İBNÜ’l-KATTÂN el-MAĞRİBÎ

(ابن القطّان المغربي)

Ebü’l-Hasen Alî b. Muhammed b. Abdilmelik el-Kutâmî el-Fâsî (ö. 628/1231)

Muhaddis ve devlet adamı.

10 Zilhicce 562’de (27 Eylül 1167) Fas şehrinde doğdu. Soyu Berberî kabilesi Kutâme’ye dayanmakla beraber Kurtuba (Cordoba) asıllı olduğu da söylenmektedir. Fas’ta Ebü’l-Hasan İbnü’l-Furât diye bilinen Ali b. Mûsâ gibi muhaddislerden faydalandıktan sonra Merakeş’e yerleşti. Burada İbnü’l-Fehhâr olarak tanınan Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim el-Endelüsî, Kelâî, İbn Ât, Muhammed b. Abdurrahman et-Tücîbî, Ömer b. Muhammed b. Vâcib el-Kaysî’den istifade etti. Şeyhlerinin adını ihtiva eden Bernâmec’inde otuzdan fazla şeyhi ve kendisine mektupla icâzet veren âlimlerin isimleri yer almaktadır. 602’de (1205) Tunus’ta bulunduğu ve buradaki âlimlerden faydalanıp icâzet aldığı belirtilmektedir. Kendisinden ders görenler arasında oğulları Ebû Muhammed Hasan ve Ebû Abdullah Hüseyin ile Ebû Abdullah Muhammed b. Yahyâ İbnü’l-Mevvâk el-Merrâküşî, Ebû Abdullah Muhammed b. İyâz b. Muhammed el-Yahsubî gibi âlimler yer alır. Titiz bir münekkit olan İbnü’l-Kattân’ın hadislerin tariklerini, hadis ilimlerini ve hadis ricâlini iyi bildiği, rivayet sırasında çok dikkatli davrandığı, şiirinin ve nesrinin güçlü olduğu, belli başlı hadis kaynaklarını bizzat istinsah ettiği bildirilmektedir.

Fas’ta hüküm süren Muvahhidler döneminde yaşayan İbnü’l-Kattân onlarla sıkı ilişkiler içinde bulundu ve müreffeh bir hayat yaşadı. Ülkenin en seçkin âlimlerine “talebe” dendiği Muvahhidî Hükümdarı Ebû Yûsuf el-Mansûr döneminde (1184-1199) talebe reisliği yaptı ve Mansûr tarafından huzurunda hadis okumakla görevlendirildi. İbnü’l-Kattân’ın 622 (1225) yılından sonra Merakeş’te hadis ve diğer ilimlerle ilgili meclisler akdettiği bilinmektedir. Ebû Yûsuf el-Mansûr’un ölümü üzerine yerine geçen Nâsır-Lidinillâh devrinde (1199-1214) İbnü’l-Kattân âdeta devletin ikinci adamı konumuna geldi; Vezir Muhammed b. Ebû İmrân’ın delâletiyle on üç resmî görevin sorumlusu oldu. Ancak vezir 605’te (1208-1209) gözden düşünce onun da itibarı azaldı. Yeni vezir Ebû Saîd el-Câmi‘ zamanında resmî vazifeleri geri alındı. Müstansır-Billâh el-Muvahhidî döneminde (1214-1224) Fas’ta görülen büyük kıtlık ülkede sıkıntıya ve eş-kıyanın çoğalmasına yol açınca İbnü’l-Kattân, Vezir Ebû Saîd’e eşkıyanın bastırılması için bir ordu hazırlanmasını teklif etti. Malî sebeplerle vezirin buna istekli görünmemesi üzerine yeni vergi konulmasını önerdi. İbnü’l-Kattân’dan hoşlanmayan vezir bu görevi ona verdi. Bu işte başarılı olamayınca da hükümdara zenginlerin mallarına el koymasını teklif etti; bu yüzden birçok kimsenin tepkisini çekti. Müstansır-Billâh’ın ölümünün ardından başlayan kardeşi Abdülvâhid ile oğlu Âdil arasındaki hilâfet kavgası sırasında İbnü’l-Kattân Abdülvâhid’i destekledi. Âdil sekiz ay sonra isyan ederek hilâfeti ele geçirince İbnü’l-Kattân’ı hapsetmek istediyse de onun saraya gelmesini ve talebe reisliği yapmasını engellemekle yetindi. 624’te (1227) Âdil’in öldürülmesi üzerine Mu‘tasım Yahyâ kısa bir süre halifelik yaptı. Ancak Âdil’in kardeşi Me’mûn hilâfeti ele geçirince ona güvenmeyen İbnü’l-Kattân 627’de (1230) Mu‘tasım’la birlikte Sicilmâse’ye kaçtı. Merakeş’teki evi ve kitapları yağmalandı. Ömrünün son günlerini sıkıntı içinde geçiren İbnü’l-Kattân 1 Rebîülevvel 628’de (7 Ocak 1231) vefat etti ve Sicilmâse’deki büyük cami yakınına defnedildi.

