ÖMER b. HAFS

(عمر بن حفص)

Ebû Ca‘fer Hezârmerd Ömer b. Hafs b. Osmân b. Kabîsa el-Mühellebî (ö. 154/771)

Ebû Ca‘fer el-Mansûr’un Sind ve İfrîkıye valisi.

Emevîler ve Abbâsîler zamanında önemli devlet görevlerinde bulunan ünlü Mühellebî ailesine mensuptur. Cesareti ve kahramanlığı sebebiyle “Hezârmerd” (bin yiğide bedel) lakabıyla tanınır. Sind valisi olarak tayin edildiği 142 (759) yılından önceki hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Sind vilâyetinde çıkan karışıklıklar sırasında Abbâsî Halifesi Ebû Ca‘fer el-Mansûr tarafından Ömer b. Mûsâ b. Kâ‘b’ın yerine vali tayin edilen Ömer b. Hafs, Sind’in idarî merkezi Mansûre’de isyancı Uyeyne b. Mûsâ b. Kâ‘b’ın direnişiyle karşılaştı. On bir ay boyunca Mansûre’yi kuşattıysa da şehri ele geçiremedi. Sonunda Uyeyne’nin barış teklifini kabul edip kendisini Halife Mansûr’un yanına gönderdi. Ancak Uyeyne yolda firar edip Sîstan’a gitti ve burada öldürüldü. Ömer de Mansûre’ye yerleşerek bölgeye hâkim olmaya çalıştı.

Ömer b. Hafs, mütemayil olduğu Ali evlâdından Medine’de halifeliğini ilân eden Muhammed b. Abdullah el-Mehdî ile iyi ilişkiler kurdu ve ona bağlılığını bildirdi. Muhammed b. Abdullah’ın öldürülmesinden sonra oğlu Abdullah el-Eşter’i korudu ve onu Hint meliklerinden birinin yanına gönderdi. Halife Ebû Ca‘fer el-Mansûr bu gelişmelerden haberdar olunca kendisini görevinden azletti (151/768). Bu sırada İfrîkıye Hâricî isyanlarıyla çalkalanıyordu. Bölgede huzur ve asayişi ancak Ömer’in sağlayabileceğini düşünen halife bu defa onu İfrîkıye valiliğine gönderdi. Safer 151’de (Mart 768) 500 savaşçı ile Kayrevan’a ulaşan Ömer b. Hafs üç yıl içinde İfrîkıye’de huzur ve güveni sağladı. Tâhert’teki Rüstemî, Tilimsân ve Sicilmâse’deki Sufriyye Hâricîleri’nin hâkimiyetine son vermeyi planlayan Halife Mansûr, ardından onu Mağrib-i Evsat ve Mağrib-i Aksâ’ya yapılacak akınlar için bir üs olarak kullanılmasını istediği Tubne’ye yolladı ve şehrin surlarla takviye edilmesini istedi. Ömer b. Hafs, yerine Habîb b. Habîb b. Yezîd el-Mühellebî’yi vekil bırakarak Kayrevan’dan ayrıldı. Bunun üzerine Rüstemîler’in kurucusu ve İbâzîler’in imamı Abdurrahman b. Rüstem Trablus, Tilimsân ve İfrîkıye’nin güneyindeki Berberîler’le iş birliği yaparak Ömer ile savaşmak için hazırlıklara başladı. Ömer b. Hafs’ın Kayrevan’dan ayrılmasından sonra Berberîler isyan ederek Habîb b. Habîb’i öldürdüler. Bu başarı İfrîkıye’deki diğer Berberîler’i de harekete geçirdi ve Nefûseliler, İmâmü’d-difâ‘ Ebû Hâtim Ya‘kūb el-Melzûzî’nin başkanlığında toplanarak Trablus’ta ayaklandılar ve Ömer’in Trablus âmili Cüneyd b. Beşşâr’ı mağlûp ettiler. Cüneyd b. Beşşâr, Ömer’den âcil yardım istedi. Ömer’in gönderdiği yardımcı birlikler mağlûp olarak Kābis’e sığındılar. Ebû Hâtim onları burada kuşatma altına aldı.

