SAHAFLAR ÇARŞISI

İstanbul’da Beyazıt Camii yakınında eski-yeni kitapların satıldığı çarşı.

Günümüzde Kapalı Çarşı’nın Fesçiler Kapısı ile Beyazıt Camii arasındaki sahada yer alan Sahaflar Çarşısı, önceleri Kapalı Çarşı’nın içinde İç Bedesten’in önünde Şark Kahvehanesi’nin karşısında halen Halıcılar sokağı (eski Sahaflar sokağı) adıyla anılan yerde bulunmaktaydı. Osmanlılar’da sahaflık Bursa’da Orhan Bey zamanında büyük camilerin çevresinde ve avlusunda başlamış, devlet merkezinin Edirne’ye taşınmasıyla burada devam ettirilmiştir (bk. SAHAF). İstanbul’da önceleri medrese avlularında, özellikle Karadeniz ve Akdeniz medreselerinin etrafına medrese talebelerinin ihtiyacını karşılamak üzere yerleşen sahaflara Kapalı Çarşı’nın yapılmasıyla birlikte çarşıda bir sokak verilmiştir. Evliya Çelebi, Kapalı Çarşı içinde elli kadar sahaf dükkânı bulunduğunu ve buralarda yaklaşık 300 kişinin çalıştığını kaydetmektedir. Hammer sahafların Kapalı Çarşı içinde dağınık halde olduğunu söylerse de bu durum son devirlere ait bir tesbit olmalıdır. Dükkânlarda minyatürlü ve nâdir yazma eserler dışında çoğu medreselerde okutulan din, felsefe ve mantık kitapları da satılmaktaydı.

İstanbul sahafları, aslında Hakkâklar Çarşısı olan günümüzdeki yerine 1894 depreminden önce geçmeye başlamış, deprem sonrası zarar gören çarşının onarımı uzayınca Kapalı Çarşı içindeki sahafların çoğu buraya yerleşmiştir. II. Meşrutiyet’in ilânı sırasında Hakkâklar Çarşısı’nda elli beş, Kapalı Çarşı’da on sekiz sahaf ve kitapçı dükkânı bulunmaktaydı. Hakkâklar Çarşısı’na sahafların yerleşmesi 1910’lu yıllara kadar devam etmiş, burası zamanla sahaf dükkânlarının çoğalmasından dolayı Sahaflar Çarşısı adını almıştır. Hakkâklar Çarşısı’nda fes ticareti yapan esnaf Kapalı Çarşı’ya geçmiş, buradaki mühürcülerin sayısı da gittikçe azalmıştır. Bunların dışında XIX. yüzyıl sonlarında Beyazıt Meydanı’nda ve cami avlusunda revak altlarında sahafların ve çeşitli esnafların barakaları vardı. 1889’da Alman İmparatoru II. Wilhelm’in ziyareti dolayısıyla kaldırılan


barakalar daha sonra tekrar yerlerine konmuştur.

Sahaflar Çarşısı, 1950’de geçirdiği yangının ardından belediye tarafından tamamen yıktırılıp betonarme olarak yeniden inşa ettirilmiştir. Yangından önce çarşıda sahafların yanı sıra saatçi, çorapçı, kolonyacı, tesbihçi ve berber dükkânları mevcuttu. Hayat Tarih Mecmuası’nda yayımlanan, ressam Münif Fehim tarafından yapılmış büyük resim Sahaflar Çarşısı’nın yangından önceki durumunu göstermektedir. Resmin ön planında fikir hayatının tanınmış isimleri mevcuttur. 1952’de yaptırılan yeni çarşıda belediye sadece kitap satılmasını şart koşmuştur. Beyazıt Camii ile imareti arasındaki alanda yer alan çarşının biri meydana, diğeri Çadırcılar sokağına açılan basık kemerli iki girişi bulunmaktadır. Ayrıca çarşıdan Beyazıt Camii’nin doğu yönündeki girişiyle güney yönündeki hazîreye bağlantı sağlayan geçişler vardır. Önceleri on ikisi çift katlı yirmi üç dükkân, kahve ocağı ile mezat ve sergi salonundan oluşan çarşıda birkaç defa yapılan sergi ve mezat sonrasında salon ve kahvehane de dükkâna dönüştürülmüştür. 1977’de belediye, Beyazıt Meydanı’nda yoğunlaşan seyyar kitapçıları önlemek için Sahaflar Çarşısı’nda onlara geçici olarak yer göstermiş, sergiciler bu yerleri zamanla kalıcı dükkânlar haline getirmiştir. 1981’de belediye, çarşının Beyazıt Meydanı tarafındaki girişine taşbaskı malzemelerin sergilendiği bir vitrin yaptırmış ve çarşının ortasında yer alan çiçekliğe ilk Türk matbaasının kurucusu İbrâhim Müteferrika’nın büstünü diktirmiştir. Çiçekliğin içinde ayrıca, yıkılan Lâleli’deki Çoban Çavuş Camii’nin hazîresinden getirilen Sahhaf Kırımlı Hasan Efendi’ye ait bir mezar taşı bulunmaktadır. Çarşıda biri meydan girişi tarafında, diğeri Çadırcılar sokağına uzanan kısmında olmak üzere iki çeşme vardır. Sahaflar Çarşısı günümüzde kültür merkezi olma özelliğini kısmen yitirmiş olsa da kitap meraklıları tarafından hâlâ ziyaret edilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Evliya Çelebi, Seyahatnâme, I, 525; Ömer Faruk Yılmaz, Tarih Boyunca Sahhaflık ve İstanbul Sahhaflar Çarşısı, İstanbul 2005; Arslan Kaynardağ, “Çeşitli Yönleriyle İstanbul Sahhaflar Çarşısı”, Tarihte Doğu-Batı Çatışması: Semavi Eyice’ye Saygı (haz. Ertan Eğribel - Ufuk Özcan), İstanbul 2005, s. 603-608; a.mlf., “Sahaflar Çarşısı”, DBİst.A, VI, 406-408; Şevket Rado, “Yeni Sahaflar Çarşısı”, TTOK Belleteni, sy. 130 (1952), s. 14-15; Ertan Ünal, “İstanbul’daki Kapalı Çarşılar”, Hayat Tarih Mecmuası, sy. 21 (9), İstanbul 1966, s. 37-44; Hikmet Münir Ebcioğlu, “Günümüzde Sahaflar Çarşısı”, Tarih ve Edebiyat Mecmuası, sy. 10, İstanbul 1978, s. 25-30; Kâmil Şahin, “Sahhaflık”, MK, sy. 60 (1988), s. 30-33; Alpay Kabacalı, “Sahaflar Çarşısının Tarihçesi”, Milliyet Sanat Dergisi, sy. 271, İstanbul 1991, s. 7; Afif Yesari, “Sahaflar Çarşısı”, Müteferrika, sy. 1, İstanbul 1993, s. 123-125; İlhan Akbulut, “İstanbul’da Bir Kültür Merkezi, Sahaflar Çarşısı”, Tombak, sy. 32, İstanbul 2000, s. 76-79; Yahya Erdem, “Sahaflar ve Seyyahlar: Osmanlı’da Kitapçılık”, Müteferrika, sy. 20 (2001), s. 3-18.

Ü. Melda Ermiş