NESEFÎ, Burhâneddin

(برهان الدين النسفي)

Ebü’l-Fazl Burhânüddîn Muhammed b. Muhammed b. Muhammed en-Nesefî el-Hanefî (ö. 687/1289)

Kelâm, cedel ve hilâf âlimi.

600 (1204) yılı civarında muhtemelen Mâverâünnehir’deki Nesef’te doğdu. Memleketinde geçirdiği yıllar Hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. 675’te (1277) hac dönüşü uğradığı Bağdat’a yerleşerek pek çok öğrenci yetiştirdi. İbnü’l-Fuvatî, Birzâlî ve Şiîler’den Allâme el-Hillî gibi âlimler onun öğrencileri arasında yer alır. Allâme el-Hillî’ye ve Birzâlî’ye icâzet verdiği (684/1285), Kādılkudât Celâleddin Ahmed b. Hasan b. Enûşirvân’a Dımaşk’ta ilm-i hilâf okuttuğu bilinmektedir (Kureşî, I, 155). 22 Zilhicce 687’de (17 Ocak 1289) vefat eden Nesefî, Bağdat Hayzürâniye Mezarlığı’nda Ebû Hanîfe’nin türbesinin yanına defnedildi. Ölümünün 679 (1280), 684, 686 veya 688 (1289) yılında vuku bulduğundan söz edilmişse de kaynakların çoğunda verilen ilk tarih, öğrencisi İbnü’l-Fuvatî’ye nisbet edildiğinden daha isabetli görünmektedir.

Dinî ve felsefî ilimlerde kendini yetiştiren Nesefî bilhassa kelâm, cedel ve hilâf ilimlerine dair yazdığı eserlerle tanınmış, fıkıhta Hanefî olduğu halde kelâmda Eş‘arî mezhebini benimsemiştir. Aristo mantığının bir bölümünü teşkil eden ve İslâm dünyasında önce felsefecilerle kelâmcılar tarafından kullanılan cedel konusunda sadece nas, icmâ ve kıyasa dayanan delillerin kullanılması gerektiğini savunan Ebü’l-Yüsr el-Pezdevî metodu karşısına, hangi ilme ve konuya ait olursa olsun delil niteliği taşıyan bütün bilgilerle istidlâl edilebileceğini benimseyen “Amîdî metodu” ortaya çıkmıştı (bk. CEDEL). Burhâneddin en-Nesefî de Amîdî metodunu benimsemiş, cedel ve hilâf ilmine eserleriyle önemli katkılarda bulunmuştur. İbn Sînâ’nın el-İşârât ve’t-tenbîhât’ına şerh yazmış olması felsefeye olan ilgisini göstermekle birlikte mantık hariç Gazzâlî gibi felsefeye karşı mesafeli durduğu, kelâm ilminde


de Gazzâlî, Fahreddin er-Râzî çizgisinde olduğu anlaşılmaktadır. Tasavvufa dair olumlu tavrı ise Cüneyd-i Bağdâdî’den nakiller yapmasında ve Hallâc-ı Mansûr’un Sünnîliğini savunmasında kendini göstermektedir (EIr., IV, 371).

