İBN KEYSÂN

(ابن كيسان)

Ebü’l-Hasen Muhammed b. Ahmed b. İbrâhîm (Muhammed) b. Keysân en-Nahvî el-Bağdâdî (ö. 320/932 [?])

Dil, edebiyat, tefsir ve hadis âlimi.

Bağdat’ta doğdu ve orada yaşadı. Bazı lehçelerde “hile, ihanet” anlamına gelen Keysân kelimesi kendisinin, babasının veya dedesinin adı ya da lakabıdır. İbnü’n-Nedîm bu kişinin nahiv âlimi olduğunu, ancak dalgınlığından dolayı rivayetlerine pek güvenilmediğini söyler. Aynı vasıf Halîl b. Ahmed, Ebû Ubeyde et-Teymî ve Halef el-Ahmer’in öğrencisi olan ve Keysân en-Nahvî diye bilinen Horasan asıllı Ebû Süleyman Muarref b. Dehsem (Dehşem / Dirhem) el-Hüceymî için de geçmektedir. İbn Keysân’ın soyunun bu şahsa dayanması, dolayısıyla aslen Horasanlı olması kuvvetle muhtemeldir.

Keskin bir zekâya, güçlü bir muhakeme ve hâfızaya sahip olan İbn Keysân, değişik kültürlere olan merakı sebebiyle önce Kûfe dil mektebinin öncüsü Sa‘leb’in derslerine devam etti. Ondan Kûfe nahvini öğrendikten sonra Basra dil


mektebi lideri Müberred’in derslerini takip ederek iki mektebin görüşlerini ve aralarındaki ihtilâflı meseleleri öğrenme imkânı buldu. Bu mekteplerin görüşlerini uzlaştıran şiir râvisi, dil, lugat ve ahbâr âlimi Ebû Amr Bendâr b. Abdülhamîd el-Kerhî el-İsfahânî’den istifade etti (Süyûtî, I, 476).

Hatîb el-Bağdâdî gibi bazı müellifler İbn Keysân’ın vefat tarihini 10 Zilkade 299 (28 Haziran 912) olarak kaydetmişlerdir. Ebû Gālib el-Mağribî ise Ebû Hayyân et-Tevhîdî ile (ö. 414/1023) Ebû İshak es-Sâbî’nin (ö. 384/994) onun derslerine devam etmelerini ve ondan nakillerde bulunmalarını dikkate alarak 320 (932) yılında öldüğünü söyler. Yâkūt er-Rûmî de bu görüşü desteklemektedir (MuǾcemü’l-üdebâǿ, XVII, 141).

Eserlerinde nahiv kavramlarının tanımı üzerinde duran, ayrıca hem nahivcilerin hem mantıkçıların tanımlarına yer veren İbn Keysân’ın iyi bir mantık bilgisine sahip olduğu ve kelâm âlimlerinin yöntemlerinden etkilendiği anlaşılmaktadır. İbn Keysân, Sa‘leb’in Kûfe ve Basra dil mektepleri arasındaki ihtilâflı meselelere dair İħtilâfü’n-naĥviyyîn’inden sonra yazılan ilk eser olan Kitâbü’l-Mesâǿil Ǿalâ meźhebi’n-naĥviyyîn mimma’ħtelefe fîhi’l-Baśriyyûn ve’l-Kûfiyyûn adlı eserini kaleme almış, bir mektep anlamında Kûfiyyûn tabiri ilk defa onun tarafından kullanılmıştır. Kıraat âlimi Ebû Bekir İbn Mücâhid, İbn Keysân’ın nahiv ilmini Basra ve Kûfe mektebinin önderleri olan Müberred ve Sa‘leb’den daha iyi bildiğini söyler (Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâǿ, s. 235). İbn Keysân, Basra mektebinin en büyük ürünü olan Kitâbü Sîbeveyhi’yi takdir etmekle birlikte kendi zamanına göre dil ve terminoloji bakımından onu yetersiz bulur. Derslerinde her iki mektebin görüşlerine de yer veriyor ve büyük bir dinleyici kitlesi tarafından takip ediliyordu. Ebû Hayyân et-Tevhidî’nin belirttiğine göre mühim ve müşkil meselelerin ele alındığı bu derslerden daha faydalı bir ders olamazdı. Başta Ebü’l-Kāsım ez-Zeccâcî olmak üzere Ebû Bekir el-Askerî, Ebû Bekir eş-Şeybânî gibi birçok talebe yetiştiren İbn Keysân’ın nahiv üzerine çağdaşlarıyla tartışmalar yaptığı bilinmektedir. Müberred ve Sa‘leb ile yapmış olduğu tartışmalar öğrencisi Zeccâcî’nin Mecâlisü’l-Ǿulemâǿı ile Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin Teźkiretü’n-nüĥât’ı gibi eserlerde yer almaktadır.

