İBNÜ’d-DEMÂMÎNÎ

(ابن الدماميني)

Ebû Abdillâh Bedrüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Ömer el-Mahzûmî el-İskenderî ed-Demâmînî (ö. 827/1424)

Arap dili ve edebiyatı âlimi.

763’te (1362) İskenderiye’de doğdu. İbnü’d-Demâmînî veya Demâmîn diye tanınır. İskenderiye’de akrabası Bahâ İbnü’d-Demâmînî, Abdülvehhâb el-Karavî, Kahire’de Sirâcüddin İbnü’l-Mülakkın, Mecd İsmâil el-Hanefî ve Kemâleddin ed-Demîrî, Mekke’de Kadı Ebü’l-Fazl en-Nüveyrî gibi âlimlerden tahsil gördü. Memleketinde zamanının ileri gelen ilim adamları ile ve bilhassa İbn Haldûn’la uzun süre beraber bulundu. Nâsır et-Tinnîsî, İbn Arafe, Cemâl İbrâhim el-Emyûtî, Celâleddin Abdurrahman b. Ömer el-Bulkīnî gibi âlimlerden de istifade etti. İskenderiye’de birçok medresede ders veren İbnü’d-Demâmînî, Kadı Ahmed İbnü’t-Tinnîsî’nin nâibliğini yaptı. Daha sonra onunla beraber gittiği Kahire’de de bir süre aynı göreve devam etti. Ezher’de Arap dili ve edebiyatı dersleri verdi. 800 (1398) yılında Dımaşk’a geldi ve oradan hacca gitti. Hac dönüşü Kahire’deki nâiblik görevini bırakarak İskenderiye’ye döndü. Şehrin büyük bir camisinde imam-hatiplik yapmaya başladı. Ayrıca ticaretle de meşgul oldu. Borca girerek büyük bir dokuma tezgâhı kurdu. Tezgâhla birlikte evi yanınca ekonomik durumu iyice sarsıldı. Alacaklılarından kaçıp Mısır’ın Saîd bölgesine gittiyse de yakalanıp Kahire’ye getirildi. Bu sırada Kahire’de bulunan edip ve şair İbn Hicce el-Hamevî ile sır kâtibi Nâsırüddin İbnü’l-Bârizî’nin yardımları sayesinde borçlarından kurtuldu ve eski itibarına kavuştu. Memlük Sultanı el-Melikü’l-Müeyyed el-Mahmûdî tarafından Mısır’da Mâlikî kadısı olarak tayin edildi. Bazı ciddi suçlamalara mâruz kalması üzerine görevinden ayrılarak tekrar hacca gitti (819/1416). Ertesi yıl Yemen’e geçip Zebîd Camii’nde bir yıl kadar ders okuttu. Fakat burada daha fazla kalma imkânı bulamayıp Hindistan’a geçti. Hindistan’da verdiği dersler ve çalışmalarıyla kısa sürede kendini kabul ettirdi. Ancak buradaki hayatı da uzun sürmeyen İbnü’d-Demâmînî 827 Şâbanında (Temmuz 1424) Hindistan’ın Gülberge şehrinde vefat etti. Bazı kaynaklarda zehirlenerek öldürüldüğü kaydedilmektedir (Sehâvî, VII, 185; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, s. 489). İbnü’d-Demâmînî dil, edebiyat âlimi ve şair olmasının yanı sıra fıkıh, tefsir ve hadis alanlarında da söz sahibiydi.

Eserleri. 1. el-ǾUyûnü’l-ġāmize Ǿalâ ħabâya’r-Râmize (Şerĥu’l-Ħazreciyye, Şerĥu ǾArûżi’l-Ħazrecî). Ebû Muhammed Abdullah b. Osman el-Hazrecî’nin el-Ħazreciyye ve er-Râmize adlarıyla anılan aruza dair kasidesinin şerhidir. Bazı kaynaklarda iki ayrı kitap olarak gösterilen eserde Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Gırnâtî’nin er-Râmize üzerine yazdığı şerhi esas alan müellif, hocalarının aruza dair görüşleriyle kendi görüşlerini mezcetmiştir. İlk olarak kenarında Şeyhülislâm Ebû Yahyâ Zekeriyyâ el-Ensârî’nin Fetĥu Rabbi’l-beriyye bi-şerĥi’l-Ķaśîdeti’l-Ħazreciyye adlı eseriyle birlikte el-ǾUyûnü’l-fâħiretü’l-ġāmize Ǿalâ ħabâya’r-Râmize ismiyle basılan eserin (Kahire 1303) ilmî neşri el-ǾUyûnü’l-ġāmize Ǿalâ ħabâya’r-Râmize adıyla Hassânî Hasan Abdullah tarafından gerçekleştirilmiştir (Kahire 1383/1973, 1415/1994). 2. Tuĥfetü’l-ġarîb bi-şerĥi Muġni’l-lebîb. İbn Hişâm en-Nahvî’nin i‘rab ve edatlarla ilgili Muġni’l-lebîb adlı eserinin şerhidir. Bu eser Mısır’da (1305), Takıyyüddin eş-Şümünnî’nin Kitâbü’l-Munśıf mine’l-kelâm Ǿalâ Muġnî İbn Hişâm


