GAZZÎ, Ahmed b. Abdullah

أحمد بن عبد الله الغزّي

Ebû Nuaym Şihâbüddîn Ahmed b. Abdillâh b. Bedr el-Âmirî el-Gazzî ed-Dımaşki (ö.822/1419)

Şafiî fakihi.

760 yılının Rebîülevvel ayında (Şubat 1359) Gazze’de doğdu. Bazı kaynaklar doğum tarihini 770 (1368) veya 755 (1354) olarak zikretmekle birlikte altmış iki yaşında vefat ettiğinin belirtilmesi ilk tarihin doğru olduğunu gösterir. Küçük yaşta Kur’ân’ı ve Şafiî fıkhının temel metinlerinden olan Ebû İshak eş-Şîrâzî’ye ait et-Tenbîh’l ardından da Kazvînî’ye ait el-Ĥâvi’ś-śaġîr’i ezberledi. Gazze Kadısı Alâeddin Ali b. Halef el-Gazzî’den fıkıh yanında Buhârî’nin el-CâmiǾu’ś-śahih’ini de okudu. 780 (1378) yılından sonra o zamanın önemli ilim merkezlerinden olan Şam’a (Dımaşk) gitti. Burada başta Şam Kadısı Şehabeddin Ahmed ez-Zührî, Burhâneddin es-Sanhâcî ve İbnü’ş-Şüreysî olmak üzere çeşitli âlimlerden ders okudu ve hocalarınca kendisine 781’de (1379) fetva verme izni verildi. Ardından Kudüs’e geçti; Kudüs’te Takıyyüddin el-Kalkaşendî’den ders alarak tahsilini tamamladıktan sonra öğretim ve kaza görevlerine başladı. İlk resmî görevi Şam nâibliğidir. Bu görevi, Şam’ın Umurlular tarafından işgalinden sonraya rastlamaktadır. Bîmâristân-ı Nûrî yanında Emeviyye Camii ve Haremeyn vakıflarının nazırlığı da kendisine verildi. Mütevelliliğini yürüttüğü vakıfların gelirlerinin artması ve suisti-mallerin azalması sebebiyle büyük bir takdire mazhar olurken vakıflardan aldıkları istihkakları azalan kadı, fakih vb. kimselerin tepkisini üzerine çekti. Bundan dolayı resmî vazifeleri uzun süreli olmadı. Kısa müddet devam eden bir kadılık görevinden sonra Şam bölgesinin kadılarının tayin mercii olan dârüladle müftü tayin edildi, ardından da birçok yerde müderris olarak görev yaptı ve Şam fetva reisliğine getirildi. Hem bu makamda iken hem de dârüladldeki görevi sırasında Şam’daki bir kısım kadılar yanında bazı liyakatsiz müftülerle vaizleri de görevden aldı.

Şam’da bulunduğu sırada defalarca hacca giden Gazzî, Mekke’de 787 (1385), 809 (1407) ve 822 (1419) yıllarında mücavir olarak kaldı. Hicaz’da iken çok sayıda talebesine fetva ve tedris icazeti verdi. Yetiştirdiği öğrenciler arasında İbn Hacer el-Askalânî, Übbî, Takıyyüddin el-Fâsî ve Takıyyüddin İbn Kâdî Şühbe de bulunmaktadır. Mekke’deki ikameti sırasında 6 Şevval 822’de (26 Ekim 1419) vefat etti ve Cennetü’l-muallâ’ya defnedildi. Timur ordularının Şam’ı işgalini de yaşayan Gazzî, başta ders arkadaşı İzzeddin b. Abdüsselâm olmak üzere çok sayıda âlimin iltifatına mazhar olmuştur.

Eserleri. Kaynaklarda zikredilen başlıca eserleri şunlardır: 1. Şerĥu’l-Ĥâvi’ś-śağir. Kazvînî’nin Şafiî fıkhına dair yazdığı temel metnin şerhidir. Dört cilt olduğu kaydedilen bu eserini “Kitâbü’l-Büyû’“dan itibaren telif etmeye başlamış, bu bölümden sonra teyemmüm faslının şerhine geçmişse de eseri tamamlayamamıştır. Oğlu Radıyyüddin Muhammed bu esere bir tekmile yazmıştır. 2. Şerhu CemǾi’l-cevâmiǾ. Tâceddin es-Sübkî’nin fıkıh usulüne dair eserinin şerhidir. 3. Şerhu Muhtaśari’l-Mühimmat. Şafiî fakihi İsnevî’nin el-Mühimmât adlı eserinin muhtasarının beş cilt halinde şerhidir. 4. Menâsikü’l-ĥac. 5. Şerĥu’l-Muĥtaśar. İbnü’l-Hâcib’in fıkıh usulüne dair eserinin şerhidir. 6. Şerĥu Minhâci’l-vüśûl. Beyzâvî’nin fıkıh usulüne dair eserinin şerhidir. 7. Muħtaśaru Vefeyâti’l-aǾyân. İbn Hallikân’ın meşhur eserinin muhtasarıdır. Bazı kaynaklar bu kitabı el-Münteķâ min Târiħi İbn Hallikân adıyla kaydetmişlerdir. 8. Şeĥu ǾUmdeti’l-aĥkâm Ǿan seyyidi’l-enâm. Hadise dair olan bu eserini tamamlayamamıştır. 9. et-TaǾlîķ Ǿalâ Śaĥiĥi’l-Buħârî. Üç cilttir. 10. Terâcimü Ricâli’l-Buħârî. 11. Şerĥu’1-Elfiyye. İbn Mâlik’in nahiv ilmine dair manzum eserinin şerhidir. 12. Şerĥu’l-Minhâc. Nevevî’nin fıkha dair eserinin şerhidir. 13. Ĥaşiye Ǿalâ Envâri’t-tenzil. 14. el-Baĥrü’l-mübteġî li-meǾânin yenbaġi. Eserin konusu hakkında kaynaklarda bilgi verilmemiştir.

BİBLİYOGRAFYA:

Fâsî, el-Ǿİkdü’s-semîn, III, 55-57; İbn Kâdî Şühbe, Tabakâtü’ş-şâfiǾiyye, IV, 78-79; İbn Hacer, İnbâǿü’l’l-ġumr, VII, 363-364; İbn Tağrîberdî, el-Menhelü’s-sâfî, I, 350-351; a.mlf., ed-Delîlü’ş-Şâfî Ǿale’l-Menheli’ś-śâfî (nşr. Fehîm M. Şeltût), Kahire, ts. (Mektebetü’l-Hâncî). I, 55; Hatîb el-Cevherî, Nüzhetü’n-nüfûs ve’l-ebdân fî tevârîhi’z-zamân (nşr. Hasan Habeşî), Kahire 1971, II, 460; Sehâvî, ed-Davǿü’l-lâmî, I, 356-358; Keşfü’z-zunûn, I, 596, 626; II, 1832, 1879, 1915, 2018; İbnü’l-İmâd, Sezerât, VII, 153-154; Şevkânî, el-Bedrü’t-tâliǾ, I, 75; İzâhu’l-meknûn, II, 120; Ziriklî, el-AǾlâm, I, 153; Kehhâle, MuǾcemu’l-müǿellifîn, I, 285; Nüveyhiz, MuǾcemü’l-müfessirîn, I, 46.

Ahmet Akgündüz