İbn Keysân’ın görüşleri, Basra ve Kûfe mektepleri arasında orta bir yol tuttuğu için Bağdat uzlaştırmacı ve seçmeci dil mektebinin ilk temsilcisi sayılan Ahfeş el-Evsat’ın görüşleriyle benzerlik arzeder. Çoğunlukla Kûfe dil mektebinin, bazan da Basralılar’ın görüşlerini takip etmekle birlikte şâz kıraat ve rivayetlere dayanan şâz kıyasa da yer vererek kendine has bir kıyas yöntemi kullanmıştır.

Biyografi yazarları, Ebû Bekir Muhammed İbn Şukayr ve Ebû Bekir İbnü’l-Hayyât (ö. 320/932) gibi İbn Keysân’ın da nahivde hangi mektebe mensup olduğu konusunda ihtilâf etmişlerdir. Zeccâcî, bu dil âlimlerinden “iki dil mektebini birleştirenler” diye söz ederken (el-Îżâĥ, s. 79) Sîrâfî onları “iki mektebi birbirine katanlar” olarak nitelemiş, ancak İbn Keysân’ı Basrî saymıştır (Aħbârü’n-naĥviyyîne’l-Baśriyyîn, s. 113-114). Brockelmann da bu kanaattedir. Ebû Bekir ez-Zübeydî, İbn Keysân’ı hem Basrî hem Kûfî nisbeleriyle anmakla birlikte ona Kûfe nahivcilerinin altıncı tabakasında yer vermiştir. Muhammed b. Ahmed el-Ezherî de Zübeydî’ye uyarak İbn Keysân’dan yaptığı rivayetlere, “Kûfiyyûn’dan İbn Keysân der ki” ifadesiyle başlamıştır.

İbn Keysân’ın lugata dair görüşleri başta Ebû Ali el-Kālî’nin el-BâriǾı, Ezherî’nin Tehźîbü’l-luġa’sı, Cevherî’nin eś-Śıĥâĥ’ı, İbnü’l-Haddâd el-Vâdîâşî’nin el-EfǾâl’i, Radıyyüddin es-Sâgānî’nin et-Tekmile’si ile İbn Manzûr’un Lisânü’l-ǾArab’ı olmak üzere başlıca lugat kitaplarında yer alır. Bunlar arasında i‘rab, nahiv, ta‘lîl ve sarfla ilgili açıklamaların belli bir ağırlıkta olduğu görülmektedir.

