KIZIK

Oğuz boylarından biri.

Kâşgarlı Mahmud, Karkın gibi bazı bakımlardan diğer boylardan ayrılan ve bu yüzden Halaç (> Kalaç) adıyla anılan Kızıklar’ı listesine almamıştır. Fakat bu boy da diğer Oğuz boylarıyla birlikte Anadolu’ya gelmiş ve ülkenin bir Türk yurdu olmasında önemli rol oynamıştır. Nitekim Kızıklar, XVI. yüzyılda yirmi sekiz yer adıyla on üçüncü sırada yer alarak on üç Oğuz boyunu geride bırakmıştır.

Reşîdüddin (XIV. yüzyılın başları), Oğuzlar’ın Bozoklar kolunun Yıldız Han oğulları arasında gösterdiği Kızıklar’ın ülüşünün “sağ umaca”, onkununun tavşancıl olduğunu belirtmiş ve damgasının şeklini vermiştir. Aynı müellif Kızık’ın “kuvvetli ve yasakta ciddi” demek olduğunu yazmaktadır. Osmanlı müellifi Yazıcıoğlu Ali (XV. yüzyılın birinci yarısı) bu bilgileri olduğu gibi eserine aktarmıştır.

XVI. yüzyıl Osmanlı tahrir defterlerinde Kızık’a ait yirmi sekiz köy tesbit edilmiştir. Bunlardan on altısı aynı adlı yerleşme yeri olarak bugüne kadar gelmiştir. Ayrıca dört adet Kızıklı, bir de Kızıklı bucağı şeklinde beş yerleşme yeri daha vardır. Dolayısıyla Kızıklar, Anadolu’da kendilerine ait yer adlarını en çok muhafaza eden boyların başında yer almaktadır.

Anadolu’ya gelen Kızıklar’a ait biri Halep Türkmenleri, diğeri Şam Türkmenleri arasında olmak üzere iki oymak görülmektedir. Bunlardan Halep Türkmenleri arasında yer alan Kızık oymağı 1579 yılında 667 vergi nüfusuna sahipti. Nüfusu gittikçe artan bu Kızıklar’ın kalabalık bir kısmı Antep yöresinde yerleşmiş ve bunlar Oturak Kızık adıyla anılmıştır. Sultan İbrâhim devrinde (1640-1648) Oturak Kızıklar’ın adı geçen yöredeki Oğurca, Damlalıca, Çay Kuyu, Sakal, Kara Dinek, Yalan Kaz (?), Üç Kilise ve Taşlıca adlı köylerde ve Antep şehriyle yine Antep’e bağlı diğer bazı köy ve kasabalarda oturdukları tesbit edilmektedir. Oturak Kızıklar’ın bulunduğu bu köyler, XIX. yüzyılın sonlarına kadar Kızık adıyla anılan idarî bir birim (nahiye) halinde kalmıştır. Göçer Kızıklar ise XVII. yüzyılın ortalarında 149 vergi nüfusuna sahipti. Her iki Kızık grubu 1101 (1690) yılında Avusturya’ya açılan sefere çağrılmıştı. Bu sırada Oturak Kızıklar’ın başında Kara Kethüdâ oğlu Bekir Bey, Göçer Kızıklar’ın başında da Hacı Zekeriyyâ oğlu Assâf Bey ile Kızık Mehmedoğlu bulunmaktaydı.

Göçer Kızıklar’a mensup bir kol XVIII. yüzyılın başlarında İç Anadolu’ya göç etmişti. Bunların bir bölümünün Sandıklı yöresine yerleşmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim XVIII. yüzyılda Sandıklı kazasında bir Kızık köyü bulunmaktaydı. Ayrıca XVI. yüzyılda Hamîdili’nde Kızıklı adıyla bir derbent vardı. Seyyah Niebuhr, kendisinin Anadolu’da dolaştığı yıllarda Antep yöresinde 200 çadırlık bir Kızık oymağının yaşadığını bildirmektedir. Yine XVI. yüzyılda altmış altı vergi evli başka bir Kızık oymağı Dımaşk (Şam) yöresinde yaşamaktaydı. Fakat bu oymağın âkıbeti hakkında bilgi yoktur. İç Anadolu’da Sivas-Yozgat yörelerinde Kızık boyundan geldiği anlaşılan Kızık halayı isimli bir halk oyunu oynanmaktadır.


BİBLİYOGRAFYA:

Dîvânü Lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 55; III, 415-416; Reşîdüddin, Câmiü’t-tevârih (nşr. Behmen Kerîmî), Tahran 1338, I, 40; Yazıcızâde Ali, Tevârîh-i Âl-i Selçuk, TSMK, Revan Köşkü, nr. 1390, s. 23; C. Niebuhr, Voyage en Arabie et en d’autres pays circonvoisines, Amsterdam 1780, II, 337; Ahmed Refik, Anadolu’da Türk Aşiretleri, İstanbul 1930, s. 68, 83, 203; Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğu’nda Derbend Teşkilatı (İstanbul 1967), İstanbul 1990, s. 124; Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri, Boy Teşkilâtı, Destanları, İstanbul 1980, s. 295-296, 437, 614-615, 625; a.mlf., “Boz-Oklu Oğuz Boylarına Dâir”, DTCFD, XI (1953), s. 65-103; Yusuf Halaçoğlu, XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İskân Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi, Ankara 1988, s. 51.

Faruk Sümer