İ‘LÂM

(الإعلام)

Hadis rivayet usullerinden biri.

Sözlükte “öğretmek, bildirmek” anlamına gelen i‘lâm, hadis terimi olarak hocanın semâ ve kıraat metotları ile aldığı hadisi veya hadis kitabını rivayeti için herhangi bir açıklamada bulunmadan öğrenciye göstererek bunların kendisine ait olduğunu bildirmesi veya öğrencinin hocaya rivayetlerini hatırlatması karşısında hocanın buna itiraz etmemesidir. Kaynaklarda, i‘lâm metodunun hadis naklinde kullanıldığına dair biri İbn Şihâb ez-Zührî, diğeri Hişâm b. Urve ile ilgili olmak üzere iki örnek zikredilmiştir. Bunlardan ilkine göre Ubeydullah b. Ömer b. Hafs (ö. 147/764) Zührî’ye hadislerini ihtiva eden bir kitabı göstererek, “Bunlar senin hadislerin mi?” diye sormuş, o da “Evet benim hadislerim” demiştir. Ubeydullah, ayrıca Zührî’nin bu hadisleri kendilerine okumadığını ve rivayet için icâzet vermediğini belirtmiştir. Zührî’nin i‘lâm metodunu kullandığının delili olarak gösterilen bu haberle Ubeydullah b. Ömer’in, “Biz Zührî’den arzdan başka metotla hadis almazdık” dediğini bildiren rivayet çelişmektedir. İbn Şihâb ez-Zührî gibi bir hadis imamının hadis rivayetinde i‘lâmı güvenilir bir metot olarak kabul etmeyeceğini ifade eden Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib, Ubeydullah b. Ömer rivayetinin mezkûr şekline bakarak hüküm vermenin doğru olmayacağına dikkat çekmiş, Hatîb el-Bağdâdî ve İbn Abdülber en-Nemerî’nin rivayetleri incelendiğinde söz konusu kitap veya nüshayı Zührî’nin önceden inceleyip hatasız olduğunu tesbit ettiğinin ve özellikle Hatîb el-Bağdâdî’nin nakline göre rivayet için talebeye icâzet verdiğinin açıkça görüldüğünü zikretmiştir. İ‘lâm metodunun kullanıldığına delil olarak gösterilen ve İbn Ebü’z-Zinâd (ö. 174/790) tarafından nakledilen ikinci örnek, İbn Cüreyc’in Hişâm b. Urve’ye, “Falan kimseye verdiğin sahîfedeki hadisler senin rivayetlerin mi?” diye sorduğu, onun da “evet” dediğine dair rivayettir. Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib bu rivayetin de Hatîb el-Bağdâdî’nin naklinde böyle olmadığını söylemiş, İbn Cüreyc’in bir kitapla Hişâm b. Urve’ye gelerek, “Bunlar senin hadislerin mi, onları rivayet edebilir miyim?” diye sorduğunu, onun da “evet” diye cevap verdiğini ve Hatîb’in bu rivayeti i‘lâm için değil icâzet için kullandığını belirtmiştir.

İ‘lâm metodunun kullanılabileceğine delil olarak zikredilen rivayetlerin bazı kaynaklardaki muhtevalarıyla i‘lâma değil icâzete örnek teşkil etmesi, tanınmış bazı hadis imamlarının bu metodu güvenilir bulmaması, ayrıca bu metotla hadis nakleden İbn Habîb es-Sülemî’nin bu yüzden kınanması, i‘lâmın hadis rivayeti için sağlıklı ve yaygın olarak kullanılan bir metot niteliği taşımadığını göstermektedir. Râmhürmüzî ve Kādî İyâz gibi âlimler i‘lâm metoduyla hadis rivayetini câiz görürken İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî, bazı muhaddisler ve diğer bazı âlimlerce tercih edilen görüşe göre bunun tecviz edilmediğini belirtmiş, Ebû Hâmid et-Tûsî’nin bu konuda kesin şekilde olumsuz tavır ortaya koyduğunu zikretmiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Fesevî, el-MaǾrife ve’t-târîħ, II, 823; III, 158; Râmhürmüzî, el-Muĥaddiŝü’l-fâśıl (nşr. M. Accâc el-Hatîb), Beyrut 1404/1984, s. 451-452; Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye (nşr. Ahmed Ömer Hâşim), Beyrut 1405/1985, s. 355, 357, 366; İbn Abdülber, CâmiǾu beyâni’l-Ǿilm, Beyrut, ts. (Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye), II, 178; Kādî İyâz, el-İlmâǾ (nşr. Seyyid Ahmed Sakr), Kahire 1389/1970, s. 107-115; İbnü’s-Salâh, ǾUlûmü’l-ĥadîŝ, s. 175-177; Tecrid Tercemesi, I, 443-444; Rif‘at Fevzî Abdülmuttalib, Tevŝîķu’s-sünne fi’l-ķarni’ŝ-ŝânî el-hicrî, Kahire 1400/1981, s. 223-227; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü, Ankara 1992, s. 151-152; Ahmet Yücel, Hadis Istılahlarının Doğuşu ve Gelişimi (Hicrî İlk Üç Asır), İstanbul 1996, s. 72-74.

Mücteba Uğur