Eserleri. İbn Keysân’ın nahiv, lugat, şiir ve edebiyat, kıraat, tefsir, Kur’an ve hadis ilimlerine dair çok sayıda eser kaleme aldığı belirtilmektedir; ancak bunların pek azı zamanımıza ulaşabilmiştir. 1. el-Muvaffaķī fi’n-naĥv. Abbâsî Emîri Muvaffak-Billâh için kaleme alınan eser nahiv ve sarfa dair olup Abdülhüseyin el-Fetlî ile Hâşim Tâhâ Şilâş tarafından neşredilmiştir (el-Mevrid, IV/2 [Bağdad 1975], s. 103-124). 2. el-Mesâǿil Ǿalâ meźhebi’n-naĥviyyîn mimma’ħtelefe fîhi’l-Baśriyyûn ve’l-Kûfiyyûn (İbnü’n-Nedîm, s. 370; Yâkūt, XVII, 139). Kitâbü İħtilâfi’l-Baśriyyîn ve’l-Kûfiyyîn (İbnü’l-Kıftî, III, 59), Kitâbü Ma’ħtelefe’l-Baśriyyûn ve’l-Kûfiyyûn fîh (Keşfü’ž-žunûn, II, 1455) adlarıyla da kaydedilen eserin bazı bölümleri zamanımıza ulaşmıştır (“Mesǿele fi’l-Ǿaŧf Ǿalâ Ǿâmileyn, Mesǿeletü ‘cevârin’ ve ‘ġavâşin’”, [Köprülü Ktp., nr. 1393/7, vr. 58b-63b]; “Mesǿele mine’l-fıķh taĥtâcü ile’n-naĥv” [Köprülü Ktp., nr. 1393/8, vr. 67b-68b]). 3. Şerĥu(s-SebǾı)’ŧ-ŧıvâl(i’l-câhiliyyât). Berlin Staatsbibliothek’te bulunan nüshada İmruülkays, Tarafe, Amr b. Külsûm, Antere ve Züheyr’e ait beş muallakanın şerhi mevcuttur. Bunlar kısmen eksik olduğu gibi Lebîd ile Hâris b. Hillize’nin muallakaları bu nüshada mevcut değildir. Ayrıca Antere ve Züheyr’in muallakalarının İbn Keysân tarafından değil Müberred’in öğrencisi ve Sa‘leb’in hocası Ebû Ahmed el-Cerîrî tarafından 280’de (893) şerhedilmiş olduğu yazılıdır. Ebû Ca‘fer Muhammed b. Nasr b. Gālib el-Gālibî’nin bizzat İbn Keysân’dan dinlediği şerh tarihî konuları da ele almakla birlikte dil ağırlıklıdır (Ahlwardt, VI, 513, nr. 7440). Amr b. Külsûm muallakasının şerhi Ibn Kaisān’s Kommentar zur MoǾallaqa des ǾAmr Ibn Kulŧūm adıyla Max Schlössinger (München 1902, ayrıca bk. ZA, sy. 16 [1902], s. 15-64) ve Şerĥu MuǾallaķat ǾAmr b. Külŝûm adıyla Muhammed İbrâhim el-Bennâ (Kahire 1980), MuǾallaķātü İmruǿülķays şerhi de “Des Ibn Kaisān Kommentar zur MuǾallaķa des Imruǿulķais” adıyla Fritz Leon Bernstein tarafından (Strasburg 1913, ayrıca ZA, sy. 29 [1914-1915], s. 1-77) yayımlanmıştır. 4. Telķībü’l-ķavâfî ve telķībü ĥarekâtihâ. Cürźetü’l-ĥâŧib ve tuĥfetü’ŧ-ŧâlib’de (nşr. W. Wright, Leiden 1852), Opuscula Arabica (Leiden 1859) ve Mecelletü’l-CâmiǾati’l-Müstanśıriyye (nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî, sy. 2, Bağdad 1971) dergilerinde neşredilmiştir. 5. (Kitâbü)’l-Meśâbîĥ fî tefsîri’l-Ķurǿâni’l-Ǿažîm (Kitâbü Meśâbîĥi’l-Kitâb). Dublin (İrlanda) Chester Beatty Library’de bir nüshası bulunan eserin (GAS, I, 48; EI² [Fr.] Suppl., s. 390) dil ağırlıklı olmayıp âyetlerin fıkhî yönden


