altın madenlerinin olduğu bölgeyi ele geçirmesi maddî gücünü arttırdı.

Mandingler’in çoğunluğunu idaresine alan ve tarihî Mali Sultanlığı’nı yeniden


kurmaya çalışan Samori Ture ülkesinin sınırlarına ulaşan Fransız sömürge ordularıyla ilk savaşı 1881’de yaptı. 1882 yılında onlara karşı büyük bir direniş gösterdi. Savaş tekniği ve cesareti bakımından Fransızlar tarafından Napolyon’a benzetildi. Bununla birlikte 1883’te Bamako’nun işgali önlenemedi. 1885 yılında Fransız birlikleri karşısında Bure’de büyük kayıp verdi. Batı Afrika’yı işgal etmeye kararlı olan Fransızlar’la ilerleyen yıllarda nüfuz bölgelerini belirleyen üç anlaşma yaptı. Mart 1886’daki ilk anlaşmayla Bure bölgesini, bir yıl sonra ikinci anlaşmada Nijer’in batı yakasını Fransızlar’a bırakmayı kabul etti. Anlaşmalardan faydalanarak Senufo kabilesinin idaresinde bulunan Sikasso’yu kuşatan (1887), ancak kuşatmanın uzaması üzerine ülkesinde isyanlar çıkınca geri dönen Samori, Fransızlar’la son anlaşmasını 13 Şubat 1889’da yaptı ve Tisinko’dan Nijer nehrine kadar olan kısmı onlara bırakmak zorunda kaldı.

Samori 1891’de topraklarına saldıran Fransızlar’la yeniden savaşa tutuştu. Ancak başşehri dahil ülkesinin en önemli merkezlerinin Fransızlar tarafından işgalini önleyemedi. Tehlikenin büyüklüğü karşısında Yukarı Fildişi Sahili’nin doğusuna çekilen Samori geçtiği güzergâhı tamamıyla tahrip etti. Fransızlar’la iş birliği yapan müslümanların üzerine saldırılar düzenlemekten çekinmedi. 1891-1898 yılları arasında kendisine tâbi olan halkıyla birlikte devamlı yer değiştirdi. 1897’den itibaren elinde kalan toprakları hızla kaybetmeye başladı. Bu yıllarda İngiltere de ona silâh satmaktan vazgeçmişti. Son olarak Liberya’ya çekilmek üzere harekete geçen Samori Fransız birliğine esir düştü (29 Eylül 1898) ve Gabon’un Ndjole şehrine götürüldü. 2 Haziran 1900 tarihinde sürgünde vefat etti. Samori’nin soyundan geldiğini iddia eden Gine’nin ilk devlet başkanı Seku Ture onun kemiklerini getirterek ülkesine defnettirdi. Hâkimiyet alanını Mali, Burkina Faso, Gine, Gana ve Fildişi Sahili’nin bir kesimini içine alacak şekilde genişleten Samori Ture, Avrupa emperyalizmine karşı Mande millî direnişinin sembolü olarak görülmektedir. 1886’dan itibaren Kankan âlimlerinin teşvikiyle ülkesinin yönetiminde şer‘î kuralları uygulamaya başlaması dolayısıyla Samori’nin kurduğu devlet yeni bir dönemin başlangıcı kabul edilmektedir.

Dindarlığı ve güzel ahlâkıyla meşhur olan Samori Ture din âlimlerine itibar eder, önemli meselelerde onların fikrini alırdı. Geniş topraklara sahip ülkesinde nüfusun büyük bir kesimini teşkil eden putperestlerin İslâm’a girmesini sağlamak için büyük gayret göstermiş ve bunda başarılı olmuştur. Bütün köylere maaşlı Kur’an öğreticileri göndermiş, kırsal kesimlerden binlerce çocuğu Kur’an okumayı öğretmek ve temel dinî bilgileri vermek için önemli merkezlerdeki medreselerde toplamıştır. Ayrıca kabile reislerine ve zenginlere çocuklarına İslâmî eğitim aldırmalarını mecbur kılmıştır. Kur’an kurslarında başarılı olanları bizzat kendisi imtihan eder ve mükâfatlandırırdı. Bu okullarda yetişen gençler, daha sonra Fransız sömürgesi döneminde İslâmiyet’i tebliğ faaliyetlerini devam ettirmiştir. Böylece Gine’nin tamamına yakını ile Fildişi Sahili, Mali, Sierra Leone ve Liberya’da İslâm yayılıp büyük bir güç kazanmış, animist kültür bölgeden büyük oranda silinmiştir. Samori Ture, İslâm dininin öğrenilmesini ve putperestler arasında yayılmasını sağladığı gibi ticarî hayatla da yakından ilgilenmiş, bunun için ticaret yollarının güvenliğine büyük önem vermiştir. Samori Ture’nin mücadelesi konusunda araştırmalar yapılmış, Yves Person onun hakkında üç ciltlik bir tez hazırlamıştır (Samori, une Révolution Dyula, I-III, Dakar 1968-1975). Ayrıca hayatı Batı Afrika sözlü edebiyatında önemli bir yer tutan destanlara konu olmuş ve onunla ilgili destan XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yazıya geçirilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

G. de Bosschère, Autopsie de la colonisation, Paris 1967, s. 215-217; J. S. Trimingham, A History of Islam in West Africa, Oxford 1975, s. 189-192; J. Ki-Zerbo, Histoire de l’Afrique noire, Paris 1978, s. 371-392; Y. Person, “Samori and Islam”, Studies in West African Islamic History (ed. J. R. Willis), London 1979, s. 259-277; a.mlf., “Samori: construction et chute d’un empire”, Les africains (ed. Ch. A. Julien v.dğr.), Paris 1990, I, 253-385; V. Monteil, l’Islam noir, Paris 1980, s. 129-132; P. B. Clarke, West Africa and Islam, London 1982, s. 137-140; M. Hiskett, The Development of Islam in West Africa, London 1984, s. 238-241; Mamadi Koba, “L’état de Wassolon”, Culture et civilisation islamiques: La Guinée, Rabat 1408/1988, s. 48-54; a.mlf., “L’almami Samori Toure”, a.e., s. 102-104; Charles Abdoulaye Danioke, “L’almamy Samori Toure”, Culture et civilisation islamiques: Le Mali, Rabat 1988, s.177-181; M. R. Lipschutz - R. K. Rasmussen, Dictionary of African Historical Biography, London 1989, s. 203-204; H. Fisher, “Batı ve Merkezi Sudan ile Doğu Afrika” (trc. Kemal Kahraman), İslâm Tarihi Kültür ve Medeniyeti, İstanbul 1989, III, 266-268; E. M’Bokolo, Afrique noire, histoire et civilisations, Paris 1992, II, 62-68; L. Kesteloot - B. Dieng, Les épopées d’Afrique noire, Paris 1997, s. 192-200; J.-L. Triaud, “Samori Ture”, EI² (Fr.), VIII, 1084-1085.

Ahmet Kavas