İBN HAYR

(ابن خير)

Ebû Bekr Muhammed b. Hayr b. Ömer el-İşbîlî (ö. 575/1179)

Hadis hâfızı, kıraat ve Arap dili âlimi.

28 Ramazan 502’de (1 Mayıs 1109) İşbîliye’de (Sevilla) doğdu. Mağrib’deki Eme dağına nisbetle Emevî, Berberî Lemtûne kabilesine nisbetle Lemtûnî diye de anılır.


İlme yönelmesini sağlayan ilk hocası İşbîliye hatibi ve kadısı, kıraat âlimi Ebü’l-Hasan Şüreyh b. Muhammed onun yetişmesinde etkili oldu. İbn Hayr yaklaşık on altı yaşından itibaren İşbîliye’deki âlimlerden ders aldı; daha sonra Bâce (Beja), Kurtuba (Cordoba), Meriye (Almeria), Şilb (Silves) ve Cezîretülhadrâ (Algeciras) gibi ilim ve kültür merkezlerine seyahatler yaparak tanınmış âlimlerle görüştü ve kendilerinden semâ, icâzet, münâvele ve mükâtebe yoluyla faydalandı. Kadı İbnü’l-Bâcî, Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, İbn Hubeyş, Kadı İbn Bakī, Ebü’l-Hasan İbn Mugīs, Kādî İyâz, Ruşâtî, İbn Atıyye el-Endelüsî, Silefî ve Mâzerî onun hocalarından bazılarıdır. Talebeleri arasında İbn Dihye el-Kelbî, İbn Vâcib ve kız kardeşinin oğlu olan Tunuslu muhaddis Ebü’l-Hüseyin İbn Serrâc bulunmaktadır. 573 (1177) yılında valinin isteği üzerine Kurtuba Ulucamii imamlığına tayin edilen İbn Hayr, 4 Rebîülevvel 575’te (9 Ağustos 1179) Kurtuba’da vefat etti ve evinin bahçesine gömüldü. Muhtemelen vasiyeti üzerine daha sonra kabri İşbîliye’ye nakledilmiştir.

Hadis, kıraat, Arap dili ve edebiyatı sahalarında iyi yetişen İbn Hayr, dikkatli bir okuyucu ve titiz bir araştırmacı olması ile de şöhret kazanmıştır. Okuduğu eserleri inceleyip sayfa kenarlarına notlar düşmesi, vefatından sonra kütüphanesinin rayicin çok üstünde bir fiyatla satılmasına sebep olmuştur. Fas’taki Karaviyyîn Kütüphanesi’nde bulunan bir Śaĥîĥ-i Müslim nüshasının onun kütüphanesinden intikal ettiği bilinmekte ve bu nüshanın sayfa kenarlarına nâdir kullanılan kelimelerle bazı lafızların açıklamasını yazdığı görülmektedir (Abdülhay el-Kettânî, I, 385).

İbn Hayr’ın günümüze ulaşan tek eseri Fehresetü mâ revâhü Ǿan şüyûħihî mine’d-devâvîni’l-muśannefe fî đurûbi’l-Ǿilm ve envâǾi’l-maǾârif adını taşımaktadır. Müellifin hocalarından okuduğu veya icâzet yoluyla rivayet hakkını elde ettiği çeşitli ilimlere dair kitapların konularına göre düzenlenmiş katalogu olan eserde tanıtılan kitapların sayısı 1400, Francisco Codera y Zaidin ve Julian Ribera y Tarrago’ya göre ise 1040 kadardır. Uzunca bir girişle başlayan Fehrese’de ilim öğrenmenin ve hocanın ehemmiyeti, ilmin metotları, haberleri senedleriyle birlikte tesbit etmenin önemi ve bu hususta göz önünde bulundurulması gereken hususlar hakkında bilgi verilmekte, ardından müellifin rivayet iznini aldığı eserlerin rivayet zinciriyle birlikte ayrıntılı bir tasnifi yapılmaktadır. Bu eserler Kur’an ilimleri, hadis ve hadis ilimleri, siyer ve tabakat, ensâb, Mâlikî fıkhı, akaid ve usûl-i fıkıh, rüya tabiri, zühdiyyât, nahiv, lugat, âdâb, şiir ve diğer edebî türlere dair kitaplar ve bunların fihristleridir. Eserin sonunda müellifin hocalarının listesi kaydedilmektedir.

İbn Hayr, fihrist yazma çığırının öncülerinden olan İbnü’n-Nedîm’den iki asır sonra bu geleneği Batı İslâm dünyasında yeniden geliştirmiş, diğer kaynaklarda yer almayan bazı eserlerin tanınmasını sağlamış, Doğu İslâm ülkelerinde yazılan eserlerin ne zaman ve kim tarafından Endülüs’e getirildiğini tesbit etmiştir. Ancak kendi devrinde revaçta olan bütün ilim dallarına ait eserleri tanıtan İbnü’n-Nedîm’den farklı olarak eserini hadisçi metoduyla ve hadis kaynaklarına ağırlık vererek kaleme almıştır.

Fehrese, ilk defa İspanyol şarkiyatçısı Francisco Codera y Zaidin ve talebesi Julian Ribera y Tarrago tarafından Escurial Library’deki nüshası esas alınarak yayımlanmıştır (I-II, Saragossa 1894-1895). Daha sonra Keşfü’ž-žunûn’un sonunda (Leipzig 1935) ve Züheyr Fethullah tarafından, Codera-Tarrago neşrinin Latince önsözü Arapça’ya çevrilip metin tekrar gözden geçirilerek Beyrut’taki el-Mektebetü’t-Ticârî, Bağdat’taki Mektebetü’l-Müsennâ ve Kahire’deki Müessesetü’l-Hancî yayınevlerinin ortaklaşa katkılarıyla basılmış (baskı yeri yok, 1382/1963), ardından İbrâhim el-Ebyârî’nin önsözü ve tashihiyle tekrar neşredilmiştir (Kahire-Beyrut 1410/1989).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Hayr, Fehrese, neşredenlerin girişi, s. v-s.; a.e. (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1989, neşredenin girişi, I, 7-18; Tâcü’l-Ǿarûs, “ħyr” md.; İbnü’l-Ebbâr, et-Tekmile (nşr. F. Codera), Madrid 1886, I, 240-242; Zehebî, Teźkiretü’l-ĥuffâž, IV, 1366; a.mlf., AǾlâmü’n-nübelâǿ, XXI, 85-86; a.mlf., MaǾrifetü’l-ķurrâǿ (Altıkulaç), III, 1069-1070; Safedî, el-Vâfî, III, 51; İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-nihâye, II, 139; Süyûtî, Buġyetü’l-vuǾât, I, 102; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, IV, 252; Serkîs, MuǾcem, I, 450; Brockelmann, GAL, I, 658; Ziriklî, el-AǾlâm, IV, 252; Fuat Sezgin, Buhârî’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar, İstanbul 1956, s. 42, 112, 168; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 137-138; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, I, 384-385, ayrıca bk. İndeks; MaǾa’l-Mektebe, s. 76-77; Sâlihiyye, el-MuǾcemü’ş-şâmil, II, 315; V, 57; Ch. Pellat, “Ibn Қћayr al-Iѕћbīlī”, EI² (Fr.), III, 861; Muhammed Mehdî Müezzin-i Câmî, “İbn Ħayr”, DMBİ, III, 472-473; M. Yaşar Kandemir, “Fehrese”, DİA, XII, 297-299.

Ali Yardım