MECMAU’z-ZEVÂİD

(مجمع الزوائد)

Nûreddin el-Heysemî’nin (ö. 807/1405) kendisine ait beş zevâid kitabını bir araya getirdiği eseri.

Zevâid çalışmalarıyla tanınan Heysemî Ahmed b. Hanbel, Bezzâr ve Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’nin müsnedleriyle Taberânî’nin üç mu‘ceminin Kütüb-i Sitte’ye zevâidlerini Ġāyetü’l-maķśad fî zevâǿidi’l-Müsned, Keşfü’l-estâr Ǿan zevâǿidi’l-Bezzâr, el-Maķśadü’l-Ǿalî fî zevâǿidi Müsnedi Ebî YaǾlâ el-Mevśılî, el-Bedrü’l-münîr fî zevâǿidi’l-MuǾcemi’l-kebîr ve MecmaǾu’l-baĥreyn fî zevâǿidi’l-muǾcemeyn adındaki eserlerinde toplamıştı. Daha sonra hocası Zeynüddin el-Irâkī’nin tavsiyesi üzerine bunlardaki hadisleri senedlerinden sahâbîler dışındaki râvileri çıkararak bir araya getirmiş ve çalışmasına MecmaǾu’z-zevâǿid ve menbaǾu’l-fevâǿid adını vermiştir. Eser kırk dört kitab, 3642 bab ve 18.776 hadis ihtiva etmektedir.

Rivayetler mevkuf, maktû, zayıf, hatta mevzû dahi olsa Heysemî bunları kaynaklarda geçtiği şekliyle almış, ancak bütün rivayetlerin sahâbî dışındaki râvileri hakkında cerh ve ta‘dîl açısından ayrıntılı bilgi vererek onların sağlamlık derecesini ortaya koymaya çalışmış ve hadislerin hangi kitapta bulunduğunu göstermiştir. Aynı hadis hem Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde hem zevâidlerini çıkardığı diğer eserlerde varsa sadece Müsned’in râvilerini değerlendirmiş, diğerlerinden birinde veya birkaçındaki rivayet Müsned’deki rivayetten daha kuvvetliyse onların râvilerinden de söz etmiştir.

Müellif, râviler hakkında bilgi verirken daha çok İbn Hibbân’ın Kitâbü’ŝ-Ŝiķāt’ı ile Zehebî’nin Mîzânü’l-iǾtidâl’ine başvurmuştur. Bir râvinin sika olduğunu söylemekle yetindiğinde bununla, müsamahakâr tenkidleriyle bilinen İbn Hibbân’ın görüşü olduğunu anlatmakta, bir râviyi İbn Hibbân’ın sika kabul ettiğini söylediğinde ise başka âlimlerin bunun aksini düşündüğüne işaret etmektedir. Bir râvinin Mîzânü’l-iǾtidâl’de zikredildiğini belirttiği zaman bunun anlamı onun zayıf bir râvi olduğudur. Orada zikredilmediğini söylediğinde ise o şahsın sika olduğu anlatılmak istenmiştir. Heysemî hadis uydurmakla tanınan bir râviye yalancı demekten çekinmekte, onu tanımadığını veya onunla ilgili bilgi veren birini bulamadığını söylemekle yetinmektedir. Hadisler hakkında kendi değerlendirmelerini ise “kultü” kelimesiyle diğerlerinden ayırmaktadır.

MecmaǾu’z-zevâǿid’de beş kitabın birleştirilmesi Kütüb-i Sitte’de yer almayan hadisleri bir arada görme kolaylığı getirmiştir. Eserde birbirine benzer rivayetler ayıklanmakla birlikte birbirini açıklayıcı ve tamamlayıcı ayrıntılar muhafaza edilerek bazı hadislerdeki kapalılığın giderilmesi sağlanmıştır. Heysemî, bazan bir hadisi Śaĥîĥ-i Buħârî’de olduğu gibi taktî‘ ederek kitabın birkaç yerinde vermiş, bazan gözettiği bir fayda dolayısıyla uzun bir hadisi çeşitli yerlerde tekrarlamış, bazan da bir konuyla ilgili rivayetlerin geçtiği yerlere gönderme yaparak tekrardan kurtulmayı amaçlamıştır.

