KĀSIM, Abdülkerîm

(عبد الكريم قاسم)

(1914-1963)

Irak’ta cumhuriyet yönetimini kuran asker ve devlet adamı.

Bağdat’ın güneyindeki bir köyde doğdu. 1934’te Bağdat Askerî Akademisi’ni bitirdi. 1941 yılında İngilizler’e ve kral nâibine karşı Reşîd Ali’nin başlattığı ihtilâl sırasında Musul’da garnizon kumandanı olarak bulundu. 1948’deki Arap-İsrail savaşında görev aldı. 1955’te tuğgeneralliğe yükseltildi. Mısır’da ed-Dubbâtü’l-ahrâr’ın (Hür Subaylar) cumhuriyet ilân etmesi (1952) Irak ordusunda da monarşi karşıtı hareketlerin başlamasına yol açtı ve Hür Subaylar teşkilâtı kurularak merkez komitesinin başına Abdülkerîm Kāsım getirildi.

Irak’ın Batı ittifakının bir uzantısı olan Bağdat Paktı’nda yer alması (1955), Arap dünyasında Cemal Abdünnâsır’ın önderliğinde Irak yöneticilerine karşı bir kampanyanın başlatılmasına sebep oldu. Bütün Araplar’ın birleşmesini savunan Nâsır’ın Mısır’la Suriye’yi birleştirerek Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni kurması (1 Şubat 1958) ve diğer Arap devletlerini de kendilerine katılmaya çağırması Ortadoğu’da dengeleri değiştirdi. Lübnan, Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin iç işlerine karışması ihtimaline karşı Türkiye ve Irak’ın müdahale etmesini istedi. Bunun üzerine Irak hükümeti ülkenin batısına askerî birlikleri sevketmeye karar verdi. Bu sevkiyat sırasında 13-14 Temmuz 1958 tarihinde Tuğgeneral Abdülkerîm Kāsım ile Albay Abdüsselâm Ârif birlikleriyle Bağdat’tan geçerken kanlı bir şekilde idareye el koydular ve genç kral II. Faysal ile kral nâibi Abdülilâh ve Başbakan Nûrî es-Saîd’i öldürerek cumhuriyet ilân ettiler. Darbecilerin önderi Kāsım bakanlar kurulu başkanlığı, savunma bakanlığı ve silâhlı kuvvetler kumandanlığını üstlendi.

Ortadoğu’da Batı yanlısı politikalarıyla tanınan Irak monarşisinin yıkılması Ürdün ve Lübnan’da büyük tedirginlik yarattı. Bu iki ülkede de benzer darbelerin olmaması için Amerika Birleşik Devletleri Lübnan’a, İngiltere de Ürdün’e asker gönderdi. Kāsım’ın önderliğindeki Egemenlik Konseyi Irak’ı Arap Birliği’nden çekerek Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’ye Batı karşıtı bir politika izlemeyeceğine dair güvence verdi. Arkasından 27 Temmuz 1958’de kabul edilen geçici anayasaya göre Irak Devleti’nin bağımsız ve egemen bir cumhuriyet olduğu ilân edildi. Yeni Irak yönetimini ilk önce Sovyetler Birliği tanıdı.

İhtilâl önceleri Nâsır yanlısı bir tutum sergiledi; Nâsır da Irak’ın Birleşik Arap Cumhuriyeti’ne katılacağını umuyordu; fakat beklentisi gerçekleşmedi. Ayrıca bu konu hükümet içinde görüş ayrılıklarına yol açtı. İhtilâlin ikinci adamı Abdüsselâm Ârif, Arap Birliği ve Birleşik Arap Cumhuriyeti yanlısı olduğu için kısa sürede kabineden uzaklaştırıldı. Hükümet, Nâsır aleyhtarı bir tavır takındı. Özellikle birleşme karşıtı komünistlerin etkisiyle biçimlenen bu politika Sovyetler Birliği tarafından desteklendi ve bu siyasî destek askerî ve iktisadî yardımlarla takviye edildi. Böylece Kāsım yönetiminin ilk yıllarında komünistlerin nüfuzu giderek arttı.

Kāsım’ın iktidarının ilk aylarından itibaren komünistlerle iş birliği içinde izlediği politika Nâsır yanlılarının büyük tepkisini çekti ve Mart 1959’da, Musul’da garnizonun gönderine Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin bayrağını çeken Albay Abdülvehhâb eş-Şevvâf’ın önderliğinde bir isyan patlak verdi. Fakat Bağdat’ta ise


Nâsır karşıtı gösteriler yapıldı ve Kāsım bu ayaklanmayı komünistlerin de yardımıyla kanlı bir şekilde bastırdı. Bu olayda Musul’un bombalanması ve yüzlerce subayla askerin ölmesi Mısır’la ilişkilerin kopmasına yol açtı; Mısırlı diplomatlar sınır dışı edildi. Nâsır yanlıları üzerinde baskı uygulandı; pek çok kişi hayatını kaybetti. Bu arada Kāsım 24 Mart 1959’da Irak’ın Bağdat Paktı’ndan çekildiğini açıkladı.

Kāsım’ın komünistlerle iş birliği uzun sürmedi ve 1959 yazından sonra önemli mevkilerde bulunan komünistleri görevlerinden uzaklaştırıp partilerini kapattı. Ardından gittikçe sertleşen bir şekilde diktatörlüğe yöneldi. Mart 1961’de ülkenin kuzeyindeki Kürt halkı Molla Mustafa Barzânî’nin önderliğinde özerklik için ayaklandı ve Eylül 1961’de bölgede bağımsız bir Kürt devletinin kurulduğu açıklandı. Bunun üzerine Barzânî ile Kāsım yönetimi arasında silâhlı çatışmalar başladı. Bu arada Kāsım, Haziran 1961’de Küveyt üzerinde hak iddia ettiyse de İngiltere ile Suudi Arabistan’ın karşı çıkmaları sebebiyle bir sonuç alamadı. Daha sonra Irak petrol şirketiyle de anlaşmazlığa düşen ve petrol imtiyaz alanlarının çoğunu millîleştiren Abdülkerîm Kāsım iç ve dış politikalarındaki başarısızlıklarıyla ülkede ekonomik, askerî ve siyasî karışıklıkların çıkmasına sebep oldu ve 8 Şubat 1963 tarihinde Baas Partisi’nin desteğindeki askerlerin gerçekleştirdiği bir darbe ile devrilerek arkadaşlarıyla birlikte idam edildi; böylece beş yıl süren ve karışıklıklar içinde geçen iktidar dönemi sona ermiş oldu.

BİBLİYOGRAFYA:

B. Vernier, L’Irak d’aujourd’hui, Paris 1963, s. 141-362; Abid Al-Marayati, The Middle East Its Governments and Politics, California 1972, s. 173-188; Mustafa Cemâl Merdân, ǾAbdülkerîm Ķāsım: el-Bidâye ve’s-suķūt, Bağdad 1989; M. Farouk Sluglett - P. Sluglett, Irak Since 1958, London 1990, s. 48-63, 65-70, 74-76; D. Hiro, Dictionary of Middle East, London 1996, s. 264-265; U. Dann, “Ķāsim”, EI² (Fr.), IV, 747-748.

Davut Dursun