tefsiri mahiyetinde olması İbn Keysân’a nisbeti konusunda şüphe uyandırmıştır (Arberry, III, 19, nr. 3538). Pellat, bu eserin Şiî Vezir Ebü’l-Kāsım Hüseyin b. Ali el-Mağribî’ye (ö. 418/1027) ait olabileceğini ileri sürmektedir (EI2 (Fr.) Suppl., s. 390). Eser üzerinde U. Y. İsmâil tarafından A Critical Edition of al-Maśābīĥ fī Tafsīr al-Qurǿān al-ǾAžīm Attributed to Ibn Kaysān en-Naĥvī adıyla doktora tezi hazırlanmıştır (1979, Manchester). 6. (Kitâbü) Meśâbîĥu’l-küttâb (İbnü’n-Nedîm, s. 370). İbn Kuteybe’nin Edebü’l-kâtib’i gibi kompozisyon kurallarına dairdir. Eseri Meśâbîĥu’l-Kitâb olarak kaydetmek suretiyle Kitâbü Sîbeveyhi ile veya Kur’an’la (kıraat ve tefsir) ilgili görenler de vardır. 7. el-Farķ beyne’s-sîn ve’ś-śâd Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunan (Koğuşlar, nr. 1096/41, vr. 256b-257b) Fevâǿid ġarîbe mülaħħaśa min Kitâbi’l-Farķ beyne’s-sîn ve’ś-śâd başlıklı risâle bu eserden bir parça olmalıdır. 8. Ġalaŧu Edebi’l-kâtib. İbn Kuteybe’nin Edebü’l-kâtib’inin eleştirisine dairdir. 9. el-Müheźźeb fi’n-naĥv. Bir nüshası Kahire’de Muhammed Atıyye el-Kehrebâî özel kütüphanesinde bulunmaktadır (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. GAS, IX, 159-160).

İbn Keysân’ın kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: el-Emâlî (Zeccâcî’nin İştiķāķu esmâǿillâh adlı eserinin kaynaklarındandır); el-Burhân; Ĥaddü (Kitâbü)’l-FâǾil ve’l-mefǾûli bih; el-Ĥaķāǿiķ; (Kitâbü)’ş-Şâźânî fi’n-naĥv; el-Kâfî fi’n-naĥv; (Kitâbü)’l-Muħtâr (fî Ǿileli’n-naĥv) [(Kitâbü)Ǿİleli’n-naĥv] (üç cilt olduğu kaydedilen eser, müellifin Kûfe dil mektebinin görüşlerinin hüccet ve illetlerini beyan ettiği kitabı olmalıdır); Muħtaśarü’n-naĥv (el-Muħtaśar fi’n-naĥv); Kitâbü’l-Hicâ (ve’l-ħaŧ); (Kitâbü)’l-Lâmât; (Kitâbü)’l-Maķśûr ve’l-memdûd; (Kitâbü)’l-Müźekker ve’l-müǿenneŝ; (Kitâbü)’t-Taśârîf; MeǾâni’l-Ķurǿân (el-ǾAşerât); (Kitâbü)’l-Ķırâǿât; (Kitâbü)’l-Vaķf ve’l-ibtidâǿ; Ġarîbü’l-ĥadîŝ. İbrâhim el-Bennâ İbn Keysân en-Naĥvî: ĥayâtühû, âŝâruhû, ârâǿüh (Kahire 1395/1975), Ali Mezher el-Yâsirî, Ebü’l-Ĥasan b. Keysân: ârâǿühü’n-naĥviyye (Bağdad 1399) adıyla birer eser yazmış, Muhammed b. Hammûd ed-Da‘cânî de İbn Keysân en-Naĥvî adıyla yüksek lisans çalışması hazırlamıştır (1398/1978, Câmiatü Ümmi’l-kurâ külliyyetü’ş-şerîa [Mekke]).