Kettânî, MecmaǾu’z-zevâǿid’in hadis kitaplarının en faydalısı olduğunu söylemektedir. İbn Hacer el-Askalânî’nin, hocası Heysemî’nin bu eserini okurken gördüğü bazı kusurları tesbit etmeye başladığı, ancak hocasının bu tenkitlere üzüldüğünü görünce çalışmasını bıraktığı bilinmektedir (bk. HEYSEMÎ). Muhammed İlîş, MecmaǾu’z-zevâǿid’in gördüğü bir yazmasında, İbn Hacer’in nüshanın kenarlarına kaydettiği notlarda Heysemî’yi Kütüb-i Sitte’de yer alan bazı hadisleri eserine almakla eleştirdiğini belirtmekte, kendisi de eserin yaklaşık 200 yerinde gördüğü tekrarları düzeltmek maksadıyla Ĥâşiyetü’r-râśıd li-ıślâĥi evhâmi MecmaǾi’z-zevâǿid ve menbaǾi’l-fevâǿid adıyla bir eser hazırladığını söylemektedir. Süyûtî de Heysemî’nin bazı hatalarını tashih etmek üzere Buġyetü’r-râǿid fi’ź-źeyli Ǿalâ MecmaǾi’z-zevâǿid adlı bir eser yazmaya başlamışsa da bunu tamamlayamamıştır (Keşfü’ž-žunûn, II, 1602; Kettânî, s. 172). MecmaǾu’z-zevâǿid’i yayımlayan Muhammed Dervîş, İbn Hacer ile Süyûtî’nin çalışmalarını kendisinin bu tahkikiyle gerçekleştirmeyi hedeflediğini söylemektedir (I, 7). MecmaǾu’z-zevâǿid üzerine yapılan çalışmalardan biri de Rûdânî’nin CemǾu’l-fevâǿid min CâmiǾi’l-Ǿuśûl ve MecmaǾi’z-zevâǿid’idir (I-II, Cidde 1973; nşr. Ebû Ali Süleyman b. Dürey‘, I-IV, Küveyt 1418/1998). Eserde Mecdüddin İbnü’l-Esîr’in CâmiǾu’l-uśûl li-eĥâdîŝi’r-resûl’ü ile MecmaǾu’z-zevâǿid’i birleştirilmiş, bunlara İbn Mâce ve Dârimî’nin es-Sünen’leri de ilâve edilerek on dört kitabın mükerrerleri ayıklanmak ve senedleri hazfedilmek suretiyle 10.131 hadis bir araya getirilmiştir.

Çağdaş araştırmacılardan Âsım b. Abdullah, Heysemî’nin MecmaǾu’z-zevâǿid’de yanlış olarak kaydettiği yetmiş dokuz râvinin isim ve nisbesini tashih etmek üzere bir makale yazmıştır (bk. bibl). Ebü’l-Eşbâl Sagīr Ahmed el-Bâkistânî de bazı eserlerdeki hataları düzeltmek üzere kaleme aldığı el-Müstedrek’inde (Riyad 1993) MecmaǾu’z-zevâǿid’e bir bölüm ayırarak (s. 65-75) yirmi dokuz râvinin adını tashih etmiştir. Ebû Hacer Muhammed Saîd b. Besyûnî Zağlûl, Fehârisü Kitâbi MecmaǾi’z-zevâǿid ve menbaǾi’l-fevâǿid adlı çalışmasında eserin 1352-1353 baskısını esas alarak üç ciltlik bir fihrist hazırlamış (Beyrut 1406/1986), Muhammed Selîm Semmâre de Fihrisü eĥâdîŝi ve âŝâri MecmaǾi’z-zevâǿid ve menbaǾi’l-fevâǿid adıyla bir eser yayımlamıştır (Beyrut 1987). Ömer b. Gurâme el-Ömerî, MecmaǾu’z-zevâǿid ile İbn Hacer’in el-Meŧâlibü’l-Ǿâliye’sindeki hadisler için Eŧrâfü’s-seniyye li-MecmaǾi’z-zevâǿid ve’l-Meŧâlibi’l-Ǿâliye adlı bir fihrist neşretmiştir (Riyad 1406).

Çeşitli kütüphanelerde ve özellikle İstanbul’da (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 296, 406, Murad Buhârî, nr. 83/2; Koca Râgıb Paşa Ktp., nr. 350; TSMK, III. Ahmed, nr. 510) birçok nüshası bulunan MecmaǾu’z-zevâǿid ilk olarak Delhi’de (1308/1891), ardından Hüseyin el-Kudsî’nin tashihiyle on cilt halinde Kahire’de (1352-1353) ve bu baskı esas alınarak birkaç defa Beyrut’ta (1967, 1982, 1986) yayımlanmış, Abdullah Muhammed Dervîş, hadisleri numaralayıp daha önceki baskının cilt ve sayfa numaralarını da göstermek ve üzerinde bazı tashihler yapmak suretiyle eseri Buġyetü’r-râǿid fî taĥķīķi MecmaǾi’z-zevâǿid adıyla neşretmiştir (I-X, Beyrut 1414/1994).


BİBLİYOGRAFYA:

Heysemî, MecmaǾu’z-zevâǿid (Dervîş), I-X; Keşfü’ž-žunûn, II, 1602; Serkîs, MuǾcem, II, 1903; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 172; Brockelmann, GAL, II, 76; Ebü’l-Eşbâl Sagīr Ahmed el-Bâkistânî, el-Müstedrek, Riyad 1993, s. 65-75; Abdüsselâm Muhammed İlîş, Ǿİlmü zevâǿidi’l-ĥadîŝ, Beyrut 1415/1995, s. 229-230; Âsım b. Abdullah, “Tenbîhât Ǿalâ taĥrîfât ve taśĥîfât fî kitâbi MecmaǾi’z-zevâǿid ve menbaǾi’l-fevâǿid”, Mecelletü’l-CâmiǾati’l-İslâmiyye bi’l-Medîneti’l-münevvere, sy. 67-68, Medine 1405, s. 120-126.

Abdullah Karahan