GAZAVATNÂME

غزواتنامه

Özellikle Osmanlılar’da hıristiyan devletlere karşı yapılan savaşları anlatan eserlerin genel adı.

Gazavât kelimesinin tekili olan gazâ “cenge gitmek, cenk etmek” mânasında olmakla beraber daha sonra din düşmanlarıyla yapılan savaşları ifade eden “cihad’la aynı anlamda kullanılmış ve bu anlam yaygınlaşmıştır (gaza kelimesinin değişik anlamlan için bk. Tekin, sy. 109 (1993), s. 9-18; sy. 110 (1993), s. 9-16). Bundan dolayı düşmanla yapılan savaşları anlatan eserlere “gazânâme” veya “gazavatnâme” adı verilmiştir. Genellikle gazânâmelerde tek, gazavatnâmelerde ise birden fazla savaş veya akın anlatılmaktadır. İlk örneklerine Arap edebiyatında rastlanan bu tür eserlere “megâzî” denilmiştir. Vâkıdî’nin (ö. 207/822-23) Kitâbü’l-Meġâzî’si bu türün en meşhur örneklerindendir. Türk edebiyatında daha çok manzum olarak ve mesnevi şeklinde düzenlenen gazavatnâmeler konu itibariyle zafemânrie veya fetihnamelerden pek farklı değildir. Bu tür eserlerdeki adlandırmalar müelliflerin tercihinin bir sonucudur.

Türk edebiyatında gazânâme, gazavatnâme, fetihname ve zafernâme gibi adlarla anılan edebî metinleri Selçuklular devrine kadar götürenler ve destanî yönlerinin ağır basmasına rağmen Dânişmendnâme ve Battalnâme gibi eserleri de bu türe dahil edenler olmuştur. Ancak bunlar daha çok destanî unsurlar taşıdıklarından gazavatnâmelerden ayrı bir tür oluşturur. Belirli bir savaş veya seferi tasvir eden gazavatnâmeler oldukça ayrıntılı bilgiler verirler ve bu yönleriyle genel Osmanlı kroniklerinin boşluklarını doldururlar. Ayrıca bu eserlerde genellikle bir gazayı gerçekleştiren şahıs ön plana çıkarılır ve eser bu şahıs etrafında gelişir. Fetihnamelerden en önemli farklarını da bu yönleri teşkil eder. Konuları bakımından gazavatnâmeler üç grupta ele alınabilir. 1. Bir padişahın gazalarını tasvir edenler. Ancak bunlar daha ziyade “Selimnâme”, “Süleymannâme” gibi adlarla anılır ve ayrı bir tür oluştururlar. 2. Vezirlerden veya ünlü kumandanlardan birinin gazalarını anlatanlar. Barbaros Hayreddin Paşa, Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa, Özdemiroğlu Osman Paşa, Mihaloğlu Ali Bey gazavatnâmeleri gibi. 3. Belli bir yerin veya kalenin alınmasını hikâye edenler (Levend, Gazavatnâmeler, s. 4).

Dânişmendnâme’de, Sarı Saltuk ve Battal Gazi gibi destanî mahiyetteki şahsiyetler çevresinde oluşan Ebülhayr Rûmî’nin Saltuknâme’sinde ve Battalnâme’de yer alan olaylar istisna edilirse ilk örneklerine XV. yüzyılda rastlanan gazavatnâmeler, XVI. yüzyılda artarak I. Selim ve Kanunî Sultan Süleyman’ın seferleri etrafında yoğunlaşır. Osmanlı Devleti’nin gerileme devrine girmesiyle de azalmaya başlar; son örneklerini ise 1853 Kırım ve 1897 Yunan seferleriyle ilgili olanlar oluşturur.

