İBN VEKΑ

(ابن وكيع)

Ebû Muhammed el-Hasen b. Alî b. Ahmed b. Muhammed ed-Dabbî el-Âtıs et-Tinnîsî (ö. 393/1003)

Şair, edip ve tenkitçi.

306 (918) yılında Mısır’ın Dimyat yakınındaki Tinnîs (Buhayretülmenzile) şehrinde doğdu. Varlıklı ve kültürlü bir ailenin çocuğudur. Aħbârü’l-ķuđât ve tevârîħihim adlı eserin müellifi olan ve Vekî‘ diye anılan büyük dedesi Ebû Bekir Muhammed b. Halef fıkıh, Arap dili ve edebiyatı, şiir ve tarih âlimi olup Ahvaz’da ve bazı şehirlerde kadılık yapmıştı. Babası da dil ve ahbâr âlimiydi. Ailesinin, büyük dedesi Vekî‘in Bağdat’ta vefatından sonra Mısır’a göç etmiş olabileceği kaydedilmektedir. İbn Vekî‘in hocaları hakkında bilgi bulunmamaktadır. Kendisi sadece Ebü’l-Hasan Ali b. Ahmed el-Mühellebî’nin adını zikretmektedir (el-Münśıf li’s-sâriķ, s. 133, 270). Bilgisini ve kültürünü arttırmak için Şam ve Irak’a gidip buralarda çeşitli âlimlerle görüşen ve onların derslerine devam eden İbn Vekî‘in Hz. Ali hakkında yazdığı şiirlerden mutedil bir Şiî olduğu anlaşılmaktadır. 7 Cemâziyelevvel 393’te (14 Mart 1003) Tinnîs şehrinde vefat etti ve orada defnedildi.

İbn Vekî‘, çiçek ve şarap tasvirlerinin önemli yer tuttuğu şiirlerinde tevazu, hoşgörü, israf, kibir, kıskanç arkadaştan uzaklaşma, sır saklama, kanaat ve yolculuğun faydaları gibi konuları da işlemiştir. Şiirleri güzel teşbihlerle dolu olup teşbih konusunda belâgat kitaplarında şiirlerinden çok sayıda örnek verilmiştir (Dîvan, neşredenin girişi, s. 12-13). Seâlibî onun ilmi, sanatı ve şahsiyetiyle çok etkileyici bir insan olduğunu söyler (Yetîmetü’d-dehr, I, 434).

Eserleri. 1. Kitâbü’l-Münśıf. İbn Vekî‘ şairliğinden çok Mütenebbî’nin şiirlerinin eleştirisine dair kaleme aldığı bu eseriyle tanınır. Eserin adını el-Münśıf koyduğu halde eleştirilerinde son derece sübjektif davranmış, en küçük benzerlikleri bile intihal olarak değerlendirmiştir. Eseri Muhammed Rıdvân ed-Dâye el-Münśıf fî naķdi’ş-şiǾr ve beyâni seriķāti’l-Mütenebbî ve müşkili şiǾrihî (Dımaşk 1981), Muhammed Yûsuf Necm Kitâbü’l-Münśıf li’s-sâriķ ve’l-mesrûķ minhü fî ižhâri seriķāti Ebi’ŧ-Ŧayyib el-Mütenebbî (Küveyt 1984; I-II, Beyrut 1992), Hammûdî Zeynüddin Abdülmeşhedânî el-Münśıf fi’d-delâleti Ǿalâ seriķāti’l-Mütenebbî (Beyrut 1993) adıyla yayımlamışlardır. İbn Cinnî, bu kitaba en-Naķż Ǿalâ İbn VekîǾ fî şiǾri’l-Mütenebbî ve taħtiǿetihî adıyla bir reddiye yazmıştır. 2. Dîvân. İbn Hallikân İbn Vekî‘in hacimli bir divanı olduğunu söyler (Vefeyât, II, 104). Ancak bu divanın tamamı günümüze intikal etmemiştir. Hüseyin Nassâr, şairin şiirlerinden 630 beyitlik bir kısmı çeşitli kaynaklardan derleyerek İbn VekîǾ şâǾirü’z-zehri ve’l-ħamr adıyla neşretmiştir (Kahire 1953). Tunus Dârü’l-kütübi’l-vataniyye’de bulunan (nr. 8243) ve müellifi belli olmayan ǾÖźrü’l-ħalîǾ bi-şiǾri İbn VekîǾ adlı yazma Hüseyin Nassâr’ın yayımladığı şiirlerden 300 beyit daha fazlasını içermektedir. Hilâl Nâcî’nin Dîvânü el-Ĥasan b. ǾAlî eđ-Đabbî eş-Şehîr bi-İbni VekîǾ et-Tinnîsî adıyla yayımladığı eserde ise (Beyrut 1411/1991) 1200’den fazla beyit bulunmaktadır. 3. Âdâbü’l-muĥibbîn ve nüzhetü’l-Ǿâşıķīn. İbn Vekî‘ ve başka şairlere ait aşk ve gazel şiirlerinden oluşan eserin bir nüshası el-Methafü’l-Irâkī’de bulunmaktadır (Nakşibendî, nr. 16). Eserin Tunus Âşûriyye Kütüphanesi’nde de 463 (1071) istinsah tarihli bir yazmasının bulunduğu kaydedilmektedir. 4. Ķaśîde (Brockelmann, GAL, I, 91).

