İBNÜ’r-RİF‘A

(ابن الرفعة)

Ebü’l-Abbâs Necmüddîn Ahmed b. Muhammed b. Alî el-Ensârî (ö. 710/1310)

Şâfiî fakihi.

645 (1247) yılında Fustat’ta doğdu. Dedelerinden Rif‘a adlı birine nisbetle İbnü’r-Rif‘a künyesiyle tanındı. Kaynaklarda Buhârî nisbesi de kaydedilmekle birlikte ne kendisinin ne ailesinin Buhara ile ilgisi tesbit edilebilmiştir. Ensârî nisbesinden hareketle büyük bir ihtimalle ensardan Benî Neccâr’a mensup olduğu ve Arapça’daki noktalama işaretlerinden kaynaklanan bir hata sebebiyle “Neccârî”nin “Buhârî” şeklinde okunduğu söylenebilir. İbnü’r-Rif‘a, Ebü’l-Hasan İbnü’s-Savvâf ve Muhyiddin İbnü’d-Demîrî’den hadis dinledi. Takıyyüddin İbn Dakīkul‘îd, Ziyâeddin Ca‘fer b. Abdürrahîm el-Kanâî, İbn Bintüleaz ve Takıyyüddin İbn Rezîn el-Hamevî gibi âlimlerden fıkıh okudu. Fıkıh ilmine hâkimiyeti sebebiyle “Fakīh” lakabıyla anıldı. İsnevî tarafından “devrinin Şâfiî’si” olarak tavsif edilmekte ve mezhepte Abdülkerîm b. Muhammed er-Râfiî’den başka denginin bulunmadığı, sahâbe görüşlerine ve mezhebin delillerine hâkimiyetiyle tahrîc gücünün üst düzeyde olduğu belirtilmektedir. Babası Takıyyüddin es-Sübkî’nin hocası İbnü’r-Rif‘a’yı Abdülvâhid b. İsmâil er-Rûyânî’den daha fakih saydığını kaydeden Tâceddin es-Sübkî de onu övmektedir (Ŧabaķāt, IX, 24-25), Süyûtî ise görüşlerine itimat yönünden Şâfiî mezhebinin iki şeyhi Râfiî ve Nevevî ile birlikte ilk üç kişiyi oluşturduğunu söylemektedir. Mısır’da ikamet ettiği müddet zarfında kendisiyle çeşitli münazaralarda bulunan Takıyyüddin İbn Teymiyye, İbnü’r-Rif‘a’yı, “Sakalından


Şâfiî mezhebinin fürûu damlıyor” cümlesiyle nitelemiştir. Ayrıca fıkıh usulü ile Arap dili ve edebiyatı sahalarında da uzman olan İbnü’r-Rif‘a’nın bazı ilginç görüşleri Sübkî tarafından nakledilmiştir (a.g.e., IX, 26-27).

İbnü’r-Rif‘a, geçimini sağlamak için bir şeker imalâthanesi açtıysa da bu mesleği onun ilmî seviyesine uygun bulmayan Takıyyüddin İbnü’s-Sâiğ’in aracılığıyla Mısır’ın batısındaki Vâhât’ın kadılığına tayin edildi. Daha sonra Fustat’ta yetimlerin gözetiminden sorumlu emânetü’l-hükm makamına getirildi. Takıyyüddin İbn Dakīkul‘îd’in kadılığı döneminde de bu görevinde bir müddet daha kaldıktan sonra istifa etti, ardından tayin edildiği Fustat muhtesipliğini ölünceye kadar sürdürdü. Bu arada Muizziyye ve Taybersiyye medreselerinde müderrislik yaptı. Talebeleri arasında Takıyyüddin es-Sübkî, Zehebî, İbnü’l-Lebbân, Ziyâeddin Muhammed b. İbrâhim el-Münâvî ve İmâdüddin Muhammed b. İshak el-Bilbîsî gibi âlimler sayılmaktadır. Talebelerine ihsanda bulunan İbnü’r-Rif‘a’nın Süveyş Kanalı yakınlarında hac yolu üzerinde bir vakfı vardı. 707 (1308) yılında hac ziyareti için Hicaz’a gitti. 18 Receb 710 (11 Aralık 1310) tarihinde Kahire’de vefat etti ve Karâfe Kabristanı’na defnedildi.

