HAMZA el-KİNÂNÎ

(حمزة الكناني)

Ebü’l-Kāsım Hazma b. Muhammed b. Alî el-Kinânî (ö. 357/968)

Muhaddis.

Şâban 275’te (Aralık 888) Mısır’da doğdu. 295 (908) yılında hadis tahsiline başladı ve ilk ilmî seyahatini 305’te (917) Irak’a yaptı. Bu esnada Halep’e uğrayarak Halep Kadısı Ebû Abdullah b. Abde’den hadis yazdı. Ebû Abdullah’ın, hadis tahsiline


yardımcı olmak üzere kendisine 200 dinar verdiği kaydedilmektedir. Hicaz ve Dımaşk gibi ilim merkezlerine de seyahat eden ve yolculuğu süresince birçok âlimden faydalanan Hamza el-Kinânî Nesâî, Muhammed b. Saîd es-Serrâc, Ebû Ya‘kūb İshak b. İbrâhim el-Mencenîkī, muhaddis, edip ve tarihçi Ebû Halîfe Fadl b. Hubâb el-Cumahî, Abdân el-Ahvâzî ve Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî’den hadis dinledi. Kendisinden de Dârekutnî, Ebû Abdullah İbn Mende, İbnü’r-Ressân diye bilinen Ebü’l-Kāsım Ahmed b. Feth el-Kurtubî, Abdülganî el-Ezdî ve Temmâm er-Râzî gibi âlimler hadis rivayet ettiler.

Hadislerin farklı rivayet yollarını toplamaya büyük önem veren Hamza el-Kinânî, bir defasında Hz. Peygamber’den gelen bir hadisin 200 tarikini bir araya getirdiğini söyleyerek sevincini belirtmiş, ancak birçok kişi bunun ilme katkı sağlayacak önemli bir şey olmadığını ifade etmiş, hatta rüyasında gördüğü Yahyâ b. Maîn kendisine, “Çokluk kuruntusu sizi o derece de oyaladı ki...” (et-Tekâsür 102/1) âyetinin hükmüne dahil olmasından endişe ettiğini söylemiştir (Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 180). Kinânî’nin Nesâî’nin es-Sünen’ini tam olarak ve iyi şekilde rivayet ettiği belirtilir (Tücîbî, s. 114-115).

Hamza el-Kinânî hâfız, sika, sebt gibi sıfatlarla anılır. Hadis ilmindeki otoritesi yanında zühd ve takvâdaki üstünlüğü ile bilinen, 300 (912-13) yılından sonra Kâbe’yi sık sık ziyaret ettiği belirtilen, Fâtımî ordusunun Mısır’a doğru gelmekte olduğunu duyunca onların yüzünü görmeden ölmeyi temenni ettiği söylenen Kinânî, 357 yılı Zilkade (veya Zilhicce) ayında (Ekim veya Kasım 968) Fâtımîler’in şehre girmesinden üç gün önce Mısır’da vefat etti.

Kinânî’nin günümüze ulaşan tek eseri Meclisü’l-bitâķa ve’l-ĥadîŝi’l-müŝelleŝ (müselsel) bi’l-evveliyye’dir. Cüzǿü’l-bitâķa, Meclisü’l-bitâķa, Meclisü’s-sicillât (bk. Vâdîâşî, s. 244) adlarıyla da anılan bu risâle Kinânî’nin öğrencilerinden Ebü’l-Hasan Ali b. Ömer b. Muhammed el-Harrânî tarafından rivayet edilmiştir. Harrânî, 357 (968) yılında semâ yoluyla kaydettiğini söylediği bu cüzü, muhtemelen hocasının vefatından bir müddet önce Amr b. Âs Camii’nde imlâ ettiği hadis derslerinde yazmıştır (İbn Cemâa, I, 154). Eserin muhtelif nüshaları mevcuttur (meselâ bk. Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 546/25; Köprülü Ktp., nr. 1584/16; ayrıca bk. Sezgin, I, 193).

BİBLİYOGRAFYA:

İbn Asâkir, Târîħu Dımaşķ (Amrevî), XV, 239-242; Tücîbî, Bernâmec (nşr. Abdülhafîz Mansûr), Tunus 1981, s. 114-115, 157, 192; İbn Cemâa, Meşyeħatü ķāđı’l-ķuđât (nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkādir), Beyrut 1408/1988, I, 154-156; Zehebî, AǾlâmü’n-nübelâǿ, XVI, 179-181; a.mlf., Teźkiretü’l-ĥuffâž, III, 932-934; Vâdîâşî, Bernâmec (nşr. Muhammed Mahfûz), Beyrut 1400/1980, s. 244-245; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, IV, 20; Süyûtî, Ĥüsnü’l-muĥâđara, I, 351, 373-374; a.mlf., Ŧabaķātü’l-ĥuffâž (Lecne), s. 378; Keşfü’ž-žunûn, II, 1596; İbnü’l-İmâd, Şeźerât, III, 23-24; Hediyyetü’l-Ǿârifîn, I, 336; Sezgin, GAS, I, 192-193; Bedrân, Tehźîbü Târîħi Dımaşķ, IV, 454-455; Ramazan Şeşen v.dğr., Fihrisü maħŧûŧâti mektebeti Köprülü, İstanbul 1406/1986, II, 244-245; Kettânî, er-Risâletü’l-müsteŧrafe, s. 90; a.e. (Özbek), s. 136 (21 nolu dipnot).

Mustafa Ertürk