adlı eserinin hâşiyesinde yayımlanmıştır. İbnü’d-Demâmînî’nin aynı eser üzerine bir şerhi daha vardır. Hindistan’da kaleme aldığı şerhe el-Hindiyye, Yemen’de yazdığına el-Yemeniyye adı verilmiştir. Eserin “ĶıŧǾa min Tuĥfeti’l-ġarîb” adını taşıyan bir bölümü Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde bulunmaktadır (Veliyyüddin Efendi, nr. 3002). 3. TaǾlîķu’l-ferâǿid Ǿalâ Teshîli’l-fevâǿid. İbn Mâlik et-Tâî’nin nahve dair eserinin şerhidir. 820 (1417) yılı civarında Hindistan’da öğrencilerin isteği üzerine yazılan şerh, Gucerât Sultanı I. Muzaffer’in oğlu I. Ahmed’e ithaf edilmiştir. İbnü’d-Demâmînî et-Teshîl üzerine iki şerh daha yazmıştır. Bunlardan biri noksandır; diğeri tamam olup Mısır’da kaleme alınmıştır (Keşfü’ž-žunûn, I, 406). TaǾlîķu’l-ferâǿid’in çeşitli yazmaları mevcuttur (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 1890; Nuruosmaniye Ktp., nr. 4561). 4. el-Menhelü’ś-śâfî (eş-şâfî) fî şerĥi’l-Vâfî. Muhammed b. Osman el-Belhî’nin el-Vâfî fi’n-naĥv adlı eserinin şerhi olup Gucerât Sultanı I. Ahmed’e ithaf edilmiştir (Âtıf Efendi Ktp., nr. 2573; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 1170). 5. Lemĥatü’l-Bedr. Kısa makāme türünde bir eserdir (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 720). 6. ǾAynü’l-Ĥayât. Hocası Demîrî’nin Ĥayâtü’l-ĥayevân’ının muhtasarıdır. İbnü’d-Demâmînî, eserdeki uzun kısımları özetleyerek ve gerekli ilâveleri yaparak meydana getirdiği ihtisarını 823 Şâbanında (Ağustos 1420) tamamlayıp I. Ahmed’e ithaf etmiştir. Eserin bir nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (AY, nr. 1681). 7. Nüzûlü’l-ġayŝ fî şerĥi Lâmiyyeti’l-ǾAcem. Şenferâ’nın Lâmiyyetü’l-ǾArab adlı kasidesine karşı Tuğrâî tarafından kaleme alınan Lâmiyyetü’l-ǾAcem üzerine Selâhaddin es-Safedî’nin yazdığı şerhe reddiye olup 794’te (1392) Kahire’de telif edilmiştir (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 1949; Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 932). 8. el-Meśâbîĥ Ǿale’l-CâmiǾi’ś-śaĥîĥ. Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’ine yapılan şerhlerden biri olup Gucerât Sultanı I. Ahmed adına kaleme alınmıştır. Eski nüshalarından birinin sonunda ise eserin Yemen’in Zebîd şehrinde tamamlandığı yazılıdır (Keşfü’ž-žunûn, I, 549). Şerhin İstanbul kütüphanelerinde çeşitli nüshaları vardır (meselâ bk. Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 192; Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 945, Lâleli, nr. 533). 9. Risâle laŧîfe fî baǾżi meĥâsini Dımaşķ (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 1720). 10. Kitâbü’l-Ķavâfî. Aruza dair olan eseri Muhammed b. Osman el-Belhî şerhetmiştir. 11. Cevâhirü’l-buĥûr. Yine aruzla ilgili olup Muhammed b. İbrâhim b. Lü’lü’ ez-Zerkeşî (ö. 882/1477) tarafından şerhedilmiştir. 12. Şemsü’l-Maġrib fi’l-murķıś ve’l-muŧrib. Edebî mektup örneklerinden oluşur. 13. el-Fetĥu’r-Rabbânî fi’r-red Ǿale’l-Binbânî. Hindistan âlimlerinden Binbânî’nin, müellifin el-Meśâbîĥ adlı eseriyle Teshîlü’l-fevâǿid şerhine yöneltmiş olduğu eleştirilere reddiyedir (eserlerinin yazma nüshaları için bk. GAL, II, 33; Suppl., II, 21). İbnü’d-Demâmînî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: İžhârü’t-taǾlîli’l-muġlaķ li-vücûbi ĥaźfi Ǿâmili’l-mefǾûli’l-muŧlaķ, MaǾdinü’l-cevâhir, el-Kevâkibü’l-bedriyye, Şerĥu’l-Maśdari’l-cevâhir, Mücelled fi’l-iǾrâb, MaķātiǾu’ş-şürb (hamriyyâta dair şiirler).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’d-Demâmînî, el-ǾUyûnü’l-ġāmize Ǿalâ ħabâya’r-Râmize (nşr. Hassânî Hasan Abdullah), Kahire 1415/1994; Sem‘ânî, el-Ensâb (Bârûdî), I, 487; Sehâvî, eđ-Đavǿü’l-lâmiǾ, VII, 184-187; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 66 vd.; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 488-490; Keşfü’ž-žunûn, I, 406, 549, 613, 696 vd.; II, 1135 vd., 1235, 1537, 1998; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, VII, 181; Şevkânî, el-Bedrü’ŧ-ŧâliǾ, II, 150 vd.; Serkîs, MuǾcem, I, 879 vd.; Brockelmann, GAL, II, 32-33, 172; Suppl., I, 440; II, 21, 171; Ziriklî, el-AǾlâm, VI, 282 vd.; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, IX, 115.

M. Reşit Özbalıkçı