İBN ABBÂD er-RUNDÎ

(ابن عبّاد الرندي)

Ebû Abdillâh Muhammed b. İbrâhîm b. Abdillâh en-Nefzî er-Rundî (ö. 792/1390)

Gaybü’l-mevâhib adlı eseriyle tanınan Şâzelî şeyhi.

733’te (1333) Endülüs’ün güneyinde Merînî Emirliği’nin denetimi altında bulunan Runde (Ronda) şehrinde doğdu. Atalarından biri olan Abbâd’ın adına nisbetle İbn Abbâd diye anılır. Öğrenimine bölgenin meşhur âlim, hatip ve vâizlerinden olan babası ile fakih, kadı ve lugat âlimi olan dayısının yanında başladı. Merînîler’in Portekiz ve Kastilya kuvvetleri karşısında uğradığı yenilgiden sonra (1340) müslümanların bölgede zor duruma


düşmesi üzerine 748’de (1347) Afrika’ya geçerek Fez’e gitti ve burada Mâlikî fakihi Şerîf et-Tilimsânî’nin öğrencisi oldu. Halfâviyyîn adlı Mâlikî medresesinde Ebû Abdullah el-Âbilî’den Eş‘arî kelâmı ve Ebû Abdullah el-Makkarî’den hadis tahsil etti. Sûfî ve fıkıh âlimi Ebû Muhammed Abdünnûr el-İmrânî’den İmam Mâlik’in el-Muvaŧŧaǿ adlı eserini okudu. Fas Sultanı Ebû İnân el-Merînî’nin ölümünden kısa bir süre sonra 1358’de Selâ’ya giderek Şâzelî meşâyihinden Ebü’l-Abbas İbn Âşir ile tanıştı. Bir süre Kuşeyrî’nin er-Risâle’si, Ķūtü’l-ķulûb, İĥyâǿü Ǿulûmi’d-dîn gibi tasavvuf klasiklerini okuyup inceledikten sonra İbn Âşir’e intisap etmeye karar verdi. Sıkı bir riyâzet dönemi geçiren İbn Abbâd, mürşidi vefat edince Tanca’ya giderek Ebû Mervân Abdülmelik adlı bir sûfîden istifade etmeye başladı. Meşhur eseri Ġayŝü’l-mevâhib’i 772-774 (1370-1372) yılları arasında burada kaleme aldı. Daha sonra Selâ’ya giderek 776 (1375) yılına kadar burada ikamet etti. Aynı yıl Fas sultanının tevcih ettiği, Kuzey Afrika’nın en eski ve en meşhur dinî müessesesi olan Karaviyyîn Camii’nin imam-hatiplik görevini kabul ederek Fas’a döndü ve bu görevi ölümüne kadar sürdürdü. Bazı kaynaklarda İbn Abbâd’ın hiç evlenmediği kaydedilir. Kabri Fas’ın meşhur ziyaret yerlerindendir. İbn Abbâd, el-Ĥikemü’l-ǾAŧâǿiyye adlı eseriyle Şâzeliyye tarikatının geniş bir coğrafyada tanınmasını sağlayan İbn Atâullah el-İskenderî’den sonra tarikatın ikinci önemli temsilcisidir. İbn Atâullah daha çok Mısır bölgesini tesiri altına alırken İbn Abbâd Kuzeybatı Afrika ve Endülüs’ü etkilemiştir.

