PARMAK

Bir uzunluk ölçüsü birimi.

İlkel antropometrik ölçü sisteminde insan parmağı esas alınarak belirlenen uzunluk ölçüsü birimidir. Parmağa Kıbtîce’de ecba‘, İbrânîce’de esba‘, Arapça’da ısba‘, Pehlevîce’de engüst, Farsça’da engüşt / engül, Sanskritçe’de engül, Grekçe’de daktilos, Latince’de digitus, İngilizce’de finger (digit: işaret parmağının genişliği = ¾ inch), Fransızca’da doigt (pouce: baş parmak) denir. 994 (1586) yılına kadar Türkçe’de baş parmağın ucundan ilk eklemine kadar olan uzunluğa (SA, IV, 1594) -mimar arşınının yirmi dörtte birine eşitti- boğum adı verilirdi. Yan yatırılmış işaret parmağının tırnak kökü hizasındaki kısmının kalınlığına ise parmak denirdi ve arşının altmışta birini ifade ederdi. Buna göre boğum her biri on iki iplikten (Ar. hat) ibaret 2,5 parmağa denk sayılırdı. Bu tarihten sonra arşının yirmi dörtte birine parmak denilmiştir (Gökyay, İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya Armağan, s. 179; Pakalın, II, 4, 754; SA, IV, 1594). Arapça’da bu birimle orta parmağın orta boğumunun genişliği kastedilir (Şeyhürrabve ed-Dımaşkī, s. 13). İngilizce’de baş parmağın tırnak dibi hizasındaki kısmının genişliğini ifade etmek üzere inch sözcüğü kullanılır ki başağın ortasında yetişen arpalardan uç uca eklenmiş üçünün boyu uzunluğundadır. Elin baş parmak dışındaki dört parmağının genişliğine ise kabza (tutam) adı verilmiştir.

Ölçüler gelişip sistemleştikçe insan organlarından bağımsızlaşmış ve parmak da diğerleri gibi nisbeten standart bir uzunluk biriminin adı olmuştur. Birinin karnı diğerinin sırtına gelecek biçimde yan yana dizilmiş orta büyüklükte 6 (veya 7) arpa tanesi bir parmak sayılmıştır (Evliyâ Çelebi, Mekke arşınının parmağını 5 arpa olarak kaydeder, Seyahatnâme, IV, 536). Arpa da standartlaştırılarak yan yana birleştirilmiş 6 (veya 7) katır kuyruğu kılına eşitlenmiştir (İbnü’r-Rif‘a, s. 78-79). Ölçü birimi olarak parmağa ve kabzaya bağlanan bir fıkhî hüküm yoktur.

Yunan ve Roma arşını veya Mısır eski arşını ile aynı olan şer‘î arşının yirmi dörtte birine, kabzanın da dörtte birine denk gelen parmak (= 46,2 ÷ 24 =) 1,925 cm. civarındadır. Nil nehrinin su seviyesinin ölçümünde kullanılan arşınlardan birinin parmağı ise 2,25 cm. olarak hesaplanmaktadır (Popper, s. 105). İslâm tarihi boyunca parmak ölçüsü -türevi olduğu arşının uzunluğundaki değişikliklere paralel biçimde- zamana ve mekâna göre farklılıklar göstermiştir.

