İBN ZERB

(ابن زرب)

Ebû Bekr Muhammed b. Yebkā b. Zerb el-Kurtubî (ö. 381/991)

Mâlikî fakihi.

8 Ramazan 317 (15 Ekim 929) tarihinde doğdu. Ebû Muhammed Kāsım b. Asbağ el-Beyyânî ve Muhammed b. Abdullah b. Ebû Düleym’den hadis dinledi. Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed el-Lü’lüî ve Ebû İbrâhim İshak b. İbrâhim b. Meserre et-Tücîbî’den fıkıh okudu. Tahsil için seyahat yapmadığı gibi hadis rivayetiyle de meşgul olmadı. Özellikle re’y konusundaki ka-biliyetiyle tanındı ve devrinde Mâlikî fıkhının otoritesi haline geldi. Ebû Bekir Muhammed b. İshak b. Süleym’in kadılığı döneminde çeşitli kazâî meselelerin halli hususunda görüşlerine başvurulurdu. Muhammed b. İshak’ın vefatından sonra II. Hişâm’ın hilâfeti döneminde Kurtuba (Cordoba) kādılcemâası oldu (25 Cemâziyelâhir 367 / 7 Şubat 978) ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. Daha önce ticaretle meşgul olan İbn Zerb, kadılığa tayininden sonra Kurtuba ileri gelenlerini toplayarak mal varlığını ibraz etti. Kadılığı süresince verdiği âdil hükümlerle hem idarecilerin hem halkın sevgi ve saygısını kazandı.

İbn Zerb, İbn Meserre’nin sözde Empedokles felsefesi, Yeni Eflâtunculuk, Mu‘tezile ve Bâtınîlik izleri taşıdığı söylenen akîdesini benimseyenlerin belirlenmesi ve bunların tövbe ettirilmesi hususunu ısrarla takip etti. Onun tâbilerinden olduğu tesbit edilenler huzuruna getirilerek tövbe ettirildiği gibi ona ait kitaplar da toplatılarak yaktırıldı (350/961). Fıkıhtan başka matematik, Arap dili ve edebiyatı sahalarında da yetişen İbn Zerb üstün bir hitabet kabiliyetine sahipti. Cuma, bayram ve yağmur duası hutbelerini farklı üslûplarla irat ettiği kaydedilir. Resmî görevi yanında telif ve öğretim faaliyetleriyle de meşgul oldu ve aralarında İbnü’l-Hazzâ, Ebü’l-Velîd İbnü’s-Saffâr, Ebü’l-Abbas İbn Zekvân’ın da bulunduğu birçok talebe yetiştirdi. Zühd ve takvâ sahibi bir âlim olan İbn Zerb 12 Ramazan 381 (22 Kasım 991) tarihinde vefat etti ve Kureyş Kabristanı’na defnedildi.

İbn Zerb’in Mâlikî fıkhına dair el-Ħiśâl adlı eserinin bir nüshası Madrid’de Bibliotecea National’de bulunmaktadır (Robles, nr. 38). er-Red Ǿalâ İbn Meserre adlı eserinin ise günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Faradî, Târîħu Ǿulemâǿi’l-Endelüs (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire-Beyrut 1410/1989, II, 775-776; Humeydî, Ceźvetü’l-muķtebis (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1410/1989, I, 162-163; Kādî İyâz, Tertîbü’l-medârik, II, 630-633; İbn Hayr, Fehrese, s. 246; Dabbî, Buġyetü’l-mültemis, I, 189; Zehebî, el-Ǿİber, II, 160; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, III, 975; Safedî, el-Vâfî, V, 183; Nübâhî, Târîħu ķuđâti’l-Endelüs, Beyrut 1403/1983, s. 13, 77-81, 151-152, 188, 199; İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müźheb, s. 268-269; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 260; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 101-102; F. Guillen Robles, Catálogo de los manuscritos arabes existentes en la Biblioteca Nacional de Madrid, Madrid 1889, nr. 38; Suter, Die Mathematiker, s. 68; Îżâĥu’l-meknûn, II, 292; Mahlûf, Şeceretü’n-nûr, I, 100; Ziriklî, el-AǾlâm, VII, 360; A. G. Palencia, Târîħu’l-fikri’l-Endelüsî (trc. Hüseyin Mûnis), Kahire 1955, s. 330; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, XII, 97-98; Hasan Yûsufî Eşkûrî, “İbn Zerb”, DMBİ, III, 620-621.

Cengiz Kallek