İBNÜ’l-KĀS

(ابن القاس)

Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Ebî Ahmed et-Taberî el-Bağdâdî (ö. 335/946)

Şâfiî âlimi.

Taberistanlı olup Zehebî’nin kaydettiği Bağdâdî nisbesinden bir süre Bağdat’ta da kaldığı anlaşılmaktadır. İbnü’l-Kās lakabını, anlattığı kıssalar ve yaptığı vaazlarla insanları cihada teşvik ettiği için Kās lakabıyla anılan babasına nisbetle almıştır. Sem‘ânî’nin bu işi bizzat onun yaptığını ve Kās lakabıyla anıldığını söylemesi (el-Ensâb, X, 24) diğer kaynaklarda verilen bilgilerle çelişmektedir. Ancak kendisinin de bu hususta babasının yolundan gitmesi muhtemel olup cihad amacıyla sonraları serhad şehri Tarsus’a yerleşmesi de bunu teyit etmektedir. Biyografisi hakkında en geniş mâlumatı veren İbnü’l-Adîm babasının adını Muhammed, dedesinin adını da Ya‘kūb olarak kaydeder (Buġyetü’ŧ-ŧaleb, I, 439; III, 1059). İbnü’l-Kās, Ebü’l-Abbas İbn Süreyc el-Bağdâdî’den fıkıh öğrendi. Ebû Halîfe Fazl b. Hubâb el-Cumahî, Mutayyen el-Hadramî, İbnü’l-Bâgandî, Ebü’l-Kāsım el-Begavî, Ca‘fer b. Muhammed el-Firyâbî, Ebû Ca‘fer İbn Ebû Şeybe ve Abdullah b. Nâciye’den hadis rivayet etti. Talebeleri arasında, başta Kadı Ebû Ali Hasan b. Muhammed ez-Zücâcî olmak üzere Osman b. Abdullah et-Tarsûsî, Muhammed b. Ahmed el-Atîkī, Mûsâ b. İbrâhim el-Verrâk, Ebû Zer Hıdr b. Ahmed et-Taberî gibi şahsiyetler vardır. Döneminde Şâfiî mezhebinin önde gelen temsilcilerinden biri sayılan İbnü’l-Kās kadılık yaptığı Tarsus’ta 335’te (946) vefat etti; bir rivayete göre ise 336 yılında yıl ölmüştür (İbnü’l-Adîm, III, 1062; İbn Hallikân, I, 68).

Kaynaklarda “büyük imam, asrının imamı” gibi ifadelerle anılan İbnü’l-Kās’ı Nevevî, mezhep imamının usul ve kaidelerine bağlı olarak ictihad yapan “ashâbü’l-vücûh”tan saymıştır (Tehźîb, I/2, s. 253). Nitekim kendisi de eserlerinde mezhep imamı ve talebelerinden yaptığı nakillerden ayrı olarak ulaştığı birçok fıkhî hükmün ictihada dayandığını belirtmektedir (meselâ bk. Edebü’l-ķāđî, I, 83, 105, 131, 180, 184, 189, 190, 201, 243, 246, 251-253, 256, 262, 264, 267, 286, 317, 319; et-Telħîś, s. 88, 91, 97, 106, 111, 112, 123, 158, 169, 186, 206, 244, 245, 252, 276, 293, 311, 341, 373, 598). et-Telħîś adlı eserinin başında


taklid, istihsan ve mürsel hadislerin delil olarak kullanılmasıyla ilgili bir bab açarak Şâfiî’nin, Hz. Osman ve Zeyd b. Sâbit’in görüşünü benimsediği iki mesele dışında taklide başvurduğuna dair bilgi bulunmadığını ve taklidin, haberlerin kabulü ile -ki bunlar ancak tasdik ve taklidle alınır- hâkimin kıyâfe* ilmini bilmemesi halinde bu ilmi bilen birine uyması durumu dışında câiz olmadığını belirtmesi de bu tavrını ortaya koymaktadır. İbnü’l-Kās, yalnız kendi mezhebinde değil bazan Ebû Hanîfe’nin usulü çerçevesinde onun mezhebinde yaptığı ictihadları da kaydeder (Edebü’l-ķāđî, I, 104, 106, 114-115, 140, 195, 201, 266, 273-274). İbnü’l-Kās’ın rivayet ve görüşleri, kendi eserleri yanında Beyhakī’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı ile İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin Nihâyetü’l-maŧlab, Ebû İshak eş-Şîrâzî’nin el-Müheźźeb, Gazzâlî’nin el-Vasîŧ, Nevevî’nin Ravżatü’ŧ-ŧâlibîn gibi Şâfiî mezhebinin temel metinlerini oluşturan eserlerinde de sıkça geçmektedir.