Eserleri. 1. el-Fuśûl fî Ǿilmi’l-cedel. Nesefî’nin cedel ilminde en meşhur kitabı olup çeşitli kütüphanelerde yazma nüshaları bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1203/1; Kayseri Râşid Efendi Ktp., nr. 27016; Berlin Staatsbibliothek, nr. 5168; Princeton Üniversitesi Ktp., Yahuda Section, nr. 3334; Taşkent Bilimler Akademisi Bîrûnî Enstitüsü Ktp., nr. 1983 vb.). Eserin adı klasik kaynaklarda Muķaddime fi’l-ħilâf (Kureşî, III, 351; Leknevî, s. 247), Fuśûlü’n-Nesefî fî Ǿilmi’l-cedel olarak kaydedilmiş (Keşfü’ž-žunûn, II, 1272, 1798-1799, 1803; Îżâĥu’l-meknûn, II, 194), Taşköprizâde ise bunu el-Fuśûl ve Muķaddime adıyla iki ayrı eser gibi göstermiştir (Miftâĥu’s-saǾâde, I, 305). Medreselerde okutulduğu anlaşılan kitap bir kısmı müellifin öğrencisi olduğu anlaşılan birçok kişi tarafından şerhedilmiştir. Bunlardan Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî ile (Şerĥu’l-Fuśûl fi’l-ħilâf, Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 740) Muhammed b. Eşref es-Semerkandî’nin (Şerĥu’l-Muķaddimeti’l-Burhâniyyye fî Ǿilmi’l-cedel, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2303) adları zikredilebilir. Bazıları Nesefî ile aynı çağda yaşayan şârihlerin ve diğer âlimlerin bu eseri cedel, hilâf ve nazar ilimlerine nisbet etmeleri söz konusu terimlerin o dönemlerde aynı anlamda kullanıldığını göstermektedir (Özen, sy. 2 [1999], s. 176-177). 2. Menşeǿü’n-nažar. el-Fuśûl’den sonra kaleme alınıp onun asıl muhtevasını oluşturan temel konuları ana hatlarıyla ele alan öğretim amaçlı bu eserde ilmî tartışmalarda takip edilmesi gereken ilkeler, telâzüm* bahisleri, itirazların ve kıyasların def‘i gibi konular ele alınmıştır. Kitap Şükrü Özen tarafından neşredilmiştir (bk. bibl.). Müellifin bizzat şerhettiği eserin (el-İntişâr fî şerĥi Menşeǿi’n-nažar, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3034), yazarları bilinmeyen Şerĥu Menşeǿi’n-nažar (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 2303/6) ve Ecvibe Ǿani’l-esǿile elletî evredehâ şâriĥu Menşeǿi’n-nažar Ǿalâ muśannifih (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1203/6) adlı iki şerhi daha vardır. Bunların ilkinde Nesefî birçok noktada eleştirilmiş, ikincisinde bu eleştirilere cevap verilmiştir. Kâtib Çelebi, Ekmeleddin el-Bâbertî’nin de Menşeǿü’n-nažar’ı şerhettiğini belirtmektedir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1861). 3. DefǾu’n-nuśûś ve’n-nuķūż (Berlin Ktp., nr. 5171). 4. et-Terâcîĥ. Deliller arasında teâruz konusunun ele alındığı bir risâledir (Berlin Staatsbibliothek, nr. 5172). 5. en-Nikâtü’ż-żarûriyyetü’l-erbaǾîniyye (en-Nikâtü’ż-żarûriyye ve el-üsŧuķussâtü’l-erbaǾîniyye, el-Üsŧuķussât). Eserde Ebû Hanîfe ile Şâfiî arasındaki kırk ihtilâflı mesele ele alınıp cedel metoduyla tartışılmıştır (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1203/3; Lâleli, nr. 2243). Nesefî bu kitabını Şerĥu Nüketi’l-erbaǾîn fî Ǿilmi’l-cedel adıyla şerhederek (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 2106/2) Vezir Hârûn b. Sâhib Şemseddin Gıyâseddin’e sunmuştur. Eserin ayrıca biri Sa‘d b. Ali es-Semerkandî’ye ait (Şerĥu Nüketi’l-erbaǾîn, Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 2200), diğeri müellifi bilinmeyen (Şerĥu’n-Nikâti’ż-żarûriyyeti’l-erbaǾîniyye) (Süleymaniye Ktp., Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1203/7) iki şerhi bulunmaktadır. 6. Muħtaśaru Nihâyeti’l-Ǿuķūl (Süleymaniye Ktp., Yenicami, nr. 758). Fahreddin er-Râzî’ye ait kitabın hulâsası olup Nesefî’nin en hacimli çalışmasıdır. Müellif, mukaddimede Râzî’nin eserini tertip açısından örnek aldığını söylemekle birlikte (vr. 220b) ihtisar ettiğini belirtmez. Kâtib Çelebi kitabın adını el-Münteħab min Nihâyeti’l-Ǿuķūl şeklinde kaydeder (Süllemü’l-vüśûl, vr. 227b). 7. Risâle fi’l-Ǿışķ (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 680). 8. Mekârimü’l-aħlâķ (Diyarbakır İl Halk Ktp., nr. A 1168/2). 9. Meşâriķu’l-envâr fî şerĥi’l-esmâǿi’l-ĥüsnâ (Âtıf Efendi Ktp., nr. 1529; Diyarbakır İl Halk Ktp., nr. A 1168/1; Berlin Staatsbibliothek, nr. 2233). Gazzâlî’nin el-Maķśadü’l-esnâ ve Fahreddin er-Râzî’nin LevâmiǾu’l-beyyinât adlı eserleri esas alınarak yazılmıştır. 10. el-Münteħab mine’l-Maķśadi’l-aķśâ fî esmâǿillâhi’l-ĥüsnâ (Princeton Üniversitesi Ktp., Yahuda Section, nr. 2432 [mecmua nr. 4235]). 11. el-Vâżıĥ. Bazı kaynaklarda Burhâneddin en-Nesefî’nin Fahreddin er-Râzî’ye ait Mefâtîĥu’l-ġayb’ı el-Vâżıĥ adıyla özetlediği kaydedilirken (Keşfü’ž-žunûn, II, 1756; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 136) bazılarında eser ismi verilmeden onun bu tefsiri telhis ettiği bildirilmekte (Kureşî, III, 351; İbn Kutluboğa, s. 198), Brockelmann ise Nesefî’ye Keşfü’l-ĥaķāǿiķ adlı bir tefsir kitabı izâfe etmektedir (GAL Suppl., I, 737). Nitekim Köprülü Kütüphanesi’nde (nr. 123, vr. 744; ayrıca bk. Şeşen v.dğr., I, 77-78) Burhâneddin en-Nesefî’ye nisbet edilen Keşfü’l-ĥaķāǿiķ ve Şerĥu’d-deķāǿiķ fî tefsîri kelâmi Rabbi’l-Ǿâlemîn Muħtaśaru Mefâtîĥi’l-ġayb isimli bir tefsir bulunmaktadır. Eserde müellifin yer yer kendi görüşlerini de eklemekle beraber Fahreddin er-Râzî’nin kitabını özetlediği görülmektedir. İyâde b. Eyyûb el-Kübeysî buradan Nâs sûresinin neşrini gerçekleştirmiştir (Dübey 1422/2001). 12. Şerĥu’l-İşârât ve’t-tenbîhât. İbn Sînâ’nın mantık ve felsefeye dair eserinin şerhidir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1756). 13. Risâle fi’d-devr ve’t-teselsül (a.g.e., I, 865). 14. Şerĥu’r-Risâleti’l-ķudsiyye bi-edilletihi’l-burhâniyye. Gazzâlî’ye ait eserin şerhidir (a.g.e., I, 882). 15. Fevâǿidü Burhâni’d-dîn (a.g.e., II, 1296). 16. MaŧlaǾu’s-saǾâde (a.g.e., II, 1720).

