MUTARRİZÎ

(المطرّزي)

Ebü’l-Feth Burhânüddîn Nâsır b. Abdisseyyid b. Alî el-Mutarrizî el-Hârizmî (ö. 610/1213)

Arap dili ve edebiyatı âlimi, sözlükçü.

538 (1143) yılında Hârizm’in merkezi Cürcâniye’de (Gürgenç) doğdu. Hârizmşahlar Devleti’nin parlak döneminde yaşadı. Mutarrizî nisbesi atalarından birinin elbise nakışı, sırma ve sim işlemeciliğiyle meşgul olmasından gelmiştir. el-Muġrib adlı eserindeki bir kayıttan hareketle (“ġvr” md.) Hârizm Türkçesi’ni bildiği ve büyük bir ihtimalle Türk asıllı olduğu sonucuna varılmaktadır. Başta babası olmak üzere Zemahşerî’nin öğrencisi Muvaffak


b. Ahmed el-Mekkî, yine onun öğrencisi Muhammed b. Ebü’l-Kāsım el-Bakkālî’den ve diğer birçok âlimden dil, edebiyat, sözlük, fıkıh, tefsir, mantık alanında dersler aldı. Muhammed b. Ali et-Tâcir’den hadis dinledi. Zemahşerî’nin öldüğü yıl aynı yerde doğduğundan “halîfetü’z-Zemahşerî” diye tanındı (Yâkūt, XIX, 212). İtikadda Mu‘tezilî, amelde Hanefî olan Mutarrizî hacca giderken Bağdat’a uğradı (601/1204-1205), burada bir süre kalarak şehrin ileri gelen âlimleriyle tartışmalar yaptı, dil ve edebiyat dersleri verdi. İyi bir eğitimci olduğu anlaşılan ve Arap dilini kolayca öğretmek için eser yazan Mutarrizî oğlu Cemâleddin Ali’ye önce Kur’an’ı ezberletti, ardından Arap dilinde çok geçen kelimelerle eş anlamlılara dair el-İķnâǾ adlı bir risâle yazıp okuttu. Daha sonra Arap gramerinin temel konularını özlü bir biçimde anlatan el-Miśbâĥ adlı eserini yine onun için kaleme aldı. Öğrencileri arasında Hanefî fakihi Şemsüleimme el-Kerderî ile nahiv ve fıkıh âlimi Kāsım b. Hüseyin el-Hârizmî bulunmaktadır. 21 Cemâziyelevvel 610 (8 Ekim 1213) tarihinde Hârizm’de vefat etti.