Türk edebiyatında bugüne kadar tes-bit edilebilen gazavatnâmelerin sayısı 250’nin üzerindedir. Bunlardan kırk kadarı manzum olup mesnevi tarzında kaleme alınmıştır. “Gazânâme”, “gazavât”, “gazavatnâme” vb. adlarla anılan bu eserlerin başlıcaları şunlardır: 1. Gazânâme. Gelibolulu Mehmed Zaîfî Efendi tarafından kaleme alınan eser II. Murad’ın gazalarından bahseder (Afyon Gedik Ahmed Paşa Ktp., nr. 183.349). 2. Gazavatnâme. Prizrenli Sûzî Çelebi’nin, Fâtih Sultan Mehmed ve II. Bayezid devri akıncılarından Mihaloğlu Ali Bey’in gazalarını anlatan 1795 beyitlik bir mesnevisidir (Millet Ktp., Manzum, nr. 1339). 3. Gazavât-ı Sultan Murad*. Müellifi belli olmayan eser, II. Murad’ın İzlâdi ve Varna savaşları ile başlayan gazalarını anlatır. 4. Enîsü’l-guzât. Fütûhî Hüseyin Çelebi’nin 932 (1526) yılındaki Macaristan seferine dair eseridir (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3785). S. Gazavât-ı Hayreddin Paşa*. Seyyid Murâdî tarafından kaleme alınan eserde Barbaros ve Oruç Reis’in 1541 yılına kadarki gazaları anlatılmaktadır (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1291). M. Ertuğrul Düzdağ tarafından sadeleştirilerek Barbaros Hayreddin Paşa’nın Hatıraları adıyla yayımlanmıştır (İstanbul 1973). Âşık Çelebi, Yetim Ali Çelebi’nin Barbaros ve Oruç Reis’in gazalarına dair Lüccetü’l-ahyâr adlı 2000 beyitlik yarım kalmış bir mesnevisinin bulunduğunu belirtir (Meşâirü’ş-şuarâ, vr. 94b). 6. Sinan Paşa’nın Gazavâtı. Galatalı Nakkaş Nigârî Haydar Çelebi’nin, Sinan Paşa’nın Trablusgarp Savaşı’nı ve İspanyol donanmasına karşı mücadelesini anlatan 999 beyitlik mesnevidir (Rieu, s. 177-178). 7. Şecâatnâme. Âsafî Defterdar Koca Mehmed Paşa’nın kaleme aldığı bu eser Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Kırım, Tiflis ve Tebriz seferlerini anlatır (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1301; İÜ Ktp., nr. 6043). 8. Gazavât-ı Sultan Süleymân-ı Kanunî. Müellifi belli olmayan mensur


bir eserdir (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3170). 9. Cihadnâme. Mustafa Sâfî’nin kaleme aldığı bu eser Barbaros’un gazâlarına dairdir (a.g.e., s. 61). 10. ez-Zühretü’n-neyyire. Müellifi belli olmayan eserde, Barbaros ve Oruç Reis’in Cezayir’i zaptından sonra hıristiyanların yaptığı sekiz hücum anlatılmaktadır (a.g.e., s. 65). 11. Dürer-i Derya. Galatalı Nakkaş Nigârî Haydar Çelebi tarafından yazılan eser deniz gazalarından bahseder (Ahdî, vr. 191a). 12. Gazavât-ı Mustafa Paşa. Lala Mustafa Paşa’nın gazalarını anlatan eseri Lârendeli Vücûdî Mehmed b. Abdülazîz kaleme almıştır (Osmanlı Müellifleri, III, 158). 13. Gazavât-ı Özdemiroğlu Osman Paşa. Bu eser de Lârendeli Vücûdî’ye aittir (a.g.e., a.y.). 14. Muradnâme. Şehnameci Tâlikizâde Mehmed Subhi’nin yazdığı eser Ferhad ve Osman paşaların doğu seferine dairdir (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1299). 15. Târîh-i Gazavât-ı Sultan Murâd-ı Sâlis. Rûznâmeci Şeyh Mehmed Vefâî tarafından kaleme alınan eserde 993-994 (1585-1586) yıllarında geçen olaylar anlatılmaktadır (Flügel, II, 247). 16. Gazavatnâme. Osman Paşa’nın Şirvan, Kars ve Tiflis seferlerinden, III. Mehmed’in son zamanlarıyla I. Ahmed’in ilk zamanlarına rastlayan 1010-1015 (1601-1606) yıllarında Kani-je çevresindeki savaşlardan bahseden bir eserdir (a.g.e., II, 251). 17. Cihâdnâme-i Hasan Paşa. İyânî Cafer Bey’in 1014’te (1605-1606) yazdığı eser Tiryâkî Hasan Paşa’nın gazalarını anlatır (Millet Ktp., Ali Emîrî, nr. 190). 18. Gazavatnâme-i Halil Paşa. Kaptanıderyâ Kayserili Halil Paşa’nın (ö. 1038/1629) savaşlarını konu edinir (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1482; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2139). 19. Gazânâme-i Cehrin. Semendire Alaybeyi Öziçeli Vuslatî’nin Cehrin zaferini anlatan manzum eseridir (Blochet, II, nr. 1124). 20. Gazavât-ı Tiryâkî Hasan Paşa. Kanije savunmasını anlatır (Millet Ktp., Ali Emîrî, nr. 187, 188; Arkeoloji Ktp., nr. 347). 21. Gazavât-ı Cüyûş-ı Osmâniyye. Serasker Topal Osman Paşa’nın kaleme aldığı bu mensur eser 1146’daki (1733) İran seferine dairdir (Flügel, II, 290). 22. Gazavât-ı Gazi Hasan Paşa. Çâker-i İsmail’in bu mensur eserinde 1184’te (1770), Limni adasının Ruslar’dan geri alınması mücadelesinde Cezayirli Hasan Paşa’nın gösterdiği yararlıklar anlatılmaktadır (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2419). 23. Gazavât-ı Yûsuf Paşa. Cizyedarzâde Bursalı Ahmed Bahâeddin’in bu mensur eseri, I. Abdülhamid zamanında yapılan Nemçe Savaşı’nda (1202/1787) Gürcü Yûsuf Paşa’nın gösterdiği yararlıklardan bahseder (Millet Ktp., Ali Emîrî, nr. 205). 24. Gazânâme-i Cezzâr Gazi Ahmed Paşa. Müellifi bilinmeyen bu mensur eserde, Cezzâr Ahmed Paşa’nın 1789’da Mısır’da Napolyon Bonapart’la yaptığı savaşı ve kazandığı zaferi anlatır (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 4910). 25. Gazavât-ı Hüseyin Paşa. Kaptanıderyâ Küçük Hüseyin Paşa’nın Fransızlar’a karşı 1801’de verdiği mücadelenin anlatıldığı bu eser mensurdur (Ali Hilmi Dağistânî, s. 212). 26. Manzûme-i Sivastopol. Rızâî’nin 1853 Kırım Harbi’ni anlatan manzum bir eseridir (Millet Ktp., Ali Emîrî, nr. 1335).