Eserleri. 1. el-Kifâye fî şerĥi’t-Tenbîh (Kifâyetü’n-nebîh). Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin Şâfiî fıkhına dair et-Tenbîh’inin on beş veya yirmi ciltlik bir şerhidir (bazı ciltlerine ait yazmalar için bk. Chester Beatty Library, nr. 3061, 3069, 3344, 3555; Yale Library, nr. L-328). İsnevî, eser üzerinde el-Hidâye ilâ evhâmi’l-Kifâye adıyla iki ciltlik bir çalışma hazırlamış, İbnü’n-Nakīb el-Mısrî de kitabı Teshîlü’l-Hidâye fî taĥśîli’l-Kifâye ismiyle altı cilt halinde ihtisar etmiştir (bir cildinin yazma nüshası için bk. Philip K. Hitti, s. 530). 2. el-Maŧlab fî şerĥi’l-Vasîŧ (el-Maŧlabü’l-Ǿâlî fî şerĥi Vasîŧi’l-İmâm el-Ġazzâlî). Gazzâlî’ye ait eserin yaklaşık kırk ciltlik bir şerhi olup telifini sona bıraktığı cemaat namazı konusu ile bey‘ kitabı arasındaki eksik kısmı Ebü’l-Abbas Necmeddin Ahmed b. Muhammed el-Kamûlî tamamlamıştır. Dayandığı nasların çokluğu ile dikkat çeken eserin baştan “Kitâbü’ŧ-Ŧahâre”nin yedinci faslının sonuna kadar olan bölümü Ömer İdrîs Şâmây tarafından yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlanmıştır (1416/1995, Medine, el-Câmiatü’l-İslâmiyye). 3. Beźlü’n-neśâǿiĥi’ş-şerǾiyye fîmâ Ǿale’s-sulŧân ve vülâti’l-ümûr ve sâǿiri’r-raǾiyye. “el-Ahkâmü’s-sultâniyye” veya “siyâsetnâme” türü bir eser olup bir bölümü hisbeyle ilgilidir (Gotha, Landesbibliothek, nr. 1219). 4. er-Rütbe fi’l-ĥisbe. İbnü’r-Rif‘a’ya sadece Bağdatlı İsmâil Paşa tarafından bu adla bir eser nisbet edilmektedir (Îżâĥu’l-meknûn, I, 549). Süleymaniye Kütüphanesi ile (Fâtih, nr. 3495: Kitâbü’r-Rütbe fî ŧalebi’l-ĥisbe) Kudüs’teki el-Mektebetü’l-Hâlidiyye’de (nr. 49: Kitâbü’l-Aĥkâm fi’l-ĥisbeti’ş-şerîfe) Mâverdî’ye, yine Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Lâleli, nr. 1607) İbnü’r-Rif‘a’ya (er-Rütbe fi’l-ĥisbe) nisbet edilen hisbeye dair birer eser bulunmaktadır. Bu üç yazmayı İbnü’l-Uhuvve’nin MeǾâlimü’l-ķurbe’siyle karşılaştıran M. Hilâl es-Serhân, el-Mektebetü’l-Hâlidiyye nüshasının birinci ve son iki sayfası hariç bütün nüshaların aynı eser olduğunu tesbit etmiştir. Bu benzerliğe daha önce işaret eden Ahmed Sâmih el-Hâlidî, İbnü’l-Uhuvve ile İbnü’r-Rif‘a’nın Mâverdî’den intihalde bulunduklarını ileri sürmüştür. Ancak M. Hilâl es-Serhân, yaptığı inceleme sonucunda eserde Mâverdî’den iki asır sonra yaşamış şahsiyetlere atıflar yapıldığını görerek Hâlidî’nin fikrini reddetmiştir. Ayrıca Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde (Veliyyüddin Efendi, nr. 1443) er-Rütbe fi’l-ĥisbe adıyla yine İbnü’r-Rif‘a’ya nisbet edilen geniş hacimli bir başka nüshayı da diğerleriyle karşılaştırmış ve önemli farklılıklar belirlemiştir. Sonuç olarak da İbnü’l-Uhuvve’nin, çağdaşı İbnü’r-Rif‘a’nın eserini ihtisar ettiğini ileri sürmüştür. Gerçekten de İbnü’l-Uhuvve’nin eseri yetmiş bölümden, İbnü’r-Rif‘a’nın Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde kayıtlı kitabı ise seksen üç bölümden oluşmaktadır. Bunun yanında iki eserin muhtevasının da bir intihalden söz edilemeyecek kadar farklı olduğu görülmektedir. Ancak İbnü’l-Uhuvve’nin, selefinin eserini ihtisar ettiği fikri yerine kendi kitabını hazırlarken ondan faydalanmış olması ihtimali daha doğru görünmektedir. 5. el-Îżâĥ ve’t-tibyân fî maǾrifeti’l-mikyâl ve’l-mîzân. Müellif, hisbe görevini yürüttüğü sırada çeşitli ölçü tartı alet ve birimlerinin yer aldığı, bunlarla ilgili standartların belirlendiği Dârü’l-iyâr’ı da denetliyordu. Bu vesileyle ölçüler konusunda uzmanlaşan İbnü’r-Rif‘a’nın, Şâfiîler başta olmak üzere çeşitli mezhep mensuplarının görüşlerini derlediği bu eseri kendinden sonrakiler için örnek teşkil etmiştir. Kitap M. Ahmed İsmâil el-Harûf (Dımaşk 1400/1980) ve İmâd Abdüsselâm Raûf (el-Mevrid, X/3-4 [Bağdad 1981], s. 303-318) tarafından neşredilmiştir. 6. en-Nefâǿis fî hedmi’l-kenâǿis. Mısır Memlük Sultanı II. Baybars devrinde (1309-1310) müslümanlara tahakküm etmeye başladıkları gerekçesiyle