Bazı kimseler, İbnü’l-Kattân’ın peygamberliğin kesbî olduğu görüşünü savunduğunu ileri sürerek aleyhinde fetva almak istemişse de devrin tanınmış âlimi Miklâtî, onun büyük bir ilim adamı ve muhaddis sayıldığını söyleyerek bu isteği reddetmiştir. İbnü’l-Kattân’ı eleştirenler onun kibrinden dolayı kimseye selâm verip selâm almadığını, Muvahhidî halifelerinin yanında mevki edinmek isteyen âlimleri küçümsediğini, siyasetle fazla ilgilendiğini söylemiş, hatta içki kullandığını ileri sürmüşlerdir (İbn Abdülmelik, I, 171). İbnü’l-Kattân aleyhindeki bu iddiaları, Beyânü’l-vehm ve’l-îhâm adlı eserini yayımlayan Hüseyin Âyt Saîd cevaplandırmaya çalışmıştır (neşredenin girişi, I, 131-137). İbnü’l-Kattân’ın oğlu Ebû Muhammed Hasan b. Ali de bir âlim olup Nažmü’l-cümân önemli eserlerinden biridir.

Eserleri. 1. Beyânü’l-vehm ve’l-îhâmi’l-vâķıǾayn fî kitâbi’l-Aĥkâm. Eserde, İbnü’l-Harrât’ın el-Aĥkâmü’l-vüsŧâ’da bir araya getirdiği ahkâm hadislerinde görülen rivayete dair hatalar on iki babda, dirâyetle ilgili olanlar yirmi bir babda ele alınmıştır. Zehebî, bu tenkitlerin


