RÜSTEM PAŞA KÜLLİYESİ

İstanbul’da XVI. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen külliye.

Haliç yönünden şehrin kıyı siluetinde önemli bir yere sahip olan külliye, devrin sadrazamı ve Kanûnî Sultan Süleyman’ın damadı Rüstem Paşa (ö. 968/1561) tarafından ikinci sadâreti döneminde 1555-1561 yılları arasında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliye fevkanî olarak ele alınan cami, altta yer alan tonozlu depolarla dükkânlar, çeşme ve iki handan meydana gelmektedir. Yapıldığı dönemde de yoğun bir ticaret bölgesi içinde yer alan caminin daha önce burada bulunan Hacı Halil Ağa Mescidi’nin yerinde çevredeki birçok binanın istimlâk edilmesiyle inşa edildiği bilinmektedir.

Sinan’ın yaptığı camilerin plan gelişimi içinde önemli bir yere sahip olan ve merkezî plan denemeleri arasında sekiz destekli merkezî kubbeli şemanın ilk örneğini oluşturan cami enlemesine dikdörtgen bir harime sahiptir. Ortada ana kubbeyi taşıyan sekiz büyük ayağın kıble ve giriş yönündeki dördü dikdörtgen planlı ve beden duvarlarına yapışık, diğer dört tanesi sekizgen planlı ve bağımsızdır. Bu ayaklar kemerlerle birbirine bağlanarak ana kubbenin oturtulduğu sekizgen alan oluşturulmuştur. Dört köşede kemerlerin arkasına sağır yarım kubbeler konulmuş, iki yanda dıştan ortası aynalı tonozlu, yanları kubbe ile örtülü (içten hepsi aynalı tonozlu) üçer birimle mekân enine genişletilmiştir. İçte mahfil şeklinde düzenlenen bu birimlerin altı dörder aynalı tonozlu olarak ele alınmıştır.

Rüstem Paşa Camii şehir içindeki konumu, fevkanî yapısı ve Sinan camileri içindeki yeri kadar olağan üstü çini süslemeleriyle de ünlüdür. Caminin iç ve son cemaat yeri duvarları ile ayak, payanda, pandantif gibi öğeleri döneminin desen ve


teknik açıdan en gelişmiş ve en güzel İznik çinileriyle kaplanmıştır. Yarım kubbe ve tonozların içleri sıvalı ve üzerleri kalem işi bezemelidir. Bu kısımların özgün bezemeleri XIX. yüzyılda kaldırılmış, yerlerine klasik dönem üslûbu ile bağdaşmayan süslemeler yapılmıştır. Son cemaat yerinde caminin ana giriş kapısının iki yanında büyük çini panolar yer alır. Bunlardan daha iyi korunmuş durumda olan soldaki pano, lâcivert zemin üzerine stilize edilmiş natüralist bir üslûpla düzenlenmiş “doğa yorumu” ile klasik dönem çini süsleme sanatının en güzel örnekleri arasındadır. Son cemaat yeri çinileri yangın, deprem, bozulma ve hırsızlıktan en çok zarar görenlerdir.

Caminin kuzeyinde yer alan yüksek avluya platformun dört tarafına yerleştirilmiş kapalı merdivenlerle çıkılır. Merdivenlerden ikisi camiyi üç taraftan çevreleyen avlunun kuzey köşelerinde, diğer ikisi caminin yanlarındadır. Avlunun ön bölümüne bağlanan köşe merdivenlerinin üstünde görevliler için ayrılmış odalar bulunur. Caminin doğu ve batı kapılarının yanında bulunan yan merdivenler bir kat daha yükselerek üst kattaki mahfillere çıkma imkânı sağlar. Avlunun büyük bir kısmını örten ahşap çatı, mukarnas başlıklı altı adet sütunun taşıdığı beş kubbeli son cemaat yerini üç yönden çevrelemektedir. Caminin kesme taştan çokgen gövdeli, tek şerefeli ve kurşun külâhlı minaresi kuzeybatı köşesinde yer almakta ve buraya batı yönünden bir kapı ile ulaşılmaktadır. Şadırvan, sokak kotunda Uzunçarşı caddesi üzerinde duvarlarla çevrilmiş kare bir avlunun içinde yer alır. Sekizgen planlı, üstü çatı ile örtülü süslemesiz bir yapıdır. Hazîresi, caminin Hasırcılar caddesi cephesinde sonradan yapılan dükkânların yanında bulunmaktadır.

