MEHDÎ-LİDÎNİLLÂH

(المهدي لدين الله)

Ebû Tayr el-Mehdî-Lidînillâh Ahmed b. Hüseyn b. Ahmed b. Kāsım er-Ressî (ö. 656/1258)

Yemen Zeydî imamlarından (1248-1258).

Zilkade 612’de (Mart 1216) Bilâdüzzâhir’in Kûme beldesinde doğdu. Nesebi Muhammed b. Kāsım er-Ressî’ye ulaşır. Ahmed b. Muhammed er-Rassâs, Hasan el-Kinânî, Kāsım b. Ahmed eş-Şâkirî, Sâlih b. Ahmed el-Arîk ve Ahmed b. Muhammed el-Ekva‘ gibi hocalardan hadis ve fıkıh öğrendi. Yemen’de Zeydiyye arasında önemli bir hadisçi ve fakih olarak tanındı.

646 Saferinde (Haziran 1248) San‘a’nın kuzeybatısında Hadûn bölgesindeki Benî Hamza’nın ve Resûlîler’in desteğiyle mensuplarından biat alarak Mehdî-Lidînillâh unvanı ile imâmetini ilân etti, daveti kısa zamanda Yemen’e yayıldı. İmam Abdullah b. Hamza el-Mansûr-Billâh’ın 614 (1217) yılında ölümü üzerine Yemen’de anarşiyle karşı karşıya gelen Zeydîler için Mehdî-Lidînillâh’ın imamlığını ilân etmesi, Zeyd b. Zeynelâbidîn yahut İmam Hâdî-İlelhakk’ın devlet anlayışlarının uygulanması bakımından önemli bir olay olarak kabul edilip desteklendi. Ancak daha sonra Yemen’de hüküm süren Resûlî Hükümdarı el-Melikü’l-Mansûr, Sultan Nûreddin Ömer tarafından yenilgiye uğratılıp Sülâ Kalesi’nde muhasara edildi; Benî Hamza da 647’den (1249-50) itibaren ona cephe aldı. Nûreddin Ömer’in Zebîd’de katledilmesi Mehdî-Lidînillâh’ın işlerini büyük ölçüde kolaylaştırdı. Kısa zamanda güç kazanan imam 648 (1250) yılında Sa‘de üzerine yürüdü, burayı ele geçirerek Benî Hamza ile barış antlaşması imzaladı. Ardından güneye yöneldi; hareketi San‘a’da duyulunca Resûlîler’in buradaki valisi Esedüddin Muhammed b. Hasan, Birâş Kalesi’ne iltica etti. Cemâziyelevvel 648’de (Ağustos 1250) San‘a’yı ele geçiren Mehdî-Lidînillâh, Resûlî Hükümdarı el-Melikü’l-Muzaffer ile, Sa‘de ve San‘a şehirleriyle bunlar arasında kalan bölgelerin kendisine verilmesi ve 8000 dirhem tutarında maddî tazminat ödenmesi şartıyla barış yaptı. Ertesi yıl Bilâdüşeref’in Cebelülharem bölgesi ve Mesverilâa’yı zaptetti. Bir süre sonra Resûlîler’le barışın bozulması üzerine (650/1252) Mehdî-Lidînillâh’ın ordusu ile Resûlî güçleri arasında cereyan eden savaşlardan kesin bir sonuç alınamadı. Ertesi yıl, imamın yönetimindeki yerleri ele geçirmek isteyen Benî Hamza eşrafını çeşitli vaadlerle kandırarak savaşa sevkeden el-Melikü’l-Muzaffer’in bütün çabalarına rağmen yapılan savaşların çoğunda Mehdî-Lidînillâh’ın taraftarları galip geldi. 652 yılı Ramazan ayında (Ekim-Kasım 1254) Hecer yakınında Resûlîler’le yapılan savaşta imamın önde gelen yardımcılarından, el-Ĥadâǿiķu’l-verdiyye müellifi Kadı Humeyd’in öldürülmesi onun için önemli bir kayıp oldu. 655’te (1257) Yemen’de ortaya çıkan büyük kıtlık üzerine, San‘a ve Sa‘de’de ahalinin çoğunun açlıktan ölmesi ve büyük sıkıntılarla karşılaşılması imâmete büyük darbe vurdu. Mehdî-Lidînillâh’ın hocası ve en önemli dâîlerinden biri iken ona muhalif olan Ahmed b. Muhammed er-Rassâs başkanlığında toplanan ulemâ imamın tavır ve tasarruflarını eleştirerek kendisine karşı cephe aldı. Bilâdıuzr ve Hucûr’a çıkan bu âlimler Mehdî Lidînillâh’ı tenkide başladılar. Bunlarla imam arasında çeşitli yazışmalar oldu. İmam onları ikna etmek için Şerîf Ahmed b. Vehhâs el-Hamzî’yi görevlendirdi ve bu kişinin isabetsiz olduğu yolundaki uyarıları dikkate almadı. Ancak Ahmed b. Vehhâs, Mehdî-Lidînillâh’ın aleyhine dönüp muhaliflerin safına katıldı. Bu gelişmeyi öğrenen şeriflerden el-Mansûr-Billâh’ın oğlu Emîr Ahmed b. Abdullah b. Hamza San‘a’dan Bevn’e geldi. Muhalifler imama Bevn’de bulunduklarını bildirerek kendisini münazara için davet ettiler. Mehdî-Lidînillâh onlara isyanı bırakıp kendisine itaat etmelerini bildirmesine rağmen muhalif güçlerin imamın bazı yakınlarının da bulunduğu Zirve (Zerve) Kalesi’ne hücum edip yağmalamaları işi daha da güç duruma soktu. Mehdî-Lidînillâh, 656 yılı Safer ayı başlarında (Şubat 1258) 300 atlı ve 3000 piyadeden meydana gelen ordusu ile Şüvâbe’de toplanan muhaliflere yöneldi. Muhaliflerin öncü kuvvetleri âni bir baskınla imamın ordusunu bozguna uğrattılar. Zafârlılar’dan bir kısmı Mehdî-Lidînillâh’ı öldürüp kesik başını Ahmed b. Abdullah b. Hamza ve Rassâs’ın çadırına götürdüler. Daha sonra kesik baş Zafâr yakınında Kāhir Kalesi’nin eteğinde gömüldü. Ardından Ahmed b. Abdullah b. Hamza’nın emriyle Şüvâbe’ye götürülerek burada Şir‘a denilen yerde cesedinin yanında defnedildi. Naaşı üç yıl sonra Zîbîn’deki meşhedine nakledildi. Yahyâ b. Hüseyin’in belirttiğine göre mezarı bir ziyaret mahallidir (Ġāyetü’l-emânî, s. 444).

