RIZÂ, Seyyid Mehmed

(ö. 1082/1671)

Kendi adıyla anılan tezkiresiyle meşhur Osmanlı müellifi.

Edirne’de Zehrimâr adıyla tanınan bir aileye mensup olduğundan Zehrimârzâde diye bilinir. Babası Ergeneli Mehmed Efendi’dir. Tahsilini Edirne’de tamamladı. Medreseyi bitirdikten sonra bir müddet müderrislik yaptı, Rumeli’de mahkeme nâibliklerinde bulundu. Rızâ’nın Mevlevîlik ve Mevlevîler hakkındaki manzumeleri bu tarikatla ilgisini düşündürmekteyse de tarikat içindeki faaliyet ve kimliği hakkında bilgi bulunmamaktadır. Hayatının sonlarına doğru Edirne Uzunköprü’de müftülük yaptı ve 1082’de (1671) Edirne’de vefat etti. Bazı kaynaklarda ölüm tarihi olarak 1083 (1672) yılı zikredilmektedir.

Mehmed Rızâ’nın muhtasar tezkiresi 1000-1050 (1591-1641) yılları arasında ölen şairleri kapsamaktadır. XI. (XVII.) yüzyılın ilk çeyreğinde düzenlenen Kafzâde Fâizî’nin antoloji niteliğindeki Zübdetü’l-eş‘âr’ı bir tarafa bırakılırsa Rızâ Tezkiresi, Riyâzî Tezkiresi ile birlikte bu yüzyılın önemli iki şuarâ tezkiresinden biridir. Mehmed Rızâ, mukaddimede tezkireyi kaleme alış sebebini belirttikten sonra eserini on beyitlik bir manzumeyle övdüğü devrin padişahı Sultan İbrâhim’e sunar ve kendilerine birer mahlas edinerek şair olduklarını iddia eden kişileri tezkiresine almadığını söyler. Kınalızâde Hasan Çelebi’ye ait tezkirenin zeyli sayılan eser iki bölümden oluşmaktadır. Şiir yazmış on padişahın tanıtıldığı ve şiirlerinden örneklerin verildiği birinci bölümde II. Murad (Ebü’l-Hayrât), Fâtih Sultan Mehmed (Avnî), II. Bayezid (Adlî), Yavuz Sultan Selim (Selîmî), Kanûnî Sultan Süleyman (Muhibbî), II. Selim (Selîmî), III. Murad (Murâdî), III. Mehmed (Adlî), I. Ahmed (Bahtî) ve IV. Murad (Murâdî) yer almakta, ikinci bölümde toplam 254 şairin biyografisi alfabetik sırayla verilmektedir. Tezkirede şairlerle ilgili bilgiler bir iki cümleyle geçilmiştir. Eserin hâtimesinde tezkirenin tamamlanma tarihi “câmi-i mazmûn” (1050 [1641]) ibaresiyle belirtilmiştir.

Beş nüshası bilinen Rızâ Tezkiresi’nin Millet Kütüphanesi’nde kayıtlı yazmasında (Ali Emîrî Efendi, nr. 764) padişahlarla birlikte 264 şairin kısa biyografisi bulunmaktadır. Köprülü Kütüphanesi’ndeki nüsha (Âsım Bey, nr. 374) Latîfî Tezkiresi’nin hâşiyelerine yazılmıştır (vr. 48-88). İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde mevcut nüshanın (TY, nr. 2363) bazı sayfaları eksik olduğu gibi Edirne Selimiye Kütüphanesi ile (nr. 2110) Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki (Âşir Efendi, nr. 243) nüshalar da eksiktir. Rızâ Tezkiresi ilk defa İkdamcı Ahmed Cevdet tarafından bastırılmış (İstanbul 1316), M. Sadık Erdağı ise bunun tıpkıbasımını gerçekleştirmiştir (Ankara 2002). Gencay Zavotçu eser üzerinde bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (bk. bibl.). Kaynaklarda Rızâ’nın ayrıca mürettep bir divanı, münşeâtı ve Siyer-i Veysî’ye yazdığı bir zeylinin bulunduğu belirtilmektedir. Nuhbetü’l-âsâr li-Zeyli Zübdeti’l-eş‘âr’da Rıza’nın bir şitâiyyesiyle dokuz beyti mevcuttur.

BİBLİYOGRAFYA:

Rıza Tezkiresi: İnceleme-Metin (haz. Gencay Zavotçu, yüksek lisans tezi, 1993), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Güftî ve Teşrîfâtü’ş-şuarâsı (haz. Kâşif Yılmaz), Ankara 2001, s. 136-137; Safâî, Tezkire (haz. Pervin Çapan), Ankara 2005, s. 205; Belîğ, Nuhbetü’l-âsâr, s. 166-168; Şeyhî, Vekāyiu’l-fuzalâ, I, 667-669; Sicill-i Osmânî, II, 397; Osmanlı Müellifleri, II, 185-186; Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî, [baskı yeri ve tarihi yok], s. 351; Babinger (Üçok), s. 237-238; Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1988, s. 298-299; Rıdvan Canım, Başlangıçtan Günümüze Edirne Şâirleri, Ankara 1995, s. 307-310.

Filiz Kılıç