KÜLTÜR HAFTASI

Sanat, fikir ve edebiyat dergisi.

Haftalık magazin dergisi Hafta’nın yerine çıkarılan derginin sahibi ve neşriyat müdürü Peyami Safa’nın ağabeyi İlhami Safa’dır. Ahmet Ağaoğlu çevresinde oluşan ve Mustafa Şekip Tunç, Ahmet Hamdi Başar, Hilmi Ziya Ülken, Namık İsmail gibi liberal eğilimli aydınların yer aldığı çevredeki seviyeli tartışmalar Peyami Safa’yı Kültür Haftası dergisini çıkarmaya götürür; dergiye asıl fikrî istikametini de Peyami Safa verir.

Dergi, 15 Ocak 1936’da çıkan ilk sayısından itibaren devrin birçok önemli ismini bir araya getirmiş olması bakımından dikkat çekicidir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirleriyle yer aldıkları ilk sayıdaki diğer imzalar şunlardır: Mustafa Şekip Tunç, Ahmet Ağaoğlu, Suut Kemal Yetkin, Mesut Cemil Tel, Peyami Safa, Elif Naci, Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu.


İlk sayıda “Kültür Haftası” imzasını taşıyan yazıda kültür kavramı anlatıldıktan sonra Rönesans’tan itibaren mânevî faaliyetlerin kültür etrafında toplandığı, bu sebeple derginin isminin delâlet ettiği mânaya sadık kalarak sanat, ilim ve edebiyatı bir kültür seciyesi, ahlâkıyla birleştirmek, sağlamlaştırmak istediği ifade edilmektedir. Yerli fikirlerin serbest bir şekilde ortaya konacağı dergide bütün yazarlar birbirlerine “kültür planında umumi bir vahdetle bağlı olup dergi edebiyattan ve sanattan, ilimden ve felsefeden halis kültüre çıkan yolun üstündedir.”

İlk sayıda Mustafa Şekip, “Dünya Kültürlerine Bir Bakış” başlıklı yazısında dünyanın birbirinden farklı üç kültür tipi içinde yaşadığını belirtir; Hint, Çin ve Avrupa’ya ait bu üç kültürün özelliklerini açıkladıktan sonra Avrupa kültürüyle Hint kültürü arasındaki farklara temas eder ve Avrupa kültürünün tartışılmaz üstünlükleri olduğunu savunur. Bu bakımdan Ziya Gökalp’in anladığı mânada Batı’nın sadece ilmini ve tekniğini alarak çağdaşlaşmak mümkün değildir; kültürün esaslarını teşkil eden değerleri de benimsemek gerekir.

Derginin 3. sayısında, kim olduğu belirtilmeyen “büyük şair”in evinde memleketten bahseden edebiyat hakkında yapılan sohbetin özeti yayımlanmıştır. Bu ilk denemenin ilgi görmesi üzerine toplantılara devam edilmiş, her toplantıda belli bir konu üzerinde konuşularak bunun özeti de dergide yayımlanmıştır. İkinci toplantıda romana, üçüncüsünde Ahmet Hâşim’e ve intihale dair konuşulur. Tanpınar bunlardan birkaçının Tokatlıyan’da yapıldığını yazar. Dergide özeti verilen on beş toplantıya katılanlar şunlardır: Yahya Kemal, Ahmet Ağaoğlu, Peyami Safa, Mustafa Şekip Tunç, Sabri Esat Ander (Siyavuşgil), Münir Serim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Hilmi Ziya Ülken, Suut Kemal Yetkin, Ziyaettin Fahri Fındıkoğlu, Muzaffer Yürük, Mazhar Şevket İpşiroğlu, Mümtaz Turhan, Sabahattin Eyüboğlu, Cahit Sıtkı Tarancı, Elif Naci, Saki Safder, Ahmet Kutsi Tecer, Mesut Cemil, Ömer Lütfi Barkan, Mehmet Karahasan, İsmail Habip Sevük, Samih Nafiz Tansu.

Yahya Kemal, ilk sayıdaki yazısında Türk edebiyatının artık Avrupa mektebinden memlekete dönmesi, memleketten bahsetmesi gerektiğini, en sağdan en sola kadar herkesin edebiyatı ancak bir toplumun ve bir iklimin ifadesi olarak kabul etmek zorunda olduğunu, fakat bunun Avrupa kültürünü yok sayarak kendi içimize kapanmak anlamına gelmediğini belirtmiştir. Peyami Safa 2. sayıdaki yazısında, edebiyatın her şeyden önce millî bir estetik çerçeve içinde kabul edilmesi lâzım gelen bir mefhum olduğunu, milletlerarası kıymetlerle münasebete engel olmadığını, ancak bunun edebiyatta memleket manzarasını silerek yerine sınırsız bir yabancılık aşkı dolduracak dereceye varmaması gerektiğini ileri sürer.

3. sayıdan itibaren yayımlanmaya başlanan Zahir Sıtkı Güvemli’nin (ZESEGE) “Memleket Edebiyatı Nasıl Olmalıdır?” konulu bir dizi karikatürünün ilkinde Yahya Kemal, eski tip bir kayığa binmiş olarak Boğaz’da bir yalının önünden geçerken tasvir edilmiştir. Dergide Yahya Kemal’in imzasına bir daha rastlanmaması büyük ihtimalle bu karikatür yüzündendir. Dergi tarafından düzenlenen ev toplantılarından ilk dördüne katılan Yahya Kemal daha sonra büsbütün uzaklaşmıştır. Tartışmalı sohbetler 18. sayıya kadar devam etmiştir. Bu arada Ağaç’ta Necip Fazıl’ın Kültür Haftası hakkında, belli bir terkip yapamadığı, herkesin orada eski haline göre biraz daha gevşek, kendi âlemi içinde tek başına yürüdüğü ve mecmua ile pek alâkadar görünmedikleri, yazıların uzun, mücerret ve cansız olduğu şeklinde bir eleştirisi çıkar.

Kültür Haftası’nın “Memleket Matbuatı” sütununu yazan Zahir Sıtkı, 21. sayıda Ağaç’ın 9. sayısında yayımlanan “Beklenen Sanatkâr” yazısı dolayısıyla Necip Fazıl’ı eleştirir. Bu eleştirinin çıktığı sayı Kültür Haftası’nın son sayısıdır (3 Haziran 1936). Son üç sayıda imzasına rastlanmayan Peyami Safa, Büyük Avrupa Anketi’nde dergisinin “elim âkıbet”inden söz eder. Bu ifade derginin yönetiminde bir anlaşmazlık çıktığına dair bir ima olarak kabul edilebilir. Sebebi ne olursa olsun Peyami Safa’nın uzaklaşması Kültür Haftası’nın sonu olmuştur.

BİBLİYOGRAFYA:

Peyami Safa, Büyük Avrupa Anketi, İstanbul 1938; Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Konya 1966, II, 743; Yahya Kemal Beyatlı, Edebiyata Dair, İstanbul 1971; Ahmet Hamdi Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler (haz. Zeynep Kerman), İstanbul 1977, s. 446; Beşir Ayvazoğlu, Peyami: Hayatı, Sanatı, Felsefesi, Dramı, İstanbul 1998, s. 229-244; Necip Fazıl Kısakürek, “Memleket Mecmualarının Geçit Resmi”, Ağaç, sy. 8, İstanbul 1936; “Kültür Haftası”, TDEA, VI, 41-42.

Beşir Ayvazoğlu