Osmanlı devrinde XV. yüzyılın sonlarına doğru parmak 100 ipliğe, iplik de 100 örümcek ağı teline eşit kabul edilirdi. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin yayımladığı Süleymaniye Camii inşaatıyla ilgili kayıtlarda XVI. yüzyıl mimar arşınının değeri 73,3 cm. olarak verilmektedir ki bu ölçüye göre parmak 3,05 cm. demektir (Osmanlı Mi‘mârîsi III, s. 371-372; krş. Özdural, XV [1998], s. 101-115). III. Selim tarafından standart ölçü olmak üzere abanoz ağacından yaptırılıp Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun’a konulan mimar arşınının bir yüzü her biri 12 hattan ibaret olan 24 parmağa, diğer yüzü her biri onar hatlık yirmi eşit kısma bölünmüştür. 1841 yılında mimar arşınının değeri platin bir ayar arşını ile 75,7738 santimetrelik standarda bağlanmıştır. Buna göre parmağın askatları hat ve nokta (1 parmak = 12 hat = 144 nokta = 3,1572416 cm.), üskatları ise tutam / kabza, ayak / kadem ve arşın / zirâ‘dır. Mimar arşınının uzunluğu sonraki tarihlerde yapılan düzenlemelerle 75,775 cm. kabul edilmişken hesapları kolaylaştırmak için 1869’da 75,8 santimetreye tamamlanmıştır, bunun parmağı da 3,1583 cm. eder. Tersane arşınınınki ise yaklaşık 3,53 cm. kadardır (İnciciyan, II/8 [1965], s. 74). Ancak Hidiv Tevfik Paşa tarafından Ocak 1892’den itibaren geçerli olmak üzere çıkarılan 28 Nisan 1891 tarihli ölçü kararnâmesiyle Mısır’da 75 santimetrelik bir standarda bağlanan mimar arşınının parmağı 3,125 santimetredir. 29 Şevval 1298’de (24 Eylül 1881) yeni ölçülerin tanzim, tensik ve kullanım şekilleri hakkında eski ölçülerin karşılıklarını gösteren listeleri de ihtiva eden bir kararnâme yayımlanmıştır. Buna göre yeni arşının yüzde birini ifade eden parmak her biri 10 noktadan ibaret olan 10 hatta bölünmüştür (Fî 29 Şevval, s. 2, 4-5; Young, IV, 371; Système, s. 4). Bu durumda yeni parmak metrik sistemdeki santimetreye karşılık gelmektedir.

Hindistan’da Ekber Şah’ın 41 parmaklık gez-i ilâhîsinin alt birimi engüştün metrik karşılığı 2,033239 cm. olmalıdır. Cihangir’in, taksimatını kolaylaştırmak için gezi -uzunluğunu değiştirmeksizin- kırk bölüme ayırttığı anlaşılmaktadır ki buna göre parmak ölçüsü 2,08407 santimetreye çıkmış demektir (Ebü’l-Fazl el-Allâmî, II, 66; Moreland, [1927], s. 120 [102]-103; EI² [İng.], VII, 139). Şah Cihan’ın zirâ-ı pâdişâhîsinin parmağı ise 1,997456 cm. civarında hesaplanmaktadır (Singh, s. 283). John Gordon Lorimer’in XX. yüzyılın başlarında 18,75 İngiliz incine eşit olduğunu bildirdiği Bahreyn arşınının parmağı ([18,75 × 2,54] ÷ 24 =) 1,984375 cm. civarındadır (Delîlü’l-Ħalîc, I, 313; diğer arşınların parmakları için bk. ARŞIN).

Ayrıca güneş veya ay kutrunun on ikide birine parmak adı verilir ki ay ve güneş tutulmalarının genişliğini belirlemek için kullanılır. Arapça klasik denizcilik metinlerinde de ısba‘ terimi okyanuslarda enlem derecelerini belirlemek üzere özellikle kutup yıldızı, Büyükayı ve Küçükayı gibi yıldızların belli zamanlarda ufuk çizgisinden irtifâını ölçmekte kullanılan birimlerden olup “zâm” adı verilen sekiz alt bölüme ayrılır. Meselâ kuzey yönünde bir zâm (yani üç saat) seyreden bir gemi kutup yıldızının irtifâını 1/8 ısba‘ yükseltecektir.


XVI. yüzyıl civarında yazılan bahriye metinlerinde 360° pratiklik açısından 224 ısba‘ sayılmıştır ki 1 ısba‘ yaklaşık 1° 36' demektir (EI2 [İng.], IV, 96-97).

Günümüzde boruların dış (ve anma) çaplarını, cıvata türü bağlama elemanlarının dişli kısımlarının uzunluğunu (hatve) ve keçe gibi sızdırmazlık / yalıtım ürünlerinin ölçülerini belirtmekte kullanılan parmak kelimesiyle İngiliz inci (sembolü:'') kastedilmektedir. Ancak boruların anma çapları -et kalınlıkları ve suyun iç yüzeylere sürtünmesinden doğan basınç kayıpları göz önünde bulundurulduğundan- inçten (2,54 cm.) daha büyük bir ölçüyü ifade etmektedir. Bunlardan başka tekerleğin göbeğini çemberine bağlayan çubuklara da Türkçe’de parmak (ispit) adı verilir.

