HANZALE b. SAFVÂN er-RESSÎ

(حنظلة بن صفوان الرسّي)

İslâm’dan önce tevhid inancına bağlı kaldığı veya Ashâbü’r-ress’e peygamber olarak gönderildiği rivayet edilen kişi.

Kur’ân-ı Kerîm’de, hadis mecmualarında ve ilk iki asırda yazılmış İslâmî kaynaklarda Hanzale b. Safvân’dan söz edilmemiştir. Onun adını anan rivayetlerin III. (IX.) yüzyıldan sonra oluşmaya başladığı anlaşılmaktadır (EI² [Fr.], III, 172). Nitekim fetret dönemi hakkında geniş bilgi veren İbn Kuteybe (ö. 276/889), el-MaǾârif adlı eserinin ilgili bölümünde sıraladığı isimler arasında Hanzale b. Safvân’a yer vermemiş, aynı şekilde İbn Cerîr et-Taberî CâmiǾu’l-beyân’da, daha sonraki müfessirlerin Hanzale b. Safvân’la ilgi kurdukları Ashâbü’r-ress’in anıldığı iki âyetle (el-Furkān 25/38; Kāf 50/12) ilgili açıklamalar yaparken onun adını anmamıştır. Hanzale b. Safvân’dan ilk defa söz eden kaynaklardan Mes‘ûdî’nin (ö. 345/956 [?]) Mürûcü’ź-źeheb’inde (I, 65) onun Hz. İsmâil’in soyundan geldiği, Ashâbü’r-ress’e peygamber olarak gönderildiği, fakat onlar tarafından öldürüldüğü belirtilmiştir.

Daha sonra kaleme alınan tefsirlerin Ashâbü’r-res’ten bahseden âyetlere dair bölümleriyle diğer ilgili kaynaklarda Hanzale b. Safvân’ın Hz. Îsâ ile Hz. Muhammed arasındaki fetret döneminde yaşamış tevhid inancına bağlı sâlih bir kişi veya Semûd kavminin devamı olan Ashâbü’r-ress’in peygamberi olduğu yolunda bilgiler yer almaktadır. Ayrıca Hac sûresinin 45. âyetinde, yaptıkları kötülükler yüzünden helâk edildikleri ve zamanla yurtlarının harabe haline geldiği bildirilen kavmin Ashâbü’r-res olduğu, bunların peygamberleri Hanzale’yi öldürdükleri için böyle bir cezaya çarptırıldıkları ileri sürülmüştür (Zemahşerî, III, 36; Fahreddin er-Râzî, XXIII, 44). Ancak bu kavme dair yeterli bilgi bulunmadığı gibi (bk. ASHÂBÜ’r-RES) Hanzale b. Safvân hakkındaki kısıtlı bilgilerin doğruluğu da şüphelidir. Bazı kaynaklarda bu bilgilere efsanevî unsurların karıştığı görülmektedir. Nitekim gerek tefsirlerde gerekse diğer kaynaklarda yer alan bir rivayete göre Ashâbü’r-res, küçük çocukları kapıp dağa kaçırarak yiyen anka kuşundan kendilerini kurtarması için Hanzale b. Safvân’a başvurur ve onun duasıyla bu kuştan kurtulur. Buna rağmen rahata erince Hanzale’nin peygamberliğini reddedip onu öldürürler. Anka kuşu ile mücadele menkıbesi Hâlid b. Sinân’la ilgili olarak da nakledilir. Başka bir rivayette ise Hanzale’ye karşı çıkan bir kavmin “arim seli” denilen felâketle cezalandırıldığı kaydedilir.

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Kuteybe, el-MaǾârif (Ukkâşe), s. 58-62; Taberî, CâmiǾu’l-beyân, XIX, 13-15; XXVI, 154-156; Mes‘ûdî, Mürûcü’ź-źeheb (Abdülhamîd), I, 65; Sa‘lebî, ǾArâǿisü’l-mecâlis, s. 113; Zemahşerî, el-Keşşâf (Kahire), III, 36, 97; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîĥu’l-ġayb, XXIII, 44; XXIV, 82; Zekeriyyâ b. Muhammed el-Kazvînî, ǾAcâǿibü’l-maħlûķāt, Kahire 1401/1980, s. 281; Demîrî, Ĥayâtü’l-ĥayevân, II, 87; Cevâd Ali, el-Mufaśśal, I, 348; Ch. Pellat, “Ĥanžala b. Śafwān”, EI² (Fr.), III, 172-173.

Mustafa Çağrıcı