İBNÜ’s-SABBÂĞ

(ابن الصبّاغ)

Ebû Nasr Abdüsseyyid b. Muhammed b. Abdilvâhid el-Bağdâdî (ö. 477/1084)

Şâfiî fakihi.

400 (1009) yılında Bağdat’ta doğdu. İlmî geleneğe sahip bir aileye mensuptur. Ebü’l-Hüseyin Muhammed b. Hüseyin el-Kattân ve İbn Şâzân el-Bağdâdî’den hadis dinledi; Kadı Ebü’t-Tayyib et-Taberî’den fıkıh okudu. Zamanında Irak bölgesinin önde gelen Şâfiî fakihlerinden biri oldu. Selçuklu Veziri Nizâmülmülk’ün 459’da (1067) inşa ettirdiği Nizâmiye Medresesi’nde Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin ders vermeyi reddetmesi üzerine İbnü’s-Sabbâğ ders verdi. Ancak öğrencilerin çabalarıyla Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin kararından vazgeçmesi üzerine yirmi gün sonra bu görevden alındı. Talebeleri ve kendisinden rivayette bulunanlar arasında oğlu Ebü’l-Kāsım Ali, Hatîb el-Bağdâdî, Ebü’l-Kāsım İsmâil b. Ahmed es-Semerkandî, Harîrî, Mü’temen b. Ahmed es-Sâcî, Muhammed b. Abdülbâkī el-Ensârî, Muhammed b. Ahmed eş-Şâşî ve Ebû Nasr el-Gāzî gibi âlimler bulunmaktadır.

İbnü’s-Sabbâğ, 476 (1083) yılında Şîrâzî’nin vefatının ardından Nizâmiye Medresesi’nde bir yıl daha ders verdikten sonra gözlerinden rahatsızlanınca azledildi. Bu göreve tekrar dönmek için Nizâmülmülk’le görüşmek üzere İsfahan’a gitti. Nizâmülmülk’ün kendisi için ayrı bir medrese inşa edilmesi için emir vermesi üzerine Bağdat’a geri dönen İbnü’s-Sabbâğ üç gün sonra 13 veya 14 Cemâziyelevvel 477 (17 veya 18 Eylül 1084) tarihinde burada vefat etti. Önce evine defnedilen cenazesi daha sonra Bâbü Harb Kabristanı’na nakledildi. Zühd ve takvâsıyla tanınan İbnü’s-Sabbâğ’ın Ebû İshak eş-Şîrâzî’ye denk olduğu, hatta mezhep fıkhını ondan daha iyi bildiği nakledilir (İbn Hallikân, III, 217). Hanbelî âlimi Ebü’l-Vefâ İbn Akīl de onun tanıdığı üç mutlak müctehidden biri olduğunu söylemekte (Sübkî, V, 123), mezhepte yerleşik bazı görüşleri eleştirdiği de görülmektedir (a.g.e., V, 127-134).

Eserleri. 1. eş-Şâmil. İbn Hallikân tarafından Şâfiî fıkhının en güvenilir kitaplarından biri olarak nitelendirilen esere (Vefeyât, III, 217), öğrencisi Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed eş-Şâşî’nin eş-Şâfî adıyla kaleme aldığı yirmi ciltlik şerhinden


başka Osman b. Abdülmelik el-Kürdî ve İbn Hatîb Cibrîn’in de birer şerh yazdığı (Keşfü’ž-žunûn, II, 1025), Kutbüddin İsmâil b. Muhammed el-Hadramî’nin eş-Şâmil’den derlendiği anlaşılan el-Münteħab adlı bir eserinin bulunduğu (TSMK, III. Ahmed, nr. 778; ayrıca bk. Brockelmann, GAL, I, 486) kaydedilmektedir. 2. eŧ-Ŧarîķu’s-sâlim ilallāh (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2004). Bazı tasavvufî konuların ele alındığı eser Teźkiretü’l-Ǿâlim ve’ŧ-ŧarîķu’s-sâlim (İbn Hallikân, III, 217; Kayseri Râşid Efendi Ktp., nr. 27016/7, vr. 119b-131b) ve ǾUddetü’l-Ǿâlim ve’ŧ-ŧarîķu’s-sâlim (Sübkî, V, 122; Keşfü’ž-žunûn, II, 1129) adlarıyla da anılır. 3. el-Kâmil. Şâfiî ve Hanefî mezhepleri arasındaki görüş ayrılıklarının ele alındığı bir eserdir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1381). 4. Fetâvâ. Müellifin, yeğeni Ebû Mansûr Ahmed b. Muhammed İbnü’s-Sabbâğ tarafından bir araya getirilen fetvalarından oluşan eserden Tâceddin es-Sübkî bazı nakiller yapmıştır (Ŧabaķāt, V, 127-134).

Bunların yanında Kifâyetü’s-sâǿil ve el-ǾUdde (ǾUmde) fî uśûli’l-fıķh adlı eserler de kaynaklarda İbnü’s-Sabbağ’a nisbet edilmektedir. Ayrıca Kâtib Çelebi Ebü’n-Nasr İbnü’s-Sabbâğ’a el-İşǾâr bi-maǾrifeti iħtilâfi Ǿulemâǿi’l-emśâr adlı bir eser nisbet etmekteyse de (Keşfü’ž-žunûn, I, 104) bu kitap Ebû Mansûr İbnü’s-Sabbâğ’a ait olmalıdır (Sübkî, IV, 153).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Cevzî, el-Muntažam, IX, 12-13; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 141; İbnü’s-Salâh, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyye, Beyrut 1413/1992, I, 523, 549; Nevevî, Tehźîb, I/2, s. 299; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 217-218; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVIII, 464-465; a.mlf., el-MuǾîn fî ŧabaķāti’l-muĥaddiŝîn (nşr. Hemmâm Abdürrahîm Saîd), Amman 1404/1984, s. 137; Ahmed b. Aybek ed-Dimyâtî, el-Müstefâd min Źeyli Târîħi Baġdâd (nşr. M. Mevlûd Halef), Beyrut 1406/1986, s. 296-297; Safedî, Nektü’l-himyân (nşr. Ahmed Zekî Bek), Kahire 1329/1911, s. 193; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân, III, 121; Sübkî, Ŧabaķāt (Tanâhî), IV, 153; V, 122-134; İsnevî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 130-131; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 126-127; a.mlf., Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyyîn (nşr. Ahmed Ömer Hâşim - M. Zeynühüm M. Azb), Kahire 1413/1993, II, 464-465; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, I, 251-252; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, V, 119; Taşköprizâde, Miftâĥu’s-saǾâde, II, 325; Keşfü’ž-žunûn, I, 104, 389; II, 1025, 1114, 1129, 1218, 1381, 1501; Brockelmann, GAL, I, 486; Suppl., I, 671; Karatay, Arapça Yazmalar, II, 652; Hacvî, el-Fikrü’s-sâmî fî târîħi’l-fıķhi’l-İslâmî (nşr. Eymen Sâlih Şa‘bân), Beyrut 1416/1995, II, 391; Muhammed Hâdî Müezzin-i Câmî, “İbn Śabbâġ”, DMBİ, IV, 103-104.

Kâmil Yaşaroğlu