çoğunda İbnü’l-Kattân’ın haklı olmadığını göstermek üzere bir reddiye yazmış, Zehebî’nin risâlesi İbnü’l-Harrât’ın el-Aĥkâmü’l-vüsŧâ’sının baş tarafında (I, 7-46) Naķdü’l-imâm eź-Źehebî li-beyâni’l-vehm ve’l-îhâm adıyla, ayrıca Fârûk Hammâde tarafından müstakil olarak neşredilmiştir (Dârülbeyzâ 1408). Beyânü’l-vehm’i altı cilt halinde yayımlayan Hüseyin Âyt Saîd (Riyad 1418/1997), I. ciltte müellifin hayatını ve eserini geniş bir şekilde incelemiş, sonuncu cildi genel fihriste ayırmıştır. İbnü’l-Harrât’ın eserine İbnü’l-Mevvâk da bir tekmile yazmış, İbn Abdülmelik bu iki kitabı el-CemǾ beyne kitâbeyi İbni’l-Ķaŧŧân ve İbni’l-Mevvâķ Ǿalâ kitâbi’l-Aĥkâm li-ǾAbdilĥaķ b. el-Ħarrâŧ adıyla bir araya getirmiştir. 2. en-Nažar fî aĥkâmi’n-nažar bi-ĥâsseti’l-baśar. Şer‘î ahkâma göre aynı veya farklı cinsler arasındaki ilişkilere dair fetvaları ve fıkhî hükümleri ihtiva eden eseri Fethî Ebû Îsâ (Tanta 1414/1994) ve İdrîs es-Samedî (Beyrut-Dârülbeyzâ 1416/1996) yayımlamıştır. 3. el-İķnâǾ fî mesâǿili’l-icmâǾ (el-İcmâǾ). Âlimlerin itikadî ve fıkhî meselelerle ilgili icmâlarını muhtasar olarak bir araya getiren, İbn Abdülberr’in et-Temhîd ve el-İstiźkâr, İbn Hazm’ın Merâtibü’l-icmâǾ ve el-Muĥallâ, Şâfiî’nin er-Risâle ve İbnü’l-Münzir’in el-İķnâǾ fî mesâǿili’l-icmâǾ adlı kitaplarından büyük oranda istifade edilerek kaleme alınan eserin bir nüshası Almanya’da (Potsdam, II. Galyum Saray Ktp., nr. 95), bu nüshanın mikrofilmi ise Rabat’ta el-Hizânetü’l-âmme’de bulunmaktadır (Kitâbü’n-Nažar, neşredenin girişi, s. 29-30). 4. Risâle fî fażli Ǿâşûrâǿ ve’t-terġīb fi’l-infâķ fîhi Ǿale’l-ehl (Risâle fî ĥadîŝi Ǿâşûrâǿ fi’t-tevessüǾati Ǿale’l-Ǿiyâl, Maķāle fi fażli Ǿâşûrâǿ ve mâ verede fi’l-infâķ fîhi Ǿale’l-ehl). On beş varaktan ibaret olan eserin yazma nüshasının Merakeş’teki İbn Yûsuf Kütüphanesi’nde olduğunu belirten Hüseyin Âyt Saîd eseri tahkik edip yayımlayacağını belirtmektedir (Beyânü’l-vehm, neşredenin girişi, I, 151). 5. Ziyâdâtü Ebi’l-Ĥasan el-Ķaŧŧân Ǿalâ Süneni İbn Mâce (nşr. Misfir b. Gurmullah ed-Dümeynî, Riyad 1412). 6. Mesâǿilü’l-muŧâraĥât (Brockelmann, GAL, I, 458; Suppl., II, 978).

