İBNÜ’n-NÂZIM

(ابن الناظم)

Ebû Abdillâh Bedrüddîn Muhammed b. Muhammed b. Abdillâh b. Mâlik ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 686/1287)

Nahiv ve belâgat âlimi.

640 (1242) yılı civarında Dımaşk’ta doğdu. Dil âlimi Cemâleddin İbn Mâlik et-Tâî’nin oğludur. Babasının el-Ħulâśa (el-Elfiyye) adıyla tanınan eserini şerhedenler arasında yer aldığından onun bu şerhini diğerlerinden ayırmak için kaynaklarda “Şerĥu’bni’n-nâzım”, “Şerĥu’bni’l-muşannif” ifadeleri kullanılmış, bu sebeple de İbnü’n-Nâzım adıyla şöhret bulmuştur. Aslen Endülüs’ün Ceyyân (Jean) şehrinden olan babası, Endülüs’te baş gösteren karışıklıklar sırasında Doğu’ya hicret eden diğer bazı âlimler gibi Dımaşk’a gidip yerleşmişti. İbnü’n-Nâzım burada babasından dil, edebiyat ve özellikle nahiv, lugat, mantık dersleri okudu. Fıkıh ve fıkıh usulü ile diğer ilimleri çeşitli hocalardan tahsil etti. Bilhassa nahiv, belâgat ilimleri, aruz ve mantık alanlarında temayüz eden İbnü’n-Nâzım, babasıyla aralarında çıkan bir anlaşmazlık yüzünden Ba‘lebek’e giderek bir süre orada ders verdi. Babasının 672’de (1273-74) vefatından sonra Dımaşk’a davet edildi. Hayatının sonuna kadar ders okutup eser yazmakla uğraştı. Başkadı Bedreddin İbn Cemâa ile fakih ve kadı Kemâleddin İbnü’z-Zemelkânî onun burada yetiştirdiği öğrencilerindendir. Dımaşk’ta vefat eden İbnü’n-Nâzım Bâbüssagīr Mezarlığı’na defnedildi. İbnü’n-Nâzım, derin Arapça bilgisini babasının eserlerine şerh yazmaya hasrettiği için eleştirilmiştir. Manzum metinlere şerh yazdığı halde şairlik yönü yoktur.

Eserleri. 1. ed-Dürretü’l-muđıyye fî şerĥi’l-Elfiyye. Babasının Arap gramerine dair manzum eserinin şerhidir. Daha sonra yazılan şerhlerin vazgeçilmez kaynağı olan eserde şârihin geniş kültürü, ilmî güvenilirliği, alıntılardaki dikkati, keskin zekâsı, cedel yeteneği ve zaman zaman babasına yönelttiği sert eleştirileri dikkat çeker. Muhammed b. Ebû Bekir b. Cemâa, Abdülkādir b. Ebü’l-Kāsım el-Abbâdî el-Mekkî, Zekeriyyâ el-Ensârî (ed-Dürretü’ŝ-ŝâniye) ve Şehâbeddin Ahmed b. Kāsım el-Abbâdî esere birer hâşiye yazmışlardır. Âgā Seyyid Muhammed b. Ali el-Mûsevî de şerhte geçen örnekleri (şevâhid) açıklayan bir eser kaleme almıştır (eserlerin yazmaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 360; Suppl., I, 522). ed-Dürretü’l-muđıyye’yi Hayret Mehmed Efendi Elfiye Tercümesi adıyla Türkçe’ye çevirmiştir (İÜ Ktp., TY, nr. 6532). İlk defa Bulak’ta basılan (1303) şerhin daha sonra Beyrut (1312/1894) ve Kahire (1342/1924) baskıları yapılmış ve Abdülhamîd es-Seyyid Muhammed Abdülhamîd tarafından ilmî neşri gerçekleştirilmiştir (Beyrut, ts.). 2. el-Miśbâĥ fi’ħtiśâri’l-Miftâĥ. Sekkâkî’nin Miftâĥu’l-Ǿulûm’unun belâgata dair olan üçüncü bölümünün ihtisarıdır. Müellif, eseri hazırlarken Sekkâkî’nin dayandığı Abdülkāhir el-Cürcânî ve Zemahşerî gibi eski kaynaklara başvurmamıştır. Bununla birlikte belâgatı Sekkâkî’nin bu ilme soktuğu mantık, felsefe ve kelâma dayalı muğlak taksim ve karışıklıklardan arındırmış, fesahat ve belâgat bölümünü onun aksine başa almıştır. Sekkâkî’ye uyarak bedî‘ ilmini bir yandan meânî ve beyâna tâbi bir disiplin sayarken ona ilk defa “ilmü’l-bedî‘” adını vermek suretiyle belâgat ilimlerinin meânî, beyân ve bedî‘ olmak üzere üç disiplini kapsadığına dair geleneğin öncüsü olmuştur. Ayrıca meânî ilminde ıtnâba tetmîm ve tezyîl türlerini de ekleyerek kendisinden sonraki belâgat âlimlerine ıtnâbın türlerini çoğaltması yolunda öncülük etmiştir. İhtisarın aslından ayrılan en önemli özelliklerden biri de bedî‘ türlerini arttırmış olmasıdır. Miftâĥu’l-Ǿulûm’daki yirmi altı bedî‘ çeşidine karşılık el-Miśbâĥ’ta elli dört tür yer alır. Bunda, Şerefeddin Ahmed et-Tîfâşî ve İbn Ebü’l-İsba‘ el-Mısrî gibi çağdaşı âlimlerin eserlerinde 100’ü aşan bedî‘ türünden söz etmelerinin etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu arada İbnü’n-Nâzım’ın zaman zaman Sekkâkî’nin ifadesindeki maksadı tam anlayamayarak yanılgıya düştüğü görülmektedir. Eser Hüsnî Abdülcelîl tarafından el-Miśbâĥ fi’l-meǾânî ve’l-beyân ve’l-bedîǾ adıyla yayımlanmıştır (Kahire 1988, 1989; ayrıca bk. Şevkī Dayf, s. 315-316; Abdülazîz Atîk, s. 298-299). 3. Şerĥu Lâmiyyeti’l-efǾâl (el-Miftâĥ fî ebniyeti’l-efǾâl). Cemâleddin İbn Mâlik’in manzumesinin şerhi olan eseri Muhammed Hasan Muhammed Yûsuf (Kahire 1983) ve Muhammed Edîb Abdülvâhid neşretmiştir (Beyrut 1991). 4. Şerĥu Mülĥati’l-iǾrâb. Harîrî’nin Arap gramerine dair eserinin şerhi olup Muhammed b. Ahmed b. Saîd el-Hafsî el-Murâdî el-Makdisî ve Celâleddin es-Süyûtî tarafından üzerine hâşiye yazılmıştır (şerh ve hâşiyelerinin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 328; Suppl., I, 488).