Eserleri. 1. Ġayŝü’l-mevâhibi’l-Ǿaliyye fî şerĥi’l-Ĥikemi’l-ǾAŧâǿiyye. İbn Atâullah el-İskenderî’nin eseri üzerine yapılan en eski şerhtir. el-Ĥikemü’l-ǾAŧâǿiyye’yi otuz altı defa okuduktan sonra şerhettiğini söyleyen Ahmed Zerrûk (ö. 899/1493), sonunda İbn Abbâd’ın şerhinden farklı bir eser ortaya koyamadığını itiraf etmiştir. İbn Abbâd, müridleri Yahyâ b. Ahmed es-Serrâc ve Süleyman b. Ömer’in isteği üzerine kaleme aldığı eserde, hikmetlerin sıralanışına müdahale etmeden Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî, Ebü’l-Abbas el-Mürsî ve İbn Atâullah el-İskenderî’nin eser ve menkıbeleri başta olmak üzere çeşitli tasavvuf klasiklerinden faydalanmış, âyet ve hadislere sık sık atıfta bulunduğu gibi Arap edebiyatından da örnekler vermiştir. Ġayŝü’l-mevâhibi’l-Ǿaliyye’nin ilk baskısı 1285’te (1868) Bulak’ta yapılmış, eser daha sonraki yıllarda da birçok defa basılmıştır (Bulak 1287, 1299; Kahire 1297, 1304, 1306, 1313, 1358, 1988). et-Tenbîh adıyla da tanınan eserin ilmî neşri Abdülhalîm Mahmûd ve Mahmûd b. Şerîf tarafından gerçekleştirilmiştir (Kahire 1390/1970). Kaynaklarda İbn Abbâd’ın el-Ĥikemü’l-ǾAŧâǿiyye’yi manzum olarak da şerhettiği kaydedilmektedir (Makkarî, III, 177). 2. er-Resâǿilü’l-kübrâ. İbn Abbâd’ın müridi şeyh Yahyâ es-Serrâc’a gönderdiği, tasavvufî âdâb ve erkân konularını işleyen otuz sekiz mektuptan meydana gelmektedir (Fas 1320). 3. er-Resâǿilü’ś-śuġrâ. Yahyâ es-Serrâc ile Muhammed Edîbe’ye yazılan ve tasavvufî nasihatleri ihtiva eden on altı mektuptan meydana gelir. Paul Nwyia tarafından Lettres de direction spirituelle. The Rasāil as Sughrā of Ibn Abbād (Beyrut 1958, 1974 [ilâvelerle]) adıyla yayımlanan eser A. Schimmel’in önsözü, John Renard’ın İbn Abbâd hakkında geniş bir inceleme yazısı ve İngilizce tercümesiyle birlikte Ibn Abbād of Ronda. Letters on the Śūfī Path adıyla da neşredilmiştir (New York 1986).

İbn Abbâd’ın diğer eserleri de şunlardır: EdǾiye mürettebe Ǿalâ esmâǿillâhi’l-ĥüsnâ, Taĥķīķu’l-Ǿalâme fî aĥkâmi’l-imâme, MecmûǾatü’l-ħuŧab, Resâǿil Ǿalâ Ķūti’l-ķulûb, Fetĥu’t-tuĥfe ve iđâǿetü’ş-şürfe, Ecvibe fî mesâǿili’l-Ǿulûm, Kifâyetü’l-muĥtâc (Brockelmann, GAL Suppl., II, 358; Ebü’l-Vefâ et-Teftâzânî, VI [1958], s. 254-256).

BİBLİYOGRAFYA:

İbnü’l-Hatîb, el-İĥâŧa, III, 252-256; a.mlf., el-Ketîbetü’l-kâmine (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1983, s. 40-44; İbnü’l-Kādî, Ceźvetü’l-iķtibâs, Rabat 1393/1973, I, 315-316; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc, Trablus 1408/1989, s. 472-476; Makkarî, Nefĥu’ŧ-ŧîb, III, 175-178; Serkîs, MuǾcem, I, 157-158; Brockelmann, GAL, II, 143; Suppl., II, 146, 358; P. Nwyia, Ibn Abbād de Ronda, Beyrut 1956; a.mlf., “Ibn Abbād”, EI² (İng.), III, 670-671; Sarton, Introduction, III/2, s. 1452-1453; L. Gardet, “Quelques aperçus sur l’enseignement spirituel d’Ibn ‘Abbād de Ronda”, Actas, Madrid 1964, s. 81-88; Ebü’l-Feyz el-Menûfî, Cemheretü’l-evliyâǿ, Kahire 1387/1967, II, 257; J. Renard, Ibn Abbād of Ronda, Letters on the Sūfī Path, New York 1986, s. 1-54; Nâme-i Dânişverân-ı Nâśırî, Kum, ts. (Dârü’l-Fikr), V, 232-240; Ebü’l-Vefâ et-Teftâzânî, “İbn ǾAbbâd er-Rundî: ĥayâtühû ve müǿellefâtüh”, Revista, Del Instituta de Estudios Islamicos en Madrid, VI, Madrid 1958, s. 221-258; Hüseyin Lâşey, “İbn ǾAbbâd”, DMBİ, IV, 180-181.

Mustafa Kara