İbnü’l-Kattân’ın kaynaklarda adı geçen eserlerinden bazıları da şunlardır: Kitâb fi’r-red Ǿalâ Ebî Muĥammed b. Ĥazm fî Kitâbi’l-Muĥallâ (İbn Hazm’ın hadislerin metin ve senedlerinde yaptığı hatalara dair olup tamamlanmamıştır), NeķǾu’l-ġulel ve’l-fevâǿid ve’l-Ǿilel fi’l-kelâm Ǿalâ eĥâdîŝi’s-sünen li-Ebî Dâvûd, Tecrîdü men źekerehü’l-Ħaŧîb fî târîħihî min ricâli’l-ĥadîŝ bi-ĥikâye ev şiǾr (iki cilt), Eĥâdîŝ fî fażli’t-tilâveti ve’ź-źikr, Risâle fî menǾi’l-müctehid min taķlîdi’l-muĥaddiŝ fî taśĥîĥi’l-ĥadîŝ ledeyi’l-Ǿamel, Risâle fî tefsîri ķavli’l-muĥaddiŝîn fi’l-ĥadîŝ: İnnehû ĥasen, Şüyûħü’d-Dâreķuŧnî, Bernâmecü şüyûħih, Maķāle fî fażli ǾÂǿişe, Risâle fi’t-ŧalâķi’ŝ-ŝelâŝ, Maķāle fî muǾâmeleti’l-kâfir (Leon Kralı II. Fernando’nun Halife Nâsır-Lidînillâh’ı ziyaret edeceği sırada halifenin İbnü’l-Kattân’dan Fernando’ya nasıl davranması gerektiğini sorması üzerine kaleme alınmıştır), Maķāle fi’l-evzân ve’l-mekâyîl, Maķāle fî ĥaŝŝi’l-imâm Ǿale’l-ķuǾûd li-simâǾi mežâlimi’r-raǾiyye, Mesâǿil fî (min) uśûli’l-fıķh, Kitâb mâ ĥâđara (yuĥâđıru) bihi’l-ümerâǿ, Esmâǿü’l-ħayl ve ensâbühâ ve aħbâruhâ, Ebû Ķalemûn. İbnü’l-Kattân’ın ayrıca müsned ve musanneflerdeki hadisleri bir araya getirmeye başladığı, sadece tahâret, salât, cenâiz ve zekât bölümlerini tamamlayabildiği bu çalışmanın on cilt kadar olduğu belirtilmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Kattân el-Mağribî, Beyânü’l-vehm ve’l-îhâmi’l-vâķıǾayn fî kitâbi’l-Aĥkâm (nşr. Hüseyin Âyt Saîd), Riyad 1418/1997, neşredenin girişi, I, 23-509; a.mlf., en-Nažar fî aĥkâmi’n-nažar bi-ĥâsseti’l-baśar (nşr. İdrîs es-Samedî), Beyrut-Dârülbeyzâ 1416/1996, neşredenin girişi, s. 14-35; İbnü’l-Kattân el-Merrâküşî, Nažmü’l-cümân li-tertîbi mâ selefe min aħbâri’z-zamân (nşr. Mahmûd Ali Mekkî), Beyrut 1410/1990, neşredenin girişi, s. 11-26; İbnü’l-Ebbâr, et-Tekmile, Madrid 1889, II, 686-687; İbn Abdülmelik, eź-Źeyl ve’t-tekmile li-Kitâbeyi’l-Mevśûl ve’ś-Śıla (nşr. Muhammed b. Şerîfe), Fas 1984, I, 165-195; İbnü’z-Zübeyr, Śılatü’ś-Śıla (nşr. E. Lévi-Provençal), Rabat 1938, s. 131-132; Zehebî, Teźkiretü’l-ĥuffâz, IV, 1407; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXII, 306-307; Süyûtî, Ŧabaķātü’l-ĥuffâž (Ömer), s. 494-495; İbnü’l-Kādî, Ceźvetü’l-iķtibâs, Rabat 1974, II, 470-471; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc (nşr. Külliyetü’d-da‘veti’l-İslâmiyye), Trablus 1408/1989, s. 317; Brockelmann, GAL, I, 458; Suppl., I, 634; II, 678, 978; Abdüsselâm b. Abdülkādir İbn Sûde, Delîlü müǿerriħi’l-Maġribi’l-aķśâ, Dârülbeyzâ 1960, I, 157; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 178; Ihsan Abbas, “Contributions to the Material on the History of the Almohades, as Portrayed by a New Biography of Abū al-Hasan Ibn al-Kattān (628/1230)”, Akten des VII. Kongresses für Arabistik und Islamwissenschaft (ed. Albert Dietrich), Göttingen 1976, s. 15-29; Abdülhâdî Ahmed el-Hüseysin, Mežâhirü’n-nehđati’l-ĥadîŝiyye fî Ǿahdi YaǾķūbe’l-Manśûri’l-Muvaĥĥidî, Tıtvân 1403/1983, II, 93-119; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), IV, 331; J. D. Latham, “Ibn al-Ķaŧŧān”, EI² Suppl. (İng.), s. 389; “İbn Ķaŧŧān”, DMBİ, IV, 479-480.

İsmail Hakkı Ünal