İSTANBUL ŞEHREMÂNETİ MECMUASI

İstanbul Belediyesi tarafından yayımlanan dergi.

Şehremâneti Neşriyat ve İstatistik Müdüriyeti Şubesi’nin Eylül 1340’ta (1924) aylık olarak yayımlamaya başladığı derginin adı daha sonra İstanbul Belediye Mecmuası’na dönüşmüş ve Teşrînisâni 1928’e kadar elli bir sayı çıkmıştır. Latin harflerinin kabul edilmesinin (1928) ardından yayımını sürdüren dergi, bilindiği kadarıyla 1942 yılının Mart ayında basılan 199. sayısından sonra uzun süre çıkmamıştır.

Dergide belediye ile ilgili mevzuat, istatistikler, iskân ve imara dair konular, şehir haberleri, belediye uygulamalarından doğan hukukî ihtilâflar, resmî yazışmalar, trafik yönetmelikleri hakkında bilgi ve yazılar yanında İstanbul’un tarihi ve şehrin eski eserlerine dair araştırmalara da yer verilmiştir. Türk bayrağı hakkında bir yazı ile Ahmet Süheyl Ünver’in “Mahya ve Mahyacılık” başlıklı makalesi (1932), İbrahim Hakkı Konyalı’nın İstanbul’un kasırları, hamamları ve mezarlıklarıyla ilgili yazıları dergide yayımlanan dikkate değer çalışmalardandır. A. Kohler adında bir Alman’ın 1930 yılındaki seyahatine dair anılarının İstanbul bölümünün Enver Şâzi tarafından yapılan tercümesi (1930) ve Mühendis İbrahim imzalı “Ayasofya” başlıklı makale de (1937) dikkat çekicidir. Daha sonraki sayılarda Ostrova soyadlı kişiyle aynı yazar olduğu tahmin edilen bu şahsın Sultanahmet semtinde arastanın içinde ve çevresinde İngilizler tarafından yapılan kazılarda bulunan, büyük sarayın bir avlusunun döşemesine ait mozaiklere dair yazıları çıkmıştır.

1941’de basılan bir sayı Rıza Çavdarlı’nın “İstanbul Mesireleri”, Sermet Muhtar Alus’un aynı başlıklı bir yazısı, Sedat Çetintaş’ın şehrin imarı için Beyazıt Simkeşhanı gibi bazı eski eserlerin feda edilmesi gerektiğine dair açıklaması, İbrahim Ostrova’nın Kariye Camii’ndeki Bizans mozaikleri hakkındaki yazıları ile âdeta bir tarih sayısı olmuştur. Dergide aynı yıl değişik kişilerin, İstanbul’un imarında eski eserlerin zorluklar meydana getirdiği ve bunların yıkılmasının gerektiğini ileri süren görüşlerine yer verilmiş, “Yeni Açılan Unkapanı ve Yenikapı Güzergâhı” başlığı ile bir yazı dizisine başlayan İbrahim Hakkı Konyalı altı sayı devam eden bu makalelerinde, “Atatürk Bulvarı Birçok Tarih Yâdigârlarını Meydana Çıkarıyor” alt başlığı ile yeni açılan bu caddenin iki tarafında meydana çıkan tarihî eserleri tanıtmıştır. Ancak cadde açıldıktan sonra bu eserler ortadan kaldırılmıştır. Kırkçeşme, Sekbanbaşı İbrâhim Ağa Camii, Yahyâ Güzel Camii, Voynuk Şücâüddin Camii, Zeliha Hatun Çeşmesi, Sadâret Kethüdâsı Yûsuf Ağa Çeşmesi, Azepler Hamamı, Elvan Çelebi Camii, Papasoğlu Mescidi, İ. Hakkı Konyalı’nın bulvarın açılışı ile meydana çıkacağını ve restore edileceğini sandığı, fakat ortadan kaldırılan eserlerdir.

İstanbul Belediye Mecmuası’nın son sayılarında, Rıza Çavdarlı ile Sermet Muhtar Alus’un İstanbul mesirelerine dair makalelerinin devamı ile İstanbul’un imarı sırasında eski eserlerin durumları hakkındaki görüşler büyük yer tutmaktadır. Bu sayılarda, Reşat Ekrem Koçu’nun “Tarihte İstanbul’daki Narhlar ve Boğaziçi” başlıklı yazısı ve bir Fransız soylusu olan Mme de Laubespine’in 1895 yılında ziyaret ettiği şehre dair anılarının tercümesi de yer almaktadır.

Dergi, 27 Mayıs İhtilâli’nden sonra belediyenin askerler tarafından yönetildiği dönemde İstanbul adıyla yeniden yayımlanmaya başladı. 27 Mayıs 1961’de çıkan, Rakım Ziyaoğlu’nun yönettiği dergide tiyatro oyunları ile kadın modası hakkında yazı ve hikâyelere yer verilmiş ve dergi genellikle belediyede çalışanlara hitap eden bir “salon dergisi” olmuştur. Bu dönemde çeşitli belediye haberleri, uygulamaları, yurt dışındaki belediyelere dair yazıların dışında ilmî araştırmalara katkıda bulunabilecek makalelere pek yer verilmemiştir. Bununla birlikte İbrahim Erseyrek’in İstanbul’un bazı eski eserlerine, Nurettin Oryan’ın Osmanlı tarihinden derlenmiş olaylara dair kısa makaleleri, Fehmi Ethem Karatay’ın bazı Fransız seyahatnâmelerinden İstanbul’la ilgili sayfaları özetlediği yazıları, Muin Tayanç’ın Türk taş ve çinilerindeki motiflere dair çizimleriyle süslenen seri yazılar dikkate değer.

34. sayıdan itibaren (Temmuz 1966) dergide İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Mehmet Kaplan ve Faruk Kadri Timurtaş’ın yazıları çıkmaya başlamış, Kerim Esmer “Tarih’te İstanbul Suları”, Ertan Ünal “İstanbul’un Tarihî Ağaçları”, Orhan Çinili “İstanbul Semtleri”, Tahir Karauğuz, “Türk Büyükleri”, Orhan Erdenen “İstanbul’un Eski Eserleri”, Münir Süleyman Çapanoğlu çeşitli tarihî konulara dair dizi halinde


makaleler yayımlamışlardır. Asım Sönmez, yazılarında Osmanlı tarihinin önemli şair ve mûsikişinasları hakkında bilgi vermiş, bu yazılara mezar taşlarının veya evlerinin fotoğrafları da konulmuştur. Tahir Karauğuz’un “İstanbul’un Fethi Yıldönümünde Yeni Bir Belge” (sy. 56, Mayıs 1968), Yavuz Senemoğlu’nun, “Baba Câfer Türbesi” (sy. 63, 1969), Baki Kesler’in, “Eski İstanbul’da Mahalle Teşkilâtı” (sy. 70, 1969) başlıklı makaleleri önemli sayılabilecek yazılardır. Dergi 100. sayısından itibaren sadece belediye faaliyetlerini tanıtan bir yayın organı haline gelmiş, 162-163. sayısından (Mayıs-Haziran 1978) sonra kapanmıştır. Derginin her sayısında yer alan fotoğraflar, 1950’li yıllarda yapılan istimlâklerin arkasından uygulanan düzenlemelerin önemli belgeleridir.

BİBLİYOGRAFYA:

Hasan Duman, Katalog, s. 184, 185, 374 (nr. 703, 708, 1450); Zafer Toprak, “Şehremaneti Mecmuası”, DBİst.A, VII, 149.

Semavi Eyice