İbn Vekî‘in kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-İħvân (Îżâĥu’l-meknûn, II, 264; İbn Hallikân, Mekkî b. Ebû Tâlib’in bu eserden seçmeler yaparak Münteħabü Kitâbi’l-İħvân adıyla bir eser yazdığını kaydeder [Vefeyât, V, 276]); Baĥrü’l-evhâm (Keşfü’ž-žunûn, I, 224).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Vekî‘, Dîvân (nşr. Hilâl Nâcî), Beyrut 1411/1991, neşredenin girişi, s. 7-19; a.mlf., el-Münśıf fî naķdi’ş-şiǾr ve beyâni seriķāti’l-Mütenebbî (nşr. Muhammed Rıdvân ed-Dâye), Dımaşk 1981, neşredenin girişi, s. 5-18; a.mlf., el-Münśıf li’s-sâriķ ve’l-mesrûķ (nşr. Muhammed Yûsuf Necm), Beyrut 1992, s. 133, 270, neşredenin girişi, I, a-Å; a.mlf., el-Münśıf fi’d-delâleti Ǿalâ seriķāti’l-Mütenebbî (nşr. Hâmmûdî Zeynüddin Abdülmeşhedânî), Beyrut 1993, neşredenin girişi, I, 15-54; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 127; Seâlibî, Yetîmetü’d-dehr, I, 434-435; İbn Reşîk el-Kayrevânî, el-ǾUmde (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1972, II, 281; Hatîb, Târîħu Baġdâd, V, 236-237; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XII, 64; İbn Hallikân, Vefeyât, II, 104-107; V, 276; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVII, 64; Safedî, el-Vâfî, III, 43-44; Yâfiî, Mirǿâtü’l-cenân, II, 445-446; İbn Kesîr, el-Bidâye, XI, 130; Keşfü’ž-žunûn, I, 224; II, 1862; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, II, 343-344; Brockelmann, GAL, I, 91-92; Suppl., I, 147; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 273; ; Îżâĥu’l-meknûn, II, 264; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, III, 248-249; Ömer Ferruh, Târîħu’l-edeb, II, 581-583; AǾyânü’ş-ŞîǾa, V, 160-165; Ziriklî, el-AǾlâm (Fethullah), II, 201; İhsan Abbas, Târîħu’n-naķdi’l-edebî Ǿinde’l-ǾArab, Amman 1986, s. 294-312; Ebû Muhammed Vekîlî, “İbn VekîǾ”, DMBİ, V, 86-87.

Musa Yıldız