HÂFIZ KEMAL

(1882-1939)

Daha çok gazel ve mevlid okuyuşu ile tanınan Türk hânendesi.

21 Temmuz 1882’de İstanbul Şehremini civarında Tatlıkuyu’da doğdu. Bu sebeple Tatlıkuyulu Hâfız Kemal olarak da tanınır. Babası saraç Âgâh Efendi’dir. Tiz, parlak ve geniş oktavlı sesiyle kısa zamanda mûsiki çevrelerinin dikkatini çekti. 1900’lerden itibaren şöhret kazanmaya başlayan Hâfız Kemal, dönemin en


iyi mevlidhan ve gazelhanları arasında yer aldı. Nusretiye Camii müezzinliğiyle başlayan resmî görevi Süleymaniye Camii başmüezzinliğiyle sona erdi. Bazı eserlerde Süleymaniye Camii imamlığından bahsedilirse de yapılan araştırmalarda bu görevde bulunduğuna dair bir kayda rastlanmamıştır. İstanbul Radyosu’nun ilk kuruluşunda Hâfız Sadettin’le (Kaynak) birlikte programlara katılan Hâfız Kemal, devrin meşhur sâzendeleri eşliğinde Columbia ve Odeon şirketleri için hazırladığı plaklara gazeller ve Hâfız Sadettin ile birlikte şarkılar okudu. Ayrıca Dârülelhan Arşivi için de plak doldurmuştur. Konser ve plak çalışmalarını yurt dışında da devam ettirdi; konser vermek üzere Atina’ya (Ekim 1931), plak doldurmak için de Berlin (1928) ve Paris’e (1930) gitti. 1 Temmuz 1930 tarihinde konservatuvarda göreve başladı. Soyadı kanunundan sonra Gürses soyadını alan Hâfız Kemal, hayatının son yıllarında yakalandığı kalp hastalığından kurtulamayarak 9 Ağustos 1939 tarihinde İstanbul’da öldü. Edirnekapı dışındaki mezarlıkta bulunan divan şairi Bâkî’nin kabri yanına defnedildi.

Osmanlı Devleti’nin son döneminde yetişmiş ünlü hânendelerden olan Hâfız Kemal özellikle okuduğu ezan, mevlid ve gazelleriyle tanınmıştır. Mûsiki konusunda bir müddet Kasımpaşalı Cemal Efendi ile Bestenigâr Ziyâ Bey’den ve bilhassa Hacı Kirâmî Efendi’den istifade etti. Arkadaşlarından Ali Rıza Sağman onun “pestleri kaba, tizleştikçe inceleşen, dâvûdî, falsosuz, tatlı bir sesi”nin olduğunu söyler. Minarelerde okuduğu ezanı dinlemek için camilerin önünde büyük kalabalıkların toplandığı söylenir. Hâfız Kemal, dinî ve din dışı sahada geniş bir repertuvar sahibi olup meşhur mevlidhan Hasan Rızâ Efendi (Said Paşa imamı) tavrında mevlid okurdu. Güftebeste uyuşmasının bütün inceliklerini ortaya koyduğu icrasında kendine has bir üslûp geliştirdiği kabul edilir. Onun mevlid ve gazel tavrını en iyi şekilde alıp uygulayan talebeleri Hâfız Hüseyin Tolon ile Sadi Hoşses olmuştur. Beş plaktan oluşan “Mevlid”i devrin mûsiki meraklılarının elinde dolaşan eserler arasındadır.

Hâfız Kemal bazı yayınlarda, devrin na‘than ve mersiyehanlarından Cerrahpaşa Camii imam ve hatibi Hâfız Mehmed Ârif Efendizâde Hâfız Kemal ile (1882-1943) karıştırılmıştır. Diyanet İşleri eski başkanlarından M. Şerefettin Yaltkaya’nın küçük kardeşi olan, Yenikapı Mevlevîhânesi’nde sikke giyip semâ çıkaran, daha sonra Kādiriyye tarikatına intisap eden na‘than Hâfız Kemal bir ara Romanya’da imam ve hatiplik de yapmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Evkaf Umum Müdürlüğü Süleymaniye Şubesi Hayrat Hademesi Maaş Defterleri, İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivi (1931-32), s. 29; (1933-34), s. 29; (1935-36), s. 27; (1937-38), s. 27; (1939-40), s. 28; Ergun, Antoloji, II, 468, 634, 656; Ali Rıza Sağman, Meşhur Hafız Sâmi Merhum, İstanbul 1947, s. 95-97; a.mlf., Mevlid Nasıl Okunur ve Mevlidhanlar, İstanbul 1951, s. 7, 214; Özalp, Türk Musikisi Tarihi, II, 91, 121; Fikret Bertuğ, “Kemal (Hafız)”, DBİst.A, IV, 519.

Nuri Özcan