Eserleri. 1. el-Muġrib fî tertîbi’l-MuǾrib. Hanefî fıkıh kitaplarında geçen garîb kelime ve tabirlerin açıklandığı geniş bir çalışması olan el-MuǾrib fî luġati’l-fıķh adlı eserinin yeniden gözden geçirilip düzenlenmesi, kısaltılması ve bazı eklemelerin yapılmasıyla meydana getirilmiştir. Zemahşerî’nin Esâsü’l-belâġa’sında olduğu gibi kelimeler köklerinin ilk iki harfine göre alfabetik sıralanmış, kökü üç harften fazla olanlarda son harf de alfabetik dizime tâbi tutulmuştur. Önceden açıklanan kelimelerde atıf yapılmak suretiyle tekrardan kaçınılmıştır. Ancak kökün ilk iki harfine göre atıf yapılması atıf yerini bulma güçlüğü doğurduğu gibi çok defa atıf yerinde bilgi bulunmamaktadır. Nakillerde görüş sahiplerinin isimlerinin açık bir şekilde belirtilmemiş olması sözlüğün eksik yanlarından biridir. Bununla birlikte Lisânü’l-ǾArab ve el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ gibi sözlüklerde yer almayan mânaları içermesi eserin önemini arttırmaktadır. el-Muġrib âyet, hadis, şiir, sahâbe ve fukaha kavilleri, muarreb kelimeler, Farsça kelimeler, yer adları, şahıs isimleri ve emsale dair açıklamaların yoğun şekilde geçmesiyle ansiklopedi niteliği taşıyan bir eserdir. Müellif Halîl b. Ahmed’in el-ǾAyn, İbnü’s-Sikkît’in Iślâĥu’l-manŧıķ, Câhiz’in Kitâbü’l-Ĥayevân, Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin en-Nebât, İbn Düreyd’in el-Cemhere, Fârâbî’nin Dîvânü’l-edeb, Muhammed b. Ahmed el-Ezherî’nin Tehźîbü’l-luġa, İbn Fâris’in MuǾcemü meķāyîsi’l-luġa, Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ ve Zemahşerî’nin Esâsü’l-belaġa gibi otuza yakın sözlük, dil, edebiyat ve hadis kitabını kaynak olarak kullanmıştır. Eserin sonunda fakihler için gerekli olan temel gramer bilgilerini kapsayan bir risâleye de (Risâle fi’n-naĥv) yer verilmiştir. Bu yöntemi Ahmed b. Muhammed el-Feyyûmî (el-Miśbâĥu’l-münîr) ve Fîrûzâbâdî de (el-Ķāmûsü’l-muĥîŧ) kullanmıştır. el-Muġrib, ilk defa Hindistan’da basılmış (I-II, Haydarâbâd 1328) daha sonra Mahmûd Fâhûrî - Abdülhamîd Muhtâr (I-II, Haleb 1399/1979) ve Dârü’l-kitâbi’l-Arabî de (ts.) neşretmiş, M. Sadi Çöğenli doktora çalışması olarak tahkikini yapmıştır (1986, Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi). 2. el-Miśbâĥ fi’n-naĥv. Oğlu Cemâleddin Ali’ye Arap dilini öğretmek amacıyla Abdülkāhir el-Cürcânî’nin Miǿetü Ǿâmil, el-Cümel fi’n-naĥv ve et-Tetimme adlı gramer kitaplarından ihtisar ederek meydana getirdiği bir gramer kitabıdır. Eser nahiv terimleri, lafzî-kıyasî âmiller, semaî âmiller, mânevî âmiller, fusûl fi’l-Arabiyye şeklinde beş bölümden ve bir hâtimeden oluşmaktadır. el-Miśbaĥ defalarca basılmıştır (Leknev 1261; nşr. Abdülhamîd es-Seyyid Tâlib, Kahire 1970; nşr. Makbûl Ali en-Ni‘me, Beyrut 1414/1993; nşr. Yâsîn Mahmûd el-Hatîb, 1417/1997). Kitabın elli kadar şerh ve hâşiyesiyle birçok manzum şekli mevcuttur (Keşfü’ž-žunûn, II, 1710; Brockelmann, I, 294). Bunlardan Tâceddin el-İsferâyînî’nin el-Miftâĥ adlı şerhinden telhisle kaleme aldığı eđ-Đavǿ şerĥu’l-Miśbâĥ’ı ile (Leknev 1850) Hasan Paşa Niksârî’nin (İbn Alâeddin el-Esved) el-İftitâĥ fî şerĥi’l-Miśbâĥ’ı (nşr. Ahmed Hâmid, Nablus 1411/1990; doktora tezi, 1989, Hüseyin Yazıcı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul) basılmıştır. Tâceddin el-İsferayînî’nin el-Miftâĥ ve Hacı Baba et-Tosyavî’nin Ħulâśatü’l-iǾrâb adlı şerhleri ile Muslihuddin Sürûrî’nin şerhi meşhurdur. 3. el-Îżâĥ şerĥu Maķāmâti’l-Ĥarîrî (Tahran 1270; Tebriz 1272; nşr. Hamed b. Nâsır ed-Dahîl, Riyad 1402/1981). Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı Îżâĥu’l-burhân fî Ǿilmi’l-meǾânî (Lâleli, nr. 3668/1) adlı eser müstakil bir çalışma olmayıp bu şerhin mukaddimesidir. 4. Zehrü’r-rebîǾ fî iǾcâzi’l-Ķurǿân (Risâle fî iǾcâzi’l-Ķurǿân) (Fihrisü’l-Ħizâneti’t-Teymûriyye, I, 205). 5. Beyânü’l-iǾcâz fî sûreti “Ķul yâ eyyühe’l-kâfirûn” (nşr. Hamed b. Nâsır ed-Dahîl, Riyad 1412/1992). 6. Risâle fî Fesri’l-mevlâ ve ĥaśri maǾânih ve’l-keşf Ǿan ĥaķīķati ma ķīle fîh (nşr. Hamed b. Nâsır ed-Dahîl, Riyad 1412/1991). “Mevlâ” kelimesinin etimolojisiyle çeşitli anlamlarına dairdir. 7. el-İķnâǾ limâ ĥuviye taĥte’l-ķınâǾ.