Eserleri. 1. et-Telħîś. Şâfiî fıkhına dair muhtasar bir eser olup İmam Şâfiî’nin talebeleri Müzenî ve Büveytî’nin el-Muħtaśar’larından sonra mezhep fıkhının derlendiği ilk temel metinlerden biri olması bakımından önem taşımaktadır. Delillere yer verilmeyen eserde, Şâfiî’den nakledilen rivayetlerin eski veya yeni (kadîm-cedîd) görüşleri olduğunu da belirterek kaydettikten sonra müellif zaman zaman Müzenî, Büveytî, hocası İbn Süreyc ve diğer bazı âlimlerin görüşleriyle kendi ictihadlarını zikretmekte, her bölümün sonunda Ebû Hanîfe ve talebelerinin görüşlerini de özet olarak vermektedir. Nevevî, et-Telħîś’ten ne önce ne de sonra bu üslûpta bir eserin kaleme alındığını söyler (Tehźîb, I/2, s. 253). Ebû Bekir Muhammed b. Ali el-Kaffâl eş-Şâşî, Ebû Ali Hüseyin b. Şuayb es-Sincî el-Mervezî ve Ebû Abdullah Muhammed b. Hasan el-Haten tarafından şerhedilen kitabın (Keşfü’ž-žunûn, I, 479) bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı olup (Ayasofya, nr. 1074) bu nüsha esas alınarak eser Âdil Ahmed Abdülmevcûd ve Ali Muhammed Muavvaz tarafından neşredilmiştir (Mekke-Riyad 1416/1995). 2. Edebü’l-ķāđî. Muhakeme hukuku alanında Şâfiî mezhebinde yazılan ilk eserlerden biridir. Şâfiî ve Hanefî mezheplerinin görüşlerini mukayeseli olarak inceleyen müellif, önce iki mezhep imamının ittifak ettiği görüşleri verdikten sonra ihtilâflı meseleleri kaydetmekte ve delillerini tartışmaktadır. İmam Şâfiî ve Ebû Hanîfe yanında bunların talebeleri ile İmam Mâlik, Ahmed b. Hanbel, Süfyân es-Sevrî, Şa‘bî, Ebû Sevr, Evzâî, Leys b. Sa‘d ve Ebü’l-Abbas İbn Süreyc gibi âlimlerin de görüşlerine yer verilen eserde Hanefî mezhebi konusunda genellikle Hassâf’ın Edebü’l-ķāđî adlı eseri kaynak olarak kullanılmıştır. Edebü’l-ķāđî’yi Hüseyin Halef el-Cebûrî yayımlamıştır (I-II, Tâif 1409/1989). 3. Cüzǿ fîhi fevâǿidü ĥadîŝi Ebî ǾUmeyr. Enes b. Mâlik’in üvey kardeşi Ebû Umeyr’e dair bir hadisin (Buhârî, “Edeb”, 81; Müslim, “Âdâb”, 30) açıklanması ve bundan çıkarılan hükümlerle ilgili küçük bir risâle olup (Abdülhay el-Kettânî, II, 367-368) Sâbir Ahmed el-Betâvî tarafından neşredilmiştir (Kahire 1413/1992). 4. Delâǿilü’l-ķıble (MaǾrifetü’l-ķıble, el-Ķıble). Risâlede, Hz. Peygamber ve ashaptan nakledilen rivayetler yanında o günkü coğrafî mâlumattan da faydalanılarak kıble yönünün Kâbe’ye çevrilmesi, kutup ve yıldızlar, ülkelerin Kâbe’ye göre yönleri, enlem-boylam, denizler, nehirler, dağlar, yeryüzünün çeşitli bölgelere ayrılması, Mekke, Medine ve Kudüs başta olmak üzere belli başlı şehirler ve kıble istikametleri hakkında bilgi verilmiştir. Fuat Sezgin’in “kıble coğrafyası” denebilecek konusuyla Arapça coğrafya literatürü içinde türünün tek kitabı olduğunu belirttiği eser, Ezrakī’nin Aħbâru Mekke’sinde Kâbe’nin İslâm öncesi altı sütununun konumunu gösteren basit çizim bir tarafa bırakılırsa, İslâmî dönemde günümüze ulaşan en eski Kâbe ve


