LÂLELİ KÜTÜPHANESİ

Sultan III. Mustafa’nın İstanbul’un Lâleli semtindeki külliye içinde bulunan medresesinde kurduğu kütüphane.

27 Muharrem 1174’te (8 Eylül 1760) inşasına başlanan cami, medrese, imaret ve şadırvan 2 Ramazan 1177’de (5 Mart 1764) tamamlanarak padişahın da katıldığı bir merasimle açılmıştır. III. Mustafa’nın vakfiyesinde (VGMA, Kasa nr. 187) Lâleli Medresesi Kütüphanesi personeliyle ilgili herhangi bir kayıt yoktur. İstanbul kütüphanelerine dair listelerde kütüphanenin kurucusu III. Mustafa veya III. Selim gösterilmekte, kuruluş tarihi olarak da 1217 (1802-1803) yılı verilmektedir. Süleymaniye Kütüphanesi’nin Lâleli bölümünde yer alan kitapların çoğunun III. Mustafa’nın vakıf mührünü taşıdığı dikkate alınarak (Dener, s. 43) bu kütüphanenin kurucusunun III. Mustafa olduğu söylenebilirse de aynı padişahın Bostancılar Ocağı’ndaki kütüphanesinin 1247’de (1831-32), uzun zamandan beri istifade edilemediğinden II. Mahmud’un emriyle Lâleli Medresesi Kütüphanesi’ne nakledilmiş olması sebebiyle (VGMA, Defter, nr. 642, s. 103-145) sadece vakıf mühründen hareketle bu görüşü desteklemek zorlaşır. Çünkü halen Lâleli koleksiyonunda bulunan kitapların hangilerinin Lâleli Medresesi’nden, hangilerinin Bostancılar Ocağı Kütüphanesi’nden geldiğini belirlemek güçtür. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’ndeki, “Lâleli Câmi-i şerîfi civarında kâin medresesi derûnunda olan kütübhâne-i münîfesinde fi’l-asıl mevzû olan kütüb-i şerîfe tam kütüphane tertibi olmayıp nâkıs olduğuna ...” ifadeli bir belge (VGMA, Defter, nr. 642, s. 145), III. Mustafa’nın Lâleli Medresesi’nde bir kütüphane kurduğunu açıkça belirtmektedir.

Kütüphanede mevcut koleksiyon, daha sonraları III. Selim’in yaptığı vakıflarla zenginleştirilip personel tayin edilerek düzenli bir hale getirildiğinden bazı araştırmacılar bu kütüphaneyi III. Selim’e nisbet etmişlerdir (Dener, s. 43; Emsem, IX/1-2 [1960], s. 24). III. Selim medrese arsasına yeni bir kütüphane binası yaptırmış ve bu bina için de kütüphane personeli görevlendirmiştir. Bu vakfın hazine defterine göre yeni yapılan kütüphanede üç hâfız-ı kütüb, iki müstahfız, bir ferrâş ve bir mücellit bulunmaktaydı. III. Selim babasının medrese içindeki kütüphanesine de üç hâfız-ı kütüb, üç müstahfız ve bir mücellit tayin etmiştir (VGMA, nr. 93, Lâleli Sultan Mustafa Hazine Defteri, s. 125-127).

Lâleli Medresesi 1911’deki büyük Aksaray yangınında yanarak geriye dört duvar kalmışsa da (Kütükoğlu, s. 165) 11 Temmuz 1327 (24 Temmuz 1911) tarihli bir belgeden anlaşıldığına göre medrese içindeki kütüphanenin kitapları yangından kurtulmuştur (BA, MF. KTV, Dosya nr. 8, belge nr. 23). 1914 yılında Sultanselim’de kurulan kütüphaneye, 1918’de de Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilip halen burada bulunan Lâleli Kütüphanesi’nde 3777 yazma eser mevcuttur. Kütüphanenin yazma fihristleri yanında (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 3792; Yazma Bağışlar, nr. 2732) Defter-i Kütübhâne-i Lâleli adıyla matbu bir katalogu da vardır (Dersaâdet 1311).

BİBLİYOGRAFYA:

Şem‘dânîzâde, Müri’t-tevârîh (Aktepe), II/A, s. 63-64; Halit Dener, Süleymaniye Umumi Kütüphanesi, İstanbul 1957, s. 43; Günay Kut - Nimet Bayraktar, Yazma Eserlerde Vakıf Mühürleri, Ankara 1984, s. 37-38; Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihi II, s.102-103, 119; Mübahat S. Kütükoğlu, XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, Ankara 2000, s. 164-165; O. Rescher, “Über Arabische manuscripte der Lâleli-mosche”, MO, sy. 7 (1913), s. 97-136; Şemim Emsem, “Osmanlı İmparatorluğu Devrinde Türkiye Kütüphanelerinin Tarihçesi”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, IX/1-2, Ankara 1960, s. 24.

İsmail E. Erünsal