Oğluna Arap dilini öğretmek için yazdığı eş anlamlı kelimeler sözlüğüdür (Âtıf Efendi Ktp., nr. 2688; Brockelmann, I, 294). Mutarrizî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-MuǾrib fî luġati’l-fıķh, Muħtaśaru Iślâĥi’l-manŧıķ, Zehrü’r-rebîǾ fî Ǿilmi’l-bedîǾ, er-Risâle (bk. el-Muġrib, “Ǿatk” md.), el-Muķaddimetü’l-Muŧarriziyye fi’l-manŧıķ. Bu eser Muhammed b. Ali el-Mutarrız’a (ö. 456/1064) ait olan el-Muŧarrize (el-Muķaddimetü’l-Muŧarriziyye) adlı eserle karıştırılmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Mutarrizî, el-Muġrib fî tertîbi’l-MuǾrib (nşr. Mahmûd Fâhûrî - Abdülhamîd Muhtâr), Halep 1399/1979, “ġvr”, “Ǿatk” md.leri, ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 3-15; a.e., Beyrut, ts. (Dârü’l-kitâbi’l-Arabî), giriş, s. 5-14; a.mlf., el-Miśbâĥ fi’n-naĥv (nşr. Makbûl Ali en-Ni‘me), Beyrut 1414/1993, s. 47-49, ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 9-34; a.e. (nşr. Yâsîn Mahmûd el-Hatîb), Beyrut 1417/1997, Mâzin Mübarek’in takdimi, s. 5-8, neşredenin girişi, s. 9-27; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XIX, 212-213; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 339-340; İbn Hallikân, Vefeyât, V, 369-371; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, IV, 182-183; Bedreddin ez-Zerkeşî, ǾUķūdü’l-cümân Ǿalâ Vefeyâti’l-aǾyân, Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 4434, vr. 334b; İbn Kutluboğa, Tâcü’t-terâcim fî ŧabaķāti’l-Ĥanefiyye, Bağdad 1962, s. 79; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, II, 311; Temîmî, eŧ-Ŧabaķātü’s-seniyye fî terâcimi’l-Ĥanefiyye, Nuruosmaniye Ktp., nr. 3391, vr. 433a; Keşfü’ž-žunûn, II, 1710, 1747-1748, 1804; Leknevî, el-Fevâǿidü’l-behiyye, s. 218-219; Brockelmann, GAL, I, 293-294; Fihrisü’l-Ħizâneti’t-Teymûriyye, Kahire 1367/1948, I, 205; J. A. Haywood, Arabic Lexicography, Leiden 1960, s. 108; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, III, 454; Abdülvehhâb İbrâhim Ebû Süleyman, Kitâbetü’l-baĥŝi’l-Ǿilmî, Cidde 1403/1983, s. 450-451; Îsâ İskender el-Ma‘lûf, “el-Muġrib fî tertîbi’l-MuǾrib”, MMİADm., XVI/1-2 (1941), s. 58-65; R. Sellheim, “al-Muŧarrizī”, EI² (İng.), VII, 773-774.

M. Sadi Çöğenli