KULAÇ

Metrik sisteme geçilmeden önce özellikle denizcilikte kullanılan bir uzunluk ölçüsü.

Türkçe kol ve açmak kelimelerinden meydana gelen, halk ağzında aslına uygun olarak kolaç şeklinde söylenen kulaç, tabii bir uzunluk ölçüsü olup yanlara açılmış iki kolun orta parmak uçları arasındaki mesafeyi ifade eder. Tarih boyunca eski Ön Asya uygarlıkları, Yunanlılar ve Romalılar başta olmak üzere hemen hemen bütün dünya milletleri tarafından suların derinlikleriyle minare, kumaş ve halat gibi şeylerin uzunluklarını ölçmede kullanılmıştır. Ancak kişiden kişiye değiştiği için parmak, kabza, karış, ayak, arşın, adım vb. diğer tabii ölçü birimlerinde olduğu gibi sabit bir kulaç boyu tesbit edilememiştir. Farsça’ya kulaç, Bulgarca gibi bazı Balkan dillerine kolaç şeklinde geçen kelimenin (Vekov, XXVI/1-2 [1998], s. 122) Arapça’sı bâ‘ (bev‘, bû‘), Farsça’sı bâzdır.

Eski İbrânî kulacı (= 2 adım = 4 arşın = 24 kabza = 96 parmak =) 1,8 m., Grek kulacı 1,85 m. olarak hesaplanmaktadır. “Dend” adı verilen Hint kulacı da (= 4 arşın = 96 parmak = 768 arpa; bk. Ebü’l-Fazl el-Allâmî, I, 420) bunlara yakın bir değere sahip olmalıdır.

Bâcî (ö. 474/1081) kulacın 4 arşın kadar olduğunu bildirir (Nevevî, XVII, 12). Ali b. Osman el-Mahzûmî’ye göre (ö. 585/1189) hable esas teşkil eden Mısır kulacı 3 arşındır (el-Münteķā, s. 29). Şeyhürrabve ed-Dımaşkī (ö. 727/1327) kulacın 2b arşına denk geldiğini söyler (Nuħbetü’d-dehr, s. 13). Ebü’l-Fidâ’nın (ö. 732/1332) Taķvîmü’l-büldân’ının bir nüshasına düşülen derkenardaki bilgilerden şu eşitlik elde edilmektedir: 1 kulaç (bâ‘) = 4 arşın = 96 parmak = 672 arpa = 4704 katır kuyruğu kılı. Ancak üç kaynak da arşının cinsini vermemektedir. Walter Hinz söz konusu arşını şer‘î zirâ olarak yorumlamakta, kulacın değerini de 199,5 cm. (?) olarak vermektedir (Islamische Masse, s. 54). Fakat onun bu bilgi için kendisine atıfta bulunduğu Taķvîmü’l-büldân mütercimi Joseph T. Reinaud ilgili arşının cinsini belirtmemektedir (krş. Géographie d’Aboulféda, I, s. CCLXV; II/1, s. 18; ayrıca bk. ARŞIN). İbrâhim Süleyman el-Âmilî de kulacın 4 el arşınına eşit olduğunu kaydeder (el-Evzân ve’l-meķādîr, s. 20). Ebü’l-Fazl el-Allâmî’nin bildirdiğine göre XVI. yüzyılda Hindistan’da 1 kulaç = 4 arşın (gez) = 96 parmak (engüşt) = 576 arpa = 3456 katır kuyruğu kılı idi (Âǿîn-i Akbarî, I, 420).


XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde kullanılan kulaç için şu eşitlik verilmektedir: 1 kulaç = 2,5 zirâ (pik) = 5 kadem = 60 parmak = 600 hat = 30.000 nokta. 20 Cemâziyelâhir 1286 (27 Eylül 1869) tarihli Mesâhât ve Evzân ve Ekyâl-i Cedîdeye Dair Kanunnâme ile belirlenen değerlere göre 2,5 piklik kulacın metrik karşılığının 1,895 m. olduğu anlaşılmaktadır. George Young 1890’lara ait 5 kademlik (= 60 parmak) kulacın boyunu 1,7 m. olarak verir (Corps, IV, 370). Osmanlı kulacının 2 mimar arşınına tekabül ettiği de söylenmektedir ki (Pakalın, II, 314) buradan (= 2 × 0,758 =) 1,516 metrelik bir kulaca ulaşılmaktadır.

XVIII-XIX. yüzyıllara ait Tunus kulacı her biri 24 parmaklık 4 Arap arşınına, yani yaklaşık 1,92 metreye tekabül ederdi (Mahmûd Ferve, sy. 7-8 [1993], s. 241). John Gordon Lorimer, XX. yüzyılın başlarına ait Bahreyn kulacının her biri 18,75 inç (İngiliz) uzunluğundaki 4 arşına eşit olduğunu bildirir ki (Delîlü’l-Ħalîc, I, 313) bu da 1,905 m. civarındadır. Mančo Vekov Bulgaristan kulacını 2,134 m. olarak tesbit etmiştir (Bulgarian Historical Review, XXVI/1-2 [1998], s. 122). Walter Hinz, XX. yüzyılın ilk yarısına ait Mısır kulacının 4 marangoz arşınına, yani yaklaşık 3 metreye eşit olduğunu bildirmektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

Dîvânü lugāti’t-Türk, I, 299; Lisânü’l-ǾArab, “bvǾa” md.; Räsänen, Versuch, s. 298; Mahzûmî, el-Münteķā min Kitâbi’l-Minhâc fî Ǿilmi ħarâci Mıśr (nşr. Cl. Cahen), Kahire 1986, s. 29; Nevevî, Şerĥu Müslim, XVII, 12; Şeyhürrabve ed-Dımaşkī, Nuħbetü’d-dehr fî Ǿacâǿibi’l-ber ve’l-baĥr (nşr. A. F. Mehren), St. Petersburg 1866, s. 13; Ebü’l-Fidâ, Taķvîmü’l-büldân (nşr. M. Reinaud - M. G. de Slane), Paris 1840, s. 540; Géographie d’Aboulféda, I, s. CCLXV; II/1, s. 18; Ebü’l-Fazl el-Allâmî, Âǿîn-i Akbarî (trc. H. Blochmann), Delhi 1989, I, 420; G. Young, Corps de droit ottoman, Oxford 1906, IV, 370; Delîlü’l-Ħalîc (Coğrafya), I, 313; A. E. Berriman, Historical Metrology, London-New York 1953, s. 131; W. Hinz, Islamische Masse und Gewichte, Leiden 1955, s. 54; İbrâhim Süleyman el-Âmilî, el-Evzân ve’l-meķādîr, Beyrut 1381/1962, s. 20; Système des mesures, poids et monnaies de l’Empire ottoman et des principaux états avec de nombreux exercices et des tables de conversion, İstanbul 1988, s. 3-4, 10; M. H. Sauvaire, “Matériaux pour servir à l’histoire de la numismatique et de la métrologie musulmanes”, JA, VIII (1886), s. 483; Mahmûd Ferve, “el-Meķāyîs ve’l-mevâzîn ve’l-mekâyîl fî Tûnis ħılâle’l-ķarneyni’ş-şâmin ve’t-tâsiǾ Ǿaşer”, el-Mecelletü’t-târîħiyyetü’l-ǾArabiyye li’d-dirâsâti’l-ǾOŝmâniyye, sy. 7-8, Zağvân 1993, s. 241; Mančo Vekov, “Maßeinheiten in den Bulgarischen Ländern vor der Einführung des Metrischen Maßsystems”, Bulgarian Historical Review, XXVI/1-2, Sofia 1998, s. 122; Pakalın, II, 314.

Cengiz Kallek