MEHMED ZEYNÎ EFENDİ

(ö. 1164/1751)

Osmanlı şeyhülislâmı.

19 Cemâziyelevvel 1078’de (6 Kasım 1667) İstanbul’da doğdu. Manisalı Kazasker Ak Mahmud Efendi’nin oğlu olduğundan Akmahmudzâde olarak da bilinir. Doğduğu sırada babası müderris olup henüz kadılığa geçmemişti. Babası iki yıl sonra Halep, ardından Bursa ve 1094’te (1683) İstanbul kadılığı yaparken o da medrese tahsilini sürdürdü. Öğrenim hayatı sırasında Şeyhülislâm Ebezâde Abdullah Efendi’ye damat oldu. Ankaravî Mehmed Emin Efendi’nin şeyhülislâmlığı zamanında 1098 Rebîülâhirinde (Şubat 1687) müderrislik derecesini aldı. Çeşitli medreselerde müderrislik yapmasının ardından kadılığa geçti. 1116 Recebinde (Kasım 1704) Selânik, 1122 Muharreminde (Mart 1710) Mısır mevleviyetine tayin edildi. 1127’de (1715) İstanbul kadısı oldu. 1134 Cemâziyelevvelinde (Şubat 1722) önce Paşmakçızâde Abdullah Efendi’nin yerine nakîbüleşraflığa, aynı yılın ramazanında (Haziran-Temmuz 1722) Anadolu kazaskerliğine getirildi. 1140 Şevvali (Mayıs 1728) ve 1145 Muharreminde (Temmuz 1732) iki defa Rumeli kazaskerliği yaptı. Bir ay sonra Hocazâde Ömer Efendi’nin ölümüyle boşalan nakîbüleşraflığı da üstlendi. 1147’de (1735) hacca gitti, dönünce 1151 Zilkadesinde (Şubat 1739) üçüncü defa Rumeli kazaskerliğine getirildi. 1157 Zilkadesinde (Aralık 1744) Mehmed Dede Efendi’den boşalan nakîbüleşraflığa üçüncü defa tayin edildi. 1159 Recebinde (Ağustos 1746) dördüncü defa Rumeli kazaskeri olan Mehmed Zeynî Efendi, 9 Şevval 1159’da (25 Ekim 1746) Hayâtîzâde Emin Efendi’nin azli üzerine şeyhülislâmlığa getirildi. Şeyhülislâmlığa başladığı sırada seksen yaşına gelmiş bir ihtiyar olduğundan görevi boyunca önemli bir faaliyet gösteremedi. Bir yıl on ay kadar bu makamda kaldı. 24 Receb 1161’de (20 Temmuz 1748) görevinden alındı. Anadoluhisarı’ndaki sahilhânesine çekildi. 1164 Zilkadesi sonuna doğru (Ekim 1751) vefat etti. Eyüp’te Küçük Emîr Efendi Türbesi hazîresinde babasının mezarı yanına defnedildi.


Kaynaklarda iyi huylu, iffet sahibi, mütevazi, dervişâne bir hayat tarzını benimsemiş, şefkatli ve merhametli bir şahıs olarak anılır. Kādirî tarikatından olup Edirne’deki Kādirî Tekkesi’nin şeyhi Kasabzâde Şeyh Mehmed Efendi’ye müntesipti. Ayrıca Kocamustafapaşa’da Sünbül Efendi Tekkesi şeyhi Nûreddin Efendi ile uzun yıllar arkadaşlık etmiş, tarikatın âdâb ve esrarı üzerine onunla uzun sohbetlerde bulunmuştu. Kaynaklarda herhangi bir eserinden bahsedilmemektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

BA, İbnülemin-Tevcihat, nr. 2215; Râşid, Târih, V, 440; İzzî, Târih, İstanbul 1199, vr. 70b-71a, 175b-176a, 262a-b; Devhatü’l-meşâyih, s. 95; İsmet, Tekmiletü’ş-Şekāik, s. 186-190; Sicill-i Osmânî, II, 443; İlmiyye Salnâmesi, s. 522-523 (fetvasından bir örnekle); Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV/2, s. 476; a.mlf., İlmiye Teşkilâtı, s. 184; Danişmend, Kronoloji, V, 140; Abdülkadir Altunsu, Osmanlı Şeyhülislâmları, İstanbul 1972, s. 131.

Mehmet İpşirli