İBN AMMÂR el-CEZÂİRÎ

(ابن عمّار الجزائري)

Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Seyyidî (Sîdî) Ammâr b. Abdirrahmân el-Cezâirî (ö. 1205/1791 [?])

Cezayir müftüsü, muhaddis, şair ve edip.

Hayatının ilk yılları hakkında bilgi yoktur. Talebesi Ahmed el-Gazzâl el-Mağribî’nin hocası için yazdığı kasidenin bir beytinde ilim ve dinde babasını örnek aldığını belirtmesinden (kaside için bk. Hifnâvî, II, 324-325) ve Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śaĥîĥ’ini dayısı Muhammed b. Seyyid el-Mâlikî’den okuduğunun kaydedilmesinden onun ilim ehli bir aile muhitinde yetiştiği anlaşılmaktadır. Ebû Hafs Ömer b. Akīl el-Hüseynî’den hadis, Hifnî’den fıkıh dersleri alan İbn Ammâr, Ebû Abdullah Muhammed Münevver et-Tilimsânî’den Şâzeliyye tarikatının âdâbını öğrendi ve Abdülvehhâb el-Afîfî’den temel tasavvufî bilgiler aldı. 1166 (1753) yılında hacca gitti ve Mekke’de mücâvir olarak kaldı. On iki yıl kadar süren bu ikameti sırasında 1172’de (1758-59) Mısır’ı ziyaret etti. Cezayir’e döndükten sonra fıkıh, hadis ve tefsir dersleri verdi. 1181’de (1767) tayin edildiği Cezayir müftülüğü görevini kısa bir azil dönemiyle birlikte 1184 (1770) yılına kadar sürdürdü. Hüseyin el-Vertelânî, Ebû Re’s el-Muaskerî ve İbrâhim b. Abdullah es-Seyyâle et-Tilimsânî onun talebelerinden bazılarıdır.

1195’te (1781) yerleşmek üzere gittiği Tunus’ta uzun süre kalmadan geri döndü. Ömrünün kalan kısmını Mekke ve Medine’de geçirmek üzere ikinci defa Hicaz’a gitti. Bundan sonraki hayatı bilinmeyen İbn Ammâr’ın vefat tarihi kesin olarak tesbit edilememekteyse de talebesi İbrâhim b. Abdullah es-Seyyâle’de bulunan el-Münteħab’ındaki icâzet kaydının 1204 (1790) tarihini taşıması (Abdülhay el-Kettânî, I, 122), diğer bir öğrencisi olan Muhammed Halîl el-Murâdî’nin icâzetinin 1205’te (1791) verilmesi onun bu yıllarda hayatta olduğunu göstermektedir (Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Târîħu’l-Cezâǿiri’ŝ-ŝeķāfî, II, 236).

Döneminin önde gelen âlimleri arasında sayılan İbn Ammâr manzum ve mensur eserler vermiştir. Feth b. Hâkān el-Kaysî, İbn Zemrek, Şakrâtisî, Harîrî gibi önemli edip ve şairleri örnek aldığı, özellikle mevlid ve ilâhi tarzında başarılı örnekler verdiği, bunların günümüzde Cezayir’deki dinî törenlerde okunduğu belirtilmektedir.