BİBLİYOGRAFYA:

Zeccâcî, el-Îżâĥ fî Ǿileli’n-naĥv (nşr. Mâzin el-Mübârek), Beyrut 1406/1986, s. 50, 79, 132; a.mlf., Mecâlisü’l-Ǿulemâǿ (nşr. Abdüsselâm M. Hârûn), Küveyt 1962, tür.yer.; Ebü’t-Tayyib el-Lugavî, Merâtibü’n-naĥviyyîn (nşr. M. Ebü’l-Fazl), Kahire 1375/1955, s. 87-88; Sîrâfî, Aħbârü’n-naĥviyyîne’l-Baśriyyîn (nşr. M. İbrâhim el-Bennâ), Kahire 1405/1985, s. 113-114; İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Şüveymî), s. 173, 227, 369-370, 374; Ebû Hayyân et-Tevhîdî, el-İmtâǾ ve’l-müǿânese (nşr. Ahmed Emîn - Ahmed ez-Zeyn), Kahire 1373/1953, III, 6; İbn Mis‘ar et-Tenûhî, Târîħu’l-Ǿulemâǿi’n-naĥviyyîn (nşr. Abdülfettâh M. el-Hulv), Cîze 1412/1992, s. 51-52; Kemâleddin el-Enbârî, el-İnśâf fî mesâǿili’l-ħilâf beyne’n-naĥviyyîne’l-Baśriyyîn ve’l-Kûfiyyîn (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Kahire 1389, tür.yer.; a.mlf., Nüzhetü’l-elibbâǿ (nşr. M. Ebü’l-Fazl), Kahire 1386/1967, s. 64, 69, 235; Yâkūt, MuǾcemü’l-üdebâǿ, XVII, 137-141; İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, III, 57-59; Radî el-Esterâbâdî, Şerĥu’l-Kâfiye, İstanbul 1305, tür.yer.; Ebû Hayyân el-Endelüsî, Teźkiretü’n-nüĥât (nşr. Afîf Abdurrahman), Beyrut 1406/1986, tür.yer.; a.mlf., İrtişâfü’đ-đarab min lisâni’l-ǾArab (nşr. Mustafa Ahmed en-Nemmâs), Kahire 1417/1997, tür.yer.; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 136, 329-330; Safedî, el-Vâfî, II, 31-32; Süyûtî, HemǾu’l-hevâmiǾ şerĥu CemǾi’l-cevâmiǾ, Kahire 1949, tür.yer.; a.mlf., Buġyetü’l-vuǾât, I, 18-19; Keşfü’ž-žunûn, II, 1455; Abdülkādir el-Bağdâdî, Ħizânetü’l-edeb, tür.yer.; Ahlwardt, Verzeichnis, VI, 513, nr. 7440; Brockelmann, GAL, I, 110; Suppl., I, 171; Hâlid el-Ezherî, et-Taśrîĥ Ǿale’t-Tavżîĥ, Kahire1954, tür.yer.; A. J. Arberry, The Chester Beatty Library A Hand List of the Arabic Manuscripts, Dublin 1958, III, 19, nr. 3538; Sezgin, GAS, I, 48; IX, 158-160; Şevkī Dayf, el-Medârisü’n-naĥviyye, Kahire 1968, s. 246-251; Ebû Bekir ez-Zübeydî, Ŧabaķātü’n-naĥviyyîn ve’l-luġaviyyîn (nşr. M. Ebü’l-Fazl), Kahire 1392/1973, s. 153; Saîd el-Efgānî, Min Târîħi’n-naĥv, Beyrut 1398/1978, s. 91, 94; Ali Mezher el-Yâsirî, Ebü’l-Ĥasan b. Keysân: ârâǿühü’n-naĥviyye, Bağdad 1399, tür.yer.; Abdülkerîm Cevâd Kâzım ez-Zebîdî, Dirâse naĥviyye, Cidde 1403/1983, s. 176; Mahmûd Hüseynî, el-Medresetü’l-Baġdâdiyye, Beyrut 1407/1986, tür.yer.; Muhtâr Ahmed Deyre, Dirâse fi’n-naĥvi’l-Kûfî, Beyrut 1411/1991, tür.yer.; H. Fleisch, “Ibn Kaysān”, EI² (Fr.), III, 844; Ch. Pellat, “Ibn Kaysān”, a.e. Suppl., s. 389-390.

İsmail Durmuş