ǾAķāǿidü’n-Nesefî adıyla tanınan metnin Burhâneddin en-Nesefî’ye ait olduğu ileri sürülürse de risâlenin ilk şârihi olan Teftâzânî, ayrıca Kâtib Çelebi, İsmâil Paşa, A. J. Wensinck ve Brockelmann gibi pek çok kişinin yaygın kanaati eserin Necmeddin en-Nesefî’ye ait olduğu yönündedir (bk. AKĀİDÜ’n-NESEFÎ). Berlin Staatsbibliothek’te (nr. 5173) Nesefî’nin eserlerinin bulunduğu bir mecmuada müellifinin ismi zikredilmeyen TeǾârużât (el-Muħtaśar fi’t-tercîĥât) adıyla kayıtlı bir risâlenin de ona ait olması muhtemeldir. W. Ahlwardt tarafından el-Ķavâdiĥu’l-cedeliyye ismiyle Nesefî’ye izâfe edilen risâle ise (Berlin Staatsbibliothek, nr. 5169) Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki nüshasında (Şehid Ali Paşa, nr. 2304/4) Risâle fî fesâdi uśûli’l-ebĥâŝ elletî vađaǾahâ müberrizü’l-cedeliyyîn adıyla Esîrüddin el-Ebherî’ye nisbet edilmektedir (Ahlwardt, IV, 469; krş. Şeşen, s. 268-269; ayrıca bk. Özen, sy. 2 [1999], s. 179-180).

BİBLİYOGRAFYA:

Burhâneddin en-Nesefî, Tefsîru sûreti’n-Nâs (nşr. İyâde b. Eyyûb el-Kübeysî), Dübey 1422/2001, neşredenin girişi, s. 13-45; Zehebî, el-Ǿİber, III, 355; İbnü’l-Ekfânî, İrşâdü’l-ķāśıd (nşr. J. J. Witkam), Leiden 1989, s. 44; Safedî, el-Vâfî, I, 280-281; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân, IV, 200-201; Kureşî, el-Cevâhirü’l-muđıyye, I, 155; III, 351; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim fî men śannefe mine’l-Ĥanefiyye (nşr. İbrâhim Sâlih), Beyrut 1412/1992, s. 198-199; Dâvûdî, Ŧabaķātü’l-müfessirîn, II, 252; Taşköprizâde, Miftâĥu’s-saǾâde, I, 305; Keşfü’ž-žunûn, I, 69, 95, 579-580, 865, 882; II, 1032, 1272, 1296, 1641, 1720, 1756, 1798-1799, 1803, 1861; Kâtib Çelebi, Süllemü’l-vüśûI ilâ ŧabaķāti’l-fuĥûl, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1887, vr. 227b; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, V, 385; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 194-195, 247; Ahlwardt, Verzeichnis, II, 507; IV, 469-470; Îżâĥu’l-meknûn, II, 194; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 135-136, 194; Brockelmann, GAL, I, 615; Suppl., I, 737,


849; A. J. Arberry, The Chester Beatty Library, A Handlist of the Arabic Manuscripts, Dublin 1962, V, 124; R. Mach, Catalogue of Arabic Manuscripts (Yahuda Section) in the Garret Collection Princeton University Library, Princeton-New Jersey 1977, s. 208; Ramazan Şeşen v.dğr., Fihrisü maħŧûŧâti Mektebeti Köprülü, İstanbul 1406/1986, I, 77-78; Ramazan Şeşen, Muħtârât mine’l-maħŧûŧâti’l-ǾArabiyyeti’n-nâdire fî mektebâti Türkiyâ, İstanbul 1997, s. 268-269, 321-323, 830; Şükrü Özen, “İlm-i Hilâf yahut Fukahâ Metoduna Göre Cedel Hakkında Klasik Bir Metin: Menşe’ü’n-nazar”, Makâlât, sy. 2, Konya 1999, s. 171-191; W. Madelung, “Borhān-al-Dīn Nasafī”, EIr., IV, 371.

Mustafa Sinanoğlu