NASRULLAH-ı ŞÎRÂZÎ

(نصر الله شيرازي)

Ebü’l-Meâlî Nizâmülmülk Muînüddîn Nasrullāh b. Muhammed b. Abdilhamîd-i Münşî Şîrâzî (ö. VI./XII. yüzyılın ikinci yarısı)

Gazneliler dönemi münşî ve yazarı.

Hayatı Hakkında yeterli bilgi yoktur. Gazne’de doğduğunu kaydeden Vassâf (Târîħ, s. 528) dışında diğer bütün kaynaklar doğum yerinin Şîraz olduğunu belirtir (Emîn-i Ahmed-i Râzî, s. 221-222; Lutf Ali Beg, s. 304). İnşâ sanatındaki şöhretinden dolayı Nasrullah-ı Münşî diye tanınmıştır. Hizmetinde bulunduğu hükümdarlardan hareketle VI. (XII.) yüzyılda yaşadığı tesbit edilebilmiştir. Eserinden ve üstlendiği görevden iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılan Nasrullah önce Gazneliler’den Ebü’l-Muzaffer Behram Şah’ın (1117-1157) hizmetine girdi. Muhtemelen müşriflik göreviyle işe başlamış, Behram Şah ile yakın ilişki kurarak sâhib-i dîvanlığa kadar yükselmiştir. Behram Şah’ın ölümü üzerine onun halefi Hüsrev Şah’ın (1157-1160) kâtibi oldu; Hüsrev Melik ise (1160-1186) ona vezirlik pâyesi vererek yanına aldı. Ancak kendisini çekemeyenlerin tahrikiyle Nasrullah’ı görevinden alıp hapsetti. Bir süre hapiste kaldıktan sonra öldürüldü.

Arapça’yı da Farsça kadar iyi bilen Nasrullah şöhretini büyük ölçüde Kelîle ve Dimne tercümesine borçludur. Aslı Sanskritçe olan bu eser Sâsânîler döneminde Pehlevîce’ye, İbnü’l-Mukaffa‘ tarafından bu dilden Arapça’ya, oradan da Nasrullah tarafından yeni Farsça’ya tercüme edilmiştir. Gazne fakihlerinden Ali b. İbrâhim adında bir kişi kendisine Kelîle ve Dimne’yi Farsça’ya çevirmesini tavsiye eder. Bunun üzerine başlanan tercüme Behram Şah’a gösterilir; o da tercümeyi kendisine ithaf edilmek üzere tamamlamasını ister ve esere Kelîle ve Dimne-i Behrâm Şâh adı verilir. 536-539 (1141-1144) yılları arasında yazıldığı anlaşılan Kelîle ve Dimne muhtevasından çok üslûbu ve ifade sağlamlığı ile tanınmış, yüzyıllar boyunca Farsça’da güzel nesir örneği sayılmıştır. Kâniî-i Tûsî bu tercümeyi manzum hale getirmiştir. Birçok yazması bulunan eserin ilmî sayılabilecek ilk neşri Abdülazîm-i Karîb tarafından yapılmıştır (Tahran 1328 hş.). Ancak Abdülazîm, Türkiye’de mevcut daha eski ve sağlam nüshaları görmediği için Müctebâ Mînovî eserin daha sağlam nüshalara dayanan yeni bir neşrini gerçekleştirmiştir (Tahran 1351 hş.). Kelîle ve Dimne daha sonra mensur ve manzum şekillerde yazıldıysa da hiçbiri üslûp bakımından Nasrullah-ı Şîrâzî’nin versiyonunun düzeyine ulaşamamıştır. Kul Mesud, Şîrâzî’nin bu tercümesini esas alarak Kelîle ve Dimne’yi Türkçe’ye çevirmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Avfî, Lübâb, I, 92-96; Vassâf, Târîħ, Bombay 1269/1853, s. 528; Emîn-i Ahmed-i Râzî, Heft İķlîm (nşr. E. D. Ross v.dğr.), Kalküta 1358/1939, s. 221-222; Lutf Ali Beg, Âteşkede-i Âźer (nşr. Ca‘fer-i Şehîdî), Tahran 1337 hş., s. 304; Rıza Kulı Han Hidâyet, MecmaǾu’l-fuśaĥâǿ (nşr. Müzâhir Musaffâ), Tahran 1336 hş., III, 1447; Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, II, 745-746; Browne, LHP, II, 349-353; Kitâbü Kelîle ve Dimne (trc. Nasrullah-ı Şîrâzî, nşr. Abdülazîm-i Karîb), Tahran 1328 hş., neşredenin girişi, s. l-m.; a.e. (nşr. Müctebâ Mînovî), Tahran 1351 hş., neşredenin girişi, s. z-k; Safâ, Edebiyyât, II, 948-949; a.mlf., Genc u Gencîne, Tahran 1362 hş., s. 178-187; Nefîsî, Târîħ-i Nažm u Neŝr, I, 147-148; A. J. Arberry, Classical Persian Literature, London 1967, s. 95 vd.; Bahâr, Sebkşinâsî, Tahran 1349 hş., II, 250 vd.; Sâmih, “Naśrullāh-ı Münşî”, Dânişnâme-i Edeb-i Fârsî (nşr. Hasan Enûşe), Tahran 1381 hş., III, 1052-1053; Tahsin Yazıcı, “Nasrullah”, İA, IX, 118-119; E. Berthels - [J. T. P. de Bruijn], “Naśr Allāh b. Muĥammad”, EI² (Fr.), VII, 1018-1019.

Tahsin Yazıcı