MERKEZÎ ANTLAŞMA TEŞKİLÂTI

1959’da Bağdat Paktı’nın devamı olarak kurulan bölgesel savunma ve ekonomik iş birliği ittifakı.

Soğuk savaş dönemi şartlarında doğan ve işlevini tamamladığı için daha sonra kapatılan bölgesel savunma iş birliği teşkilâtlarından biridir. II. Dünya Savaşı’nın ardından Sovyetler Birliği’nin yayılmacı tutumuna karşı Amerika Birleşik Devletleri tarafından geliştirilen güvenlik kuşağı oluşturma politikasına uygun biçimde hayata geçirilmiştir.

Pakistan, İngiltere, İran, Irak, Türkiye arasında kurulan ve başlıca amacı Sovyetler Birliği’nin Ortadoğu’ya yayılmasını önlemek olan Bağdat Paktı, Avrupa’daki NATO ve Güneydoğu Asya’daki SEATO ile beraber Sovyetler Birliği’ne karşı Kuzey Atlantik’ten Endonezya’ya kadar uzanan geniş bir güvenlik kuşağı oluşturuyordu. Irak’ın 14 Temmuz 1958 darbesinden sonra 24 Mart 1959 tarihinde ittifaktan ayrıldığını açıklaması üzerine diğer üyeler teşkilâtın adını, NATO ve SEATO bölgeleri arasında yer almasından dolayı Merkezî Antlaşma Teşkilâtı (Central Treaty Organization [CENTO]) olarak değiştirmeyi ve sekreteryasını da Ankara’ya nakletmeyi kararlaştırdılar (21 Ağustos 1959); böylece teşkilât Bağdat Paktı’nın Irak’sız devamı niteliğinde ortaya çıktı. Bağdat Paktı’nın kuruluşunda etkili olan Amerika Birleşik Devletleri bunun da kuruluşunda rol oynamış, fakat teşkilâta tam üye sıfatıyla katılmamıştır. Ancak üye devletlerle ikili düzeyde savunma antlaşmaları yaparak teşkilâtın askerî komitesinde etkisini sürdürmüş, ittifakın askerî planlama komitesi başkanlığında da Amerika Birleşik Devletleri’nden bir general görev yapmıştır. Bununla birlikte Merkezî Antlaşma Teşkilâtı hiçbir zaman askerî alanda önemli bir güç teşkil etmemiştir.

Teşkilâtın en yüksek karar organı üye devletlerin başbakan veya dışişleri bakanları düzeyinde yılda bir defa başşehirlerden birinde toplanarak askerî, siyasî ve ekonomik sorunları çözümlemeye çalışan Bakanlar Konseyi idi. Dâimî temsilcilerden oluşan Temsilciler Konseyi genel sekreterliğin bulunduğu Ankara’da görev yapmaktaydı. Bakanlar Konseyi tarafından alınan kararların uygulanmasını sağlamak ve üyeler arasındaki ilişkileri geliştirmek gibi işlerle ilgilenen genel sekreter Bakanlar Konseyi tarafından üç yıllık bir süre için tayin ediliyordu. Genel sekreterlik yapısı içerisinde siyasî ve idarî, ekonomik, halkla ilişkiler, güvenlik bölümleri ve bunların yanında ekonomik, teknik, araştırma, sağlık, madencilik, tarım, kamu yönetimi, ulaştırma gibi alanlardan sorumlu özel komiteler faaliyet göstermekteydi.

Yaklaşık on yıl varlığını sürdüren Merkezî Antlaşma Teşkilâtı, üye ülkelerin karşılaştığı çeşitli bölgesel sorunların çözümünde rol oynamak istemişse de fazla bir katkıda bulunamamıştır. Özellikle üyelerin en önemli sorunlarını teşkil eden Hindistan-Pakistan anlaşmazlığı ile Kıbrıs konusunda etkili olamaması teşkilâta duyulan güveni sarsmıştır. 1965-1971 yılları arasında üye ülkelerin ekonomi, ulaştırma, alt yapı yatırımları, eğitim, bankacılık, sağlık, finansman, tarım, hayvancılık, teknik iş birliği, turizm, ticaret ve sanayi gibi alanlarda politikalarını birbirine yaklaştırmaya, yetkililerin katılımıyla seminer ve sempozyumlar düzenlemeye, bu alanlardaki tecrübelerini birbirlerine aktarmaya, bu yolla ortak politikalar ve çözümler oluşturmaya gayret gösteren teşkilâtın nisbeten daha başarılı olduğu söylenebilir. O yıllarda hazırlanan bir ekonomik kalkınma programı dahilinde Türkiye, İran ve Pakistan arasında özellikle kara ve demiryolu ulaşımı ile haberleşme alanlarında çeşitli projeler uygulamaya konulmuş, bunlardan Türkiye-İran-Pakistan demiryolu ve karayolu bağlantılarının


iyileştirilmesi, Trabzon ve İskenderun limanlarında kapasite arttırılması ve Karaçi-Kirman, Lasbela-Benderabbas karayolu projelerinin hayata geçirilmesi gibi bazıları başarılmış, ayrıca İslâmâbâd, Tahran ve Ankara’yı birbirine bağlayan dâimî nitelikte bir askerî haberleşme sistemi kurulmuştur.

Teşkilâtın üye ülkelerin siyasî meselelerinin çözümünde etkili olamamasının kendisine duyulan güveni tartışılır hale getirmesi, 1979 Ocağında İran’da gerçekleşen İslâm devriminin üyeler arasındaki iş birliği imkânlarını olumsuz yönde etkilemesi ve özellikle dünya genelinde giderek hız kazanan yumuşama ve silâhsızlanma hareketinin bölgesel ittifakların etkinliğinin azalmasına yol açması gibi sebepler Merkezî Antlaşma Teşkilâtı’na duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmıştır. 12 Mart 1979 tarihinde Pakistan’ın, bir gün sonra da İran’ın ayrıldıklarını açıklamaları üzerine fiilen işlevsiz hale gelen teşkilâtın lağvedilmesi yoluna gidilmiş ve sekreteryasının tasfiyesi süreci eylül ayında tamamlanmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Ömer E. Kürkçüoğlu, Türkiye’nin Arap Orta Doğusu’na Karşı Politikası: 1945-1970, Ankara 1972, s. 59-79; “Central Treaty Organization-CENTO”, The Middle East and North Africa: 1978-79, London 1978, s. 146-148; Mahmut Dikerdem, Ortadoğu’da Devrim Yılları: Bir Büyükelçinin Anıları, İstanbul 1990, s. 161-163; Kâmuran Gürün, Fırtınalı Yıllar: Dışişleri Müsteşarlığı Anıları, İstanbul 1995, s. 35-154; Davut Dursun, İslam Dünyasında Entegrasyon Hareketleri ve İslam Konferansı Teşkilatı, İstanbul 1999, s. 106-109; a.mlf., “Bağdat Paktı”, DİA, IV, 446-447; Ayşegül Şentürk, CENTO: Merkezi Antlaşma Teşkilatı: 1959-1979 (yüksek lisans tezi, 2001), Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 54-79, 87-88; A. Jillani, “Pakistan and CENTO: An Historical Analysis”, Journal of South Asian and Middle Eastern Studies, XV/1, Villanova 1991, s. 40-53; Joseph A. Kechichian, “Central Treaty Organization”, EIr., V, 258-260; Zachary Karabell, “Central Treaty Organization (CENTO)”, Encyclopedia of the Modern Middle East (ed. R. S. Simon v.dğr.), New York 1996, I, 455-456.

Davut Dursun