yahudi ve hıristiyanlara bazı sınırlamalar getirilmişti. Bu arada İbnü’r-Rif‘a’nın diğer âlimlere muhalefetle verdiği bir fetvaya dayanan halk da bazı kilise ve havraları yıkmıştı. Risâle, söz konusu gelişmeler esnasında kaleme alınmış olup Mısır’da Hz. Ömer devrinden sonra inşa edilmiş zimmî mâbedlerinin yıkımına dair hükmü açıklamaktadır (Chester Beatty Library, nr. 4664, vr. 4b-11a; Kudüs, el-Mektebetü’l-Hâlidiyye, Mecmua, nr. 95).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’r-Rif‘a, er-Rütbe fi’l-ĥisbe, Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1443; Zehebî, el-Ǿİber, IV, 25; Safedî, el-Vâfî, VII, 395; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân (Cübûrî), IV, 249; Sübkî, Ŧabaķāt, IX, 24-27, 94, 128; İsnevî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, I, 601-602; II, 644; İbn Habîb el-Halebî, Teźkiretü’n-nebîh fî eyyâmi’l-Manśûr ve benîh (nşr. Muhammed Muhammed Emîn), Kahire 1982, II, 33-34; Makrîzî, es-Sülûk, I/3, s. 912; IV, 94; a.mlf., el-Muķaffe’l-kebîr (nşr. Muhammed el-Ya‘lâvî), Beyrut 1411/1991, I, 623-624; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, II, 211-212; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 284-287; İbn Tağrîberdî, el-Menhelü’ś-śâfî, II, 82-83; Süyûtî, Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 320; Ebû Bekir b. Hidâyetullah el-Hüseynî, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye (nşr. Âdil Nüveyhiz), Beyrut 1979, s. 229-230; Keşfü’ž-žunûn, I, 491, 886-887; II, 1966, 2008; Şevkânî, el-Bedrü’ŧ-ŧâliǾ, I, 115-117; Pertsch, Gotha, II, 410-411; Suter, Die Mathematiker, s. 158; Philip K. Hitti v.dğr., Descriptive Catalog of the Garret Collection of Arabic Manuscripts in the Princeton University Library, Princeton 1938, s. 530; Brockelmann, GAL, II, 165-166; Suppl., II, 164; Îżâĥu’l-meknûn, I, 158, 549; A. J. Arberry, The Chester Beatty Library, A Handlist of the Arabic Manuscripts, Dublin 1955, I, 24, 27; II, 42; III, 25; VI, 50; L. Nemoy, Arabic Manuscripts in the Yale University Library, Copenhagen 1956, s. 110-111, 173; Selâhaddin el-Müneccid, el-Maħŧûŧâtü’l-ǾArabiyye fî Filisŧîn, Beyrut 1982, s. 55; Muhyî Hilâl es-Serhân, “Şelâşe maħŧûŧât fi’l-ĥisbe”, el-Mevrid, I/3-4, Bağdad 1972, s. 299-304; Ahmed Pâketçî, “İbn RifǾa”, DMBİ, III, 595-597.

Cengiz Kallek