ÖMER HİLMİ EFENDİ

(1842-1889)

Osmanlı hukukçusu.

22 Receb 1258’de (29 Ağustos 1842) dünyaya geldi. Müderris ve dersiâm Karinâbâdî Hoca Abdurrahman Efendi’nin oğludur. Kaynaklarda doğum yerinin İstanbul olduğu kaydedilirse de Meşihat Arşivi’ndeki dosyasında bulunan kendi el yazısıyla hal tercümesinde Karinâbâd’da doğduğu belirtilir. Küçük yaşta hâfızlık yaptıktan sonra pek çok hocadan faydalandı. Muhaddis Şeyh Ebü’l-Kāsım Efendi’den Śaĥîĥ-i Buħârî ve Saĥîĥ-i Müslim’i okudu, Kazasker Tikveşli Yûsuf Efendi’den icâzet aldı. Aralık 1862’de Fâtih Camii’nde ders okutmaya başladı, ardından Fetvâhâne-i Âlî Pusula Odası’na girdi. 8 Ocak 1870’te Fetvâhâne-i Âlî Fetva Odası müvezziliğine tayin edildi, daha sonra Fetvâhâne-i Âlî başmüsevvidi oldu. Bu görevde iken Mecelle Cemiyeti’ne girdi. 5 Ağustos 1876’da Evkāf-ı Hümâyun Müfettişliği müsteşarlığına, ertesi yıl Fetvâhâne-i Âlî fetva eminliğine getirildi. Kasım 1876’da Kudüs mevleviyeti, Eylül 1877’de Haremeyn mevleviyeti pâyesini elde etti. 21 Şubat 1879’da ikinci defa Evkaf müsteşarlığına tayin edildi. 28 Aralık 1882’de Defter Emaneti şer‘ memuru oldu. 11 Temmuz 1885’te İstanbul mevleviyeti pâyesini aldı. 1 Haziran 1888’de Mahkeme-i Temyîz Hukuk Dairesi üyeliğine getirildi, bir ay sonra Mahkeme-i Temyîz’in birinci reisi oldu. Bu sırada Hukuk Mektebi’nde İslâm hukuku ve Mecelle üzerine dersler verdi. II. Abdülhamid’e jurnal edilmesi sebebiyle saraya çağrılarak sorguya çekildi. Jurnalin konusu bilinmemekle birlikte Ahmed Cevdet Paşa’nın notlarından hareketle Şeyhülislâm İmâm-ı Sultânî Hasan Hayrullah Efendi tarafından verilen Sultan Abdülaziz’in hal‘i fetvasıyla ilgili olduğu tahmin edilmektedir. Mâbeyin başkâtipliğinde bulunan dostu Süreyyâ Paşa’nın yardımıyla hakkında muamele yapılmayan Ömer Hilmi Efendi bu olayın hemen ardından 2 Rebîülevvel 1307 (27 Ekim 1889) tarihinde vefat etti. Mezarı Fâtih Camii hazîresindedir. Mecelle heyeti içinde yer alan Ömer Hilmi Efendi’nin bilhassa son dört kitabın hazırlanmasında önemli hizmetleri görülmüştür. Mecelle’nin 13 ve 14. kitaplarında reîsü’l-müsevvidîn, 15 ve 16. kitaplarda Evkaf müfettişi müsteşarı unvanıyla mührü vardır. Ahmed Cevdet Paşa’nın fıkıhla ilgili meselelerde kendisine yapılan müracaatları Ömer Hilmi Efendi’ye yönlendirdiği nakledilir. Eserlerinden derin bir fıkıh bilgisine ve sistematik hukuk düşüncesine sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Eserleri. 1. İthâfü’l-ahlâf fî ahkâmi’l-evkāf. Mecelle’nin ikmal ve tâdil çalışmaları sırasında müellife verilen vakıf konusundaki hazırlık görevi çerçevesinde yazılmıştır. Mecelle tarzında maddeler halinde kaleme alınan eser, Mecelle gibi resmiyet kazanmamakla birlikte vakıfla ilgili hukukî meselelerin çözümünde temel başvuru kitabı olmuştur. Müellifin vefatından sonra yayımlanan eserde (İstanbul 1307) vakfa dair terimlerle hukukî terimlerin yer aldığı mukaddimeden sonra yirmi bir bölüm halinde vakıf hukuku ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. İthâfü’l-ahlâf’ın sözlük ilâvesiyle transkripsiyonlu neşri Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılmıştır (Ankara 1977 [?]). Ayrıca İsmet Sungurbey’in yayımladığı eserin birinci bölümünde transkripsiyonlu metin yer almaktadır (Karinâbâdîzâde Ömer Hilmi - İsmet Sungurbey, Eski Vakıfların Temel Kitabı, İstanbul 1978). Aydın Tuncay’ın Eski Vakıf Hükümlerimiz ve Vakıflarla İlgili Bazı İnceleme ve Sorunlar adlı eserinin (İstanbul 1984) üçüncü bölümünü de bu kitap oluşturmaktadır. Boyabâdî Hâfız Halil Şükrü adına neşredilen Ahkâmü’l-evkāf (İstanbul 1329) İthâfü’l-ahlâf’ın aynen neşrinden ibaret olup ilginç bir intihal örneği teşkil etmesi yanında eserin gördüğü ilginin de bir göstergesidir. İthâfü’l-ahlâf Fransızca’ya (trc. C. G. Stavrides-Simon, Lois régissant les propriétés dediées, Dahdah, Marseille 1895) ve Kıbrıs’ta İngiliz hâkimleri tarafından mahkemelerde kullanılmak üzere İngilizce’ye (trc. C. R. Tyser - D. G. Demetriades, A Gift to Posterity on the Laws of Evqaf, Nicosia 1922) çevrilmiştir. Ali Himmet Berki’nin eserin Arapça çevirisinin yapıldığı şeklinde verdiği bilgi teyit edilememiştir. 2. el-Ahkâmü’l-mergūbe (İstanbul 1296). Fetva emini olduğu sırada telif ettiği bu eserde mîrî arazi ahkâmına dair fetvaları toplayan Ömer Hilmi girişte, fetva kitaplarında yer alan eski kanunlara göre verilmiş fetvaların cevaplarının yeni kanunlara göre değiştirildiğini belirtmektedir. 3. Ahkâmü’l-arâzî. el-Ahkâmü’l-mergūbe’nin gördüğü rağbet üzerine ilâvelerle birlikte yeniden yapılan neşridir (İstanbul 1300, 1301). Her iki eser Uryânîzâde Esad Efendi’nin şeyhülislâmlığı döneminde neşredilmiş olmakla birlikte fetvaların kime ait olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanmamaktadır. 4. Mi’yârü’l-adâle (İstanbul 1301). Ceza hukukuna dair fıkhî hükümlerin Mecelle tarzında bir araya getirildiği bu eserle müellifin vakıfla ilgili diğer kitabının Mecelle’nin devamı olarak hazırlandığı kaydedilir (Ebül‘ulâ Mardin, Medenî Hukuk Cephesinden Ahmed Cevdet Paşa, s. 178). 247 maddeden oluşan, arada bazı şerhlerin yapıldığı eserin sonunda Ömer Hilmi Efendi’nin