BİBLİYOGRAFYA:

H. H. Wilson, A Glossary of Judicial and Revenue Terms, Islamabad 1985, s. 26; Epiphanius, Epiphanius’ Treatise on Weight and Measures: The Syriac Version (ed. J. E. Dean), Chicago 1935, s. 69; Bîrûnî, Alberuni’s India (trc. E. C. Sachau), London 1910, I, 166; İbnü’r-Rif‘a, el-Îżâĥ ve’t-tibyân fî maǾrifeti’l-mikyâl ve’l-mîzân (nşr. M. Ahmed İsmâil el-Hârûf), Dımaşk 1400/1980, s. 78-79; Şeyhürrabve ed-Dımaşkī, Nuħbetü’d-dehr fî Ǿacâǿibi’l-ber ve’l-baĥr (nşr. A. F. Mehren), St. Petersburg 1866, s. 13; Ebü’l-Fazl el-Allâmî, Âǿîn-i Akbarî (trc. H. Blochmann), Delhi 1989, II, 66, 420; Evliya Çelebi, Seyahatnâme, IV, 536; Règlement et tables pour la conversion des poids et mesures, İstanbul 1870, s. 7, 8; Fî 29 Şevval Sene 1298 ve fî 11 Eylül Sene 1297 Tarihiyle Şeref-müteallik Buyurulan İrâde-i Seniyye-i Hazret-i Pâdişâhî Mûcebince Yeni Ölçülerin Tanzîm ve Tensîkiyle Suver-i İcrâiyyesi Hakkında Kararnâmedir, İstanbul 1299, s. 2, 4-5; G. Young, Corps de droit ottoman, Oxford 1906, IV, 370, 371; W. Hallock - H. T. Wade, Outlines of the Evolution of Weights and Measures and the Metric System, London 1906, s. 6; Delîlü’l-Ħalîc (Coğrafya), I, 313; W. Hinz, Islamische Masse und Gewichte, Leiden 1955, s. 54; W. Popper, The Cairo Nilometer, California 1959, s. 105; Ayverdi, Osmanlı Mi‘mârîsi III, s. 371-372; Orhan Şaik Gökyay, “Risale-i Mimariyye -Mimar Mehmet Ağa- Eserleri”, İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya Armağan, Ankara 1976, s. 179; a.mlf., “Halk Dilinde Ölçü Birimleri”, TFA, I (1981), s. 56-57; M. P. Singh, Town, Market, Mint and Port in the Mughal Empire: 1556-1707, New Delhi 1985, s. 283-284; Système des mesures, poids et monnaies de l’Empire ottoman et des principaux états avec de nombreux exercices et des tables de conversion, İstanbul 1988, s. 4; Mahmûd Fâhûrî - Selâhaddin Havvâm, MevsûǾatü vaĥdâti’l-ķıyâsi’l-ǾArabiyye ve’l-İslâmiyye, Beyrut 2002, s. 92-93; M. H. Sauvaire, “Matériaux pour servir à l’histoire de la numismatique et de la métrologie musulmanes”, JA, sekizinci seri: VIII (1886), s. 482; W. H. Moreland, “The Mogul Unit of Measurement”, JRAS (1927), s. 120 [102]-103; P. G. İnciciyan, “XVIII. Asrın Sonunda Osmanlı Devleti: Tartılar ve Ölçüler”, Hayat Tarih Mecmuası, II/8, İstanbul 1965, s. 74; Alpay Özdural, “Sinan’s Arşın: A Survey of Ottoman Architectural Metrology”, Muqarnas, XV, Leiden 1998, s. 101-115; E. v. Zambaur, “İsba’”, İA, V/2, s. 1068; “Ölçü”, SA, III, 1562; “Parmak”, a.e., IV, 1594; Pakalın, II, 4, 754; G. R. Tibbets, “IśbaǾ”, EI² (İng.), IV, 96-97; C. E. Bosworth, “Misāĥa”, a.e., VII, 137-138; J. Burton-Page - P. A. Andrews, “Misāĥa”, a.e., VII, 138-140; Dihhudâ, Luġatnâme (Muîn), III, 3087, 3091.

Cengiz Kallek