Eserleri. 1. Ħalîfetü’l-Ķurǿân fî nüket min aĥkâmi ehli’z-zamân. Müellif, Kur’an’daki yeminlerle ilgili olan bu risâlesinde imâmete dair görüşlerini savunmakta ve kendisine başlangıçta biat edip daha sonra karşı çıkanlara yaptıkları sadakat yeminini hatırlatmaktadır. Eserin iki nüshası San‘a’da Mektebetü’l-câmi‘de kayıtlıdır (nr. 1489, 1529). Bir mecmua içinde yer alan diğer bir nüsha da British Museum’da bulunmaktadır (Or., nr. 03811). 2. er-Risâletü’z-zâcire li-śâliĥi’l-ümmeh Ǿan isâǿeti’ž-žanni bi’l-eǿimme. Eserin bir yazması San‘a’da Mektebetü’l-câmi‘de kayıtlı (nr. 1025) bir mecmua içinde, diğer iki nüshası British Museum’da (Or., nr. 03811, bir mecmuada) ve İtalya’da Ambrosienne Kütüphanesi’ndedir (nr. 119). 3. el-Müfîdü’l-câmiǾ li-manžûmâti ġarâǿibi’ş-şerâǿiǾ. Mehdî-Lidînillâh’ın, çağdaşı fakih Ali es-Sarîmî tarafından toplanan fetvalarını ihtiva eder. Bir nüshası Mektebetü’l-câmi‘ Kütübü’l-medreseti’l-ilmiyye serisi içinde (nr. 184), bir başka nüshası British Museum’da bir mecmuada (Or., nr. 03811) bulunmaktadır. 4. ǾAhd mine’l-imâm ketebehû li-baǾżı ümerâǿih. Kumandanlarından birine yazdığı bu tâlimatın bir yazması British Museum’da kayıtlıdır (Or., nr. 03811). 5. Naśśu kitâb lehû ilâ baǾżı ümerâǿih. Bu tâlimatın bir nüshası da British Museum’da anılan numaradaki mecmuada bulunmaktadır (müellifin eserleriyle ilgili olarak bk. Ahmed b. Muhammed eş-Şâmî,