kaleme aldığı, Mecelle heyeti tarafından onaylanıp padişahın tasdikiyle yürürlüğe konulan senedât-ı şer‘iyyenin tanzimine dair tâlimata ilâve edilen fıkralar yer almaktadır. Eser Hukuk Mektebi’nde ders kitabı olarak da okutulmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

İstanbul Müftülüğü Meşihat Arşivi, Sicil Dosyaları, nr. 906; Sicill-i Osmânî, III, 604; Osmanlı Müellifleri, I, 387; Ali Haydar, Tertîbü’s-sunûf fî ahkâmi’l-vukūf, İstanbul 1340, s. 3-4; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 802; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, VII, 283; Ebül‘ulâ Mardin, Huzur Dersleri (nşr. İsmet Sungurbey), İstanbul 1966, II-III, 841-845; a.mlf., Medenî Hukuk Cephesinden Ahmed Cevdet Paşa, Ankara 1996, s. 8-10, 165-166, 178, 240; Sadık Albayrak, Son Devir Osmanlı Uleması, İstanbul 1996, IV, 219-220; Ali Himmet Berki, “İslâm’da Vakıf, Sahîh ve Gayr-i Sahîh Nev’ileri I”, AÜİFD, VI/1-4 (1957), s. 19-26; Şevket Topal, “Karinâbâdî Ömer Hilmi Efendi (1845-1889)”, İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, VI, Konya 2005, s. 69-76.

Tahsin Özcan