5. Tekmiletü Şerĥi Teshîli’l-Fevâǿid ve tekmîli’l-Maķāśıd. Müellifin babasının Arap gramerine dair Teshîl adlı eserine bizzat yazdığı şerhin ikmalidir. Eserin 836’da (1232) yazılmış bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Cârullah Efendi, nr. 1889). 6. Şerĥu’l-Kâfiye. İbnü’l-Hâcib’in eserinin şerhidir (yazmaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 367; Suppl., I, 532). 7. Ravżü’l-eźhân fi’l-meǾânî ve’l-beyân (Brockelmann, GAL, I, 363). 8. Ġāyetü’ŧ-ŧullâb fî maǾrifeti’l-iǾrâb (Brockelmann, GAL Suppl., I, 527). Kaynaklarda müellifin ayrıca Muķaddime fi’l-manŧıķ, Muķaddime fi’l-Ǿarûż ve Şerĥu ġarîbi Taśrîfi İbni’l-Ĥâcib adlı eserleri bulunduğu kaydedilmektedir. Muhammed Ali Hamza Saîd, İbnü’n-Nâžım en-Naĥvî adlı bir eser kaleme almıştır (Bağdad 1977).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’n-Nâzım, Şerĥu Elfiyyeti İbn Mâlik (nşr. Abdülhamîd Seyyid M. Abdülhamîd), Beyrut, ts. (Dârü’l-cîl), neşredenin girişi, s. 13-14; İbn Mâlik et-Tâî, Şerĥu ǾUmdeti’l-Ĥâfıž ve Ǿuddeti’l-lâfıž (nşr. Adnân Abdurrahman ed-Dûrî), Bağdad 1398/1977, s. 18, 38; Safedî, el-Vâfî, I, 204-205 vd.; Sübkî, Ŧabaķāt (Tanâhî), VIII, 98; Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, IV, 7; İbn Kesîr, el-Bidâye, XIII, 283, 331; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, VII, 373; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 225; Taşköprizâde, Miftâĥu’s-saǾâde, I, 193, 194; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, II, 233; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, V, 398 vd.; Serkîs, MuǾcem, I, 234; Brockelmann, GAL, I, 328, 360, 362, 363, 367; Suppl., I, 488, 522, 527, 532; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, II, 135; Ziriklî, el-AǾlâm, VII, 260; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XI, 239; Şevkī Dayf, el-Belâġa teŧavvür ve târîħ, Kahire 1965, s. 315-316; Abdülazîz Atîk, Fî Târîħi’l-belâġati’l-ǾArabiyye, Beyrut, ts. (Dârü’n-nehdati’l-Arabiyye), s. 298-299; Muhammed Ali Hamza Saîd, İbnü’n-Nâžım en-Naĥvî, Bağdad 1977; H. Fleisch, “Ibn Mālik”, EI² (Fr.), III, 885-886.

M. Reşit Özbalıkçı