Rüstem Paşa Camii, 1660 tarihli büyük yangında ve Fâtih Camii’ni yıkan 1766 depreminde önemli ölçüde hasara uğramış, depremde çöken kubbesi ve minaresi daha sonra yenilenmiştir. Kubbe kasnağının barok üslûbundaki kıvrımlı saçağı, kubbe çevresindeki küçük payanda kemerleri, kıble yönündeki bazı duvar ekleri ve düzensiz pencere oranları XVIII. yüzyıl, kubbe, yarım kubbe ve tonoz içlerinin kalem işi bezemeleriyle cami içindeki bazı yağlı boya süslemeler XIX. yüzyıl onarımına aittir.

1960-1961, 1964-1969 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce tamir edilen yapı, 1992-1995 yıllarında esaslı bir onarım daha geçirmiştir. Bu son onarımda üst örtü sistemini koruyan kurşunların tamamı değiştirilmiş, kubbe ve tonoz içlerindeki XIX. yüzyıl süslemelerinin altında klasik karakterde kalem işi nakışlar bulunmuş ve aslına uygun biçimde yenilenmiştir. Ayrıca harç, sıva, boya, tezhip ve kalem işi bezeme ile çini konservasyonları yapılmış, alçı ve ahşap pencerelerle kündekârî ve sedef kakma kapılar, dolap kapakları, ahşap mahfil tavanları, mermer minber ve minberin ahşap külâhı temizlenerek onarılmıştır.

Yol seviyesinde bulunan ve caminin harimi altında yer alan depo, kare kesitli sekiz pâyeye oturan ve on beş birimden oluşan çapraz tonozlarla, avlu altında bulunan iki depo ise paralel düzenlenmiş sivri kemerli tonozlarla örtülüdür. Kuzey yönünde avlu altında sivri kemerli açıklıklı, beşik tonozlu sekiz dükkân yer almaktadır. Bunların arasında ortada bir birim hazneli çeşme olarak düzenlenmiştir. Caminin Haliç yönünde yer alan hanların (Büyük ve Küçük Rüstem Paşa hanları veya Büyük Çukurhan ve Küçük Çukurhan) altta dışa açılan dükkânları bulunmaktadır. Taş ve tuğla almaşık örgülü cephelere sahip yapılar kötü müdahaleler görmüştür. Kareye yakın düzgün olmayan avluda zemin kat ve bodrum depo şeklinde kullanılmaktadır. Üst katlar ise dışarıya iki sıralı pencere ile açılan odalar olarak düzenlenmiş olup üzerleri kubbe veya tonozlarla örtülüdür.

BİBLİYOGRAFYA:

Konyalı, İstanbul Âbideleri, s. 91-94; J. Pervitiç (Pervititch), Sigorta Planı: İstanbul Eminönü Kazası-Tahtakale Mahallesi, İstanbul 1942, pafta 76 B 76 C; Mustafa Cezar, Osmanlı Devrinde İstanbul Yapılarında Tahribat Yapan Yangınlar ve Tabii Afetler, İstanbul 1963, s. 346; Aptullah Kuran, Mimar Sinan, İstanbul 1986, s. 135-144; G. Goodwin, A History of Ottoman Architecture, New York 1987, s. 249-252; Beyhan Erçağ, “Rüstem Paşa Camii”, V. Vakıf Haftası: 7-13 Aralık 1987, Ankara 1987, s. 85-86; a.mlf., “Rüstem Paşa Camisi Restorasyonu Üzerine Yapılan Gözlemlerdeki Önemli Eksikler”, Yapı, sy. 163, İstanbul 1995, s. 46-47; a.mlf., “Rüstem Paşa Cami Restorasyonu”, Tombak, sy. 23, İstanbul 1998, s. 59-62; Kemali Söylemezoğlu, “İstanbul Rüstem Paşa Camii Son Cemaat Mahalli ve Avlusu Planlamasında Gözönünde Tutulan Faktörler Hakkında”, Mimar Sinan Dönemi Türk Mimarlığı ve Sanatı (haz. Zeki Sönmez), İstanbul 1988, s. 259-267; Jale Erzen, Mimar Sinan Camii ve Külliyeleri, Ankara 1991, s. 76; Doğan Kuban, İstanbul Yazıları (haz. Gülçin İpek), İstanbul 1998, s. 123-126; Walter B. Denny, “İstanbul Rüstem Paşa Camii Seramikleri”, Sanat Dünyamız, sy. 8, İstanbul 1976, s. 29-34; Oktay Aslanapa, “Rüstempaşa Camii”, a.e., sy. 18 (1980), s. 3-8; H. Koepf, “Osmanlı Kubbeli Camileri Üzerine Tipolojik Bir Deneme” (trc. Ayla Gülsen - Ömer Gülsen), Yapı, sy. 58 (1984), s. 19-48; Zeynep Ahunbay, “Rüstem Paşa Camisi Restorasyonu Üzerine Gözlemler”, a.e., sy. 162 (1995), s. 30-32.

Z. Hale Tokay