III, 197; Abdullah Muhammed el-Habeşî, Meśâdirü’l-fikri’l-İslâmî, s. 603; Müǿellefât, s. 51).

BİBLİYOGRAFYA:

el-Melikü’l-Eşref er-Resûlî, Ŧurfetü’l-aśĥâb fî maǾrifeti’l-ensâb (nşr. K. W. Zettersteen), Beyrut 1412/1992, s. 101-102; İbn Hâtim, es-Sîmŧü’l-ġāli’ŝ-ŝemen fî aħbâri’l-mülûk mine’l-Ġuz bi’l-Yemen: The Ayyūbids and Early Rasūlids in the Yemen (nşr. G. R. Smith), London 1974, I, bk. İndeks; Abdülbâkī b. Abdülmecîd el-Yemânî, Târîħu’l-Yemen (nşr. Mustafa Hicâzî), Beyrut 1985, s. 87, 90, 92; Ali b. Hasan el-Hazrecî, el-ǾUķūdü’l-lüǿlüǿiyye (nşr. M. Besyûnî Asel), Kahire 1332/1914, bk. İndeks; Yahyâ b. Hüseyin es-San‘ânî, Ġāyetü’l-emânî fî aħbâri’l-ķuŧri’l-Yemânî (nşr. Saîd Abdülfettâh Âşûr), Kahire 1388/1968, s. 429-444; Ahmed Hüseyin Şerefeddin, Târîħu’l-Yemen eŝ-ŝeķafî, Kahire 1387/1967, IV, 235-237; G. R. Smith, The Ayyūbids and Early Rasūlids in the Yemen (567-694/1173-1295), London 1978, II, bk. İndeks; Ahmed Mahmûd Subhî, ez-Zeydiyye, Kahire 1404/1984, s. 592; Ahmed b. Muhammed eş-Şâmî, Târîħu’l-Yemeni’l-fikrî fi’l-Ǿaśri’l-ǾAbbâsî, Beyrut 1407/1987, III, 182-209; Abdullah b. Abdülkerîm el-Cürâfî, el-Muķteŧaf min târîħi’l-Yemen, Beyrut 1407/1987, s. 187-188; Abdullah Muhammed el-Habeşî, Meśâdirü’l-fikri’l-İslâmî fi’l-Yemen, Beyrut 1408/1988, s. 601-603; a.mlf., Müǿellefâtü ĥükkâmi’l-Yemen, Wiesbaden 1979, s. 50-51; Muhammed b. Ahmed el-Akīlî, Târîħu’l-miħlâfi’s-Süleymânî, Riyad 1402/1982, I, 333-334; R. Strothmann, “Mehdî Li-Dini’llâh”, İA, VII, 489-490; a.mlf. - [G. R. Smith - J. R. Blackburn], “al-Mahdī li Dīn Allah Aĥmad”, EI² (İng.), V, 1241.

Mustafa Öz