Eserleri. 1. Niĥletü’l-lebîb bi-aħbâri’r-riĥle ile’l-ĥabîb. er-Riĥletü’l-Ĥicâziyye diye de anılan eser (Brockelmann, II, 689) müellifin Hicaz’a yaptığı birinci yolculuğun ardından telif edilmiş olup mukaddime, garaz (maksat) ve hâtime olmak üzere üç bölümden meydana gelmektedir. Müellif, eserin basılmış olan mukaddime kısmında (Cezayir 1320/1902) Hz. Peygamber ve Haremeyn’e olan sevgisini konuyla ilgili âyet ve hadisleri derleyip yorumlamak suretiyle ifade etmiş, mevlid-i nebî münasebetiyle yapılan törenleri bu törenlerde okunan mevlid, ilâhi ve kasidelerden örnekler vererek anlatmış, Cezayir halkına mahsus bazı âdet ve gelenekler hakkında bilgiler vermiştir (Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Ebĥâŝ ve ârâǿ fî târîħi’l-Cezâǿir, I, 183). Halen kayıp olan ikinci kısımda Cezayir’den başlayan yolculuk anlatılmış, yine elde bulunmayan sonuç bölümünde bu seyahatin değerlendirilmesi yapılmıştır (Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Târîħu’l-Cezâǿiri’ŝ-ŝeķāfî, II, 406). Muhammed Hâc Sâdık, İbn Ammâr’ın bu eserinde mevlidle ilgili olarak verdiği bilgiler konusunda bir inceleme yapmıştır (“Le Mawlid, d’après le Mufti, poète d’Alger Ibn ǾAmmar”, Mélanges Louis Massignon, Damascus 1957, II, 270-292). 2. el-Îcâze li-Muĥammed Ħalîl el-Murâdî. Dönemin Şam müftüsü Muhammed Halîl el-Murâdî’ye 1205’te (1791) verilen ve İbn Ammâr’ın bazı hocalarının adını kaydetmesi bakımından ayrıca önemli olduğu söylenen bu icâzetnâmenin metni Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah tarafından yayımlanmıştır (eŝ-Ŝeķāfe, [Cezayir 1978], sy. 45). 3. Risâle fî mesǿeleti vaķf. İsmâil et-Temîmî’nin el-Mineĥu’l-ilâhiyye adlı eseriyle birlikte basılmıştır (Tunus, ts.). 4. Livâǿü’n-naśr fî fużalâǿi (Ǿulemâǿi)’l-Ǿaśr. Feth b. Hâkān el-Kaysî’nin (ö. 529/1135 [?]) Ķalâǿidü’l-Ǿiķyân’ı örnek alınarak hazırlanan eser, müellifin kendi döneminden iki asır öncesine kadar edebiyata ilgi duyan Endülüslü emîr, vali, kumandan ve vezirlerle edip ve şairlerin biyografilerini ihtiva etmektedir (Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Târîħu’l-Cezâǿiri’ŝ-ŝeķāfî, II, 243). 5. Münteħabü’l-esânîd (Maķālîdü’l-esânîd). Müellifin hocaları ile onlardan okuduğu kitapların adlarını ve rivayet tariklerini ihtiva eder. İbn Ammâr’ın Tunuslu talebesi İbrâhim b. Abdullah es-Seyyâle tarafından 1203’te (1789) iki cüz halinde derlenmiştir. Kettânî, üzerinde bu öğrencisine verilen 1204 (1790) tarihli icâzet kaydının yer aldığı bir nüshanın kendisinde bulunduğunu bildirmektedir (Fihrisü’l-fehâris, II, 590).

İbn Ammâr’ın ayrıca bir divanının olduğu, aralarında Buhârî’nin el-CâmîǾu’ś-śaĥîĥ’inin de bulunduğu bazı kitaplara hâşiyeler yazdığı, diğer müelliflere ait eserlere takrizler kaleme aldığı ve değişik konularda küçük hacimli risâleler telif ettiği kaydedilmektedir (Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Târîħu’l-Cezâǿiri’ŝ-ŝeķāfî, II, 240-241).

BİBLİYOGRAFYA:

Keşfü’ž-žunûn, II, 1354; Brockelmann, GAL Suppl., II, 689; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 178; Kehhâle, MuǾcemü’l-müǿellifîn, II, 27; Âdil Nüveyhiz, MuǾcemü aǾlâmi’l-Cezâǿir, Beyrut 1400/1980, s. 97; Ebü’l-Kāsım Sa‘dullah, Târîħu’l-Cezâǿiri’ŝ-ŝeķāfî, Cezayir 1401/1981, I, 273, 284, 356, 438, 460; II, 233-246, ayrıca bk. İndeks; a.mlf., Ebĥâŝ ve ârâǿ fî târîħi’l-Cezâǿir, Beyrut 1990, I, 25, 183-185, 228, 235; Hifnâvî, TaǾrîfü’l-ħalef bi’r-ricâli’s-selef, Tunus 1402/1982, II, 89, 324-325; Abdülhay el-Kettânî, Fihrisü’l-fehâris, I, 121-122, 233; II, 590, 1137; M. Hadj-Sadok, “Ibn ǾAmmār”, EI² (İng.), III, 705; Ferâmürz Hâc Minûçihrî, “İbn ǾAmmâr”, DMBİ, IV, 338-339.

Mehmet Ali Sönmez