Gazavatnâmeler üzerinde en geniş çalışmayı, Gazavâtnâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavat-nâmesi (Ankara 1956) adlı eseriyle Agâh Sırrı Levend yapmıştır.

BİBLİYOGRAFYA:

Firdevsî Uzun, Kutb-nâme (nşr. İbrahim Olgun - İsmet Parmaksizoğlu), Ankara 1980; Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân (nşr. Halil İnalcık - Mevlûd Oğuz), Ankara 1978, tür.yer.; Âşık Çelebi, Meşâirü’ş-şuarâ, vr. 941”; Ahdî, Gülşen-i Şuarâ, Millet Ktp., Ali Emîrî, Tarih, nr. 774, vr. 191”; Kınalızâde, Tezkire, tür.yer.; Ali Hilmi Dağıstânî, Fihristü’l-kütübi’t-Türkiyyeti’l-mevcûde fi’l-kütübhâneti’l-Hidîviyye, Kahire 1306, s. 212; Flügel, “Handschriften, II, 247, 251, 290; Rieu, Catalogue, s. 61, 65, 177-178; Blochet, Catalogue. Suppl., nr. 1124, II, 125; Sicili-i Osmânî, IV, 634; Osmanlı Müellifleri, III, 158; TCYK, s. 140; Levend, Gazauâtnâmeler, tür.yer.; a.mlf., Türk Edebiyatı Tarihi, s. 158; Mahmut Yavru, Gazavât-ı Hayrüddin Paşa (mezuniyet tezi, 1974), İÜ Ktp., nr. T. 11401; Âmil Çelebioğlu, Sultan II. Murad Devri Mesnevileri (doçentlik tezi, 1976), Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesi, s. 63, 75, 77, 96, 185, 409-423; Cem Dilcin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara 1983, s. 191-193; Halûk İpekten v.dğr., Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ankara 1988, tür.yer.; İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Ankara 1989, I, 349-351; Halil İnalcık - Mevlûd Oğuz, “Yeni Bulunmuş Bir Gazavât-ı Sultan Murad”, DTCFD, VII/2 (1949), s. 481-495; Hüseyin G. Yurdaydın, “Kitâb-ı Bahriye’nin Telifi Meselesi”, a.e., X/l-2 (1952), s. 143-146; a.mlf., “Gazavatnâmelere Ek III”, AÜlFD, X (1963), s. 167-174; a.mlf., “Murâdî ve Eserleri”, TTK Belleten, XXVII/107 (1963), s. 453-466; Şinasi Tekin, “Türk Dünyasında Gazâ ve Cihâd Kavramları Üzerine Düşünceler (1-2)”, TT”, sy. 109 (1993), s. 9-18; sy. 110 (1993), s. 9-16; Hasibe Mazıoğlu, “Türk Edebiyatı, Eski”, TA, XXXII, 89, 109, 120; “Gazavâtnâme”, TDEA, III, 296-297; T. M. Johnstone, “Ghazw”, EI² (İng.), II, 1055-1056.

Mustafa Erkan