Berberîler, Ömer b. Hafs ile savaşmak için Tubne üzerine yürüdüler. Ebû Hâtim’in kalabalık ordusuna ilâveten 40.000 savaşçıyla İfrenîler’den Ebû Kurre el-Megīlî es-Sufrî, 15.000 savaşçıyla Abdurrahman b. Rüstem, 10.000 savaşçıyla Müsevver (Mes‘ûd) b. Hânî ez-Zenâtî, 6000 kişiyle Asvan es-Sidratî el-İbâzî ile Hevvâre, Sanhâce ve Zenâte kabileleri de muhasaraya katıldı. Buna karşılık Ömer b. Hafs’ın yanında 15.500 asker vardı. Savunma tedbirleri alan Ömer kuşatmanın uzaması üzerine bir çıkış hareketiyle düşmana hücum etmeyi düşündü. Ancak kumandanları onu bu plandan vazgeçirdiler ve çeşitli savaş hilelerine başvurmayı teklif ettiler. Ebû Kurre’ye elçi göndererek müttefiklerden ayrıldığı takdirde kendisine 60.000 dirhem verileceğini bildirdiler. Ebû Kurre bu teklifi reddedince kardeşiyle bağlantı kurup Ebû Kurre’yi ve isyancıları muhasaradan vazgeçirmesi durumunda 4000 dirhemle kıymetli hediyeler vermeyi vaad ettiler. Bu ikinci teşebbüs başarılı oldu ve Ebû Kurre’nin kardeşiyle Hâricîler’in bir kısmı oradan uzaklaştı; Ebû Kurre de onları takip etmek zorunda kaldı. Onların ayrılmasının ardından Ömer b. Hafs Abdurrahman b. Rüstem’in üzerine asker sevkedip onu Tâhert’e çekilmek zorunda bıraktı. Diğer isyancılar da oradan uzaklaştılar.

Tubne’den ayrılan Hâricîler, Ebû Hâtim kumandasında bu defa Kayrevan’ı kuşatınca Ömer bir komutanını Tubne’de vekil bırakıp Kayrevan’ın yardımına koştu. Bu fırsatı değerlendiren Ebû Kurre, Tubne’ye


saldırdıysa da büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı. Ebû Hâtim’in Kayrevan kuşatması sekiz ay sürdü. Ömer b. Hafs’ın 700 savaşçı ile yaklaşmakta olduğunu öğrendiğinden kuşatmaya son verdi. Ömer Kayrevan’a girip şehre erzak yığdı ve gerekli savunma tedbirlerini aldı. Ebû Hâtim bir süre sonra yeniden Kayrevan’a saldırınca Halife Ebû Ca‘fer el-Mansûr yardımcı olmak üzere büyük bir orduyu bölgeye sevketti. Başka bir kumandanın kendisini kurtarmak için gönderilmesini gururuna yediremeyen Ömer b. Hafs bütün gücüyle düşmana saldırdı ve kahramanca savaşarak şehid oldu (15 Zilhicce 154 / 28 Kasım 771). Kayrevan Hâricîler’in eline geçti. Yerine Yezîd b. Hâtim el-Mühellebî getirildi (Taberî, VIII, 45). Hem idareciliği hem kumandanlığıyla tanınan Ömer b. Hafs bugün Biskre adıyla bilinen Abbâsiye şehrini kurmuş ve Tubne’yi yeniden inşa etmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 511; Taberî, Târîħ (Ebü’l-Fazl), VII, 512; VIII, 33-34, 45; Ya‘kūbî, Târîħ, II, 372-373, 384, 386; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, V, 509, 595, 596, 598-601; İbn İzârî, el-Beyânü’l-muġrib, I, 77-78; Selâvî, el-İstiķśâ, I, 58; Ziriklî, el-AǾlâm, V, 44; Abdurrahman b. Muhammed el-Cîlâlî, Târîħu’l-Cezâǿiri’l-Ǿâm, Beyrut 1400/1980, I, 154-156; Seyyid Abdülazîz Sâlim, Târîħu’l-Maġrib fi’l-Ǿaśri’l-İslâmî, İskenderiye 1982, s. 264-270; Recep Uslu, Sind’de İslâm Fetihleri: 15-240/ 636-854 (yüksek lisans tezi, 1990), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 100-101; Kasım İlgün, Halife Mansûr ve Dönemi: 136-158/754-775 (doktora tezi, 1994), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 123; Sâdık Seccâdî, “Âl-i Mühelleb”, DMİ, II, 161-162; G. Marçais, “Ömer b. Hafs”, İA, IX, 466-467; P. Crone, “Muhallabids”, EI² (İng.), VII, 359-360.

Abdülkerim Özaydın