Mescid-i Harâm krokisiyle (Zeitschrift, s. 40) Roma’ya dair en eski Arap krokisini (a.e., s. 52) ihtiva etmesi bakımından da önem taşır (a.e., s. 7-8). Yâkūt el-Hamevî MuǾcemü’l-büldân’da Kâbe maddesinde, İbnü’l-Adîm Buġyetü’ŧ-ŧaleb’de çeşitli yerlerde (I, 360, 373, 395, 439) bu eserden alıntılar yapmıştır. Delâǿilü’l-ķıble’nin Beyrut’ta Circîs Efendi’nin özel kütüphanesinde mevcut nüshası kendisi tarafından tanıtılarak bazı parçaları neşredilmiştir (el-Meşrıķ, XVI [1913], s. 439-442). Ayrıca Ignaty Y. Krachkovsky’nin 1914 yılında yazdığı bir makalede incelediği bu nüsha (ayrıca bk. Târîħu’l-edebi’l-coġrâfiyyi’l-ǾArabî, I, 230-232) daha sonra Kahire’de el-Hizânetü’t-Teymûriyye’ye (nr. 103) intikal etmiştir. Fuat Sezgin, Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki diğer nüshanın (Veliyyüddin Efendi, nr. 2453, vr. 147a-169a) kısa bir tanıtma ve değerlendirme yazısı ile birlikte tıpkıbasımını yapmıştır (bk. bibl.). Kaynaklarda İbnü’l-Kās’ın ayrıca fıkha dair el-Miftâĥ ve el-Mevâķīt ile Edebü’l-cedel adlı kitapları olduğu, fıkıh usulü, ferâiz ve kadınların ihram giymesi konusunda da birer eser yazdığı kaydedilir. Bunlardan el-Miftâĥ bazı âlimler tarafından şerhedilmiştir (Keşfü’ž-žunûn, II, 1769).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Kās, Edebü’l-ķāđî (nşr. Hüseyin Halef el-Cebûrî), Tâif 1409/1989, tür.yer., ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 15-43; a.mlf., et-Telħîś (nşr. Âdil Ahmed Abdülmevcûd - Ali Muhammed Muavvaz), Mekke-Riyad 1416/1995, neşredenlerin girişi, s. 61-69; Ebû Âsım el-Abbâdî, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyye (nşr. G. Vitestam), Leiden 1964, s. 73-74; Şîrâzî, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿ (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1401/1981, s. 111; Sem‘ânî, el-Ensâb, X, 20, 24; İbnü’s-Salâh, Ŧabaķātü’l-fuķahâǿi’ş-ŞâfiǾiyye (nşr. Muhyiddin Ali Necîb), Beyrut 1413/1992, I, 339; İbnü’l-Adîm, Buġyetü’ŧ-ŧaleb (Zekkâr), I, 360, 373, 395, 439; III, 1059-1062; Nevevî, Tehźîb, I/2, s. 252-253; İbn Hallikân, Vefeyât, I, 68; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XV, 371-372; Safedî, el-Vâfî, VI, 227; İbn Kādî Şühbe, Ŧabaķātü’ş-ŞâfiǾiyye, I, 106-107; Keşfü’ž-žunûn, I, 47, 479; II, 1219, 1769; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, II, 339; Brockelmann, GAL, I, 191; Suppl., I, 306-307; Sezgin, GAS, I, 496-497; a.mlf., “Kitâbü Delâǿili’l-ķıble li’bni’l-Ķās”, Zeitschrift für Geschichte der Arabisch-Islamischen Wissenschaften, IV, Frankfurt 1987-88, s. 7-93; I. Krachkovsky, Târîħu’l-edebi’l-coġrâfiyyi’l-ǾArabî (trc. Selâhaddin Osman Hâşim), Kahire 1963, I, 230-232; Muhammed Hasan Heyto, el-İctihâd ve ŧabaķātü müctehidi’ş-ŞâfiǾiyye, Beyrut 1409/1989, s. 142-143; Abdülhay el-Kettânî, et-Terâtîbü’l-idâriyye (Özel), II, 367-368; Hüseyin Halef el-Cebûrî, “İbnü’l-Ķâs ve kitâbühû Edebü’l-ķāđî”, Mecelletü Külliyyeti’ş-şerîǾa ve’d-dirâsâti’l-İslâmiyye, VI/6, Mekke 1402-1403, s. 9-23; Muhammed Cevâd Sârevî, “İbn Ķās”, DMBİ, IV, 436.

Ahmet Özel